Bizi Takip Edin

ASYA

Pakistan’da Han’la Şerif arasında başa baş rekabet

Yayınlanma

Pakistan’da Ulusal Meclis ve eyalet meclisleri için dün yapılan seçimlere ilişkin ilk sonuçlar gelmeye başladı. İlk sonuçlara göre, Ulusal Meclis sandalyelerinin dağılımında rekabet göze çarpıyor.

Oy sayımları hükümetin cep telefonu hizmetlerini askıya almasına bağlı olarak gecikmeye uğrasa da, yerel medya hapisteki eski Başbakan İmran Han’ın destekçilerinin 100’den fazla sandalyeden gelen seçim sonuçlarında üstünlük sağladığını söyledi.

Geo News, çoğunlukla Han’a sadakat borcu olan bağımsızların, sonuçlarına ulaşılan 106 sandalyeden 47’sini kazandığını söyledi. Perşembe günkü seçimlerde toplam 265 sandalye için yarışıldı.

Saat 08:00 itibariyle Pakistan Seçim Komisyonu 70 resmi sonuç açıklarken, bağımsızlar 24 sonuç elde etti. Suikaste kurban giden başbakan Benazir Butto’nun oğlu Bilawal Butto Zardari’nin Pakistan Halk Partisi 24, eski Başbakan Navaz Şerif’in Pakistan Müslüman Ligi-Navaz’ı (PML-N) ise 18 sandalye kazandı.

Geri kalanlar ise küçük partiler tarafından kazanıldı.

Han’ın hapiste olması ve Pakistan Tehreek-e-Insaf (PTI) partisinin seçimlere katılmasının yasaklanması nedeniyle destekçileri bağımsız olarak yarıştı.

Eyalet meclislerinde ilk sonuçlar

Hayber Pahtunhva’da eyalet meclisi için açıklanan sonuçlara göre, PTI 49 sandalye kazandı, PML-N 4, PPP ise 1 sandalye elde etti. PTI, Hayber Pahtunhva eyaletinde açık ara önde görünüyor.

Pencap eyalet meclisinde, PML-N ile PTI arasında Ulusal Meclis’teki rekabete benzer bir durum göze çarpıyor. PML-N, Pencap eyalet meclisindeki sandalyelerden 45’ini kazanırken, PTI 39 sandalye elde etti.

Sind eyalet meclisinde, PPP’nin önde olduğu görülüyor. Eyalet meclisinde PTI 5, PPP ise 63 sandalye kazandı.

Belucistan eyalet meclisinde, PTI 1, PML-N 2 ve PPP 3 sandalye elde etti.

Seçime katılım oranına ilişkin henüz bir veri paylaşılmadı.

Pakistan’da 2013’te seçime katılım yüzde 55,02, 2018’de ise yüzde 51,7 olarak gerçekleşmişti.

Pakistan’da 5 yıl yasama görevini yürütecek Pakistan Ulusal Meclisi ve eyalet meclislerinin seçimi için yerel saatle dün 08.00’de başlayan oy verme işlemi, 17.00’de sona ermişti.

Analistler seçimin net bir galibinin çıkmayabileceğini, bunun da bir yandan ekonomik krizden çıkmaya çalışan, diğer yandan da derin bir kutuplaşmanın yaşandığı siyasi ortamda artan terör eylemleriyle boğuşan ülkenin sıkıntılarını artıracağını tahmin ediyor.

Moody’s Investors Service, “Sonuçların zamanında açıklanması ve yeni hükümetin sorunsuz bir şekilde kurulması, politika ve siyasi belirsizliği azaltacaktır. Bu, çok zorlu makroekonomik koşullarla karşı karşıya olan ülke için hayati önem taşıyor” dedi.

Sonuçların açıklanması olağandışı gecikti

Sonuçların açıklanmasındaki gecikme ise dikkat çekti. Karaçi’nin borsa endeksi ve Pakistan’ın devlet tahvilleri belirsizlik nedeniyle düştü.

Seçim Komisyonunun özel sekreteri Zafar Iqbal, ayrıntı vermeden gecikmenin nedeninin bir “internet sorunu” olduğunu söyledi.

Hükümet, seçim öncesinde perşembe günü güvenlik önlemi olarak cep telefonu hizmetlerini askıya aldığını ve sonra kısmen geri yüklendiğini söyledi.

Ordunun rolü

Asıl mücadelenin, Han’ın desteklediği adaylar ile Şerif’in PML-N’si arasında geçmesi bekleniyordu. Han, ordunun partisini ortadan kaldırmak için baskı uyguladığına inanırken, analistler ve muhalifler Şerif’in generaller tarafından desteklendiğini söylüyor.

Ordu, nükleer silahlara sahip ülkenin 76 yıllık bağımsızlığı boyunca doğrudan ya da dolaylı olarak hakimiyet kurdu ancak birkaç yıldır siyasete müdahale etmediğini savunuyor.

Birçok gözlemci tarafından güçlü bir aday olarak görülen Şerif, sonucun belirsiz olduğu yönündeki söylentileri reddetti ancak yakın bir yardımcısı olan Ishaq Dar, GEO TV’ye yaptığı açıklamada partinin bağımsızların desteğiyle bir koalisyon kurabileceğini söyledi.

Dar, “Bir hükümet kuracağımızdan eminim” dedi.

Sonuçlar sonrası ülkeyi bekleyen zorluklar

Analistlerin tahmin ettiği gibi, seçim sonucunda hiç kimse net bir çoğunluk elde edemezse, mevcut düzenlemenin üç hafta içinde sona ermesinin ardından ülkeyi, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) yeni bir kurtarma programı talep etmek başta olmak üzere birçok zorluk bekliyor.

Bir köşe yazarı Abbas Nasir, “Belirleyici faktör, güçlü ordu ve güvenlik kurumlarının hangi tarafta yer aldığıdır,” diyerek hiçbir partinin net bir kazanan olarak ortaya çıkmayacağı olasılığını yorumladı: “Ekonomik zorluklar o kadar ciddi, vahim ve çözümler o kadar acı verici ki, iktidara gelen herhangi birinin gemiyi nasıl yürüteceğinden emin değilim.”

Güvenlik durumu

Perşembe günkü oylama öncesi ülke genelinde binlerce asker sokaklarda ve seçim merkezlerinde konuşlandırılmıştı. Güvenlik artırılırken İran ve Afganistan ile olan sınırlar geçici olarak kapatılmıştı.

Ordudan yapılan açıklamada, artırılan güvenliğe rağmen, çoğu batı illerinde olmak üzere militanlar tarafından gerçekleştirilen 51 bombalı patlama, el bombası saldırısı ve silahlı saldırıda ikisi çocuk 12 kişinin öldüğü belirtildi.

Geçici İçişleri Bakanı Gohar Ejaz yaptığı açıklamada “Birkaç münferit olaya rağmen genel durum kontrol altında kaldı ve bu da güvenlik önlemlerimizin etkinliğini gösteriyor” dedi.

Son genel seçimler 2018’de yapılmıştı

Pakistan’da son genel seçimler 25 Temmuz 2018’de yapılmış ve İmran Han hükümeti göreve gelmişti.

Pakistan Ulusal Meclisinde 10 Nisan 2022’de yapılan güven oylamasında, 174 “hayır” oyuyla İmran Han hükümeti düşmüştü.

Üç dönem başbakanlık yapan Navaz Şerif’in kardeşi Şahbaz Şerif, 11 Nisan 2022’de Meclis’te düzenlenen seçimde 174 oyla çoğunluğun desteğini alarak Başbakan seçilmiş ve ülkeyi Ağustos 2023’e kadar yönetmişti.

Ülkeyi genel seçimlere kadar yönetecek geçici hükümetin Başbakanı Anvarul Hak Kakar ise 14 Ağustos 2023’te yemin ederek göreve başlamıştı.

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Malezya ve Vietnam yenilenebilir enerji işbirliğini geliştirme konusunda anlaştı

Yayınlanma

İki Güneydoğu Asya ülkesinin liderleri perşembe günü Malezya’da bir araya gelirken, Malezya ve Vietnam yenilenebilir enerji ve diğer alanlarda ilişkilerini güçlendirme konusunda anlaştı.

Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri To Lam, Malezya’ya üç günlük resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor. Bu, ağustos ayında göreve gelmesinden bu yana Malezya’ya yaptığı ilk ziyaret.

Ortak basın toplantısında konuşan Malezya Başbakanı Anwar İbrahim, To Lam’ın ziyaretinin iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin “kapsamlı stratejik ortaklık” düzeyine yükseltilmesi yolunda önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, “Vietnam, ülkelerindeki 700 projeyle 13 milyar doları aşan iş girişimlerimize büyük destek veriyor” dedi.

Daha geniş kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak Malezya’nın devlet petrol grubu Petronas ve Vietnamlı mevkidaşı PetroVietnam, karbonsuzlaştırma ve sürdürülebilir enerji alanında çözümler geliştirme konularında işbirliğine ilişkin bir mutabakat zaptı teati etti.

Anwar, Malezya’nın Vietnam ile savunma, denizcilik ve dijital teknoloji dahil olmak üzere çeşitli diğer alanlarda işbirliğini kolaylaştıracağını da sözlerine ekledi.

To Lam ise Vietnam’ın helal endüstrinin geliştirilmesi, karşılıklı iş yatırımları, yeşil ekonomi inovasyonu, eğitim, spor ve turizm gibi alanlarda işbirliğini genişletme niyetini vurguladı.

“Özellikle ASEAN, BM, Bağlantısızlar Hareketi ve APEC gibi çok taraflı forumlarda barış, güvenlik ve istikrar başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası konularda yakın bir şekilde çalışacağız. Mekong alt bölgesi de dâhil olmak üzere bölgesel entegrasyon alanındaki işbirliğini de güçlendireceğiz” dedi.

Genel sekreter ayrıca Vietnam’ın Güney Çin Denizi’nde “barış, güvenlik, istikrar, emniyet ve seyrüsefer ve uçuş özgürlüğünü” koruma taahhüdünü vurgulayarak, “Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi dahil olmak üzere evrensel olarak tanınan uluslararası hukuk doğrultusunda, tehdit veya güç kullanımı olmaksızın anlaşmazlıkların barışçıl çözümünü teşvik ediyoruz” dedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Trump’ın olası gümrük vergileri Güneydoğu Asya’yı nasıl etkileyecek?

Yayınlanma

Güneydoğu Asya, Donald Trump’ın evrensel gümrük vergileri tehdidine ve Çin ile yeni bir ticaret savaşına karşı endişeli görünüyor. Bölgenin en büyük altı ekonomisinden beşi ABD ile ticaret fazlası veriyor.

Ancak uzmanlara göre, durum o kadar da kötü olmayabilir. Jeopolitik olarak tarafsız durmaya çalışan bölge, Trump’ın ilk başkanlığı döneminde 2017-2020 yılları arasında hem Çin hem de ABD ile brüt ticaretinde artış gördü. Çin, Japonya, Güney Kore, Tayvan ve ABD’den şirketlerin ABD gümrük vergilerinden kaçınmak için Güneydoğu Asya’daki üretim üslerini çoğaltmasıyla Vietnam, Endonezya, Malezya ve Tayland büyük kazanç elde etti.

Uzmanlara göre, ihracat ve ekonomik büyüme kısa vadede darbe alacaktır ancak bölge ticaret sapması ve ikamesinden kazançlı çıkabilir.

Trump’ın gümrük vergisi tehdidi nedir?

Trump’ın ticaret politikasının amacı, imalat işlerini ABD’ye geri döndürmek ve tedarik zincirlerini Çin’den ayırmak. Trump ve danışmanları Çin’in ticari avantajının kur “manipülasyonu, fikri mülkiyet hırsızlığı ve zorla teknoloji transferinden” kaynaklandığını iddia ediyor.

İlk döneminde Trump, Çin’den ithal edilen 250 milyar dolar değerindeki elektronik, makine ve tüketim mallarına %25’e varan gümrük vergileri uygulamak için yürütme yetkilerini kullandı. Pekin de ABD’nin tarım, otomotiv ve teknoloji ihracatına karşı benzer önlemlerle misilleme yaptı.

Şimdi Trump, ABD’ye giren tüm Çin mallarına %60 vergi ve diğer her yerden yapılan ithalata %20’ye varan gümrük vergisi uygulanmasını önerdi.

Güneydoğu Asya için ne kadar kötü olabilir?

Oxford Economics’e göre Kamboçya’nın ihracatının yaklaşık %40’ı Amerika’ya gidiyor ve toplam ihracata oranla ASEAN’daki en büyük ihracatçı konumunda; onu %27,4 ile Vietnam ve %17 ile Tayland takip ediyor. Tayland Ticaret Odası Üniversitesi Başkanı Thanavath Phonvichai, Trump’ın vaatlerini yerine getirmesi halinde Tayland ekonomisinin 160,5 milyar baht (4,6 milyar dolar) darbe alabileceğini söyledi.

Vietnam, ABD ile dünyanın en büyük dördüncü ticaret fazlasına sahip. Çinli, Tayvanlı ve Güney Koreli firmaların Trump dönemi gümrük vergilerini aşmak için Vietnam’ı kullanmasıyla bu dengesizlik hızla büyüdü. Vietnam’ın talihi, özellikle de ABD’nin Vietnam’ı daha yüksek gümrük vergileri gerektiren “piyasa dışı ekonomi” olarak sınıflandırmaya devam etmesi halinde, aynı hızla dönebilir.

Trump’ın gümrük vergileriyle ilgili belirsizlik, firmaların Güneydoğu Asya’daki yatırım planlarını duraklatmalarına ya da durdurmalarına neden olabilir. Şehir devletinin Ekonomik Kalkınma Kurulu’na göre, ABD şirketleri geçen yıl Singapur’daki 9,5 milyar dolarlık sabit varlık yatırımının yaklaşık yarısını oluşturdu. Başbakan Lawrence Wong, Trump’a gönderdiği tebrik mektubunda ABD’nin Singapur ile “istikrarlı bir ticaret fazlası” verdiğini hatırlatmakta gecikmedi.

Çin ekonomisine vurulacak herhangi bir darbe, Çin tüketimine, ihracat talebine ve turizmine bağımlı olan ASEAN ülkelerine de yansıyacaktır. Çin mallarına yönelik iştahın azalması, Çinli üreticilere girdi sağlayan Güneydoğu Asyalı tedarikçileri de etkileyecektir. Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomisi olan Endonezya, Çin’e olan %24,2 oranındaki ihracatı ve ağırlıklı olarak emtia ihracatı nedeniyle bu durumdan en fazla zarar görecek ülke olacaktır.

Mallarını ABD’ye gönderemeyen Çinli ihracatçılar, hükümetlerin metal, tekstil ve tüketim mallarındaki dampingden zarar gören yerel üreticilerin şikayetleriyle karşılaştığı Güneydoğu Asya’ya yönlendirebilir.

Güneydoğu Asya’nın avantajı nedir?

Güneydoğu Asya’nın mevcut üretim patlaması ticaret savaşı nedeniyle başladı. Analistler zaman içinde ticari ikame ve sapmanın büyümeye vurulan darbeden daha ağır basacağını düşünüyor.

Macquarie Capital ASEAN araştırma müdürü Jayden Vantarakis, “Çin’e yönelik daha büyük bir baskının, Çinli işletmelerin Asya’da daha fazla ticaret ve yatırım yapmasıyla tedarik zincirinde daha fazla sapmaya yol açabileceğini düşünüyoruz” dedi.

Bazı Güneydoğu Asya hükümetlerinin agresif bir şekilde başvurduğu elektrikli araç fabrikaları ekonomik bir tampon sağlayabilir. “ABD dışında da elektrikli araç talebi artıyor, bu nedenle Endonezya’ya net bir fayda sağlayabileceğini düşünüyorum. Özellikle benzin fiyatları giderek pahalılaştığı için karbon nötr olmaya çalışan daha küçük ülkeler arzı devralmaya çalışacak ve daha fazla elektrikli otomobil satın alacaklar,” diyor Singapur Ulusal Üniversitesi İşletme Fakültesi profesörü Sumit Agarwal.

Trump’ın vaat ettiği gümrük vergileri, Tayland’ın bu yıl haddelenmiş çelikte yaptığı gibi, ASEAN hükümetlerine Çin mallarına antidamping tarifeleri uygulama konusunda itici güç sağlayabilir. Daha sıkı ABD menşe kuralları da hükümetlere daha fazla yüksek değerli parça üretimi ve montajının yerel olarak yapılmasını sağlama fırsatı verebilir.

Güneydoğu Asya para birimleri ve piyasaları nasıl etkilenecek?

Trump’ın gümrük vergileri Güneydoğu Asya merkez bankaları üzerindeki para politikasını daha da gevşetme baskısını hafifletebilir.

İngiltere merkezli Pantheon Macroeconomics’in gelişmekte olan Asya baş ekonomisti Miguel Chanco, “Esasen Trump’ın zaferi, planladığı gümrük tarifeleri nedeniyle dünya için enflasyonisttir, bu nedenle küresel parasal normalleşme veya gevşeme döngüsü muhtemelen Filipinler de dahil olmak üzere daha önce düşünüldüğü kadar keskin olmayacaktır” dedi.

Nikkei Asia’ya konuşan Chanco, Güneydoğu Asya para birimlerinin daha önce beklendiği gibi güçlenmeyeceğini, bunun kısmen piyasaların ABD Merkez Bankası’nın gevşeme hızını yeniden fiyatlandırmasından ve dolayısıyla doların güçlenmeye devam etmesinden kaynaklandığını söyledi.

Altı büyük Güneydoğu Asya ekonomisi arasında Tayland bahtı ve Malezya ringgiti, Trump’ın zaferinden bu yana en kötü performans gösteren para birimleri oldu ve çarşamba gününe kadar ABD doları karşısında sırasıyla %3,2 ve %2,9 değer kaybetti.

Taylandlı menkul kıymetler şirketi InnovestX, güçlü dolar ve zayıf bahttan faydalanacak hisse senetleri önerdi. Bunlar arasında CP Foods ve Delta Electronics gibi önemli ihracat gelirleri olan ya da Tayland Havalimanları, emlak geliştiricileri ve otelciler gibi turizmle ilgili şirketler yer alıyor.

Hükümetler, diğer ülke ve bölgelerle ilişkilerini derinleştirerek ve tarafsızlıklarını vurgulayarak ABD ya da Çin’e olan aşırı bağımlılıklarını azaltmak için şimdiden adımlar atıyor.

Özellikle Güneydoğu Asya ekonomilerinin de ASEAN içi ticareti güçlendirerek direnç oluşturmaya odaklanması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English