Japonya’da çarşamba günü yapılan kabine değişikliğinin sürprizlerinden biri de dışişleri bakanlığındaki değişiklik oldu. Bazıları tarafından potansiyel başbakan adayı olarak görülen 62 yaşındaki Harvard mezunu piyanist Yoshimasa Hayashi’nin yerine, üç kez adalet bakanlığı yapmış ve dış politika deneyimi az olan 70 yaşındaki Yoko Kamikawa getirildi.
Üst düzey diplomat değişikliği, Hayashi’nin G7 heyeti ile Ukrayna’yı ziyaret etmesinden birkaç gün sonra ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndan birkaç gün önce gerçekleşti.
Nikkei Asia’ya konuşan emekli bir dışişleri bakanlığı yetkilisi “Bu normal değil” dedi ve ekledi: “Hayashi’nin kendisi de şaşkınlığa uğramış olmalı.”
Kishida’nın yeni kabinesinde kadın dışişleri bakanı ve şahin savunma bakanı öne çıktı
Dış politikaya tamamen hakim olma ve puan kazanma hedefi
Japon gözlemcilere göre bu hareketin üç nedeni olabilir.
Öncelikle Kishida’nın dış politikayı kendi alanı olarak gördüğünü ifade eden uzmanlar,
Başbakanın diplomasiyi nihai olarak kendi sorumluluğunda düşündüğünü ve dizginleri eline almak istediğini belirtiyor.
Dış politika, yaklaşık iki yıldır görevde olan Kishida’nın “en güçlü yönü” olarak değerlendiriliyor. Bazı hamlelerin de kendisine puan kazandırdığı ifade ediliyor. Örneğin, Kishida mart ayında Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’u Tokyo’da ağırladığında, 12 yıl sonra yapılan bu ilk resmi ikili ziyaretle ilgili, Nikkei’de yapılan bir ankete katılanların %63’ü görüşmeyi desteklerken %21’i karşı çıkmıştı.
Kishida memleketi Hiroshima’da G7 zirvesine ev sahipliği yaptığında, %66’lık bir kesim Kishida’nın etkinlik yönetimini desteklerken, %21’lik bir kesim desteklememişti.
Son olarak, Kishida’nın ABD Başkanı Joe Biden ve Yoon ile görüşmek üzere ABD Başkanlık konutu Camp David’i ziyaret etmesinin ardından, %55 bu hareketi desteklerken, %28 desteklemedi.
ABD’nin Japonya Büyükelçisi Rahm Emanuel Nikkei Asia’ya verdiği bir röportajda “Başbakanın görev değişikliğinde dış politikadaki güçlü yönlerine oynaması son derece doğal,” dedi. ABD Başkanı Barack Obama’nın özel kalem müdürü ve Chicago Belediye Başkanı olarak da görev yapan Emanuel, “Seçilmiş bir yetkilinin yapması gereken budur,” ifadesini kullandı.
Rakiplerinin etkisini azaltma hedefi
Diğer yandan Kishida’nın bu değişiklik ile rakiplerinin dışişleri bakanlığındaki etkisini zayıflatmak istediği yorumu yapıldı.
Kishida Japonya’nın en uzun süre görev yapan dışişleri bakanıydı ve bu görevi Başbakan Shinzo Abe’nin liderliği altında yürütmüştü.
Kendisi hala bakanlıkta nüfuz sahibi olsa da halefleri Taro Kono, Toshimitsu Motegi ve Hayashi de ilerleme kaydetti. Her üçü de Kishida’nın yerine başbakan olmaya aday, dolayısıyla “dış politikanın dizginlerini yeniden ele alma” hamlesi “rakiplerini zayıflatma stratejisi”nin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Hayashi kaziran ayında Japonya’nın Yabancı Muhabirler Kulübü’ne “başbakan olma umutları olduğunu” söylemişti.
Kishida ve Hayashi iktidardaki Liberal Demokrat Parti’nin aynı fraksiyonuna mensuplar.
Ünlü haber sitesi Samejima Times’a göre ise Kishida’nın Kamikawa’yı dışişleri bakanı olarak atama hamlesi, “bakanlığın kontrolünü tamamen ele geçirme” ve Motegi ile eski Başbakan Yoshihide Suga’ya yakın yetkilileri “saf dışı bırakma” girişimi.
Haberde, “Kishida Kamikawa’nın güvenli bir çift el olduğunu düşünüyor” ifadelerine yer verildi.
ABD Büyükelçisinden övgüler
Japonya’da 20 yıl sonra ilk kadın dışişleri bakanı olan Kamikawa’nın etkileyici bir özgeçmişi var. Lisans eğitiminin ilk iki yılında sadece en yüksek notları alan öğrencileri kabul eden Tokyo Üniversitesi’nin uluslararası ilişkiler bölümünden lisans derecesiyle mezun oldu.
Düşünce kuruluşu Mitsubishi Araştırma Enstitüsü’ne katıldıktan sonra Harvard Kennedy School’da akademinin “ağır toplarından” olan Profesör Joseph Nye’ın yanında eğitim gördü.
Aynı zamanda Kishida hizbinin bir üyesi ve Kabine Baş Sekreteri Hirokazu Matsuno’nun yerine yönetimin 2 numaralı ismi olarak önde gelen adaylardan biri olduğu söylenmektedir.
ABD Büyükelçisi Emanuel, hakkında şu yorumu yaptı: “Kamikawa Yoko ittifakımız, ortak çıkarlarımız ve kurallara dayalı bir düzene duyduğumuz saygı adına çok yetenekli ve ikna edici bir ses.”