Avrupa’daki NATO ülkeleri, Rusya ile potansiyel bir savaşa hazırlık yaparken, işin silahlanma boyutu ile “sivil savunma” önerileri kol kola ilerliyor.
Kıta çapında bir beklenti var gibi görünüyor. Örneğin Almanya, Almanya, saldırı durumunda insanların en yakın sığınağı bulmasına yardımcı olacak bir uygulama geliştiriyor.
Ama savaşa hazırlık söz konusu olduğunda, “ileri cephe” ülkeleri olmaları beklenen Baltık ve İskandinav ülkeleri başı çekiyor.
İlgili ülkeler tahıl stoklamaya, ödeme sistemlerini test etmeye ve hanelerin acil durum erzaklarını depolamalarını sağlamaya şimdiden başlamış durumdalar.
Finlandiya vatandaşlarına soruyor: 72 saat hayatta kalabilir misiniz?
Örneğin Finlandiya 18 Kasım sabahı saat 9’da, insanlara bir kriz ya da çatışma durumunda 72 saat nasıl dayanabileceklerini gösteren yeni bir web sitesini kullanıma açtı.
“Olaylara ve Krizlere Hazırlık” adlı kapsamlı bir çevrimiçi rehber, sakinlere su kesintilerinden orman yangınlarına, internetin çökmesine veya “askeri çatışma gibi … uzun vadeli krizlere” kadar her konuda bilgi ve tavsiye sunuyor.
72tuntia.fi adlı ayrı bir web sitesinde ise, Finlere, “Bir dizi kriz durumunda 72 saat hayatta kalabilir misiniz?” diye soruluyor ve vatandaşlar hem becerilerini hem de malzemelerini bir dizi testten geçirmeye davet ediliyor.
The Guardian’a göre sitede “zor koşullarla başa çıkma beceriyi artırmak için” psikolojik dayanıklılığı güçlendirmeye, kişisel siber güvenliği artırmaya ve kapalı alanlarda korunmaya (“Kapıları ve pencereleri kapatın. Radyoyu açın. Talimatlar için sakince bekleyin”) ilişkin ipuçları yer alıyor.
Acil durum malzemeleri: Powerbank, el feneri, iyot tabletleri…
Bloomberg’in aktardığına göre ise Finlandiya’nın “acil durum” kitinde şunlar yer alıyor: Şişe su, bozulmayan yiyecekler, temiz kovalar, evcil hayvanlar için yiyecek, tuvalet kağıdı, powerbank, pille çalışan radyo, el feneri, pil, nakit, yangın battaniyesi, kamp sobası ve yakıtı, plastik torba, koli bandı, kibrit, el dezenfektanı, ıslak mendil, ilk yardım çantası, ilaç, iyot tabletleri.
Aynı pazartesi günü İsveç de 5,2 milyon haneye “savaşa hazırlık konusuna daha fazla önem verilmesi” çağrısında bulunan güncellenmiş broşürler postalamaya başladı.
İsveççe broşürün önsözünde, “Belirsiz zamanlarda yaşıyoruz. Şu anda dünyanın bizim bölgemizde silahlı çatışmalar yaşanıyor. Terör, siber saldırılar ve dezenformasyon kampanyaları bizi zayıflatmak ve etkilemek için kullanılıyor,” deniyor.
İngilizce olarak da mevcut olan broşür, kolektif direncin şart olduğunu ve İsveç’in saldırıya uğraması halinde “herkesin İsveç’in bağımsızlığını ve demokrasimizi savunmak için üzerine düşeni yapması gerektiğini… İsveç’in genel acil durum hazırlığının bir parçası olduğunuzu” ekliyor.
İsveç’te halka ‘savaşa hazırlık’ broşürü dağıtıldı: Sivillere ne öğretiliyor?
Savaşa hazırlıkta bile yoksullar ile zenginler ayrı mahallelerde
Öte yandan “savaşa hazırlık” her mahallede aynı şekilde ilerlemiyor. The Guardian’a konuşan Stockholm’de bir sağlık iletişimcisi Fatuma Mohamed, yoksul bölgelerdeki birçok ailenin bırakın stok yapmayı, günlük yaşam için bile yiyecekleri olmadığını, diğerlerinin ise yerel sığınakların nerede olduğunu öğrenmeye çalıştığını söyledi.
Mohamed, insanlara sadece broşür yerine yüz yüze daha fazla bilgi verilmesini istediğini söyledi.
Norveç’in sivil savunma müdürlüğü DSB de ülkedeki 2,6 milyon haneye benzer bir kitapçık dağıttı. Kitapçıkta iklim değişikliği, dijital tehditler ve “en kötü durumda savaş eylemlerinden” etkilenen “giderek daha çalkantılı bir dünyada yaşıyoruz” deniyor.
Örneğin Norveç broşürü insanlara “gevrek ekmek, konserve bakliyat ve fasulye, konserve sandviç ezmesi, enerji barları, kuru meyve, çikolata, bal, bisküvi ve kuruyemiş” gibi en az bir haftalık bozulmayan gıda bulundurmalarını tavsiye ediyor.
Almanya ‘savaşa hazır olmak’ için Bundeswehr’de reforma başladı
Temel ihtiyaçları stoklama çağrısı
DSB de yurttaşlarına, nükleer bir kaza durumunda iyot tabletleri de dahil olmak üzere, temel ilaçları stoklamalarını tavsiye etmekte ve İsveç gibi, insanların birkaç banka kartına sahip olmalarını ve evde hazır nakit bulundurmalarını öneriyor.
Bölgedeki hükümetler, merkez bankaları ve şirketler acil tahıl ve tıbbi malzeme stoklama, mali sistemi daha dayanıklı hale getirme ve hanelerin konserve gıda ve iyot tabletleri depolamasına öncülük ediyor.
Finlandiya’nın güneyindeki Valkeakoski kasabasında yaşayan 31 yaşındaki yazar Lotta-Sofia Saahko Bloomberg’e yaptığı açıklamada, “Her şey bir yana, Finlandiya bu 72 saatlik hazırlıklı olma konusunu televizyonda, sosyal medyada, gazetelerde çokça işliyor; hatta okullarda çocuklara bu konuyu öğrettiklerini duydum. Yani, şu anda medyada çok fazla yer alıyor ve bu kesinlikle benim zihniyetimi değiştirdi,” diyor.
Büyükbabasıyla birlikte yaşayan Saahko, iki adet beş litrelik su bidonuna sahip olduklarını ve yeterli miktarda bezelye çorbası ve gevrek ekmek konservesi bulundurmak için farklı alışverişler yapmaya başladıklarını söyledi.
İskandinav ülkeleri tahıl biriktirmeye başladı
Senaryolarda sadece savaş değil, iklim değişikliğine bağlı doğal felaketler, enerji kaynaklarında kesintiler ve uluslararası siber saldırılar da yer alıyor.
İsveçli yetkililer de tahliye, kanamanın nasıl durdurulacağı ve çocuklarla savaş hakkında nasıl konuşulacağı konularında tavsiyelerde bulunuyor.
Norveç ise tahıl rezervlerini yeniden devreye sokuyor ve depolama kapasitesini artırıyor.
Norveç haziran ayında yaptığı açıklamada, ülkenin “düşünülemez” olana hazırlanırken tahıl biriktirdiğini, İsveç’in ise tohum ve gübre ile birlikte rezervlerini yeniden inşa etmeyi planladığını söyledi.
Ulusal Acil Durum Tedarik Ajansı baş hazırlık uzmanı Miika Ilomaki, yetkililerin ve araştırmacıların bilgi birikimi için Finlandiya’ya geldiklerini söyledi.
Almanya kamu binalarını bomba sığınaklarına dönüştürmeyi planlıyor
Litvanya’nın en büyük perakendecisi Maxima, iletişimin kesilmesi durumunda süpermarketlerinin açık kalması için bir plan yaparken, depolarında da stoklanacak temel malların bir listesi bulunuyor.
Ülke ayrıca acil tıbbi malzemelere ev sahipliği yapmak için aktif olarak çaba sarf ediyor. Geçtiğimiz yıl 16 AB üye ülkesinde 22 stok bulundurma planının bir parçası olarak Avrupa Komisyonu’ndan bir depo için yeşil ışık almıştı.
Polonya Parlamentosu bu ay, yerel yetkililerin 72 saat yetecek kadar yiyecek ve su bulundurmalarını gerektiren bir yasa çıkardı. Diğer önlemler arasında bir tahliye sistemi ve sığınaklar inşa etmek de yer alıyor.
Danimarka’da hükümet bu yıl bir kriz bakanlığı kurdu ve insanlara 72 saatlik gıda ve su stoklamalarını tavsiye etmeye başladı.
Finans kurumları savaşa dayanıklı ödeme sistemleri üzerinde çalışıyor
Fakat finans sistemi için bu süre yeterli değil. Merkez bankası, önümüzdeki yıldan itibaren Danimarkalıların elektrik kesintisi ya da internetin çökmesi durumunda bir hafta boyunca market alışverişi ve ilaç için kart kullanmaya devam edebilecekleri bir sisteme öncülük ediyor.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Ulrik Nordgaard, insanların çevrimdışı kart işlemleri yapabilecekleri süreyi üç günden yedi güne çıkarmak için perakendeciler, bankalar ve ödeme şirketleriyle birlikte çalıştıklarını söyledi.
Nordgaard, “Perakendeciler ve bankalar herhangi bir dolandırıcılık faaliyetinin maliyetini eşit olarak paylaşmayı kabul etti ve diğer ülkeler bunu bir model olarak kullanmaya ilgi gösterdi,” dedi.
Nodgaard geçen hafta Kopenhag’da verdiği bir röportajda, meselenin “en kötü senaryolara hazırlanmakla” ilgili olduğunu kaydetti.
Operationsplan Deutschland: Almanya’da “planlı ekonomi” tartışması
AB, Birleşik Krallık ile ortak savunma için çabalarını artırıyor
Avrupalı yetkililer kıtanın yeni bir gerçekliğe girdiğini söylüyor. Bloomberg’e göre, Soğuk Savaş’ın sona ermesinin ve nükleer saldırı tehdidinin üzerinden otuz yıldan fazla bir süre geçmesinin ardından Avrupa Birliği, barış ve güvenliği teşvik etmek üzere çatışmalardan doğan bir örgüt olarak köklerine geri dönüyor.
AB, Donald Trump’ın yeniden seçilmesiyle ABD’nin Ukrayna’ya desteğinin azalması ve “Rusya’yı cesaretlendirebilecek” bir barış anlaşması ihtimalinin ortaya çıkmasıyla birlikte Birleşik Krallık ile yeni bir savunma ve güvenlik anlaşması için görüşmeleri hızlandırmaya çalışıyor.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola 14 Kasım’da yaptığı açıklamada “Azalma emaresi göstermeyen jeopolitik gerilimlerle karşı karşıyayız ve her türlü olasılığa hazır olmalıyız. Tüm bunlar, birliğimizin bu yeni ve daha belirsiz geleceğe hazırlıklı olmasını her zamankinden daha önemli kılıyor,” demişti.