Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail saldırısında öldürülen, Hamas’ın 7 Ekim mimarı Muhammed Deif kimdi?

Yayınlanma

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin El Kassam Tugayları’nın lideri olan Muhammed Deif, Filistinli grup içinde uzun bir kariyere sahip olan ve İsrail tarafından on yıllardır aranan bir isimdi.

58 yaşındaki Hamas liderinin 13 Temmuz’da bir İsrail hava saldırısında öldürüldüğü iddia edildi.

İsrail ordusu perşembe günü yaptığı açıklamada Deif’in Gazze’nin Han Yunus bölgesindeki hava saldırısında öldüğünü doğruladı. Hamas, İsrail’in açıklamasına ilişkin yorum talebine hemen yanıt vermedi.

Deif, sonuncusu 2021 yılında olmak üzere İsrail’in daha önceki yedi suikast girişiminden kurtulmuştu. Deif’in İsrail’e operasyonun başlatıldığı 7 Ekim’den bu yana geçen aylarda, üst düzey meslektaşlarıyla birlikte Gazze’nin tünellerinden ve arka sokaklarından askeri operasyonları yönettiği düşünülüyordu.

Hamas saflarında 30 yıl boyunca yükselen Deif, örgütün tünel ağını ve bomba yapım uzmanlığını geliştirdi. Onlarca yıldır İsrail’in en çok arananlar listesinin başında yer alıyordu. Hamas kaynakları Deif’in İsrail’in geçmişteki öldürme girişimlerinden birinde bir gözünü kaybettiğini ve bir bacağından ciddi şekilde yaralandığını söyledi.

Deif’in Gazze’deki diğer iki Hamas lideri ile birlikte, 7 Ekim baskınını planlayan üç kişilik bir askeri konsey oluşturduğu biliniyor.

Saldırının ardından Başbakan Benjamin Netanyahu hükümeti, Hamas’ın Gazze’deki lideri Yahya Sinwar, askeri kanadın başı Deif ve mart ayında İsrail tarafından öldürüldüğü bildirilen yardımcısı Mervan İsa’yı öldürme sözü vermişti.

Hamas 7 Ekim’de binlerce roket atarken yayınlanan bir ses kaydında Deif baskını “El Aksa Tufanı” olarak adlandırarak saldırının İsrail’in Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya düzenlediği baskınların intikamı olduğu sinyalini vermişti.

Reuters’a konuşan Hamas’a yakın bir kaynak, Deif’in operasyonu Mayıs 2021’de, İslam’ın en kutsal üçüncü mekânına yapılan ve Arap ve Müslüman dünyasını öfkelendiren baskının ardından planlamaya başladığını söyledi.

Kaynak, “İsrail’in Ramazan ayında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediği, ibadet edenleri dövdüğü, onlara saldırdığı, yaşlı ve genç erkekleri camiden dışarı sürüklediği sahneler ve görüntüler bunu tetikledi” dedi.

Deif’in sadece üç görüntüsü var: biri 20’li yaşlarında, diğeri maskeli ve 7 Ekim’de ses kaydı yayınlanırken kullanılan gölgesinin görüntüsü.

İsrail tarafından hedef alınan 58 yaşındaki Deif toplum içine hiç çıkmazdı. Bu nedenle Hamas’ın televizyon kanalı o gün konuşma yapacağını duyurduğunda Filistinliler heyecanlandılar.

“Bugün El Aksa’nın öfkesi, halkımızın ve ulusumuzun öfkesi patlıyor. Mücahitlerimiz, bugün bu suçlunun zamanının dolduğunu anlamasını sağlama gününüzdür,” diyordu Deif kayıtta.

Hamas’a yakın bir kaynak, 7 Ekim saldırısını hazırlama kararının Hamas’ın El Kassam Tugayları olarak bilinen silahlı kanadını yöneten Deif ve Sinvar tarafından ortaklaşa alındığını, ancak mimarın Deif olduğunun açık olduğunu söyledi.

“İki beyin var ama tek bir beyin var” diyen kaynak, operasyonla ilgili bilgilerin sadece bir avuç Hamas lideri tarafından bilindiğini de sözlerine ekledi.

İsrailli bir güvenlik kaynağı ise Reuters’a, Deif’in saldırının planlama ve operasyonel yönleriyle doğrudan ilgilendiğini söyledi.

1948’deki Arap-İsrail Savaşı’ndan sonra kurulan Han Yunus Mülteci Kampı’nda 1965 yılında Muhammed Masri olarak doğan militan lider, 1987’de başlayan ilk İntifada ya da Filistin ayaklanması sırasında Hamas’a katıldıktan sonra Muhammed Deif olarak tanındı.

Bir Hamas kaynağı, Deif’in 1989 yılında İsrail tarafından tutuklandığını ve yaklaşık 16 ay gözaltında kaldığını söyledi.

Deif, fizik, kimya ve biyoloji okuduğu Gazze’deki İslam Üniversitesi’nden fen bilimleri diplomasına sahipti.

Eşi, 7 aylık oğlu ve 3 yaşındaki kızı 2014 yılında bir İsrail hava saldırısında öldürülmüştü.

HANİYE SUİKASTI

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye de yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak için gittiği Tahran’da öldürülmüştü.

İran Devrim Muhafızları Ordusu, 31 Temmuz’da sabaha karşı yaptığı açıklamada, Haniye’nin Tahran’da kaldığı konutuna saldırı düzenlendiğini duyurdu.

İran ve Hamas Hareketi suikasttan İsrail’i sorumlu tutarken İsrailli yetkililer olayla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı.

Haniye, 6 Mayıs 2017’de Hamas Şura Konseyi tarafından Halid Meşal’in yerine Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı seçilmişti.

ORTADOĞU

Irak’a sığınan iki bin Suriye askerinin iadesi bugün başlıyor

Yayınlanma

suriye ordusu

Irak Güvenlik Medya Ağı Sözcüsü Mikdad Miri, Irak’a kaçan Suriye ordusu askerlerinin iadesine bugün başlanacağını açıkladı.

Irak resmi haber ajansı INA’ya göre Irak Güvenlik Medya Ağı Sözcüsü Mikdad Miri, konuya dair açıklama yaptı. Miri, Irak’a Esad yönetimi askerlerinin Suriye’ye iadesine bugün başlanacağını belirtti. İade işlemlerinin Irak’taki ilgili makamlar tarafından başlatılacağını aktaran Miri, sürecin Suriye tarafı ile koordineli yürütüleceğini ifade etti.

Suriye ordusuna bağlı yaklaşık 2 bin asker 7 Aralık’ta El-Kaim Sınırı Kapısı üzerinden Irak’a kaçmıştı. 9 Aralık’ta ise Heyet-i Tahrir Şam’a bağlı askeri operasyonlar komutanlığı, zorunlu askerlik yapanlara yönelik genel af kararı çıkarmıştı.

Irak’ın Anbar vilayetine bağlı Rutba ilçesinde bir kampa yerleştirilen askerler kötü koşullar nedeniyle ülkelerine geri gönderilmek için eylem yapmıştı.

Rutba ilçesi Kaymakamı İmat el-Duleymi, yaptığı açıklamada kaçan askerlerin çadırlarda barındığını ve bölgede elektrik, su ve ısınma imkanlarının yetersiz olduğunu ve yerleştirildikleri kampın internet erişiminden yoksun olduğundan dolayı aileleriyle iletişim kuramadıklarını söylemişti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail tek kurşun sıkmadan Dera’ya ilerliyor: PYD, İsrail dahil herkesten yardım istiyor

Yayınlanma

Türkiye ve onun desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO) Ayn el Arap’a (Kobani) yönelik operasyona hazırlanırken HTŞ ile aradığı diyaloğu henüz kuramayan PYD, Türkiye’ye karşı İsrail dahil tüm ülkelerden yardım bekliyor. Bu arada Suriye topraklarına giren İsrail de Dera’ya doğru ilerliyor.

PKK’nın Suriye kolu Demokratik Birlik Partisi (PYD) Başkanlık Konseyi Üyesi Salih Müslim video konferans yöntemiyle düzenlenen toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.

DW Türkçede yer alan habere göre Salih Müslim HTŞ ile PYD arasında PYD’nin işgalindeki toprakların geleceğine ilişkin henüz bir müzakere süreci başlamadığını söyledi.

Heyet-i Tahrir Şam (HTŞ) Suriye’nin başkentini ele geçirip Esad yönetimini devirdiğinde Salih Müslim HTŞ ile diyaloga açık olduklarını söylemiş, “HTŞ bize bir adım atarsa biz iki adım atarız” demişti. Ayrıca PYD liderliği kendine bağlı kurumlara HTŞ’nin tanıdığı yeni Suriye bayrağının asılması talimatını vermişti.

Şam’a gönderdikleri mesajlara “henüz yanıt alamadıklarını” söyleyen Müslim, yine de olası müzakereleri yürütmek üzere bir heyet hazırladıklarını ve umutlu olduklarını belirtti.

Müslim, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın “HTŞ ve Kürtler arasında bir diyaloğu önlemek için aceleyle ve erkenden” Şam’a gitmiş olabileceğini düşündüğünü de söyledi.

HTŞ ile müzakerelerden istedikleri sonucu alamamaları halinde Şam’la bir çatışma ihtimali görüp görmediğinin sorulması üzerine Müslim, “Bu olmazsa kendimizi siyasi olarak savunacağız. Her şey masada ancak iyi niyetle yaklaşıyoruz” dedi.

Hem HTŞ hem SMO için “cihatçı” nitelemesi yapan Müslim, yine de HTŞ’nin geçmişte kendilerine yönelik operasyonlara katılmadığına dikkat çekti. Fakat bu yapının da “Türkiye ile koordinasyon halinde olduğunun” farkında olduklarını kaydetti.

“İsrail desteğine açığız”

İsrail basınında son günlerde çıkan “İsrail’in Suriyeli Kürtleri Türkiye’ye karşı koruması gerektiği” şeklindeki yorumların sorulması üzerine Müslim, “Özellikle İsrail’den değil, herkesten destek istediklerini” söyledi. Salih Müslim, “İsraille iletişimimiz yok, eğer böyle bir (Kürtlere destek) açıklamaları varsa elbette takdirle karşılarız” dedi. Müslim, Türkiye’nin Ortadoğu’da izlediği tutumun “İsrail’i de rahatsız ettiğini” savundu.

Jerusalem Post gazetesi 9 Aralık tarihinde, “Suriye Kürtlerinin temsilcileri yardım ve koruma talebiyle İsrailli yetkililere başvurdu” diye yazmıştı.

İsrail’in Türkiye’ye karşı açık desteğinin SDG kontrolündeki bölgelerde yaşayan Arap halkları huzursuz edip etmeyeceği sorusu üzerine Müslim, “Mısır, Fas, Tunus, Körfez ülkeleri… tüm bu Arap ülkelerinin zaten İsraille ilişkisi var” ifadelerini kullandı. Arap aşiretlerinin sırf bu yüzden kendileri aleyhine tutum almasını beklemediğini söyledi.

İsrail ordusu Dera’ya ilerliyor

Türkiye’nin PYD’ye yönelik eylemlerinden rahatsızlığını dile getiren İsrail ise Esad yönetiminin devrilmesi üzerine girdiği Suriye topraklarındaki işgalini tek bir kurşun dahi sıkmadan derinleştiriyor.

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), İsrail’in Dera kırsalında dokuz kilometre ilerleyerek bölgedeki Koya köyüne ve Vahdet barajı bölgesine girerek stratejik mevzilere konuşlandığını duyurdu.

SOHR’un bildirdiğine göre İsrail güçleri bölgeye girmeden önce bölge sakinlerinden silahlarını teslim etmelerini istedi.

SOHR, ayrıca İsrail güçlerinin İsrail – Suriye sınırındaki tampon bölge yakınlarındaki Kuneytra bölgesi ve Dera arasındaki sınırda yer alan Sayda köyü yakınlarındaki askeri bir bölge olan 74. Tugay bölgesine girdiğini aktardı.

İsrail ordusu bu ay Esad hükümetinin çöküşünün ardından, Suriye sınırında yer alan stratejik Hermon Dağı’nı işgal etmiş ve Suriye ile işgal altındaki Golan Tepeleri arasındaki silahtan arındırılmış bölgeye girmişti. İsrailli yetkililer, bu hareketi İsrail’in sınırlarının güvenliğini sağlamak için sınırlı ve geçici bir önlem olarak tanımlamasına rağmen en az 2025’in sonuna kadar işgali devam ettireceklerinin mesajlarını veriyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

ABD, Suriye’de eğittiği gruba Esad devrilmeden önce “Zamanınız geldi” demiş

Yayınlanma

“IŞİD’e karşı mücadele” kapsamında ABD ve Birleşik Krallık tarafından eğitilen “Devrimci Komando Ordusu” (RCA) isimli gruba, Esad devrilmeden önce ABD Özel Kuvvetleri tarafından verilen bir brifingde, “Sizin zamanınız geldi,” denildiği belirtiliyor.

İngiliz The Telegraph’ta yayınlanan habere göre, Washington’un saldırıdan önceden haberdar olduğuna dair ilk işaret olarak RCA, Esad yönetiminin sonunu getirebilecek bir saldırı için güçlerini artırmalarının ve “hazır olmalarının” söylendiğini açıkladı.

RCA komutanlarından Başar el-Maşadani, Palmira kentinin eteklerinde Rusya tarafından kullanılan eski bir Suriye ordusu hava üssünden The Telegraph’a yaptığı açıklamada “Bize bunun nasıl olacağını söylemediler. Bize sadece, ‘Her şey değişmek üzere. Bu sizin anınız. Ya Esad düşecek ya da siz düşeceksiniz’ [dediler]. Ama ne zaman ya da nerede olacağını söylemediler, sadece hazır olmamızı söylediler,” dedi.

Maşadani’ye göre, Irak sınırındaki ABD kontrolündeki Tanf hava üssündeki brifingden önceki haftalarda, RCA’nın safları, komutası altına aldığı kendisi gibi daha küçük serbest birliklerle dolduruldu.

HTŞ geçen ayın sonlarına doğru yıldırım harekatıyla güneye, Şam’a doğru ilerlerken, RCA da Tanf’tan ilerledi ve şu anda başkentin kuzeyindeki toprak parçaları da dahil olmak üzere ülkenin yaklaşık beşte birini işgal ediyor.

Üst düzey RCA yetkilileri, Suriye’deki ABD’li komutanların ilerleme emrini, 2019’daki yenilgisine kadar ülkenin kuzeydoğusunun büyük bölümünü işgal eden IŞİD’in kalıntılarının “Esad’ın düşmesi halinde oluşacak güç boşluğundan yararlanmasını önlemek için” verdiklerini söyledi.

The Telegraph’a göre bu durum Washington’un sadece 8 Aralık’ta Beşar Esad yönetimini deviren HTŞ öncülüğündeki saldırıdan haberdar olduğunu değil, aynı zamanda operasyonun boyutları hakkında da kesin istihbarata sahip olduğunu gösteriyor.

Geçen hafta kentin eteklerindeki Rus kontrolündeki Suriye hava üssünü ele geçiren RCA savaşçıları, saldırı başlamadan yaklaşık üç hafta önce, kasım ayı başında Esad’ın olası düşüşüne hazırlanmalarının söylendiğini belirttiler.

Ekim ayı başında Maşadani ve diğer komutanlar, Tanf’taki Amerikalı subayların Ebu Hatab tugayını ve diğer birlikleri RCA’nın ortak komutası altına soktuğunu söyledi.

Bunun sonucunda RCA’nın mevcudu yaklaşık 800’den 3.000’e çıktı. Kuvvetin tüm üyeleri ABD tarafından silahlandırılmaya ve şu anda feshedilmiş olan Suriye ordusundaki askerlere ödenen maaşın yaklaşık 12 katı olan ayda 400 dolar maaş almaya devam etti.

Saldırı başladığında RCA güçleri doğu çölü boyunca yayıldı ve kilit yolların kontrolünü ele geçirdi. Ayrıca güneydeki Dera kentinde HTŞ’den önce Şam’a ulaşan bir isyancı grupla birleştiler.

Yüzbaşı Maşadani, RCA ve Suriye’nin geçici lideri Muhammed el-Colani tarafından yönetilen HTŞ militanlarının işbirliği içinde olduğunu ve iki güç arasındaki iletişimin Tanf’taki Amerikalılar tarafından koordine edildiğini söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English