Bizi Takip Edin

Ortadoğu

İran’dan “nükleer” uyarısı

Yayınlanma

Devrim Muhafızları, İsrail’in füze ve insansız hava aracı saldırısına misillemede bulunacağı uyarısında bulundu.

İran’ın geçen hafta sonu İsrail’in saldırısına misilleme olarak İsrail topraklarına düzenlediği saldırının ardından tansiyon yükselirken Tahran, nükleer tesislerinin tehdit edilmesi halinde nükleer tutumunu gözden geçirebileceği konusunda uyardı.

İran Devrim Muhafızları yaptığı açıklamada, Batılı güçlerin silah üretim kapasitesinin eşiğine geldiğinden endişe ettiği nükleer politikasını “yeniden gözden geçirebileceğini” söyledi.

Nükleer tesislerin güvenliğini denetleyen Tümgeneral Ahmed Hak Talab, “Sahte Siyonist rejim ülkemizin nükleer merkezlerine saldırma tehdidinde bulunursa, İran İslam Cumhuriyeti’nin, nükleer doktrinini ve politikalarını yeniden gözden geçirmesi olası ve düşünülebilir bir durumdur” dedi.

Talab ayrıca İran’ın nükleer tesislerine yönelik herhangi bir saldırıya, İsrail’in hiçbir zaman resmi olarak kabul etmediği nükleer tesislerini hedef alarak karşılık vereceği uyarısında bulundu.

İran saldırısına yanıt arayan İsrail’in 3 seçeneği

İsrail geçen hafta sonu İran’ın 300’den fazla füze ve insansız hava aracıyla düzenlediği saldırıya yanıt vermeye hazırlanırken olası hedeflerden birinin İran’ın nükleer programı olduğu iddia ediliyor.

Tahran üç yıldır uranyumu silah üretim kapasitesine yakın seviyelerde zenginleştiriyor.

Ortadoğu

Peygambere hakaret kışkırtmasında İsrail devrede

Yayınlanma

Suriye’de Peygambere hakaret içerdiği öne sürülen bir ses kaydının Dürzi bir din adamına ait olduğu iddiası, ülkedeki mezhepsel fay hatlarını yeniden harekete geçirdi. Provokatif nitelikteki bu iddia, Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) kontrolündeki bölgelerde cihat çağrılarına ve Dürzi nüfusun yoğun olduğu Ceramana kentine saldırıya gerekçe yapıldı. Çatışmaları fırsat bilen İsrail de yine Suriye’ye saldırdı.

Suriye güvenlik güçleri ve ona bağlı silahlı unsurlar, Ceramana’nın yanı sıra çevresindeki Dürzi ve Hristiyan yerleşim birimlerine baskın düzenledi. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, çatışmalarda ilk belirlemelere göre dört Dürzi savaşçı yaşamını yitirdi. Daha sonra bu sayı, iki taraf için toplamda 16 ölü ve çok sayıda yaralı olarak güncellendi. Şam’ın güneyindeki Sahnaya’dan da silah sesleri yükseldiği bildirildi.

Suriye’de kanlı gece: 70 ölü

Dürzi din adamları, kaydın cemaatlerine ait olmadığını belirtirken, suçlanan din adamı Mervan Kivan da sesin kendisine ait olmadığını ve amacın toplumsal gerilim yaratmak olduğunu söyledi. HTŞ’nin İçişleri Bakanlığı da güvenlik birimleri tarafından yürütülen ilk incelemelere göre ses kaydının sahibi olduğu iddia edilen kişinin kimliğinin henüz doğrulanmadığı belirtildi. Bakanlık açıklamasında “Sosyal medya platformlarında yayılan ve İslam Peygamberi’ne hakaret içeren ses kaydıyla ilgili yoğun bir soruşturma yürütmektedir” denildi.

“Domuz Dürziler kesilsin” sloganları

HTŞ liderliğindeki Suriye yönetimi ile Süveyda’daki bazı Dürzi gruplar arasındaki bir süre önce entegrasyon anlaşması imzalandığı öne sürülmüştü. 

Kışkırtma sonrası HTŞ’nin kalesi sayılan İdlib’de ise cihatçı gruplar, ellerinde kılıçlarla Dürzilere yönelik tehdit içeren videolar yayımladı. Hama ve Humus vilayetlerinde “Domuz Dürziler kesilsin” sloganlarıyla düzenlenen gösteriler, gerilimin organize boyutlarını da ortaya koydu.

Çatışmalar, kendisini Suriye Cumhurbaşkanı ilan eden HTŞ lideri Ahmed Şara’nın (Ebu Muhammed Colani) gönderdiği bir heyetin Ceramana’daki Dürzi ileri gelenleriyle yaptığı görüşmeler sonrası durdu. Varılan anlaşmaya göre:

-Ölenlerin ailelerine tazminat ödenecek,

-Saldırganlar yargılanacak,

-Medyada yaşananların arka planı şeffaf biçimde açıklanacak,

-Provokatif söylemlerin önü kesilecek,

-Şam ve Süveyda arasındaki yol siviller için güvenli hale getirilecek.

Ancak Mart ayında sahil bölgesinde yüzlerce Alevi sivilin katledildiği saldırıların failleri hâlâ yargılanmış değil.

İsrail devrede

Suriye’de Dürzilere yönelik artan tehditleri gerekçe gösteren İsrail, Şam yakınlarında “Dürzilere saldırı hazırlığında” olduğu öne sürülen silahlı bir grubu hava saldırısıyla hedef aldı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Savunma Bakanı Yisrael Katz tarafından yapılan ortak açıklamada, bu saldırının “uyarı operasyonu” olduğu belirtildi.

İsrail’den Şam’a girme tehdidi

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İsrail, Dürzilere zarar gelmemesi için Suriye hükümetinden harekete geçmesini bekliyor. İsrail’deki Dürzi toplumuna olan bağlılığımızı yerine getirmek ve onların Suriye’deki kardeşlerini korumak bizim için büyük önem taşıyor.”

İsrail’in bu adımı, Dürzileri koruma söylemiyle Suriye sahasında etkisini artırma çabası olarak yorumlandı.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Reuters: Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani ABD’li yetkililerle görüştü

Yayınlanma

Suriye Dışişleri Bakanı Esaad Hasan eş-Şeybani

Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani New York’ta bir araya geldiği ABD Dışişleri yetkililerinden Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasını istedi.

Suriye Geçiş Hükümeti Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani Birleşmiş Milletler (BM) toplantıları için bulunduğu New York’ta ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle bir araya geldi. Reuters’a konuşan kaynaklara göre görüşme, Şam’ın yaptırımların kalıcı biçimde kaldırılmasını hedefleyen diplomatik temaslarının bir parçası. Bu temas, Şeybani ile Amerikalı yetkililer arasında ABD topraklarında gerçekleşen ilk resmi görüşme olma özelliğini taşıyor.

ABD: Suriye’yle normalleşme için şartlarımız net

Suriye’nin geçici hükümeti, savaşla harap olmuş ekonomiyi toparlamak için Batı yaptırımlarının kaldırılmasına ihtiyaç duyuyor. Ajansa konuşan kaynaklardan biri, geçiş yönetiminin bir yandan ABD’nin yaptırımları kaldırmak için sunduğu koşullara yönelik “gerçekçi bir takvim” sunmaya istekli olduğunu diğer yandan da kalıcı bir çözüm için net bir yol haritası duymak istediğini söyledi.

Şeybani’nin hangi ABD’li yetkililerle görüştüğü henüz açıklanmadı. Ancak kaynaklardan biri, görüşmede ABD’nin BM Daimi Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea’nın da yer almasının beklendiğini belirtti.

ABD Dışişleri: Normalleşme planı şu an yok

Görüşme iddiaları gündemdeki yerini korurken, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, geçiş yönetimiyle diplomatik ilişkileri normalleştirme yönünde bir planları olmadığını açıkladı.

“Şu anda Suriye ile diplomatik ilişkilerimizi normalleştirmiyoruz. Politikamızı dikkatle değerlendirmeye devam ediyoruz ve geçici yönetimi eylemleri üzerinden değerlendireceğiz” diyen Bruce, Şeybani ile görüşme yapılıp yapılmadığı konusunda yorum yapmaktan kaçındı. ABD’li sözcü, geçici yönetimin bazı temsilcilerinin New York’ta bulunduğunu belirtmekle yetindi.

ABD’den Şam’a normalleşme şartı: Filistinli gruplar sınır dışı edilsin

ABD’nin şartları neler?

Reuters’ın daha önce yayımladığı habere göre, ABD yönetimi 18 Mart’ta Brüksel’de düzenlenen Suriye Bağış Konferansı’nda Şeybani’ye, yaptırımların hafifletilmesi için sekiz maddelik bir şart listesi sundu.

Habere göre bu şartlar arasında HTŞ’nin yabancı savaşçılarla arasına açık mesafe koyması ve bu kişilere yönetimde yer verilmemesi, terörle mücadelede işbirliği yapılması, ABD’ye Suriye’de operasyon izni verilmesi, Suriye’de kaldığı iddia edilen kimyasal silahların imha edilmesi, 2012 yılında kaybolan Amerikalı gazeteci Austin Tice’ın akıbetinin ortaya çıkarılması için bir irtibat yetkilisinin atanması gibi maddeler yer aldı.

Ancak WSJ’ye göre ABD yönetimi Suriye’den ayrıca ülkedeki Filistinli örgütlerin sınır dışı edilmesini talep etti. Nitekim kısa bir süre sonra İslami Cihad’ın iki üst düzey yöneticisinin Suriye’de gözaltına alındığı ortaya çıktı.

Trump yönetiminin Şam’dan bir diğer talebinin de İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun terör örgütü ilan edilmesi olduğu iddia ediliyor.

ABD’den Suriye’ye “İran” baskısı: DMO terör örgütü ilan edilsin

Şam ne yanıt verdi?

Majalla’ya göre Suriye Dışişleri Bakanlığı taleplerle ilgili yanıtını Washington’a iletti. Şam’ın yanıtında bazı taleplerle ilgili atılan adımların anlatıldığı ve bazı taleplerinse neden “hayal kırıklığı” yarattığının açıklandığı ifade edildi.

Reuters’a konuşan kaynaklara göre Şam, Washington’a ilettiği “kısmen olumlu” yanıtında Dışişleri Bakanlığı bünyesinde Austin Tice’ın dosyası için bir irtibat komitesi kurulması ve kimyasal silahların denetimi konusunda uluslararası gözlemcilerle daha fazla işbirliği yapılmasını önerdi.

Ancak HTŞ’nin yabancı savaşçılarla ilişkisi ya da ABD’ye hava operasyonları için izin verilmesi gibi daha hassas başlıklarda açık bir taahhüt verilmediği, yanıtın sınırlı kaldığı ifade edildi.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Bağdat’a davet edilen Ahmed Şara hakkında “terör” davası

Yayınlanma

Ahmed Şara

Iraklı bir milletvekili, “terör” geçmişi nedeniyle Suriye’nin geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara hakkında suç duyurusunda bulundu.

Şafak News’in haberine göre Iraklı Milletvekili Alaa el-Heydari, yeni Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara (Colani) hakkında Irak Savcılığına suç duyurusunda bulundu.

Heydari Yüksek Yargı Konseyi binası önünden yaptığı açıklamada “Irak’ta IŞİD örgütlerinin bir parçası olan Colani olarak bilinen Ahmed Şara hakkında suç duyurusunda bulundum” dedi.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Ahmed Şara’yı 17 Mayıs’ta Bağdat’ta düzenlenecek Arap Birliği Zirvesi’ne resmi olarak davet etmiş ve bu davet ülkede özellikle Şii siyasetçiler arasında tepkiyle karşılanmıştı.

Ahmed Şara’nın Irak’a daveti ülkeyi karıştırdı

50’nin üzerinde milletvekili de Şara’nın ülkeye girişinin engellenmesi için Meclis Başkanı’na resmi talepte bulunmuştu. Vekiller, Irak’ın, “geçmişte silahlı bir isyanda yer almış bir kişiye, özellikle de üst düzey bir diplomatik toplantıda ev sahipliği yapmaması gerektiğini” belirtmişti.

Şafak News’e konuşan kaynaklar, Şara hakkında Irak yargısı tarafından 2024’ün sonlarında bir tutuklama emri çıkarıldığını söyledi.

2003’teki Amerikan işgalinden sonra Suriye üzerinden Irak’a giden binlerce yabancı savaşçıdan biri olan Şara, Şiilerin El Kaide tarafından mezhepçi saldırılarla hedef alınması sonrasında 2005’te ABD kuvvetleri tarafından yakalandı ve 2011’e kadar cezaevinde kalmıştı. Sonradan IŞİD’in lideri olacak Ebu Bekir Bağdadi ile de burada tanışmıştı.

Şara, ülkesine döndükten sonra 2012’de El Kaide’nin eski Suriye kolu olan Nusra Cephesi’ni kurmuş, 2016’da batı desteği almak için Kaide’den ayrılıp örgütünü HTŞ’ye dönüştürmüştü. İdlib’e sıkıştığı düşünülen HTŞ, geçen aralıkta Beşar Esad yönetimini devirmişti.

Şafak News’e konuşan kaynaklar şöyle dedi: “Şara, 2007-2008 yılları arasında Amerikalılar tarafından Irak’ta El-Kaide üyesi olarak tutuklandı. Ancak daha sonra yine Amerikalılar tarafından serbest bırakıldı. Bu süreçte Iraklı makamların herhangi bir müdahalesi ya da hakkında verilen bir mahkeme kararı olmadı.”

“Ancak, yıllar sonra bazı tutuklular Colani hakkında çeşitli terör suçlamalarını kabul ettikten sonra, mahkeme kararı olmaksızın hakkında bir tutuklama emri çıkarıldı.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English