Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Güney Kore’deki sıkıyönetim fiyaskosuna dünyadan tepkiler

Yayınlanma

Çin çarşamba günü, Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un bir gecede sürpriz bir şekilde sıkıyönetim ilanını iptal etmesinin ardından Güney Kore’deki siyasi durumla ilgili yorum yaparken ihtiyatlı davrandı.

Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin gazetecilere verdiği demeçte, Güney Kore’deki siyasi durumun ülkenin “iç meselesi” olduğunu ve bir pozisyon almaktan kaçınmak için genel geçer bir dil kullandığını söylediği aktarıldı.

Yoon’un çarşamba günü erken saatlerde açıklamasını geri çekmesinden önce, Çin’in devlet gazetesi Global Times, Güney Kore’deki Çin Büyükelçiliği’nin ülkedeki vatandaşlara “sakin olmalarını, siyasi durumdaki değişikliklere dikkat etmelerini, güvenlik bilincini artırmalarını, gereksiz gezileri azaltmalarını, siyasi görüşlerini ifade ederken dikkatli olmalarını ve Güney Kore hükümeti tarafından verilen resmi emirlere uymalarını” hatırlattığını bildirdi.

Yanıtlar, Yoon’un salı günü geç saatlerde televizyonda yaptığı kısa bir konuşmada, ülkenin demokrasisini Kuzey Kore ile bağlantılı “devlet karşıtı güçlerden” koruma ihtiyacını gerekçe göstererek beklenmedik bir şekilde sıkıyönetim ilan etmesinin ardından geldi. Güney Kore Ulusal Meclisi’nin oybirliğiyle kararı iptal etmesinin ardından Başkan hızlı bir geri dönüş yaptı.

ABD ise Yoon’un kararı kaldırma hamlesini memnuniyetle karşıladı.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı açıklamada, “Başkan Yoon’un, Ulusal Meclis’in oybirliğiyle deklarasyonu reddetmesinin ardından, ROK [Kore Cumhuriyeti] Anayasası uyarınca acil sıkıyönetim ilan eden emri iptal edeceğini açıklamasını memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.

“Siyasi anlaşmazlıkların barışçıl bir şekilde ve hukukun üstünlüğüne uygun olarak çözülmesini beklemeye devam ediyoruz. Kore halkına ve ortak demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerine dayanan ABD-ROK ittifakına olan desteğimizi bir kez daha teyit ediyoruz” dedi.

Tayvan’da başkanlık sözcüsü Lii Wen adanın güvenlik ekibinin durumu izlediğini söylerken, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba çarşamba sabahı gazetecilere yaptığı açıklamada hükümetinin “durumu özel ve ciddi bir endişeyle izlediğini” ve Japon sakinlerinin güvenliğini sağlamak için mümkün olan tüm önlemleri alacağını söyledi.

Japonya Kabine Sekreter Yardımcısı Keiichiro Tachibana çarşamba sabahı düzenlediği olağan basın toplantısında gazetecilere “Japonya ve Güney Kore’nin uluslararası toplumda çeşitli konularda ortak olarak işbirliği yapması gereken çok önemli komşular olduğunu” söyledi ve “durumu değerlendirmemize dayanarak Japonya-Güney Kore ilişkilerine genel yaklaşım konusunda uygun kararlar alacağız” dedi.

Şu anda Japonya’da iktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin başkan yardımcısı olan eski Başbakan Yoshihide Suga, çarşamba günü bu ay içinde Güney Kore’ye yapacağı bir geziyi iptal etmeye karar verdi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova ülkesinin olayları takip ettiğini ancak Rus vatandaşlarına yönelik herhangi bir tehdit olmadığını söyledi.

Bu arada NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, grubun durumu izlediğini söyledi ve Güney Kore ile ilişkilerinin “sağlam” olduğunu sözlerine ekledi.

Avustralya dışişleri bakanlığı seyahat tavsiyelerini güncelleyerek Güney Kore’de bulunan Avustralyalılara yaşanan gelişmeler nedeniyle “protesto ve gösterilerden kaçınmalarını” söyledi. Bu arada, Yonhap News’e göre İsveç başbakanı Güney Kore’ye yapacağı bir geziyi erteledi.

Haberin yayınlandığı sırada Kuzey Kore’den henüz bir açıklama gelmemişti.

Güney Kore milletvekilleri devlet başkanını görevden almak için harekete geçti

DİPLOMASİ

Trump’ın yemin törenine kimler katılacak?

Yayınlanma

İkinci kez ABD Başkanı seçilen Donald Trump, 20 Ocak’ta yemin ederek görevine başlayacak.

ABD’de başkanların yemin töreni davetli listeleri, kendi ittifak unsurlarını ve önceliklerini yansıtması açısından önemli.

Bu nedenle Trump’ın davetli listesi, hem içeride hem de dışarıda “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” (MAGA) hareketinin ikinci döneminde hangi unsurlara yaslanacağını göstermesi bakımından hayli tipik.

Örneğin “Trump 2.0”ın içeride Silikon Vadisi-Büyük Teknoloji zenginleri ile işbirliğinin bir göstergesi olarak X, Tesla ve SpaceX’in sahibi Elon Musk, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos ve Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg’in yanı sıra dünyanın dört bir yanından teknoloji patronları da yemin törenine katılacak. Fransız milyarder ve teknoloji girişimcisi Xavier Niel eşiyle birlikte törende hazır bulunacak.

Trump’ın Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von Leyen’e davet göndermemesi manidar olmakla birlikte başkanın müttefik algısını yansıtıyor. AB’yi törende Washington Büyükelçisi Jovita Neliupšienė temsil edecek.

Örneğin Almanya söz konusu olduğunda, Elon Musk’ın yeni gözdesi Almanya için Alternatif’in (AfD) eş başkanı ve şansölye adayı Alice Weidel’e bir davetiye gönderildi.

Weidel’in ofisi POLITICO’ya 23 Şubat’taki seçimler öncesinde yoğun bir kampanya programı nedeniyle katılamayacağını söyledi. Partinin perşembe günü yaptığı açıklamaya göre ise, Weidel’in yerine partinin eş lideri Tino Chrupalla törene katılacak.

Almanya’nın muhafazakârları, CDU’nun dış politika sözcüsü Jürgen Hardt’ı Washington’a gönderiyor. Berlin’in ABD elçisi Andreas Michaelis de toplantıya katılacak.

Trump’ın geçiş ekibi Birleşik Krallık’tan sadece ülkenin ABD Büyükelçisi Karen Pierce’ı değil aynı zamanda Reform Partisi lideri Nigel Farage’ı da davet etti.

Trump’ın yakın müttefiki Musk ile kamuoyu önünde yaşadığı tartışmaya rağmen, sert Brexit yanlısı Farage toplantıya katılacağını teyit etti.

Fransa’dan, göçmen karşıtı politikacı ve eski cumhurbaşkanı adayı Eric Zemmour, ortağı Avrupalı milletvekili ve AP’deki Egemen Uluslar Avrupa’sından Sarah Knafo gibi katılımını teyit etti. Fransa’nın Washington Büyükelçisi Laurent Bili de davet edildi ve törene katılacak.

Fakat ilginç bir şekilde, Ulusal Birlik liderleri Marine Le Pen ve Jordan Bardella Trump’ın yemin törenine çağrılmadılar.

AB devlet liderleri arasında sadece İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin etkinliğe şahsen davet edildiği şimdiye kadar teyit edildi.

Meloni, bu ayın başlarında Roma’da düzenlediği yıllık basın toplantısında davetini bizzat teyit etti ve “programına göre bunu değerlendirdiğini” belirtti. Meloni, “Eğer gelebilirsem, katılmaktan mutluluk duyarım,” dedi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın törene davet edildiği yönündeki haberlere rağmen Macar hükümet sözcüsü Zoltan Kovacs çarşamba günü iddiaları yalanlayarak ne Orbán’ın ne de herhangi bir Macar hükümet yetkilisinin davet aldığını belirtti.

Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) grubunun yeni seçilen lideri Mateusz Morawiecki de etkinliğe katılacak ve etkinlik için bir ECR delegasyonu hazırlamayı planladığını açıkladı.

Belçikalı Flaman milliyetçisi parti Vlaams Belang’dan Tom Van Grieken de törende yerini alacak. Hollanda’nın Özgürlük Partisi’nin lideri Geert Wilders’e de davet gittiği belirtiliyor.

Güney Amerika’daki ünlü Trump müttefikleri olan Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei ile eski Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro da törenin davetlileri arasında.

Davetliler arasındaki sürpriz isim ise Çin Devlet Başkanı Xi Jinping. Xi’nin etkinliğe üst düzey bir yetkili göndererek Trump’a bir “iyi niyet mesajı” vermek istediği düşünülüyor.

Financial Times’ın geçen haftaki haberine göre adaylar arasında Başkan Yardımcısı Han Zheng ve Dışişleri Bakanı Wang Yi bulunuyordu.

Çin’den gelen açıklamalara göre törene Han katılacak. Han’ın Çin liderlik yapısında büyük ölçüde sembolik bir rolü var.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan Moskova’da

Yayınlanma

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelerek iki ülkenin nükleer santral anlaşmalarını tamamlayabileceğine inandığını belirtti. Görüşme sırasında, savunma işbirliğini de içeren kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması imzalandı.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bugün Moskova’da yaptığı görüşmede, İran’da bir nükleer santral inşasına yönelik anlaşmaların tamamlanabileceğine inandığını belirtti.

Görüşme, savunma alanında daha yakın işbirliğini içeren stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasından önce gerçekleşti.

Putin, temmuz ayında cumhurbaşkanlığı görevine gelen Pezeşkiyan’ı Kremlin’de ağırlamış ve “İşbirliğimizin tüm alanlarını görüşeceğiz ve kapsamlı bir stratejik ortaklık anlaşması imzalayacağız,” demişti.

Putin, “Bu anlaşma üzerinde uzun süredir çalışıyoruz ve bu çalışmaların tamamlanmasından çok memnunum,” diye eklemişti.

Aynı zamanda Rusya lideri, söz konusu anlaşmanın ticaret ve iktisadi ilişkileri daha da güçlendirmesi gerektiğini vurgulamıştı.

İran-Rusya ilişkilerinde yeni dönem

Rusya, Ukrayna’da İran yapımı insansız hava araçlarını geniş çapta kullanıyor ve ABD, eylül ayında Tahran’ı Rusya’ya balistik füze sağlamakla suçladı.

Tahran bu iddiaları reddederken, Kremlin İran füzeleri aldığını doğrulamasa da “hassas alanlarda” işbirliği yaptığını kabul ediyor.

Rusya’nın geçmişte İran’a S-300 hava savunma sistemleri sağladığı biliniyor ve İran medyasında, S-400 gibi daha gelişmiş sistemler ve Rus savaş uçakları satın alma isteği sıkça dile getiriliyor.

Pezeşkiyan, BRICS Zirvesi sırasında Kazan’da Putin ile bir araya gelmiş, Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ile de ulaşım, enerji, eğitim, turizm ve kültür alanlarında işbirliğini derinleştirme konularını görüşmüştü.

Ayrıca İran’ın petrol sektörüne yönelik Batı yaptırımları da ele alınması bekleniyor.

Rusya, İran’ın ilk nükleer santrali olan ve 2013’te faaliyete geçen Buşehr santralini inşa etti. Aynı zamanda iki ek reaktör için de anlaşmalar bulunuyor.

Rusya ve İran liderlerinden ticaret ve savunma işbirliğinde yeni adımlar

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Çin Başkan Yardımcısı Han Zheng Trump’ın yemin törenine katılacak

Yayınlanma

Çin Devlet Başkan Yardımcısı Han Zheng, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın pazartesi günü Washington’da yapılacak yemin törenine katılacak. İlk kez üst düzey bir Çinli lider ABD’de böyle bir etkinlikte hazır bulunacak.

Çin Dışişleri Bakanlığı duyuruyu cuma sabahı, yemin töreninden üç gün önce yaptı.

Kasım ayında basında çıkan haberlere göre Trump, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ‘i törene katılmaya davet etmişti.

Bakanlık, “Diyalog ve iletişimi geliştirmek, farklılıkları uygun şekilde yönetmek, karşılıklı yarar sağlayan işbirliğini genişletmek, istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir Çin-ABD ilişkisini ortaklaşa sürdürmek ve iki ülkenin birbiriyle iyi geçinmesi için doğru yolu bulmak için yeni ABD hükümetiyle birlikte çalışmaya hazırız” dedi.

Pekin’deki Renmin Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Diao Daming, yabancı bir devlet başkanının yemin törenine özel bir elçinin katılmasının Çin’in diplomatik uygulamalarına uygun olduğunu ancak bu kez üst düzey bir liderin gönderilmesinin Çin’in ABD ile ilişkilerin istikrara kavuşturulmasına verdiği önemi yansıttığını söyledi.

South China Morning Post’a konuşan Diao, “Bu Çin’in Çin-ABD ilişkilerinin istikrara kavuşturulmasına verdiği büyük önemi yansıtıyor. İlişkilerin bir sonraki aşaması için iyi bir başlangıç noktası oluşturuyor ve Çin ile ABD arasında daha fazla etkileşime katkıda bulunacak” dedi.

Daha önce Çin mallarına yüzde 60’a varan ek gümrük vergileri uygulama tehdidinde bulunan Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü öncesinde dünyanın ikinci büyük ekonomisine nasıl yaklaşacağı konusunda spekülasyonlar sürüyor.

Trump bu ay yaptığı açıklamada Xi ile temsilcileri aracılığıyla görüştüğünü ve “muhtemelen çok iyi anlaşacaklarına” inandığını söyledi.

Bu arada Çin de geçtiğimiz haftalarda yeni yönetime yönelik politikasının tonu hakkında bazı işaretler verdi. Aralık ayında Xi “diyaloğu sürdürmek” istediğini söylerken, bir gümrük vergisi ya da teknoloji savaşının “kazananı olmayacağı” uyarısında bulundu.

Çin’in en üst düzey diplomatı Wang Yi de “Çin ve ABD birbirleriyle işbirliği yaptıkları sürece birlikte pek çok büyük iş başarabileceklerini” söyledi.

Pazartesi günü Komünist Parti’nin yayın organı People’s Daily’de yer alan bir yorumda, yeni yönetime açık bir mesaj olarak “her iki ülke ve dünya için sorumlu eylemler” çağrısında bulunuldu ve Çin-ABD işbirliği pastasının “daha da büyütülebileceği” belirtildi.

Bazı gözlemciler daha önce Trump’ın ikinci döneminin ilk 100 gününün Çin yönetiminin Trump’la temas kurması ve gerilimin bir anda tırmanmasını önlemesi için önemli bir fırsat penceresi olabileceğini öne sürmüştü.

Han yabancı devlet törenlerinde Çin’i temsil ediyor

Han son yıllarda bir dizi yabancı devlet töreninde Çin’i temsil etti. Ekim ayında Endonezya Devlet Başkanı Prabowo Subianto’nun Jakarta’daki yemin törenine Xi’nin özel temsilcisi olarak katıldı ve Kral Charles’ın taç giyme töreninde de hazır bulundu.

Washington’da 1874 yılına kadar uzanan kayıtlar, yabancı devlet başkanları ve diplomatların katılımı yaygın olmasına rağmen, Pekin’in de benimsediği bir uygulama olarak, hiçbir yabancı devlet başkanının ABD başkanlık yemin törenine katılmadığını gösteriyor.

2009 yılında dönemin ABD Büyükelçisi Zhou Wenzhong, Çin hükümetinin temsilcisi olarak Barack Obama’nın yemin törenine katılmıştı. Zhou’nun halefi Cui Tiankai 2021 yılında Joe Biden’ı göreve başlaması dolayısıyla tebrik etmiş ancak törene katılıp katılmadığını belirtmemişti.

Ancak Trump’ın göreve başlama töreni, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin de aralarında bulunduğu konuklarla küresel bir etkinliğe dönüşüyor.

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ve Japon mevkidaşı Takeshi Iwaya da törene katılacaklarını teyit ettiler.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English