Gazze Şeridi’nde Hamas’ın elinde bulunan İsrailli esir Matan’ın annesi Einav Zangauker, Mossad Direktörü David Barnea’nın kendisine “mevcut siyasi tabloda anlaşmanın mümkün olmadığını söylediğini” iddia etti. Mossad, anneyi yalanladı. Ancak Ntenayahu’nun ofisi İsrail ordusunun Philadelphia Koridoru’ndan çekilmeyeceğini yineleyen bir açıklama yayınladı ki bu ısrarın anlaşmanın önündeki engel olduğu belirtiliyor.
İsrailli esirin annesi Einav Zangauker, Gazze Şeridi çevresinde 7 Ekim’de yaşanan olayları soruşturmak için kurulan sivil soruşturma platformunda konuştu.
Tel Aviv ile Hamas arasındaki esir takası ve ateşkes müzakerelerinde İsrail’in baş müzakerecisi niteliğindeki Mossad Direktörü Barnea’nın İsrailli esirlerin yakınlarıyla buluşmayı reddettiğini dile getiren Zangauker, Barnea’nın mayıs ayında kendisine “mevcut siyasi tabloda anlaşmanın mümkün olmadığını söylediğini” aktardı.
İsrail Başbakanlık Ofisi aracılığıyla yayınlanan Mossad’ın yazılı açıklamasında ise Zangauker’in iddiaları yalanlandı. Mossad, “Barnea’ya atfedilen sözlerin asla söylenmediğini, siyasi tabloya bir referansta bulunulmadığını” belirterek “Mossad Direkörü’nün tüm esirlerin serbest kalması için bir anlaşma sağlamak adına çalışmaya devam edeceğini” öne sürdü.
Öte yandan İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan ayrı bir açıklamaya göre Netanyahu, Gazze’deki İsrailli esir ailelerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Netanyahu, ateşkes ve esir takası anlaşması için dolaylı müzakerelerde şart koştuğu Gazze’yi ikiye ayıran Netzarim Koridoru ve Gazze Şeridi ile Mısır sınırındaki Philadelphia Koridoru’ndan “muazzam baskılara rağmen” ayrılmayacaklarını söyledi.
İsrail Başbakanı, Netzarim ile Philadelphi Koridoru’nun İsrail açısından “askeri ve siyasi açıdan stratejik kazanç” olduğunu savundu.
Görüşmeden sonra ulusal bir radyo kanalına konuşan, oğlu Gazze’de esir olan Zvika Mor, Netanyahu’nun Hamas ile bir anlaşmaya inanmadığını söyledi.
Netanyahu, koalisyon hükümetindeki aşırı sağcı figürlerin “ateşkes sağlanırsa hükümeti devirme” tehdidi karşısında içeride ve uluslararası arenada anlaşmaya yanaşmamakla suçlanıyor.
Hizbullah’ın “misillemesi kaçınılmaz hale geldi”
Öte yandan Lübnanlı siyasi bir lider, Hizbullah’ın, Fuad Şükür suikastına “güçlü” yanıtının, “Gazze’de esir takası ve ateşkes görüşmelerinin şansının azalması ardından kaçınılmaz hale geldiğini” söyledi.
Lübnan’daki Cumhuriye gazetesine konuşan Lübnanlı siyasi lider, Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Şükür’ün öldürülmesine beklenen cevaba dair değerlendirmelerde bulundu. Adı açıklanmayan siyasi lider, Hizbullah’ın, ABD Başkanı Joe Biden’ın girişimi ve Mısır ve Katar’ın arabuluculuğu temelinde Gazze Şeridi’nde ateşkes ve esir takası anlaşmasına ilişkin müzakerelerden dolayı misilleme yapmaktan kaçındığını ifade etti.
Lübnanlı siyasi lider, “İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun uzlaşmaz tavrı ve müzakereleri engelleme konusundaki ısrarının” Katar’ın başkenti Doha’da yürütülen görüşmelerin başarısını engellediğini ve Mısır’ın başkenti Kahire’de yürütülecek görüşmelerin “şansını yok edeceğini” belirtti.
Siyasi lider, Hizbullah’ın, İsrail’in Şükür ve altı kişiyi öldürdüğü hava saldırısına “güçlü” yanıtının, “Gazze’de esir takası ve ateşkes görüşmelerinin şansının azalması ardından kaçınılmaz hale geldiğini” söyledi.
Şükür 30 Temmuz’da öldürülmüştü
İsrail ordusunun 30 Temmuz’da Beyrut’taki Dahiye bölgesinde bir binaya düzenlediği hava saldırısı Hizbullah’ın komutanlarından Fuad Şükür’ün de bulunduğu 3’ü kadın ve 2’si çocuk, toplam 7 kişinin hayatını kaybetmişti.
İsrail basınında Şükür’ün birkaç yıl önce Hizbullah’ın “hassas füze projesi” komutanı olarak atandığı aktarılmıştı. Hizbullah komutanı Şükür, 1983’te Beyrut’taki ABD Deniz Piyadeleri kışlasının bombalanmasında rolü olduğu iddiasıyla Washington’un başına ödül koyduğu isimler arasında yer alıyordu.