Bizi Takip Edin

AMERİKA

Nippon Steel, US Steel’in Amerikalılar tarafından yönetileceğini taahhüt etti

Yayınlanma

Japon çelik tekeli Nippon Steel, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in pazartesi günü yaptığı açıklamada şirketin “Amerikan sermayeli ve Amerikan işletmeli” kalması gerektiğini söylemesinin ardından, US Steel için yaptığı 14,9 milyar dolarlık anlaşmanın onaylanması halinde çoğunluğu ABD vatandaşı olan bir yönetim kurulu atama sözü verdi.

US Steel için teklifini aralık ayında başlatan Japon şirketi çarşamba günü yaptığı açıklamada, yönetim kurulunda ABD vatandaşı olan üç bağımsız direktörün de yer alacağını ve “çekirdek üst düzey yönetim üyelerinin” Amerikalı olacağını söyledi.

Şirket ayrıca US Steel’in, Japon şirketin “50 yılı aşkın bir süredir ABD’de faaliyet gösteren” New York merkezli bir yan kuruluşu olan Nippon Steel North America’ya ait olacağını da ekledi.

İki parti de satışa engel olmak istiyor

Nippon Steel’in yeni taahhütleri, anlaşmaya karşı iki partili bir tepkinin ardından ABD’li kanun yapıcıları Pittsburgh merkezli şirketin kabul edilebilir bir sahibi olduğuna ikna etmek için yürütülen lobi faaliyetlerinin bir parçası.

Demokratlar ve Cumhuriyetçiler, kasım ayındaki seçimler öncesinde kritik öneme sahip Pennsylvania eyaletindeki mavi yakalı seçmenleri ikna etmeye çalışıyor.

Eski başkan ve Cumhuriyetçilerin Beyaz Saray adayı Donald Trump ihaleyi engelleme sözü verdi ve Harris’in önerilen yabancı devralma hakkındaki yorumları da ABD Başkanı Joe Biden’ın anlaşmaya karşı çıkışını yansıtıyor.

Harris’ten US Steel’in Japonlara satışına karşı konuşma

Pittsburgh’da bir sendika mitinginde konuşan Harris, “Amerika’nın imalat sektörünü güçlendirmeye devam edeceğiz, US Steel tarihi bir Amerikan şirketidir ve güçlü Amerikan çelik şirketlerini korumak ulusumuz için hayati önem taşımaktadır,” demişti.

Harris burada kendisini dinleyen kalabalığa, “US Steel Amerikan sermayeli ve Amerikan işletmesi olarak kalmalıdır ve ben her zaman Amerika’nın çelik işçilerinin ve Amerika’nın tüm işçilerinin arkasında olacağım,” ifadelerini kullanmıştı.

Harris, Demokrat Parti içinde güçlü bir seçmen kitlesi olan ve kritik eyaletlerde seçmenleri bir araya getirmeye yardımcı olan ABD’deki önemli işçi sendikalarının çoğunun desteğini kazandı

Satış engellenirse Tokyo-Washington ilişkileri bozulur mu?

Anlaşmaya karşı çıkılması Washington ve Tokyo’da, Çin’in askeri ve ekonomik yükselişini engelleme çabalarında ABD’nin en yakın müttefiklerinden biri olan Japonya ile ilişkilere zarar verebileceği endişelerine yol açmıştı.

Washington’daki korkuları yatıştırma ve sendikaları kazanma çabalarının bir parçası olarak Nippon Steel geçen hafta yaptığı açıklamada, anlaşmanın onaylanması halinde ABD çelik tesislerine en az 1,3 milyar dolar daha harcamayı planladığını söyledi.

Bu para, halihazırda duyurulmuş olan 1,4 milyar dolarlık yatırıma ve anlaşmanın bir sonucu olarak kapasiteyi ABD dışına taşımama, personeli işten çıkarma veya tesisleri kapatmama sözlerine ek olarak gelecek.

Trump’ın eski dışişleri bakanı, Nippon adına lobi yapıyor

Trump’ın eski dışişleri bakanı Mike Pompeo da lobi faaliyetlerinin bir parçası olarak Nippon Steel tarafından göreve getirildi.

Çarşamba günü Nippon Steel, anlaşmanın “Amerikan çelik endüstrisini yeniden canlandıracağına, Amerikan işçilerine, yerel topluluklara ve ulusal güvenliğe başka hiçbir alternatifin sağlayamayacağı şekilde fayda sağlayacağına” olan inancını yineledi. 

Şirket, “Basitçe ifade etmek gerekirse, US Steel ve tüm Amerikan çelik endüstrisi, Nippon Steel’in US Steel’e yaptığı yatırım sayesinde çok daha güçlü bir zeminde olacak; Nippon Steel’in yapmaya istekli ve muktedir tek taraf olduğu bir yatırım,” diye ekledi.

AMERİKA

BlackRock ve Microsoft’tan 30 milyar dolarlık yapay zeka hamlesi

Yayınlanma

BlackRock ve Microsoft yapay zekadaki patlamanın ardındaki veri depoları ve enerji altyapısının inşasını finanse etmek için bugüne kadarki en büyük çabalardan birinde bir araya geliyor.

Şirketler salı günü yaptıkları açıklamada, Birleşik Arap Emirlikleri’nin MGX yatırım şirketi ile birlikte, strateji için zaman içinde 30 milyar dolarlık özel sermaye arayacaklarını ve daha sonra bu parayı potansiyel yatırımlarda 100 milyar dolara kadar kaldıraç olarak kullanacaklarını duyurdu.

BlackRock İcra Kurulu Başkanı Larry Fink verdiği bir röportajda, “Küresel olarak veri merkezleri inşa etme ihtiyacı trilyonlarca dolarlık bir finansman gerektiriyor,” dedi ve Küresel Yapay Zeka Altyapı Yatırım Ortaklığı’nın aylardır hazırlandığını sözlerine ekledi.

Fink, “Bu, sermaye piyasalarının altyapıyı inşa etmesinin, fırsatları ve yeni teknolojileri geliştirmesinin harika bir örneği,” ifadelerini kullandı.

BlackRock CEO’su Fink: Para toplamakta zorlanmayacağız

Şirketlerden yapılan açıklamada, enerji projeleri de dahil olmak üzere altyapı yatırımlarının çoğunlukla ABD’de yapılacağı ve fonların bir kısmının ABD’nin ortak ülkelerinde kullanılacağı belirtildi.

Fink, planın ek yatırımcılar getirmeyi içerdiğini ve emeklilik ve sigorta şirketlerinin bu tür uzun vadeli altyapı yatırımları için istekli olduklarını söyledi.

Fink, para toplama konusunda ise, “bunun zor bir görev olacağına inanmadıklarını” vurguladı.

Grupta, BlackRock’ın yaklaşık 12,5 milyar dolara satın aldığı para yöneticisi Bayo Ogunlesi’nin Global Infrastructure Partners’ı, bu yıl özellikle yapay zekaya yatırım yapmak için kurulan Abu Dabi’nin MGX’i ve koalisyonu yapay zeka veri merkezleri ve fabrikalarındaki uzmanlığıyla destekleyecek olan çip üreticisi Nvidia yer alıyor.

Microsoft: YZ, ekonomide büyümeyi tetikleyecek genel amaçlı teknoloji

Nvidia, eksiksiz YZ sistemlerini hızlı bir şekilde bir araya getirmek için gerekli olduğunu söylediği yazılım, ağ ve diğer teknoloji parçalarını oluşturmak için para harcıyor.

Microsoft’un başkan yardımcısı ve başkanı Brad Smith röportajda, “Yatırım fırsatı gerçek ve yatırım ihtiyacı daha da büyük. YZ, hem Amerika Birleşik Devletleri’nde hem de yurtdışında ekonominin her sektöründe büyümeyi tetikleyecek bir sonraki genel amaçlı teknolojidir,” iddiasında bulundu.

Smith, firmaların planlarını ABD’li kanun yapıcılar ve düzenleyicilerle görüştüklerini söyledi.

Microsoft, yapay zeka araştırma laboratuvarı OpenAI’a 13 milyar dolar yatırım yaptı ve tüm ürün yelpazesini yapay zeka özellikleri etrafında elden geçiriyor. Yazılım şirketi, bu hizmetleri sunmak için veri merkezleri ve bilgi işlem altyapısına yaptığı harcamaları önemli ölçüde artırıyor ve YZ müşterilerine hizmet verme kabiliyetinin yeterli çip ve veri merkezi kapasitesine sahip olmadığı için kısıtlandığını söyledi.

Elektrik tüketimi en büyük sorun

Bloomberg Intelligence’a göre, ABD’deki enerji üreticileri, 2030 yılına kadar mevcut seviyelerin 10 katına çıkmaya hazırlanan tesislerin elektrik kullanımıyla, güce aç yapay zeka veri merkezlerinden gelen talep artışını karşılamak için yarışıyor.

Enerji şirketleri bu talebi karşılamak için kömür ve gaz santrallerinin emekliye ayrılmasını geciktiriyor, yeni gaz santrallerinin inşasını planlıyor ve güneş ve rüzgar çiftlikleri gibi temiz enerji santralleri kuruyor.

Elektrik için yaşanan rekabet, yeni veri merkezlerinin elektrik şebekesine bağlanma süresinin artmasına bile yol açtı; Virginia’daki Veri Merkezi Sokağı’nda bu süre yedi yıla kadar uzuyor.

Ogunlesi röportajda, “Bugün elektriğin mevcudiyetinin sadece veri merkezlerinin değil genel olarak elektrifikasyonun inşası önündeki kısıtlardan biri olduğu açık. ABD’de elektrik üretimi önemli ölçüde artmıyor, bu nedenle yeni yenilenebilir enerji santralleri geliştirme hızımızı önemli ölçüde artırmamız gerekecek,” dedi.

Microsoft ayrıca OpenAI kurucu ortağı ve CEO’su Sam Altman ile de görüşüyor. Altman, yatırımcı grupları ve teknoloji şirketlerinin yapay zeka ürünleri için bilgi işlem altyapısını önemli ölçüde genişletmenin yolları üzerinde işbirliği yapmaları için kendi planlarını geliştiriyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Lübnan’daki çağrı cihazı saldırısının ardından hatırlatma: Amerikan istihbaratı kargolara nasıl müdahale ediyor?

Yayınlanma

Dün Lübnan’ın birçok kentinde, başta Hizbullah olmak üzere birçok Lübnanlı tarafından kullanılan kablosuz çağrı cihazları patlatıldı ve onlarca kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Olağan şüpheli İsrail’in, birkaç ay önce Lübnan’a teslim edilen bu cihazların içine, üretimin ve sevkiyatın bir noktasında müdahale ettiği ve küçük miktarlarda patlayıcılar yerleştirdiği, dün ise bir tür sinyal ile birlikte bataryalara müdahale yoluyla bu patlayıcıları etkinleştirdiği düşünülüyor.

“Sevkiyata müdahale” ile düzenlenen istihbarat operasyonu, akla Amerikan istihbaratının kargolara nasıl sızdığını getiriyor.

Ağ donanımı, yazılımı, telekomünikasyon ekipmanı ve diğer yüksek teknoloji hizmetleri ve ürünleri geliştiren Cisco, 2014 yılında ABD Ulusal Güvenlik Ajansı’na (NSA) tepki gösteriyor ve ABD hükümetinin şirket tarafından müşterilere teslim edilen donanıma müdahale etmesini kınıyordu.

NSA’in “engelleme” [interdiction] adını verdiği, donanım içeren paketleri müşterilere teslim edilirken ele geçirme uygulaması ilk kez Aralık 2013’te Der Spiegel ve gazeteci Jacob Appelbaum tarafından yayınlanan gizli belgelerde yer almıştı.

Beyrut’un güneyinde tuhaf olay: Çağrı cihazları patladı, yüzlerde Hizbullah üyesi yaralandı

NSA, kutuları açıp izleme cihazı yerleştiriyordu

Cisco ise açıklamasını, federal ajanların şirketin yönlendiricilerinden birine bir izleme cihazı yerleştirdiğini gösteren bir fotoğrafın ortaya çıkması üzerine yapmıştı.

The Intercept’ten gazeteci Glenn Greenwald’un yayınladığı fotoğraflar, NSA’in gözetleme ve sabotaj amacıyla paketleri ele geçirip açtığı, donanımları söktüğü ve izleme böcekleri ve işaretçileri yerleştirdiği gizli operasyonunun ilk görsel kanıtlarını sunmuştu.

Bir fotoğrafta dört ajan, bilgisayar donanımı içeren Cisco markalı bir kutudan ambalaj bandını dikkatlice çıkarırken görülüyordu. Fotoğrafta daha büyük bir deponun parçası gibi görünen bir odaya istiflenmiş Cisco markalı başka kutular olduğu da anlaşılıyordu.

Ajanlar, NSA’in “hack kolu” olarak adlandırılan “Özel Erişim Operasyonları” (TAO) birimine mensup olarak tanımlanıyordu. Ajanlar, NSA’in gözetlemeye değer bulduğu hedeflerden “elde edilemez olanı elde etmekle” görevlendiriliyor.

Yayınlanan bir başka fotoğraf TAO ajanlarının bu tür malzemeleri nasıl elde ettiklerini gösteriyor. Fotoğrafta, muhtemelen aynı depoda bulunan ve ajanların ele geçirilen donanıma, yeniden paketlenip hedeflenen tüketiciye gönderilmeden önce işaretçiler ve diğer casus teçhizatı yerleştirdiği bir “yükleme istasyonu” görülüyor.

Hizbullah’ın üyelerinin çağrı cihazlarında patlamalar: Kim, ne diyor?

Teknoloji şirketlerinin suç ortaklığı

Greenwald tarafından yayınlanan belgelere göre, NSA bu tür bir dinlemenin “İstihbarat Topluluğu ortaklarının desteği” sayesinde mümkün olduğunu söylüyor. Bu durumda, Cisco da bu operasyonun içerisinde yer alıyor olabilirdi.

Nitekim fotoğrafların yayınlanmasından kısa bir süre sonra Cisco yöneticisi Mark Chandler, şirketin belirli ülkelere donanım ihracatıyla ilgili “ABD düzenlemelerine uyduğunu” yazmış, fakat hükümetin “müşterilere giden BT ürünlerini tehlikeye atacak adımlar attığı” iddiasını kınamıştı.

Chandler, “Ürünlerimizin, onları ürettiğimiz biçimde yasal olarak teslim edilmesine müdahale etmemesi konusunda hükümete güvenebilmeliyiz. Aksini yapmak ve dünyanın dört bir yanındaki bireylerin ve kurumların meşru gizlilik haklarını ihlal etmek, sektörümüze olan güveni sarsar,” diye yazmıştı.

Fakat Chandler, Cisco’nun NSA’in paketlerine müdahalesi konusunda “tamamen karanlıkta bırakıldığını” söylemekten kaçınmış ve Cisco’nun hükümetin yasal olduğunu söylediği gizli programlar kapsamında belirli müşterilerin paketlerine müdahalede suç ortağı olup olmadığını söylememişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Apple’ın Hindistan’daki yıllık satışları %33 arttı

Yayınlanma

Apple, Google’ın Android’ine meydan okumaya çalışırken Hindistan’daki satışlar geçtiğimiz yıl %33 arttı.

Bloomberg’in pazartesi günü Hindistan Şirketler Sicili’nden aldığı verilere dayanarak bildirdiğine göre, Apple’ın Hindistan’daki yıllık satışları %33 arttı.

31 Mart’ta sona eren 12 aylık satışlar yaklaşık 8 milyar dolar olurken, iPhone’lar tüm satışların neredeyse yarısını oluşturdu. Satışlardaki artış, Apple’ın Çin’den uzaklaşmasının işe yaradığına işaret ediyor. Apple, Çin’e olan bağımlılığını azaltmaya çalışırken Hindistan, Endonezya ve Vietnam gibi Asya ülkelerindeki ayak izini genişletmek için çalışıyor.

Apple son yıllarda Hindistan’la olan bağlarını hem arz hem de talep tarafında güçlendirerek 2017’den bu yana orada iPhone üretiyor ve geçen yıl ülkedeki ilk perakende mağazasını açtı. Talep tarafında ise Apple, dünyanın en büyük nüfusuna ev sahipliği yapan ülkeden faydalanmaya çalışıyor. Hindistan’ın akıllı telefon pazarı tarihsel olarak Google’ın Android’lerinin hakimiyetindeydi ve iPhone’lar hala oradaki tüketiciler tarafından kullanılan akıllı telefonların yalnızca %3,5’ini temsil ediyor. Apple’ın Hindistan’daki son satış artışı tam da Çin’deki satışların düştüğü bir döneme denk geliyor.

Arz tarafında ise Apple, tedarikçilerini akıllı telefonları için Hindistan’da üretilen pillere yönelmeye ve üretimin bir kısmını Hindistan’a taşımaya teşvik ediyor. Geçen yıl iPhone’ların yaklaşık %14’ü Hindistan’da üretildi. Apple ayrıca Vietnam’daki tedarikçilere daha fazla yatırım yapıyor ve Endonezya’da da iPhone üretmeye başlayabilir.

Apple hisseleri pazartesi günü yeni bir zirveye çıkarak bir ara 237 dolara ulaştı ve piyasa değeri 3,6 trilyon dolara yükseldi. Şirket geçen hafta 3,5 trilyon doların üzerinde piyasa değerine ulaşan ilk şirket oldu.

Apple Hindistan’da en yeni iPhone’ları üretmeye başladı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English