Bizi Takip Edin

AVRUPA

İngiliz komutan: Rusya ile iki aydan uzun süre savaşamayız

Yayınlanma

Birleşik Krallık Savunma Kurmay Başkan Yardımcısı Korgeneral Sir Rob Magowan, ülkesinin Rusya ile iki aydan fazla savaşamayacağını itiraf etti.

The Telegraph’ın aktardığına göre Magowan, Silahlı Kuvvetlerin gelecekteki savaşlarda istediği kaynaklara sahip olmamanın getirdiği ‘operasyonel riski’ yönetmek zorunda kalacağını söyledi.

Magowan’ın açıklamaları, Savunma Bakanı Grant Shapps’ın milletvekillerine, son bütçede savunmaya daha fazla para harcanması için Rishi Sunak ve Jeremy Hunt ile lobi yaptığını fakat bir artış sağlayamadığını söylemesinin ardından geldi.

Avam Kamarası savunma komitesinde milletvekillerinin karşısına çıkan üst düzey Kraliyet Deniz Piyadeleri subayı Magowan, “Şu anda mühimmat için harcadığımız paranın … ki bu önemli bir miktardır … karşı karşıya olduğumuz tehditleri her alanda karşılamadığı konusunda çok açık olduk. Entegre hava füze savunması olarak adlandırdığımız şey için kayıt programının üzerinde daha fazla para harcamamız gerektiği konusunda nettik,” dedi.

Eski Silahlı Kuvvetler Bakanı Mark Francois, Birleşik Krallık’ın Rusya ile ‘birkaç aydan fazla bir süre tam bir silahlı savaşta mücadele edemeyeceği çünkü bunu yapacak mühimmat ve ekipman rezervine sahip olmadığı’ iddiasının doğru olup olmadığını sorduğunda, Sir Rob bunun doğru olduğunu kabul etti.

Bakan Shapps ise, böyle bir çatışmanın Birleşik Krallık’ın tek başına yapmasından ziyade, Rusya’yı toplu olarak alt edebilecek NATO müttefikleriyle birlikte yapılacağını savundu.

Shapps, “İzleyen ve Britanya’nın Rusya ile savaşa hazır olmadığını duyan insanlar için: NATO’da olduğumuz ve [karşılıklı savunma anlaşması] 5. Madde mevcut olduğu için asla böyle bir durumda olmayacağımızı anlamak önemlidir,” dedi.

Avam Kamarasından sert rapor: Ordunun içi boşaltıldı

Avam Kamarası savunma komitesi, Britanya’nın ‘giderek daha fazla zorlanan’ Silahlı Kuvvetlerinin Rusya ile bir savaşa hazır olmadığını ortaya koyan bir soruşturma yürütmüştü.

Soruşturma, hükümetin askere alma krizini tersine çevirecek acil reformlar yapmadan ‘savaşa veya stratejik hazırlığa asla ulaşamayacağını’ ve ayrıca İngiltere’nin silah ve mühimmat stokunu önemli ölçüde artırması gerektiğini tespit etti.

Sert ve keskin bir rapor hazırlayan milletvekilleri, Silahlı Kuvvetlerin ‘bir yandan operasyonlara katılırken bir yandan da savaşa hazır olma durumunu geliştirmek’ için daha fazla finansmana ihtiyaç duyduğunu ya da ordu üzerindeki ‘operasyonel yükün’ azaltılması gerektiğini söyledi.

Komiteye eski savunma şefleri tarafından Silahlı Kuvvetlerin 2010’dan bu yana ‘içinin boşaltıldığı’ ve ‘başa baş bir çatışmada… çatışmanın ilk birkaç ayından sonra kabiliyetlerinin tükeneceği’ söylendi.

Sir Rob, Birleşik Krallık’ın ‘savaşa hazır’ olduğunda ısrar etse de Rusya’ya karşı kalıcı bir çatışmaya hazır olmadığını kabul etti.

Britanya İHA’ların önemine işaret ediyor

Shapps ayrıca milletvekillerine Ukrayna’daki savaştan alınan derslerin, ‘ölümcül’ fakat ucuz olmaları nedeniyle insansız hava araçlarının önemini gösterdiğini söyledi.

Shapps, “Bu [Ukrayna] muhtemelen ilk gerçek insansız hava aracı savaşı ve bir daha insansız hava araçlarının yoğun olarak yer almadığı bir savaş göreceğimizi sanmıyorum,” dedi.

Geçtiğimiz ay Britanya, cephede artan mühimmat sıkıntısı nedeniyle Ukrayna’ya binlerce kamikaze insansız hava aracı sağlamak üzere Letonya ile birlikte yeni bir koalisyona liderlik edeceğini açıklamıştı. Planın bir parçası olarak Batılı üreticiler, birinci şahıs görüşlü (FPV) saldırı dronlarını üretmek üzere getirilecek.

Bakan Shapps, “Dronlar savaşın olağan gerçeklerini yalanlıyor. Genellikle her nesil ölümcül etkiye sahip olmak için daha pahalı hale gelir, fakar aslında bazen birkaç bin sterline mal olan dronlar son derece ölümcül olabiliyor,” dedi.

Bununla birlikte, gelecekteki herhangi bir çatışmada ‘temel savaş ve mühimmatın’ önemini koruduğu konusunda uyarıda bulundu.

AVRUPA

Polonya Dışişleri Bakanı: ABD ile yakın ilişkilerimizi sürdürmeliyiz

Yayınlanma

Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski perşembe günü parlamentoda yaptığı konuşmada, ülkesinin ABD ile yakın ilişkilerini sürdürmesi ve Fransız-Alman-Polonya ‘Weimar Üçgeni’nin acilen canlandırılması gerektiğini belirterek, NATO’nun bir savunma mekanizması olarak üyelerine yönelik bir Rusya saldırısına karşı koyacağını ve onu yeneceğini söyledi.

Yıllık dış politika konuşmasını yapan Sikorski, NATO’nun ‘Rusya tehdidinden’ kaynaklanan zorluklarına, Polonya’nın ABD’ye yakın durma ihtiyacına ve Weimar Üçgenini canlandırma aciliyetine odaklandı.

“Vladimir Putin ile karşı karşıya gelmekten korkması gereken biz, yani batı değiliz,” diyen Sikorski, NATO’nun bir ‘savunma ittifakı’ olduğu için Rusya’yı tehdit etmek niyetinde olmadığını, ‘fakat herhangi bir NATO üyesine yapılacak bir saldırının (Rusya’nın) yenilgisiyle sonuçlanacağını göstermek istediğini’ kaydetti.

Sikorski, yeni meydan okumalar karşısında Avrupa’nın, Avrupa Gökyüzü Kalkanı girişimi ve AB’nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası ile ilgili diğer olasılıkları araştırmak da dahil olmak üzere, savunma işbirliğinin kalitesini artırması gerektiğini söyledi.

Dışişleri Bakanına göre Kremlin’in AB ile temel sorunu, temsil ettiği değerler. “Rus yetkililer, Sovyetler Birliği’nin eski üyelerinin bu değerleri sevmesinden korkuyorlar,” diyen Sikorski, Polonya’nın ‘emperyal olmayan, Avrupa yanlısı ve demokratik bir Rusya’ ile işbirliğine hazır olduğunu da sözlerine ekledi.

Bakanın konuşmasının büyük bir bölümü, önceki Hukuk ve Adalet (PiS) hükümetini hem Avrupa Birliği hem de diğer ülkelerle olan ilişkileri nedeniyle eleştirmeye ve transatlantik ortaklığın rolünü vurgulamaya ayrıldı.

Sikorski, “ABD ile iyi ilişkiler Polonya’yı Avrupa’da güçlendirirken, AB sahnesinde aktif olmak ve komşularla iyi ilişkiler bizi Amerikalı müttefiklerimizin gözünde daha cazip bir ortak haline getiriyor,” dedi.

Bunun Batıya boyun eğmek anlamına gelmediğini ve hükümetin ‘bağırmadan, ama iddialı’ bir diplomasi yürütmesi gerektiğini söyleyen Sikorski, PiS’in sık sık dile getirdiği ‘Polonya’nın egemenliğini başka güçlere devretmemesi gerektiği’ argümanına atıfta bulundu.

Weimar Üçgeni güçlendirilecek

Ukrayna ve Moldova’nın AB’ye katılım sürecine de değinen Sikorski, bunun büyük ölçüde 2009 yılında İsveç ile birlikte başlattıkları Doğu Ortaklığı sayesinde mümkün olacağını vurguladı. Fakat Sikorski’ye göre genişleme büyük olasılıkla AB anlaşmalarında değişiklik yapılmasını gerektirecek.

Sikorski son olarak bölgesel işbirliğine değinerek Weimar Üçgeninin rolünü vurguladı ve Vişegrad Dörtlüsünün önemini küçülttü.

Bakan, Polonya, Almanya ve Fransa’yı kapsayan bir format olan Weimar Üçgeninin Başbakan Donald Tusk hükümetinin öncelikleri arasında yer aldığını söyledi.

Çekya, Macaristan, Polonya ve Slovakya’dan oluşan Vişegrad Grubu ise, bakana göre enerji altyapısı, ulaşım ya da Schengen dış sınırlarının güçlendirilmesi gibi “sadece üye ülkelerin benzer çıkarlara sahip olduğu alanlarda işbirliği için bir araç olmalı.”

Duda’dan savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 3’üne çıkarma çağrısı

Öte yandan Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, güvenlik durumunun değiştiğini ve önceki anlaşmaların ‘hedeften yoksun olduğunu’ savunarak diğer NATO ülkelerini savunma harcamalarını GSYİH’lerinin yüzde 3’üne çıkarmaya çağırdı.

Polonya 2023 yılında GSYİH’sinin yüzde 4’ünü savunmaya harcayarak NATO’nun en büyük askeri harcama yapan ülkeleri arasında yer aldı.

Duda Kanada’nın Edmonton kentine yaptığı ziyaret sırasında, “Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı karşısında 2014’teki durum için yeterli olan şey kesinlikle yeterli değil,” dedi.

Polonya Cumhurbaşkanı ayrıca Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak’ın salı günü yaptığı, 2030 yılına kadar yüzde 2,5 harcama taahhüdünü de memnuniyetle karşıladı.

Duda, “Bugün Ukrayna’yı işgal eden Rusya saldırgan konumundadır. Kimsenin bize saldırmaya cesaret edememesi için kendimizi güçlendirmeliyiz,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Birleşik Krallık’ta mali sıkıntıyla karşı karşıya olan şirketlerin sayısı arttı

Yayınlanma

Begbies Traynor danışmanlık şirketinin cuma günü yayınladığı araştırmaya göre, 2023’ün ilk çeyreğine kıyasla yüzde 20,1’lik bir artışla 40.000’in üzerinde Birleşik Krallık şirketi iflasın eşiğinde bulunuyor.

İnşaat, gayrimenkul ve finansal hizmetler şirketleri özellikle temerrüt riski altında. Araştırma, yarım milyon işletmenin daha ‘önemli’ mali zorluklarla karşı karşıya olduğunu ve yüksek faiz oranlarının borç ödeme maliyetlerini artırması nedeniyle iflasa yaklaşabileceğini ortaya koydu.

Begbies Traynor’un ortaklarından Julie Palmer, “Pandemiden bu yana, Birleşik Krallık’taki yüz binlerce işletme mali rezervlerini tüketti ve bilançolarını, birçoğu için katlanılamayacak kadar büyük olabilecek, giderek karşılanamaz hale gelen borçlarla yükledi,” dedi.

Begbies Traynor, firmaların yüksek faiz oranları, kırılgan tüketici güveni ve pandemi sırasında meydana gelen yüksek borç seviyeleri gibi geçen yılki baskılarla mücadele etmeye devam ettiğini söyledi.

Araştırma, ekonominin tüm büyük sektörlerinde toplam 554.554 işletmenin şu anda ‘önemli’ mali sıkıntı içinde olduğunu gösterdi ki bu, geçen yıla göre yüzde 30’luk bir artış demek.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

İsveç Letonya’ya asker gönderecek

Yayınlanma

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson perşembe günü yaptığı açıklamada İsveç hükümetinin, ülkenin transatlantik ittifaka katkısının bir parçası olarak Letonya’daki NATO Çok Uluslu Gücüne küçük bir tabur göndereceğini duyurdu.

Kristersson’a göre İsveç yakında NATO ile ‘tam askeri entegrasyona’ ulaşacak ve ülkenin ittifaka katkısının bir parçası olarak en yeni üye, bir Stridsfordon 90 savaş aracı, bir Pansarterrängbil 360 arazi aracı ve bir Leopard tankıyla birlikte 2025 yılı başlarında Letonya’daki çok uluslu NATO gücüne yaklaşık 400-500 askerle katkıda bulunacak.

İsveç Başbakanı, “İsveç Silahlı Kuvvetleri şimdi İsveç’in katkısını hazırlamakla görevlendirilecek,” dedi.

Letonya’daki misyon, NATO’nun 2017 yılında üç Baltık ülkesi ve Polonya’da kurduğu İleri Kara Kuvvetlerinin (FLF) bir parçası. Fakat Ukrayna savaşının başlamasının ardından NATO Bulgaristan, Macaristan, Romanya ve Slovakya’da da bu tür kuvvetler kurmaya karar verdi.

Kristersson’a göre İsveç şu anda “sadece konuşlandırılabilecek askerlerden bahsediyor” fakat daha fazla deneyim gerektiği için tam eğitimli askerlerin de Letonya’ya gönderilip gönderilemeyeceği konusunda bilgi vermedi.

“Finlandiya, Norveç ve diğer ülkelerin bunu nasıl yaptığına yakından bakıyoruz. Fakat şu anda gündemimizde yok,” diyen Kristersson, yurtdışına asker göndererek İsveç’in güvenliğinin tehlikeye atılacağına inanmadığını da savundu.

NATO’nun savunmasının tam anlamıyla Letonya’da başladığını öne süren Kristersson, Letonya’da konuşlandırılacak İsveç askerlerinin daha da iyi eğitilmiş olarak geri döneceklerini sözlerine ekledi.

Tabur Kanada komutası altında olacak ve İsveç ordusu her altı ayda bir Riga’nın dışındaki Ādaži askeri üssünde Danimarka ordusu ile dönüşümlü olarak görev yapacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English