İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi, daha bir hafta önce “Hamas çok ama çok itidalli ve daha fazla meydan okumanın sonuçlarının farkında” demişti.
İsrail, Hamas’ın Gazze’den başlattığı şimdiye kadarki en iddialı operasyon karşısında şaşkına döndü.
Hamas, cumartesi sabahın ilk ışıklarında Gazze’yi İsrail’den ayıran duvarı birçok noktadan aşarak ciddi bir sınır ötesi operasyon düzenledi. Hemen öncesindeki roket yağmurunun büyüklüğü, motorlu paraşütçülerin sınırı aşarak ciddi sayıda İsrailliyi esir alması Hamas’ın ciddi bir taktik değişimine gittiğine işaret ediyor.
Tüm dünyada olduğu gibi İsrail’de de en önemli tartışma konularından biri, Hamas’ın İsrail savunmasını dakikalar içinde nasıl çökerttiği. Aşağıda çevirisini okuyacağınız makale, işte bu soruya yanıt vermeye çalışıyor. İsrail’in en köklü gazetelerinden Haaretz’de yayınlanan makale, istihbarat sıkıntısının yanı sıra Hamas’ın operasyonunun büyüklüğü ortaya çıktığında bile IDF’nin toparlanma ve karşı saldırıya geçmede ciddi zaafları olduğunu ortaya koyuyor.
Küçük bir not: Hamas, İsrail’de terör örgütü olarak kabul ediliyor. Yazar da Hamas için aynı ifadeyi kullanıyor. Çeviride metnin orijinaline sadık kaldık.
***
Hamas’ın Saldırısı Karşısında İsrail Savunması Neden Çöktü?
İsrail tamamen hazırlıksız yakalandı ve saldırı altındaki bölgeleri savunmak için kuvvetlerini sahaya nakletmesi uzun saatler aldı. Bunlar, savaştaki gelişmeleri belirleyen ana başarısızlıklar.
Yaniv Kubovich ve Jonathan Lis
Hamas teröristlerinin cumartesi günü sabah saat 6:30’da başlayan İsrail’e saldırısı güvenlik kurumlarını hazırlıksız yakaladı. Ordu ve güvenlik kurumlarının başarısızlıkları hem saldırı hazırlıkları hem de saldırıya verilen karşılıkla ilgili.
İsrail’in saldırıya ilişkin önceden hiçbir istihbarat uyarısı yoktu ve saldırı başladıktan sonra bile sahada saldırı altındaki bölgelere ulaşabilecek yeterli sayıda kuvvet bulunmuyordu. Kuvvetlerin bölgeye akın etmesinden sonra bile, elit kuvvetler de dahil birliklerin çoğu bölgeye gönderilmek yerine toplanma noktalarında uzun saatler boyunca bekledi. Ana başarısızlıklar şunlar:
İstihbarat yok
IDF ve Şin Bet, Hamas’ın İsrail’i kalabalık gruplar halinde işgal etme niyetinde olduğuna dair hiçbir istihbarata sahip değildi. Hatta Güney Komutanlığı, tatil boyunca bölgedeki birlikleri takviye etmek amacıyla bölgede faaliyet gösteren üç taburun Batı Şeria’ya nakledilmesine izin verdi. Bu karar, diğer nedenlerin yanı sıra, Huvara’da yerleşimciler tarafından düzenlenen dua etkinliği gibi son zamanlarda Batı Şeria’da güvenlik gerilimini artıran birçok olay nedeniyle alındı.
IDF’nin olayın büyüklüğünü fark etmesi uzun zaman aldı
Önceden bilgi eksikliğine ek olarak, IDF’nin olayın büyüklüğünü fark etmesi, olay başladıktan sonra bile uzun zaman aldı. Ordu ilk başta çok sayıda bölgede, düzinelerce terörist olduğunu fark etmedi. Hamas’ın İsrailli askerleri ve sivilleri kaçırmayı başardığını fark ettiklerinde, Gazze’den görüntüler ve videolar sosyal medyada dönmeye başladı bile. Teröristlerin denizden saldırması da IDF’nin saldırının geç bir aşamasında öğrendiği bir şeydi.
Bölgede yeterli asker yok
Güney Komutanlığı ve Gazze Alayı’nın savunma düzeni cumartesi sabahı tamamen çöktü. IDF’nin bölgede kısa sürede konuşlandırabileceği yeterli sayıda askeri yoktu. Çevre bölgesi sakinlerinin evlerinden yaptıkları yardım çağrıları cevapsız kaldı. Bazıları askeri yetkililere ulaşmayı ve yardım talep etmeyi başardı, ancak çoğu durumda yardım edecek kimse yoktu.
Hatalı askeri nakil hazırlıkları
Belli bir noktadan sonra IDF teröristlerin yerini tespit etmek ve öldürmek için taburlar ve seçkin birlikler göndermeye başladı ancak asker nakli konusunda uygun bir hazırlık yapmadı. Binlerce düzenli ve yedek kuvvetin acilen çağrılmasına rağmen ordu, askerleri toplanma noktalarına götürecek otobüsler hazırlamadı. Bu nedenle askerler uzun saatler boyunca kendilerini Gazze çeperine ve birliklerine götürecek araçları beklediler. Çoğu durumda bunu başarabilmek için ailelerinin ya da arkadaşlarının yardımına başvurmak zorunda kaldılar.
Toplanma noktalarında saatler süren bekleyişler
Toplanma noktalarına vardıktan sonra bile, teröristlerin bölgedeki bölgelere sızdığı bilinmesine rağmen, savaşçıların çoğu saatlerce orada (çoğunlukla otoparklarda veya benzin istasyonlarında) beklemişti. Çevredeki birçok noktada, aynı birliğe ait olmayan birlikler, mevcut bir komutanın altında, yerinde geçici bir kuvvet olarak örgütlendi. Böylece komutanlar, kendileriyle birlikte görev yapan askerleri tanımadan, yerleşim birimlerini savunmak üzere birlikleri savaşa soktu.
IDF’nin büyük ve seçkin kuvvetleri mümkün olan en kısa sürede olay yerine getirmek yerine neden saldırı altındaki bölgelerden uzak noktalarda saatlerce bırakmayı tercih ettiği açık değil.
Üst düzey güvenlik yetkililerinin tahminleri: Hamas savaşla ilgilenmiyor
IDF ve Savunma Bakanlığı’nın üst düzey yetkilileri geçen hafta düzenlenen bir güvenlik toplantısında Hamas’ın savaşla ilgilenmediğini ve savaşa hazırlanmadığını belirtti. Son haftalarda sınır boyunca yaşanan çatışmalar ışığında Gazze Şeridi’nde savaş olasılığının tartışıldığı oturumda üst düzey isimler Hamas’ın çatışmalarda alevlerin yüksekliğini kontrol ettiğini ancak İsrail ile dolaylı çözüm görüşmeleri kapsamında Gazze Şeridi sakinleri için elde ettiği kazanımlara zarar verecek bir savaş başlatmayacağını söyledi. Aynı zamanda, Hamas’ın güneydeki kasaba ve köylere girmesinden altı gün önce Ulusal Güvenlik Danışmanı Tzachi Hanegbi kendinden emin bir şekilde “Hamas çok ama çok itidalli” dedi.
Güvenlik-diplomasi toplantılarını yöneten Hanegbi geçen pazar günü IDF Radyosu’na verdiği mülakatta “bir sükûnet var ama bunun ne kadar süreceğini tahmin etmek zor” dedi ve terör örgütünün “daha fazla meydan okumanın sonuçlarını anladığını” sözlerine ekledi.
Hanegbi’nin yanı sıra son haftalarda diplomatik kaynaklar da Gazze’de Hamas ile yaşanan sürtüşmenin cumartesi günü yaşananlardan farklı olduğunu iddia etti. İsrailli üst düzey bir yetkili geçen günlerde Hamas’ın son haftalarda sınır duvarının yanında başlattığı şiddetli gösterilerin, örgütün İsrail’i, İsrail’de çalışan Gazzeli işçilerin çalışma izni kotasını önemli ölçüde artırmaya ikna etmeye çalıştığı ve Gazze Şeridi sakinlerine Katar’ın mali yardımını artırmaya çalıştığı bir “şantaj kampanyasının” parçası olduğunu tahmin ediyordu.
Hanegbi de benzer değerlendirmelerde bulundu. IDF Radyosu’na yaptığı açıklamada gösterilere atıfta bulunarak “Bu bizimle ilgili bir şey değil, daha çok ekonomik etkileri de olan bir iç sıkıntı” dedi: “İki yıl önce mayıs ayındaki çatışmalardan bu yana Hamas liderliği görülmemiş bir itidal ve hoşgörü sergileme kararı aldı. İki yılı aşkın bir süredir Hamas’ın inisiyatifiyle Gazze’den tek bir roket bile atılmadı. Hamas çok ama çok itidalli ve daha fazla meydan okumanın sonuçlarının farkında.”
Hanegbi ayrıca “Hamas son haftalarda sivil bütçelere yardım eden Katar’la yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle mali sıkıntıya girdi. Görünüşe göre sınır bölgesinde gerginlik ve huzursuzluk yaratma girişimlerinin açık nedeni de bu” açıklamasında bulundu. Gazze’deki örgütle son günlerde yapılan temaslar hakkında bilgi sahibi olan kaynaklar, Haaretz’e İsrail’in işçi giriş izinlerinin artırılmasını onaylamaya yakın olduğunu ancak uygulama için bir tarih belirlenmediğini, Katar’ın ise Gazze Şeridi sakinlerine yardım bütçesini artırma kararında ayak sürüdüğünü söyledi.
Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetini kurduğundan bu yana güvenlik-diplomasi kabinesini nadiren topladı ve kararları Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve güvenlik ve diplomasi deneyimi olmayan diğer bakanların önüne getirmeden seçkin güvenlik toplantılarında almayı tercih etti. Kabine üyeleri Gazze’deki yığınakla ilgili bilgi almış olsalar bile hiçbiri son haftalarda -en azından kamuoyu önünde- IDF’nin ya da siyasi kademenin yetersiz hazırlıkları konusunda uyarıda bulunmadı.
Güvenlik-diplomasi kabinesinin gerçekleştirdiği son anlamlı oturum, bakanların dini bayramlar öncesindeki güvenlik hazırlıkları hakkında bir değerlendirme aldıkları geçen aydı. Geçen hafta Netanyahu, İsrail’in çeşitli cephelerde karşı karşıya olduğu tehditler hakkında kapsamlı bir güvenlik tartışması yapmak üzere çoğunluğu profesyonellerden oluşan bir başka toplantı yaptı. Ben-Gvir de dahil kabine üyelerinin çoğu bu toplantıya davet edilmedi. Toplantı sona erdikten sonra Netanyahu’nun çevresindeki kişiler toplantının İran tehdidine odaklandığını vurguladılar ve Gazze’de acil ve dramatik bir çatışma yaşanmasından endişe duymadıklarını dile getirdiler.