Diplomasi
Modi ve Xi’yi buluşturan Putin, BRICS’ten istediği zaferi aldı

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi, çarşamba günü Rusya’da düzenlenen BRICS zirvesini, dünyanın en kalabalık iki ülkesi arasında yıllarca süren düşmanlığın ardından daha uyumlu bir ilişki kurma hedeflerini sergilemek için değerlendirdiler.
Beş yıldır resmi görüşme yapmayan Xi ve Modi arasındaki toplantı, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Batı’nın Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’yı izole etmekte başarısız olduğunu göstermek için kullandığı zirvenin en önemli olaylarından biriydi.
Zirvenin sonuç bildirisinde BRICS ülkeleri arasında, dolara alternatif bir ödeme sistemi de dahil, ticareti kolaylaştırmayı amaçlayan bir dizi proje sıralandı, ancak ayrıntılar ya da zaman çizelgesi yer almadı.
Yeni Delhi’nin tartışmalı Himalaya sınırında dört yıldır süren askeri gerginliği çözmek üzere Pekin ile anlaşmaya vardığını duyurmasından sadece iki gün sonra Xi, Modi’ye iletişim ve işbirliğini artırmaları ve farklılıkları etkin bir şekilde yönetmeleri gerektiğini söyledi.
Çin devlet televizyonu CCTV’nin haberine göre Xi, “Çin ve Hindistan’ın tarihin akışını ve ilişkilerinin gelişim yönünü doğru bir şekilde kavraması iki ülkenin ve halkların temel çıkarına olacaktır” dedi.
Buna karşılık Modi Xi’ye sınırlarında barış ve istikrarın korunmasının öncelik olması gerektiğini ve karşılıklı güven, saygı ve duyarlılığın ilişkilerin temelini oluşturması gerektiğini söyledi.
Hindistan devlet televizyonu Doordarshan’da yayınlanan yorumlarında Modi Xi’ye “Son dört yılda gündeme gelen konular üzerinde anlaşmaya varılmasını memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Bugün dünya nüfusunun %45’ini ve küresel ekonominin %35’ini oluşturan BRICS grubunun zirvesi Washington’daki Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası yıllık toplantılarıyla aynı döneme denk geldi
BRIC terimini 2001 yılında ortaya atan eski Goldman ekonomisti Jim O’Neill Reuters’e verdiği demeçte, Çin ve Hindistan bu kadar bölünmüş kaldığı sürece BRICS kulübü için çok az iyimser olduğunu söyledi.
O’Neill Reuters’e verdiği demeçte, “Bana temelde, özellikle Rusya gibi gürültücü ülkelerin yanı sıra Çin gibi önemli gelişmekte olan ülkelerin bir araya gelip ABD’nin dahil olmadığı bir şeyin parçası olmanın ne kadar iyi olduğunu ve küresel yönetişimin yeterince iyi olmadığını vurgulayabilecekleri sembolik bir yıllık toplantı gibi görünüyor” dedi.
Ancak Hindistan ve Çin liderlerinin tokalaşması ve zirve öncesinde sınır sorununu aşmaya yönelik adımları Batı kamuoyunu şaşırttı.
Sonuç bildirgesinden öne çıkanlar
Batı’nın kendisini izole etme çabalarına karşı Putin, Volga kıyısındaki Kazan kentinde düzenlenen zirvede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın da aralarında bulunduğu 20’den fazla lideri ağırladı.
Ayrıca Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in de zirveye katılması Putin’in mesajını güçlendirdi.
Her ne kadar sonuç bildirgesinde Ukrayna krizi ile ilgili ayrıntılı ifadeler yer almasa da, savaş liderlerin gündemindeydi. Modi, Putin’e Ukrayna’da barış istediğini söyledi. Xi Jinping ve arabuluculuk yapmaya çalışan Birleşik Arap Emirlikleri lideri Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan Putin’le kapalı kapılar ardında yaptığı görüşmelerde Ukrayna’daki savaşı da görüştü.
Zirvenin 43 sayfalık sonuç bildirisi jeopolitik ve narkotik konulardan yapay zekâya ve hatta büyük kedilerin korunmasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsadı, ancak bildiride Ukrayna’dan sadece bir kez bahsedildi.
Kazan deklarasyonunda “Çatışmanın diyalog ve diplomasi yoluyla barışçıl bir şekilde çözülmesini amaçlayan ilgili arabuluculuk ve iyi niyet misyonu önerilerini takdirle not ediyoruz” denildi.
Bildiride ayrıca Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da ateşkes çağrısı yapıldı ve İsrail’in insani yardım operasyonlarına, tesislerine, personeline ve dağıtım noktalarına yönelik saldırıları kınandı.
Alternatif ödeme sistemleri konusunda ise çok az ayrıntı vardı, ancak BRICS liderleri bu sistemlerin geliştirilmesine ilgi duyduklarını ifade ettiler ve merkez bankacılarına bir sonraki başkanlık döneminde rapor vermeleri talimatını verdiler.
Nüfus artışı, kentleşme, sermaye birikimi ve verimlilik artışını kilit faktörler olarak gösteren Putin, “BRICS’in küresel ekonomideki öncü rolüne yönelik eğilim daha da güçlenecek” dedi.
Çin ve Hindistan, Moskova’nın en büyük döviz geliri olan Rusya petrolünün yaklaşık %90’ını satın alıyor. Rusya dünyanın en büyük ikinci petrol ihracatçısı konumunda.
Liderler BRICS’in kurumsal gelişimini daha da ilerletmeye çalışacaklarını söyledi ancak BRICS’in genişletilip genişletilmeyeceği konusunda netlik sağlanmadı.
Putin, 30’dan fazla devletin gruba katılmaya ilgi gösterdiğini ancak herhangi bir genişlemede dengenin sağlanmasının önemli olduğunu belirtti.
Hint akademisyen Harici’ye değerlendirdi: ‘BRICS, Hindistan-Çin gerilimini yatıştıran bir platform’
Diplomasi
AB, Boeing uçaklarına gümrük vergisi getirmeyi planlıyor

Brüksel, Washington ile ticaret görüşmelerinin başarısız olması halinde, daha fazla misilleme önlemleri kapsamında Boeing uçaklarına gümrük vergisi uygulamayı planlıyor.
Financial Times’ın haberine göre AB ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu, sivil uçakları yıllık yaklaşık 100 milyar avroluk ABD ithalatı listesine dahil edecek.
Fakat bu önlemler, AB’nin ABD gümrük vergilerinin azaltılmasında yeterli ilerleme kaydetmemesi halinde yürürlüğe girecek ve üye ülkelerin ağırlıklı çoğunluğunun onayı gerekiyor.
ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan’da AB’den yapılan neredeyse tüm ihracata en az yüzde 20 ek gümrük vergisi uygulamaya koymuş fakat 9 Nisan’da “müzakerelere zaman tanımak” için bu oranı 90 günlüğüne yüzde 10’a indirmişti.
ABD’nin AB’nin çelik, alüminyum ve otomobillerine uyguladığı yüzde 25’lik gümrük vergileri ise devam ediyor.
AB de müzakere sürecine yardımcı olmak için Harley-Davidson motosikletleri, tavuk eti ve giyim dahil olmak üzere 21 milyar avro değerindeki ABD mallarına uyguladığı misilleme gümrük vergilerini 14 Temmuz’a kadar askıya aldı.
Yetkililer, anlaşma sağlanamadığı takdirde, uçak ve muhtemelen kimyasal ürünleri de içerecek bir sonraki gümrük vergisi dalgasının da muhtemelen o tarihten itibaren uygulanacağını belirtti.
Yetkililer, perşembe günü yayınlanması beklenen hedef listesinin hâlâ değişebileceği konusunda uyarıda bulundu. Eurostat verilerine göre, AB 2024 yılında ABD’den yaklaşık 18,3 milyar avro değerinde uçak, uzay aracı ve parça ithal etti.
Müzakereleri yürüten AB Ticaret Komiseri Maroš Šefčovič salı günü Avrupa Parlamentosu’nda (AP) yaptığı açıklamada, AB’nin ABD’ye ihracatının yüzde 70’inin şu anda gümrük vergisine tabi olduğunu söyledi.
ABD, ilaç, yarı iletkenler ve diğer ürünlere sektörel gümrük vergilerini uygulamaya koyarsa, bu rakam yüzde 97’ye, yani 549 milyar avroya ulaşacak. Mevcut ticaret hacmine göre, ABD her yıl 100 milyar avrodan fazla gümrük vergisi toplayacak.
Komiser, “Şimdi ABD’nin adil ve dengeli bir çözüme doğru ilerleme kaydetmeye hazır olduğunu göstermesi gerekiyor. Müzakere yoluyla bir çözümün bizim için açık ve tercih edilen sonuç olmaya devam etmesi nedeniyle ABD ile görüşmelere tam olarak bağlıyız. Fakat ABD ile görüşmelerimiz gerekli sonuçları vermezse, ‘tüm seçenekleri masaya yatırarak’ ‘eşit şartları yeniden tesis etmek’ amacıyla alternatiflere hazır olacağız,” dedi.
Havacılık ve uzay endüstrisi, entegre tedarik zincirlerinde maliyet artışlarının hissedilmeye başlamasıyla Trump’ın ticaret savaşına uyum sağlamak için acele ediyor.
Sübvansiyonlar konusundaki anlaşmazlık nedeniyle Boeing ve Airbus uçaklarına 18 ay süreyle vergi uygulanan dönem dışında, sektör 1979’dan bu yana büyük ölçüde gümrük vergisi engelleri olmadan faaliyet gösteriyor.
Tedarik zincirleri tüm dünyaya yayılmış durumda ve hem Airbus hem de Boeing yeni uçaklar için çeşitli bölgelerden parça ithal ediyor. Bazı uçaklarının parçalarını İtalya ve Japonya’dan temin eden Boeing, halihazırda daha yüksek ithalat maliyetleriyle karşı karşıya.
ABD’li sektör yöneticileri, gümrük vergilerinin kaldırılması için Beyaz Saray’a baskı yapıyor. Son haftalarda birçok havayolu şirketi yöneticisi, gümrük vergilerini ödemek yerine Boeing veya Airbus’tan uçak teslimatlarını erteleyecekleri uyarısında bulundu.
Boeing’in büyük müşterilerinden Ryanair’in CEO’su Michael O’Leary, geçen ay FT’ye verdiği demeçte, vergiler nedeniyle uçakların fiyatları artarsa teslimatları erteleyeceklerini söylemişti.
ABD, ithalatından çok daha fazla havacılık ve savunma ürünü ihraç ediyor. Sektörün ticaret örgütü olan Havacılık ve Uzay Sanayicileri Derneğine göre, 2023 yılında ABD’nin havacılık ve savunma ihracatı dünya çapında 136 milyar dolara yaklaştı. ABD’nin havacılık ve savunma ithalatının toplam değeri ise 22 milyar doların biraz altındaydı.
Salı günü Paris’te düzenlenen bir etkinlikte, Airbus CEO’su Guillaume Faury, Avrupa’nın beş yıl önceki sübvansiyon anlaşmazlığında olduğu gibi, uçaklara “karşılıklı” gümrük vergileri uygulayacağını beklediğini söyledi.
ABD ve AB, bu gümrük vergilerini 2021’de askıya almıştı.
Faury, AB’den belirli bir politika yanıtı talep edip etmediğini belirtmedi, fakat beklenen misilleme gümrük vergilerinin ABD endüstrisi üzerindeki etkisinin Trump’ın Airbus’a uyguladığı gümrük vergilerinden daha büyük olacağını söyledi.
Şirketlerin “kaybet-kaybet” durumuyla karşı karşıya olduğunu da sözlerine ekledi ve “Avrupalılar ve Amerikalılar için bu gerçekten olumsuz bir durum, ama her şeyden önce Amerikalılar için [olumsuz]. Bu yüzden zamanla sorunların çözüleceğini umuyorum. Fakat henüz öyle bir durum yok. Bu gümrük vergileri, çok yüksek performanslı transatlantik ekosistemimize zarar verecek,” diye konuştu.
Diplomasi
Trump’ın temsilcisi: Ateşkes anlaşması yakın, tek engel Putin

ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna ve Rusya’nın 30 günlük kapsamlı bir ateşkes anlaşmasına yakın olduğunu ancak Rusya Devlet Başkanı’nın buna karşı çıktığını savundu. Kellogg, Ukrayna’nın bu ateşkesi hemen istediğini ve anlaşmanın birçok şart içerdiğini söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna’nın Rusya ile ateşkesin tüm şartlarını beğenmediğini ancak tarafların anlaşmaya yakın olduğunu belirtti.
Kellogg, Fox News kanalına yaptığı açıklamada, anlaşmanın önündeki tek engelin Rusya Devlet Başkanı olabileceğini ifade etti.
Kellogg, Kiev’in “karada, denizde ve havada” geçerli olacak 30 günlük kapsamlı bir ateşkese razı olduğunu ve bu sürenin uzatılabileceğini söyledi. Ukrayna’nın bu rejimin hemen yürürlüğe girmesini istediğini aktardı.
Ateşkes planının 23 Nisan’da Londra’da yapılan “gönüllüler koalisyonu” toplantısında ele alındığını hatırlatan Kellogg, “Birçok şart içeren bu kapsamlı ateşkese hazırlar. Ve Ukraynalılar buna razı,” ifadesini kullandı.
Kellogg, “Sanırım yakınız. Sonucu alabilecek tek kişi Başkan Trump. Ve belki de önümüzdeki engel, razı olmayan Rusya Devlet Başkanı,” diye ekledi.
Rusya, “insani mülahazalarla” 8-10 Mayıs tarihlerini kapsayan bir ateşkes ilan etti.
Kremlin’den yapılan açıklamada, “Bu dönemde tüm muharebe eylemleri durduruluyor,” denildi ve Ukrayna tarafına “bu örneği takip etme” çağrısı yapıldı.
Açıklamada, Ukrayna’nın ateşkese uymaması hâlinde Rus ordusunun “yeterli ve etkili bir karşılık vereceği” belirtildi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Bu, Rusya devlet başkanının iyi niyet göstergesidir ve barışçıl bir çözüm yoluna girme isteğimizi vurgulamaktadır,” dedi.
Diğer yandan Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, 30 günlük bir ateşkes konusunda ısrarcı.
Rusya’nın ilan ettiği üç günlük ateşkese “tiyatro gösterisi” adını verdi. Kremlin ise Zelenskiy’nin bu tutumunu manipülasyon olarak değerlendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın Zafer Günü’nün 80. yıl dönümü münasebetiyle ilan ettiği ateşkesin “önemli bir şey gibi görünmediğini” ancak “başladığımız yere kıyasla çok fazla” olduğunu söylemişti.
Mart ayında hem Rusya hem de Ukrayna, ABD tarafının enerji tesislerine yönelik saldırılara 30 günlük moratoryum önerisini kabul etmişti. Daha sonra taraflar anlaşmayı ihlal ettikleri yönünde karşılıklı suçlamalarda bulunmuştu.
Diplomasi
Trump, Rusya’yı G7’ye döndürme fikrinden caydı

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın G7 ülkelerine yeniden katılması için mevcut zamanın “uygun olmadığını” belirtti, ancak ülkenin G8’den çıkarılmasının “aptalca” olduğunu ve bunun Ukrayna savaşına yol açtığını savundu. Kremlin ise Rusya’nın G7’ye dönmeye pek ilgi duymadığını, grubun önemini yitirdiğini ve Moskova’nın G20 ile işbirliğini tercih ettiğini açıkladı.
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın G7 ülkelerine yeniden katılması için mevcut zamanın “uygun olmadığını” belirtti.
6 Mayıs’ta Dünya Kupası planlama toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada Trump, “Sanırım şimdi [Rusya’yı G7’ye geri dahil etmek için] en uygun zaman değil. Hayır, şimdi en uygunsuz zaman. Bu fırsatı kaçırdık, değil mi?” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda, Rusya’nın G8’den çıkarılması kararını “çok aptalca” olarak nitelendirdi. Trump, Moskova G8’de kalsaydı, Ukrayna’ya saldırmayacağını ve durdurmaya çalıştığı “ölümcül savaşı” başlatmayacağını savundu.
Trump, daha önce şubat ayında da Rusya’yı G7’ye geri döndürme arzusunu dile getirmişti.
Bu fikri daha da öncesinde, Haziran 2020’de de ortaya atmıştı.
O dönemde ABD Başkanı, böyle bir adımın “sağduyuya uygun” olduğunu vurgulamış, ancak diğer katılımcı ülkeler bu girişimi desteklememişti.
G7, Çin hariç dünyanın en büyük yedi ekonomisini bir araya getiriyor: ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya, İtalya, Kanada ve Japonya. Rusya, 1997 yılında bu gayri resmi kulübe katılarak G8’e dönüşmesini sağlamıştı.
Ancak 2014 yılında, Kırım’ın Rusya Federasyonu’na bağlanmasının ardından Moskova, birlikten çıkarıldı.
Trump’a göre bu durum, Moskova’nın o zamanki ABD Başkanı Barack Obama’yı dış politika sahnesinde “alt etmesi” nedeniyle yaşandı. Trump, o yıllarda Washington’ın “özellikle Rusya konusunda” zayıf olduğunu iddia etti.
Trump’ın açıklamalarının ardından Kremlin’den yapılan değerlendirmelerde, Moskova’nın G7’ye dönmeye pek ilgi duymadığı belirtildi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Şu anda Yediler Grubu olarak adlandırılan grubun, önemini büyük ölçüde yitirdiğini defalarca söyledik,” ifadelerini kullandı.
Peskov’a göre, bu gayri resmi kulüp, küresel ekonominin büyüme merkezlerinin dünyanın başka bölgelerine kayması nedeniyle şu anda ekonomik büyümede lider olmayan ülkeleri bir araya getiriyor.
Bu bağlamda Rusya, G20 ülkeleriyle işbirliği yapmaya daha fazla ilgi duyuyor. Peskov, “Muhtemelen ‘Yirmiler’ gibi bir forum, kürenin ekonomik lokomotiflerini daha iyi yansıtıyor,” diye açıkladı.
-
Avrupa2 hafta önce
Almanya’da tren fabrikası tank üretimine başlıyor
-
Görüş2 hafta önce
Pahalgam terör saldırısı, Hindistan ve Pakistan yine kavgalı…
-
Görüş2 hafta önce
Dönüşümün gereklilikleri ve ulusal ortaklığın ihtiyaçları arasında Hamas
-
Ortadoğu2 hafta önce
Suriye İnsan Hakları Takip Komitesi, mezhepçi katliamlara dair nihai raporunu yayımladı
-
Asya2 hafta önce
Cammu Keşmir bölgesinde terör saldırısı: 26 ölü, 17 yaralı
-
Avrasya Günlüğü2 hafta önce
ABD’li ekonomist: Çin’in “e-ticaret + altyapı” sinerjisi bölgesel ekonomik dönüşümü hızlandırıyor
-
Görüş1 hafta önce
ABD, Ukrayna’ya ihanet etti
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jeffrey Sachs: ABD’nin Asya’daki askeri üslerini kapatın