Bizi Takip Edin

ASYA

Japonya’nın yeni Savunma Bakanı Çin’le ilgili ‘endişe’lerini paylaştı

Yayınlanma

Japonya’nın yeni Savunma Bakanı Minoru Kihara pazar günü yaptığı açıklamada Çin’in Doğu ve Güney Çin denizlerindeki hızlı askeri yığınağı ve hamlelerinden “çok endişe duyduğunu” belirterek Japonya, Güney Kore ve ABD arasındaki üçlü güvenlik işbirliğini Tokyo’nun Kuzey Kore ve Rusya’yı da içeren ve giderek gerginleşen bölgesel ortama yanıtının “temel taşı” olarak nitelendirdi.

Çarşamba günü yapılan kabine değişikliğiyle selefi Yasukazu Hamada’nın yerini alan Kihara, 60 yıllık savunma stratejisini değiştirerek saldırı pozisyonuna geçen ve ordusu üzerindeki kısıtlamaların bir kısmını kaldırmaya devam eden Japonya’nın mevcut siyasetiyle uyumlu bir isim.

The Japan Times’ın haberine göre, NHK televizyon programına konuşan Kihara, “İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden bu yana yaşanan en ciddi ve karmaşık güvenlik ortamı karşısında, savunma kabiliyetlerimizi temelden güçlendirmek için selefimin yönelimini sürdürmek istiyorum” dedi.

Kihara, Çin konusunda Başbakan Fumio Kishida’nın yönetiminin üyeleri tarafından sıkça vurgulanan bir duruşu yineleyerek, sorumlu davranma ve endişe duyulan konular ve potansiyel işbirliği alanları üzerinde diyaloğa devam etme çağrısında bulunurken “savunulması gerekenleri savunma” taahhüdünü yineledi.

“Hem Japonya hem de Çin, bölgenin ve uluslararası toplumun barış ve refahı için önemli bir sorumluluğa sahiptir” diyen Kihara şöyle devam etti: “Yapıcı ve istikrarlı bir ilişki inşa etmemiz gerekiyor.”

Senkaku Adaları üzerinde devam den hak iddiaları ve Japonya’nın Çin’i hedef alan ABD ile bölgedeki müttefikliği ikili ilişkilere zarar verirken, Tokyo’nun Fukuşima nükleer santralinin atık suyunu Pasifik Okyanusu’na bırakma kararının ardından ilişkiler sarsıntılı bir sürece girdi. Bu hareket Japonya’dan tüm deniz ürünleri ithalatının hızla yasaklanmasına neden oldu. Çin, deşarjın ardındaki bilimin eksik olduğunu söylerken Japonya buna itiraz ediyor. Japon yetkililer Çin’in bu hamlesinin Tokyo üzerinde diplomatik baskı yaratmayı amaçladığını savunuyor.

‘ABD-Japonya-Güney Kore ilişkileri çabalarımızın temel taşı’

Öte yandan Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında kısa süre önce gerçekleşen zirve üzerine Kihara, Kim’in seyahatlerinin sonuçları belirsizliğini korurken Japonya’nın “yeni gelişmeleri yakından izleyeceğini” söyledi.

Savunma Bakanı, bölgedeki ciddi güvenlik ortamı karşısında Japonya’nın “benzer düşünen ülkelerle bağlarını güçlendirmesinin” çok önemli olduğunu vurguladı.

Kihara, “Bu bağlamda, ABD-Japonya-Güney Kore ilişkilerini çabalarımızın temel taşı olarak görmek istiyoruz” dedi.

Kabinedeki görevine başlamadan önce iktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin Japonya’nın ölümcül silah ihracatına ilişkin düzenlemelerinin gözden geçirilmesini tartışan geçici çalışma grubunda görev yapan Kihara, bu kuralların değiştirilmesine ilişkin daha derin ve sürekli bir tartışmaya ihtiyaç olduğunu da savundu.

Savunma şefi konunun “önemli bir politika aracı” olduğunu ve “ülke için arzu edilen bir emniyet ve güvenlik ortamının” sürdürülmesinde kilit rol oynayabileceğini söyledi: “Ölümcül silah ihracatının barışçıl bir ulus olarak ülkemizin gidişatını değiştirmeyeceği varsayımına dayanarak bu konuyu hükümet ve iktidar partisiyle görüşmek istiyorum.”

ASYA

Hindistan’daki dini etkinlikte yaşanan izdihamda en az 87 kişinin öldüğünden endişe ediliyor

Yayınlanma

NDTV’nin haberine göre salı günü Hindistan’ın kuzeyindeki Uttar Pradesh eyaletinde düzenlenen Hindu dini toplantısında çıkan izdihamda en az 87 kişinin öldüğünden endişe ediliyor.

İzdiham, ulusal başkent Yeni Delhi’nin yaklaşık 200 kilometre (125 mil) güneydoğusundaki Hathras bölgesindeki bir köyde meydana geldi ve yetkililer, yerel bir dini liderin çağrısına yanıt olarak büyük bir kalabalığın açık bir alanda toplandığını söyledi.

Bölge polis sözcüsü Manish Chikara ölü sayısını yaklaşık 60 kişi olarak açıkladı, ancak bu rakamın artabileceğini söyledi.

Sosyal medyada yer alan videolarda yerel bir hastanenin dışında yere yığılmış cesetler görülüyor. Reuters görüntüleri hemen doğrulayamadı.

Hathras bölge yöneticisi Ashish Kumar gazetecilere verdiği demeçte, “Olay, insanların alanı terk etmeye çalıştığı sırada aşırı kalabalık nedeniyle meydana geldi” dedi.

Kimliği açıklanmayan bir tanık, yayıncı India Today’e mekanda dar bir çıkış olduğunu söyledi: “Bir tarlaya doğru çıkmaya çalışırken aniden bir kargaşa başladı ve ne yapacağımızı bilemedik.”

Uttar Pradesh 200 milyondan fazla nüfusuyla Hindistan’ın en kalabalık eyaleti. Eyalet Başbakanı Yogi Adityanath bir soruşturma başlatılmasını emretti.

“İlgili yetkililere savaş koşullarında yardım ve kurtarma operasyonları yürütmeleri ve yaralılara uygun tedavi sağlamaları için talimatlar verildi” dedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Kazakistanlı muhalif gazeteci Sadıkov Kiev’de suikast sonucu öldü

Yayınlanma

Kazakistanlı muhalif gazeteci ve blog yazarı Aydos Sadıkov, Ukrayna’nın başkenti Kiev’de 18 Haziran’da vuruldu ve dün hastanede hayatını kaybetti.

Eşi Natalya, Facebook sayfasında yaptığı paylaşımda, suikastın sorumluluğunu Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev’e yükledi.

Natalya, “Aydos Kazakistan için canını verdi, katillerin elinde şehit olmayı kabul etti. 13 gün boyunca yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi, ancak mucize gerçekleşmedi. Onun ölümü Tokayev’in vicdanını sızlatacaktır,” ifadelerini kullandı.

18 Haziran’da Kiev’de kimliği belirsiz bir şahıs, eşi Natalya ile birlikte arabadayken Sadıkov’a birkaç el ateş etti.

Strana gazetesi, katilin susturucu kullandığını yazdı. Sadıkov’un eşi olaydan yara almadan kurtuldu.

Soruşturma kapsamında iki Kazak vatandaşı Meyram Karatayev ve Altay Cakanbayev suikast girişimine karıştıklarından şüpheleniliyor.

Kazakistan Başsavcılığı, 21 Haziran’da Karatayev ve Cakanbayev’in gözaltına alındığını duyurdu. Sadıkov’un eşi Karatayev’in Kazak polisi olduğunu iddia etti.

Olayı yorumlayan Tokayev, Astana’nın Interpol aracılığıyla da dahil olmak üzere Kiev ile iş birliğine hazır olduğunu duyurdu.

Strana‘ya göre Kiev, soruşturma bulgularının Kazakistan’a gönderilmesine karşı çıkıyor ve Cakanbayev ile Karatayev’in Ukrayna’ya iadesini talep etmeyi planlıyor.

Sadıkov, yaklaşık 59 bin aboneli Telegram kanalı Base’in sahibiydi.

Tokayev ve hükümetini ‘Rusya’nın etkisi altındaki bir kukla’ olarak nitelendiren Sadıkov, Kazak yetkilileri hedef alan yayınlarıyla tanınıyor.

Aydos Sadıkov, 2014 yılında Ukrayna’ya gitti ve yaşamına Kiev’de devam etti. Ocak 2022’de Kazakistan’daki protestoları aktif olarak destekledi.

Geçen yıl Astana makamları, Sadıkov’u arananlar listesine aldı.

Alman düşünce kuruluşu SWP: Batı için Kazakistan’ın görevi Rusya ve Çin’i çevrelemek

Okumaya Devam Et

ASYA

Avustralya, Batılı ülkelerin Çin’den üretimi koparma çabalarının kaynak ihracatı için risk oluşturduğunu söyledi

Yayınlanma

Hükümet, Avustralya’nın kaynak ve enerji ihracatının geçen mali yılda değer bazında %10 gerilediğini ve Batılı ülkelerin Çin’den daha fazla üretim koparma çabalarının bu ihracatı daha da tehdit edebileceği uyarısında bulundu.

Avustralya Sanayi, Bilim ve Kaynaklar Bakanlığı bu hafta, tahminlere göre Haziran 2024’e kadar olan yılda 417 milyar Avustralya doları (277 milyar $) üreten ülkenin kaynak ve enerji ihracatına ilişkin üç aylık görünümünü yayınladı.

Bu rakam bir önceki 12 ay için 466 milyar Avustralya dolarından daha düşüktü ve daha da düşmesi bekleniyor. Söz konusu ihracat rakamının önümüzdeki haziran ayına kadar olan yılda 380 milyar Avustralya Doları, bir sonraki yılda ise 356 milyar Avustralya Doları olması öngörülüyor.

Kaynaklar Bakanı Madeleine King pazartesi günü yaptığı açıklamada, bu eğilimin Rusya’nın Ukrayna müdahalesinin ardından yükselen emtia fiyatlarının normalleşmesini yansıttığını söyledi.

Avustralya’nın en önemli emtia ihracatı olan demir cevheri fiyatları bu yılın başlarında %30 düştükten sonra istikrar kazandı. Fiyatların önümüzdeki yıllarda da zayıf kalacağı ve 2025 mali yılına kadar bir trilyon tonun üzerine çıkması beklenen yıllık üretime rağmen çelik bileşeninden elde edilen geliri vuracağı tahmin ediliyor.

Çelik üretiminde yakıt olarak kullanılan metalürjik kömürden elde edilen kazancın, yine zayıflayan fiyatlar nedeniyle bu mali yılda reel olarak %15 düşeceği tahmin ediliyor. Sıvılaştırılmış doğal gaz kazançlarının düşmesi ve bazı gaz rezervlerinin tükenmesi nedeniyle hacmin azalması bekleniyor.

Rapor, görünümü destekleyen faktörler olarak talepteki nispeten zayıf büyümeye ve artan arza işaret ediyor ancak bu yıl dünya genelinde iyileşen ekonomik faaliyetlerin – Çin’in sanayi sektöründeki güçlü büyüme de dahil olmak üzere – mart raporuna kıyasla tahminlerin yukarı yönlü revize edilmesine yol açtığını ekliyor.

Raporda ayrıca, özellikle Avustralya’nın gelirinin %35’ini Çin’den yapılan kaynak ve enerji ihracatından elde etmesi nedeniyle jeopolitik risklere de dikkat çekiliyor.

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin artan ihracatı ABD ve Avrupa ile gerilimi tırmandırdı. Washington mayıs ayında Çin’den gelen elektrikli araçlar, yarı iletkenler ve çelik de dahil olmak üzere bir dizi ürüne gümrük vergisi getirdi. Brüksel de geçtiğimiz ay Çin’den gelen elektrikli araçlara gümrük vergisi getirdiğini açıkladı.

Yazarlar, “Çin’in iç talebi Avustralya kaynakları için birincil talep olmaya devam edecek olsa da, yaygın ticaret önlemleri Çinli üreticilerin rekabet gücünün Avustralya’nın tedarik ettiği Japonya ve Güney Kore gibi diğer Asya ticaret ülkelerine göre kötüleştiğini görebilir” diye yazdı.

“Ancak, Çin’in üretim üssünün bir kısmının Kuzey Amerika ve Batı Avrupa’ya kayması halinde Avustralya’nın ihracatı zarar görebilir zira yüksek nakliye maliyetleri bazı üreticilerimizin bu pazarlara erişimini engelleyebilir” denildi.

Avrupa ve ABD, Çin’e olan bağımlılıklarını azaltmak için stratejiler izliyor. Lityum ve nikel gibi batarya mineralleri, arzdaki artış ve elektrikli araçlara olan talepteki düşüşün ardından geçtiğimiz yıl büyük fiyat düşüşleri yaşadı.

Avustralya’nın lityumdan elde ettiği kazancın, üç yıl önceki 20 milyar dolardan Haziran 2026’ya kadar olan mali yıl için 9 milyar dolara düşeceği tahmin ediliyor, çünkü çevrimiçi hale gelen ek kaynaklar kalıcı arz fazlasını daha olası hale getiriyor.

Rapora göre Avustralya dünyanın en büyük lityum ihracatçısı ve lityum içeren cevher olan spodümen maden üretiminin görünüm dönemi boyunca yılda yaklaşık %10 artacağı tahmin ediliyor.

Nikel konusunda, küresel arzın %55’inden fazlasından sorumlu olan Endonezya ve Çin’in üretimindeki artış Avustralya’daki sektörü etkilemeye devam ediyor.

Yazarlar, “Madencilik ve rafine edilmiş arzdaki güçlü büyümenin görünüm dönemi boyunca devam edeceği öngörüldüğünde, ortaya çıkan arz fazlasının nikel fiyatlarını 2026 yılına kadar sınırlaması muhtemeldir” diye yazdı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English