The Japan Times’ta Başbakan Fumio Kishida’nın şimdiye kadarki en düşük kamuoyu notuna sahip olduğu ve giderek güven kaybettiği belirtildi. Diğer yandan Kishida’nın Liberal Demokrat Partisi (LDP) içindeki muhalif seslerin de yükseldiği kaydedildi.
Bu zor durumda bile Kishida’nın halkın gözüne girmeye çalışmak yerine, savunma harcamalarını ikiye katlamayı amaçlayan vergi artışlarından bahsetmeye devam ettiği vurgulanan yazıda, Başbakanın önümüzdeki hafta pazartesi gününden itibaren Fransa, İtalya, Birleşik Krallık, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahat etmeye hazırlandığı kaydedildi.
İktidar partisinin, özellikle de siyasi beklentilerin belirsiz göründüğü bir zamanda, Kishida’nın hareketlerinin mantıksız durduğuna işaret edilen yazıda, Kishida’nın 2023 için nasıl “hayatta kalmayı” planladığı anlatılıyor: “Birincisi, kişisel olarak savunma önlemlerine odaklanmak. İkincisi, Liberal Demokrat Parti’nin iç dinamiklerini daha da alt üst edebilecek herhangi bir sert kararın ertelenmesi. Son olarak 19-21 Mayıs tarihlerinde Hiroşima’da gerçekleşmesi planlanan ve Kishida’nın dönem başkanlığını üstlendiği G7 zirvesinde atak yapması”.
Partisi de Kishida’yı istemiyor
Bu sürecin ardından Kishida’nın gerektiğinde daha cesur adımlar atabileceği vurgulanırken, LDP’nin ise bu yıl Kishida’yı devirmek istediği kaydediliyor. Bunun sebepleri ise şöyle sıralanıyor: “Her şeyden önce, düşen destek notları, muhalefete yaklaşan seçimlerde zemin kazanma şansı veriyor. Dahası, Kişida’nın iç siyaseti yönetme konusundaki kararsızlığı hem onu hem de partiyi savunmasız bıraktı. Kişida’nın ‘Birleşme Kilisesi’ ve diğer skandallarla hızlı bir şekilde başa çıkamaması, LDP içindeki çatlakların genişlemesine izin verdi ve parti içi muhalifler, özellikle Kishida Tokyo’dan uzakta zaman geçirmeye devam ederse, hamlelerini yapmak için boşluk görüyor.”
Küresel gelişmeleri iç siyasette kullanıyor
Makalede, Kishida’nın G7 zirvesini “Japonya’nın küresel bir lider olarak rolünü” göstermek için bir fırsat olarak kullanmayı planladığı yorumu yapılırken, diğer yandan Mayıs ayı sonuna kadar iç siyasette “istikrar” kartını kullanacağı belirtiliyor.
“Kishida, retoriği ve eylemleri aracılığıyla, yönetimdeki bir değişiklikten kaynaklanacak siyasi istikrarsızlığın, kamuoyunda düşük düzeyde onay almış bir başbakanı tutmaktan daha kötü olduğunu, yani bildiğiniz şeytanın bilmediğiniz şeytandan daha iyi olduğunu, göstermeye çalışacak.”
Kishida’nın bunu yaparken, küresel istikrarsızlığı ve “güçlü savunma ihtiyacını” vurgulayacağı kaydedilen makalede, Kore Yarımadası’nda artan gerilimlere, Tayvan krizine ve Rusya’nın Ukrayna’da devam eden savaşına işaret ediliyor.
Kishida’nın böylece vergi zamlarını tartışmak yerine güvenlik konularını siyasi tartışmaların önünde tutacağı ve güvenlik için de “hükümet istikrarı” kavramını kullanacağı yorumu yapıyor.
Kolayca gitmeyecektir…
G7 toplantısından sonra ise Kishida’nın seçeneklerinin farklılaşabileceği not ediliyor. Zirve iyi giderse, başbakan Alt Meclisi feshedebilir ve erken seçime gidebilir. Nitekim vergi artırımına gitmeden önce bir genel seçim yapılması gerektiğinin sinyallerini verdiği, bu yüzden de de bu stratejinin uygulanması için zemin hazırlandığı belirtiliyor.
Alternatif olarak ise, Kishida’nın başka bir kabine değişikliği gerçekleştirebileceği ve çevresini değiştirebileceği kaydediliyor. Ancak LDP’nin Kishida’nın bu oyunlarına izin verip vermeyeceği belirsiz. Senaryo ne olursa olsun, makalede, kimse Kishida’nın “bir gece sessizce çekip gitmesini beklememeli” uyarısı yapılıyor.