Uluslararası Para Fonu (IMF) cuma günü yaptığı açıklamada, Asya’nın ekonomisine yönelik risklerin artan ticari gerilimler, Çin’in emlak sektöründeki sıkıntılar ve daha fazla piyasa türbülansı potansiyeli nedeniyle arttığını söyledi.
Çin’den kaynaklanan kalıcı aşağı yönlü fiyat baskılarının, benzer ihracat yapılarına sahip komşu ülkelerdeki sektörlere zarar vererek “ticari gerilimleri tetikleyebileceğini” belirten IMF, Pekin’i ekonomisinde daha talep odaklı bir toparlanma sağlamak için adımlar atmaya çağırdı.
IMF, Asya için bölgesel ekonomik görünüm raporunda “Çin’de beklenenden daha uzun ve büyük bir yavaşlama hem bölge hem de küresel ekonomi için zararlı olacaktır” dedi.
“Çin’in politika tepkisi bu bağlamda kritik önem taşıyor” diyen IMF, emlak sektörü uyumunu kolaylaştıracak ve özel tüketimi güçlendirecek adımlara ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
IMF son tahmininde Asya ekonomisinin 2024’te %4,6 ve 2025’te %4,4 büyümesini beklerken, dünya genelinde gevşek para politikasının gelecek yıl özel talebi artıracağını öngörüyor.
2024 ve 2025 tahminlerinin her ikisi de IMF’nin nisan ayında yaptığı tahminlerden 0,1 puan yukarı revize edildi, ancak 2023’teki %5,0’lık genişlemeden daha düşük.
IMF, geçmişteki parasal sıkılaştırma adımları ve jeopolitik gerilimlerin küresel talebe zarar verebileceği, ticaret maliyetlerini artırabileceği ve piyasaları sarsabileceği için risklerin “aşağı yönlü” olduğunu söyledi.
“Büyük ticaret ortakları arasında kısasa kısas misilleme tarifelerinin tırmanması akut bir risktir,” denilerek bunun ticaretteki bölünmeyi artıracağı ve bölgedeki büyümeye zarar vereceği belirtildi.
Düşük büyüme, yüksek borç ve tırmanan savaşlar geçen haftaki Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası yıllık toplantılarında resmi gündemin başında yer alırken, finans liderleri enerjilerinin çoğunu 5 Kasım’daki ABD başkanlık seçimlerinde Donald Trump’ın yeniden iktidara gelmesinin potansiyel etkileri konusunda endişelenerek harcadı.
Analistler, Trump’ın tüm ülkelerden yapılan ithalata %10, Çin’den yapılan ithalata ise %60 gümrük vergisi getirme sözü verdiğini ve bunun tüm dünyadaki tedarik zincirlerini vuracağını söylüyor.
IMF’nin Asya ve Pasifik Departmanı Direktörü Krishna Srinivasan cuma günü düzenlenen bir basın toplantısında, “Tarifelerin, tarife dışı engellerin ve yerli içerik hükümlerinin, ticaret yatırım akışlarını bozdukları ve çok taraflı ticaret sistemini baltaladıkları için doğru çözümler olmadığı açıktır” dedi.
“Günün sonunda, bu tür önlemler tüketiciler ve yatırımcılar tarafından daha yüksek fiyatların ödenmesine yol açacaktır” diye ekledi.
IMF, son dönemde piyasalarda yaşanan türbülansın, piyasaların ABD Merkez Bankası’nın ek faiz indirimlerini ve Japonya Merkez Bankası’nın kademeli faiz artışlarını fiyatlaması nedeniyle gelecekte yaşanabilecek dalgalanmaların da habercisi olabileceğini söyledi.
Raporda, “Bu politika yollarına ilişkin beklentilerdeki ani değişiklikler, döviz kurlarının keskin bir şekilde ayarlanmasına ve diğer finansal piyasa segmentlerine yayılmasına neden olabilir” denildi.
“Volatilite tek başına zararlı olmasa da, tüketici güvenini ve yatırımları zayıflatabilir” ifadeleri kullanıldı.
IMF, Çin ekonomisinin 2024 yılında nisan ayındaki tahminine göre 0,2 puan artışla %4,8 büyümesini, ancak geçen yılki %5,2’lik artıştan daha yavaş olmasını bekliyor. IMF’ye göre ülkenin büyümesinin 2025 yılında daha da yavaşlayarak %4,5’e gerilemesi bekleniyor.
Çin 2024 yılı için yaklaşık %5,0 büyüme hedefliyor.