İsrail, Gazze’deki savaşı gölgede bırakabilecek olası Hizbullah savaşında günde 4.000 roket ve binlerce can kaybı bekliyor.
İsrail’in dört bir yanındaki sağlık merkezleri, acil servisler ve bölge sakinleri, Hamas’la yaşanan çatışmanın zararını kat be kat aşabilecek bir savaşa hazırlanıyor. Hizbullah daha iyi eğitimli ve daha ağır silahlara sahip; uzmanların 150.000 adet olduğunu tahmin ettiği füze stoku tüm ülkeyi vurabilecek kapasitede.
İsrail ile Hizbullah arasındaki “kontrollü çatışmalar” 7 Ekim’den sonra İsrail’in Gazze’ye saldırmasıyla başladı. Ancak son dönemde tansiyonun yükselmesi ve Hizbullah’ın İsrail Gazze’deki saldırılarını sonlandırana kadar gerilimi düşürmemekte ısrar etmesi topyekûn savaş ihtimalini artırdı. Ayrıca, Hizbullah’ın attığı füzeler nedeniyle İsrail’in kuzeyindeki yerleşim yerlerinden binlerce insan ülkenin iç kısımlarına geçici olarak yerleştirildi. 10 ay aşan çatışmalar nedeniyle evlerine dönemeyen İsraillilerin durumu Tel Aviv üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Bu nedenle İsrail’in Gazze’de olası bir ateşkes durumunda kuvvetlerini Lübnan sınırına yığacağı ve Lübnan’a saldırıyı gündemine alacağı değerlendiriliyor. Ülkedeki pek çok kuruma Hizbullah’la olası bir savaşa hazırlık için talimat verildi.
Wall Street Journal (WSJ) İsrail’de Hizbullah’la topyekûn savaş için yapılan hazırlıkları haberleştirdi.
İsrail’deki ev sahipleri dernekleri apartmanlardaki tozlu sığınakları temizliyor, su tesisatını onarıyor ve yeraltında uzun süre kalmaya hazır olmak için su ve malzeme stokluyor. Tel Aviv’deki bazı ev sahipleri kapılarının yanında temel ihtiyaç malzemelerinden oluşan çantalar bulunduruyor. Acil durum ekipleri güçlendiriliyor ve kan gibi ihtiyaç malzemeleri güvence altına alınıyor.
Sağlık Bakanlığı, İsrail’in kuzeyindeki en büyük hastanelerden olan Rambam Hastanesi’nden kapasitesini yüzde 40 oranında artırmasını istedi. Hastane bir yandan Gazze’de yaralananlar tedavi edilirken hastanenin altındaki sığınaklar savaşa hazırlık çalışmaları yapıyor. Hastane otoparkının üç kat altında dört ameliyathane, birer doğumhane ve diyaliz merkezi inşa edildi.
Hastane müdürü Dr. Michael Halberthal, “Burada binlerce kişinin hayatını kaybetmesini bekliyoruz. Bu bizim hazır olduğumuz şey. Olası senaryomuz, her dört dakikada bir etrafımıza çok güçlü füzelerin düştüğü en az 60 günlük bir savaş” dedi.
Halberthal, İsrail’in 2006’da Hizbullah’la son savaşı sırasında Rambam’da görev yapmış ve 34 gün süren çatışmada hastane yakınlarına yaklaşık 70 füze düşmüş. Bu deneyim hastaneyi, dünyanın en güçlendirilmiş yeraltı tıbbi tesisini inşa etmeye itmiş.
İsrail’in acil tıbbi müdahale birimini yöneten Magen David Adom adlı kuruluşun genel müdürü Eli Bin, son birkaç aydır Tel Aviv’in güneyindeki bir yeraltı tesisinde malzeme stokluyor. Kurum Gazze’deki savaş başladığından beri filosuna 200 ambulans eklemiş. Uydu anteni ile donatılmış bir kamyon, bir tesis devre dışı kaldığında mobil tıbbi istasyon olarak hizmet vermek üzere tasarlanmış.
Bin, “Güneyde yaşananların kuzeyde yaşanacaklar için bir fragman bile olmadığını biliyor ve bekliyoruz” dedi.
Magen David Adom aynı zamanda İsrail’in ulusal kan bankasını da yönetiyor ve bu bankayı saldırılardan korumak için Ekim ayında yer altına taşıdı. Tesis, mevcut savaşın en yoğun olduğu dönemde günde bin 500 ünite kan işliyordu.
Magen David Adom, Lübnan’a en yakın olanlardan başlayarak İsrail’in küçük kasabalarında hazır olmaları için yerel ilk müdahale ekiplerini donatıyor.
Ulusal yangın söndürme operasyonlarından sorumlu kıdemli memur Kfir Bibitko, İsrail Yangın ve Kurtarma Hizmetleri’nin İsrail’in Lübnan sınırına 18 mil mesafedeki topluluklarda 150’den fazla sivil müdahale ekibini eğittiğini söyledi.
Ekipler, bölgedeki tarım arazilerinde hızla hareket etmelerini sağlayan küçük arazi tipi yangın söndürme araçlarıyla donatıldı. Hizbullah’ın hava saldırıları İsrail’in kuzeyinde 100’den fazla yangına yol açmış durumda; bunlardan biri haziran ayında günlerce devam etmişti. Bibitko, “Sınıra yakın bölgelere ulaşmakta zorluk çekiyoruz, çünkü ateş açıyorlar” dedi.
Hayfa’daki acil durum hazırlıklarını denetleyen yetkili Yair Zilberman 100’den fazla yeni sığınak kurduklarını ve bunları jeneratör ve internet erişimiyle donattıklarını anlattı. Ancak yine de 300 bin nüfuslu Hayfa’da binlerce kişi sığınağa erişimden yoksun.
Hayfa aynı zamanda benzin, petrol, kimyasal madde ve tehlikeli madde tanklarını barındıran önemli bir rafineri altyapısına da ev sahipliği yapıyor. Şehir, İsrail hükümetinden tesislerin taşınmasını istedi ve yargıya başvurmayı düşünüyor.
Hayfa Belediye Başkanı Yona Yahav, 2006 savaşından sonra Hayfa’nın yaklaşık 12 bin ton yüksek derecede zehirli amonyağı taşımak için başarılı bir mücadele verdiğini söyledi. Yahav, bir saldırının neden olacağı olası bir sızıntının binlerce sivili öldürebileceğini söyledi.
İsrail’in Lübnan sınırına yakın kasabalar boşaltıldı, bazıları sürekli bombardıman nedeniyle enkaz haline geldi.
İsrail hükümeti durumu çözüme kavuşturmak için baskı altında. Yerlerinden edilen aileler 1 Eylül’de başlayacak okul yılını önemli bir işaret olarak görüyor. Bu arada yetkililer İsrail ve Hizbullah’ın yanlış bir hesapla gerilimi tırmandırmasından endişe ediyor.
Magen David Adom’dan Bin, “Bizi endişelendiren ve uykularımızı kaçıran şey, taraflardan birinin hata yaptığı bir senaryo. Kim bir kibrit çakıp sahayı tutuşturursa, bu muhtemelen tüm Orta Doğu’yu ateşe verecektir” dedi.