Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Mali, Burkina Faso ve Nijer’in ECOWAS’tan ayrılma süreci nasıl işleyecek?

Yayınlanma

Üç Batı Afrika ülkesi, yaptırımlara ve seçim sürecine müdahalelere tepki olarak, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’ndan (ECOWAS) ayrılacaklarını açıkladı. Ancak topluluğun iç tüzüğüne göre bu kararın uygulanması için bir yıl beklemek gerekiyor.

Burkina Faso, Mali ve Nijer yaptıkları ortak açıklamada derhal geçerli olmak üzere ECOWAS’tan ayrıldıklarını belirterek şimdiye kadar bloğu oluşturan 15 devlet arasındaki ilişkilerin önemli ölçüde kötüleştiğine işaret ettiler.

Bildiride, “yabancı güçlerin etkisinde kalmak” ve “ilkelerine ihanet etmekle” suçlanan ECOWAS’ın bu 3 ülke için “tehdit” oluşturduğu belirtildi.

ECOWAS’ın, bu 3 ülkenin terörle mücadelesine yardım etmediği ifade edilen bildiride, söz konusu ülkeler bu konuda adım atmak istediğinde ise “akıl almaz” ve “yasa dışı” yaptırımlara maruz kaldığı vurgulandı.

Yaptırımlar ve müdahale tehdidi ilişkileri kopardı

Devlet Başkanı Mohamed Bazoum’un temmuz ayında askeri müdahaleyle görevinden uzaklaştırılmasının ardından grup Nijer’e yaptırımlar uygulamış, tüm hava ve kara sınırlarının kapatılması, devlet varlıklarının dondurulması ve bloktaki diğer kurumlarla mali işlemlerin engellenmesini içeren tedbirler almıştı. Hatta ECOWAS Nijer’e askeri operasyon düzenleme kararı almıştı.

Yaptırımlar Nijer’in gıda ve diğer temel ihtiyaç maddelerinin çoğunu ithal ettiği iki ülkeyle (Benin ve Nijerya) bağlantısını keserek dünyanın en yoksul ülkelerinden birinde gıda fiyatlarının hızla yükselmesine yol açtı.

Mali, 2020 ve 2021’deki müdahalelerden bu yana mevcut askeri cuntanın yönetimi altındayken, Burkina Faso’da Ekim 2022’den bu yana ordu komutanı İbrahim Traoré liderliğindeki bir askeri yönetim iktidarda.

Üç ülke ECOWAS yaptırımlarının “insanlık dışı ve sorumsuzca” olduğunu ve bloğun kendi kurallarının “ihlali” olduğunu söyledi.

Bir ECOWAS sözcüsü pazar günü yaptığı açıklamada üç ülkenin bloktan çıktıklarına dair “doğrudan resmi bir bildirim” almadıklarını söyledi.

Fransa ve ABD ülkelerdeki askeri hareketleri kınamış, üç ülkeden de askerlerini çekmek zorunda kalan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron eylül ayında bölge için “çok endişeli” olduğunu söylemişti.

Nijer, AB ile askeri ortaklığını feshetti

Sahel Devletleri İttifakı

Nijer, Burkina Faso ve Mali, Bazoum’un görevden alınmasından bu yana ilişkilerini derinleştirdi. Bazum, Sahel’de Batı’nın son “güvenilir” müttefikiydi.

Üç ülke Eylül 2023’te, “Sahel Devletleri İttifakını (AES)” kurarak terör saldırıları ya da dış baskılar karşısında karşılıklı koruma sağlamayı amaçladılar. Bölge, 2015’ten bu yana El Kaide ve IŞİD bağlantılı terörist grupların saldırısına uğruyor. İttifak kısmen ECOWAS’ın geçen yıl, halen tutuklu bulunan Bazoum’un cumhurbaşkanlığı görevine iade edilmemesi halinde Nijer’e karşı askeri harekat tehdidine misilleme olarak kuruldu.

İç tüzük ve ayrılma süreci

Üç ülke en kısa sürede ECOWAS’tan ayrılacaklarını duyursalar da topluluktan resmen ayrılmak için bir yıl beklemeleri gerekiyor.

ECOWAS iç tüzüğüne göre, topluluktan çekilmek isteyen herhangi bir üye devlet bu kararını yazılı olarak İcra Kuruluna bildirecek ve üye devletleri bilgilendirecek.

Bildirim tarihinden bir yıl sonra talepte bulunan devletin ECOWAS üyeliği sona erse de bu bir yıl boyunca ECOWAS anlaşmasının gerekliliklerini yerine getirmekle yükümlü olacak.

Dolayısıyla 3 ülkenin ECOWAS’tan çekilmesi için en az bir yıl gerekiyor.

Öte yandan, 3 ülkenin topluluktan çekilmesi, bu ülke vatandaşlarının hayatında da bazı değişikliklere neden olacak. ECOWAS üyesi ülke vatandaşları, üye ülkeler arasında vizesiz seyahat kolaylığı sağlayan ortak bir pasaport kullanıyor.

Mali, Nijer ve Burkina Faso, topluluktan çekilirse hem ortak pasaport hakkını kaybedecek hem de üye ülkeler arasındaki gümrüksüz ticaret için kurulan serbest ticaret bölgesinin dışında kalacak.

En son Moritanya ayrılmıştı

Denize kıyısı olmayan Mali, Nijer ve Burkina Faso topluluktan ayrılırsa, ECOWAS’ın tüm üyeleri, denize kıyısı bulunan devletlerden oluşacak.

ECOWAS, Benin, Burkina Faso, Cabo Verde, Fildişi Sahili, Gambiya, Gana, Gine, Gine Bissau, Liberya, Mali, Nijer, Nijerya, Senegal, Sierra Leone ve Togo’dan oluşuyor.

Topluluktan en son 2000 yılında Mağrip Arap Birliğine üye olmak için Moritanya çekilmiş ancak bu talebini 1999’da ECOWAS’a bildirmişti.

Afrika’da herkese yetecek kadar yer var

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English