Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Patlayan telsizlerin üretici firması: Sahte olup olmadığını teyit edemiyoruz

Yayınlanma

Lübnan’da patlatılan telsizler sonrası gündeme gelen cihazın Japon üreticisi “ICOM Inc.”, söz konusu modelin üretiminin 2014 yılında durdurulduğunu açıkladı. Firma, “Sahteciliği önlemek için hologram etiketi yapıştırılmadığından ürünün firmamızdan gönderilip gönderilmediğini teyit edemiyoruz” dedi.

Lübnan’da çok sayıda telsizin aynı anda infilak ettirilmesinin ardından sosyal medyada bu patlamalarda hasar gördüğü bildirilen ICOM marka cihazlara ait görüntüler paylaşıldı.

Japonya’nın Osaka şehri merkezli “ICOM Inc.” şirketinden yapılan açıklamada kamuoyundaki haberler sonrası firma bünyesinde ulaşılan bulgulara yer verildi. “IC-V82” modelinin Japon firmanın 2004-2014 yıllarında Orta Doğu dahil olmak üzere Japonya dışına sevk ettiği “kullanışlı bir radyo cihazı” olduğu kaydedilen açıklamada, ürün sevkiyatının yaklaşık 10 yıl önce durdurulduğu ve o tarihten beri fabrika merkezinden sevkiyat yapılmadığı bildirildi.

Cihazın ana ünitesini çalıştırmak için kullanılan pillerin üretiminin halihazırda durdurulduğu vurgulanan açıklamada, “Sahteciliği önlemek için hologram etiketi yapıştırılmadığından ürünün firmamızdan gönderilip gönderilmediğini teyit edemiyoruz” ifadesine yer verildi.

Açıklamada, yurt dışı ürün satışı ve sevkiyatları için “sadece yetkili distribütörlere satış yapıldığı” iddia edildi.

Lübnan’dan yeni patlama haberleri geldi

Açıklamada, ICOM marka radyo cihazlarının tamamının, Japonya’nın güneydoğusundaki Wakayama eyaletinde bulunan yan kuruluş “Wakayama Icom Co. Ltd.” firmasınca “ISO9001/14001/27001’e dayalı sıkı yönetim sistemi” altında üretildiği ifade edildi.

Açıklamada, cihazların üretiminde “önceden belirlenmişlerin haricinde parça kullanılmadığı” ve radyo cihazlarının tamamının aynı fabrikada imal edildiği ve denizaşırı üretim yapılmadığının altı çizildi.

Öte yandan Icom Direktörü Enomoto Yoşiki de gazetecilere yaptığı açıklamada cihazların pil bölgesinde ciddi patlama hasarının kayda geçtiği görüntülerle ilgili bunun “güç paketlerinin patlayacak şekilde modifiye edilmişlerle değiştirilmiş olabileceğini gösterdiğini” savundu.

Japonya Hükümeti: Bilgi topluyoruz

Japon basınında yer alan habere göre Icom yetkilisi Aaron Camp, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bu özel modeli, Ekim 2014’ten beri göndermedik, bu nedenle piyasadaki tüm cihazların sahte olma olasılığı oldukça yüksek” bilgisini paylaştı.

Firmalarının İsrail’de yetkili bir distribütörünün bulunduğunu ve ürünlerini İsrail’e sattıklarını kaydeden Camp, ülke içindeki ihracat kontrol yasalarına uyduklarını ve daha önce Suriye veya İran’a ürün sevkiyatı yapmadıklarını bildirdi.

Resmi haber ajansı Kyodo’nun firma kaynaklarına dayandırdığı haberine göre söz konusu model, yurt içi ve denizaşırı yaklaşık 160 bin adet satıldı ve 2014’te satışı sonlandırıldı.

Japonya Kabine Baş Sekreteri Hayaşi Yoşimasa, düzenlediği basın toplantısında, hükümetin, kamuoyuna yansıyan haberlerin farkında olduğunu belirterek, “Raporlardan haberimiz var. Şu anda bilgi topluyoruz” ifadelerini kullandı.

Uluslararası satış ve servis ağına sahip

Şirket tarafından üretilen ICOM telsizleri, dünya çapında geniş kullanıcı yelpazesine sahip ve çeşitli alanlarda iletişim amacıyla kullanılıyor.

Amatör radyo operatörleri için tasarlanmış çok yüksek frekans aralığında çalışan IC-82 modeli, plastik maddeden oluşuyor ve 1650mAh pil kapasitesine sahip.

Tek bir frekans bandında kablosuz olarak iletişim kurmak için radyo dalgalarını kullanan el tipi taşınabilir “walkie talkie” tipi telsiz, 54x139x36.7 milimetre​​​​​​ ebatlarında ve 390 gram ağırlığında.

207 kanal depolanabilen cihaz, istasyonu veya radyo amatörünü yasal olarak tanımlamakta kullanılan, dünya çapındaki amatör telsiz operatörlerine iletişim için tahsis edilmiş kişiye özel “çağrı işareti” özelliğine sahip.

IC-V82 cihazlarının, genellikle amatör radyo iletişimi, acil durum hizmetleri ve hobi amaçlı kullanım için tercih edildiği biliniyor.

Şirketin internet sitesinde yer alan bilgilere göre ICOM ürünleri, 80’den fazla ülkede satılıyor.

Telsizler, “amatör radyo telsizleri, denizcilik alanına hitap eden deniz telsizleri, hava trafik kontrolü için havacılık telsizleri ve zorlu koşullara uygun üretilen profesyonel mobil telsizler (PMR)” olarak kategorilere ayrılıyor.

Cihazlar, ABD, Avustralya, Almanya, İspanya ve Çin’deki bağlı kuruluşlar da dahil dünya çapında uluslararası satış ve servis ağına sahip.

Bu telsiz ekipmanlarının bazen askeri veya yarı askeri gruplar tarafından da acil durumlar ve eğitim amaçlı kullanılabildiği bildiriliyor.

Şirketin internet sitesinde kara mobil telsizlerinin ABD Savunma Bakanlığı ve ABD Deniz Piyade Kolordusu tarafından kullanıldığı bilgisi yer alıyor.

Hizbullah üyelerinin çağrı cihazlarında patlamalar: Kim, ne diyor?

Ne olmuştu?

Lübnan’da 17 Eylül’de Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana geldi. Patlamalarda ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetti, 300 kadarı ağır yaklaşık 2 bin 800 kişi yaralandı.

Ülkede 18 Eylül’de çok sayıda telsizin patlatılması sonucu da 20 kişi öldü, 450’den fazla kişi yaralandı.

Lübnanlı yetkililerin olaydan sorumlu tuttukları İsrail’den konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi.

İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim 2023’ten bu yana taraflar arasında zaman zaman şiddetlenen çatışmalar yaşanıyor.

ORTADOĞU

UCM Hakiminden İsrail’in “tarafsızlık” sorgusuna yanıt

Yayınlanma

Beti Hohler

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail’in kendisi hakkındaki tarafsızlık sorgulamasına ilişkin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama kararını verecek dairenin yeni atanan üyesi Hâkim Beti Hohler’in yanıtını yayınladı.

İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkındaki tutuklama talebi kararını verecek hâkim heyetine yeni atanan Hohler, savcılıktaki geçmiş görevine ilişkin İsrail’in sorularını yanıtladı.

UCM Hakimi Hohler’in sunduğu detaylı yanıtla, İsrail’in yargı sürecini geciktirmeye ve hakimin tarafsızlığını sorgulama yönelik girişimi temelsiz kaldı.

Tarafsızlık tartışması

Hohler’in UCM hakimliğine seçilmeden önce UCM Savcılık Ofisinde çalışmış olmasının, tarafsızlığına gölge düşürebileceğini öne süren İsrail Başsavcılığının UCM’ye yönelttiği sorulara verilen yanıtta, Filistin soruşturmasında görev almadığını belirtti. Hohler, savcılık bürosunda çalıştığı dönemde Filistin soruşturmasına doğrudan ya da dolaylı olarak katılmadığını ve soruşturmada görev alan personelle çalışmadığını kaydetti.

Eski Mossad şefi savaş suçları soruşturması nedeniyle eski UCM savcısını tehdit etmiş

İsrailli yetkililer hakkında yürütülen soruşturmanın belgelerine, soruşturma planlarına, evraklarına, delillerine veya gizli belgelere hiçbir şekilde erişmediğini aktaran Hohler, bu bilgi ve belgelerin kendisine başka şekilde de getirilmediğini ifade etti.

Yanıtında UCM’deki tüm soruşturmalara erişim sağlayan bir konumda çalışmadığını anlatan Hohler, Savcılıktaki görevinde kendisine danışılan ve görüş bildirdiği konular içinde Filistin soruşturmasının yer almadığını vurguladı.

Hohler, ağırlıklı olarak Filipinler’deki olayların soruşturulmasında görev aldığını ve etkileşime girdiği soruşturmalar içinde Filistin’in yer almadığını belirtti.

ABD Temsilciler Meclisi, UCM’ye yaptırım yasasını geçirdi

Tarafsızlığından makul gerekçelerle şüphelenilen bir hâkimin görevinden çekilmesi gerektiğine inandığını aktaran Hohler, görevinin gerektirdiği özelliklerin farkında olduğunu kaydetti. Hohler, Savcılık Ofisini de konuya ilişkin elindeki bilgileri mahkemeye sunmaya davet etti.

UCM’deki süreci geciktirme çabaları

Önceki UCM Başsavcısı Fatou Bensouda 16 Ocak 2015’te, Filistin’deki duruma ilişkin ön inceleme başlattığını duyurmasının ardından, Aralık 2019’da soruşturma için gerekli kriterlerin karşılandığını açıklamasına rağmen, Filistin topraklarının nereyi kapsadığı ve mahkemenin hangi topraklarda işlenen suçlara bakabileceğinin tespit edilmesi için ön yargılama dairesinden görüş istemişti.

Söz konusu görüşün verilmesi sırasında birçok UCM ülkesi ve sivil toplum kuruluşunun (STK) sürece dahil olmasıyla yaklaşık 2 yıl sonunda, ön inceleme tamamlanmış ve soruşturma ancak 3 Mart 2021’de başlatılmıştı.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

UCM Başsavcılığının 20 Mayıs’ta Binyamin Netanyahu, Yoav Gallant ve üç Hamas lideri hakkında istediği tutuklama kararı talebi, İsrail ve müttefiklerinin sistematik engelleme çabalarıyla karşılaşmaya devam etti.

İngiltere’nin temmuzda başlattığı yetki itirazıyla yeni bir gecikme süreci başlamıştı. İngiltere’nin Filistin’in devlet statüsünü sorgulayarak UCM’nin yargı yetkisine itiraz etmesi ve daha sonra 64 ülke, kuruluş ve kişinin beyanlarının da sürece dahil edilmesiyle birlikte, tutuklama kararından önce yargılama yetkisi tartışmalarına girilmişti.

Bunun yanında Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı talebini incelemekle görevli bir numaralı Ön Yargılama Dairesinin başkanı Hâkim Julia Motoc’un “sağlık nedenleri ve adaletin düzgün işleyişini koruma ihtiyacı” gerekçesiyle görevinden çekildiği açıklanmıştı.

UCM, Motoc’un yerine Sloven Hâkim Beti Hohler’in atandığını bildirmişti.

İsrail’in hedefindeki UCM Başsavcısı’na “cinsel taciz” soruşturması

UCM’deki Filistin süreci devam ederken, Mahkeme Taraf Devletler Meclisi Başkanlığından yapılan açıklamada, Başsavcı Kerim Han hakkında Savcılık Ofisi çalışanlarından birine yönelik “uygunsuz davranış” iddialarının bağımsız bir komisyon tarafından incelendiği duyurulmuştu.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas’tan Gazze’nin yönetimi için “komite” önerisine şartlı onay

Yayınlanma

Hamas’ın siyasi büro üyesi Halil el-Hayye, El-Aksa televizyonuna yaptığı açıklamada Gazze’nin yönetimi için bir komite kurulması teklifini, bu komitenin tamamen yerel olması şartıyla kabul ettiklerini söyledi.

Hayye, Gazze’de ateşkes görüşmeleriyle ilgili açıklamasında “Masaya Gazze’nin yönetimi için bir komite kurulması yönünde bir fikir konuldu. Bu, Mısırlı kardeşlerimizin sunduğu bir öneri. Biz buna sorumlu bir yaklaşımla ve olumlu bir şekilde yanıt verdik. Komitenin Gazze’yi tamamen yerel bir şekilde yönetmesi ve oradaki günlük hayata dair her şeyi denetlemesi şartıyla bu öneriyi kabul ediyoruz” dedi.

Çin’de bir araya gelen Hamas ve El Fetih birleşme için diyaloğu sürdürme sözü verdi

Hamas ve Fetih hareketleri, bu ayın başında Gazze’nin yönetimi için bir komite kurulması ve ateşkes görüşmeleri çerçevesinde Mısır’ın başkenti Kahire’de bir araya gelmişti.

Hayye, Hamas ve İsrail arasında dolaylı olarak yürütülen ateşkes ve esir takası müzakerelerine ilişkin de “İsrail soykırımı durmadan esir takası olmayacak. Nitekim bu birbirine bağlı bir denklem. Biz tüm açıklıkla şunu söylüyoruz. Bu saldırganlığın durmasını istiyoruz. Herhangi bir esir takası olması için önce bu saldırılar durmalı” ifadelerini kullandı.

“Netanyahu, siyasi nedenlerle ateşkesi engelliyor”

Ateşkes anlaşmasına hazır olduklarını ancak İsrail’in de bu konuda gerçekten istekli olması gerektiğini belirten Hayye, “Ateşkes müzakerelerini harekete geçirmek için arabulucu ülkelerle temaslarımız sürüyor. Ancak Netanyahu, siyasi nedenlerle ateşkes müzakerelerinde ilerlemeyi engelliyor” diye konuştu.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde süren saldırılarının durdurulması için taraflar arasında uzun süredir dolaylı müzakereler yürütülüyor. Katar, ABD ve Mısır’la İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşmalarına arabuluculuk ediyor.

“Ya Philadelphia ya anlaşma”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ve uluslararası kamuoyunda, siyasi nedenlerle Hamas ile esir takası anlaşması yapmamakla suçlanıyor. İsrail’in anlaşma taslağına eklediği maddelerin özellikle Mısır-Gazze sınır hattı Philadelphia Koridoru’nda kontrolünü sürdürme ısrarının müzakereleri zora soktuğu vurgulanıyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail Meclis kürsüsünden Netanyahu’ya “seri katil” dedi

Yayınlanma

Ayman Ode

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya Gazze’deki sivil ölümlerinden ötürü “barışın seri katilisin” diyen Filistin asıllı İsrail Meclisi (Knesset) üyesi Ayman Odeh zorla kürsüden uzaklaştırıldı.

Odeh, Knesset’teki konuşmasında, İsrail ordusunun Gazze’de, sivil ayırt etmeksizin düzenlediği saldırılardan dolayı Netanyahu’yu eleştirdi.

İsrail saldırılarında henüz yeni doğmuş ikiz bebeğini ve eşini, doğum belgesini almaya gittiği esnada düzenlenen saldırıda kaybeden Muhammed Ebu el-Kumsan’ın hikayesini anlatan Odeh, “Gazze’de sisteminizin öldürdüğü 17 bin 385 bebek var; bunların 825’i bir yaşın altında” dedi.

Netanyahu’ya Gazze öldürülen sivil, kadın ve çocuklara ilişkin sert eleştiriler yönelten Odeh sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze’de 35 bin 55 yetim bebek var. Hepsinin kanı peşinizi bırakmayacak ve yine de küstahlığınızla Uluslararası Ceza Mahkemesinde nasıl suçlandığınızı merak edeceksiniz. Binyamin Netanyahu senin düşüncen nedir? Düşüncen nedir? 30 yıldır barışın seri katili oldun.”

Konuşması yarıda kesilen Odeh’in Knesset’te bulunanlarca kürsüden uzaklaştırıldığı görüldü.

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah’ta üç günlük ikiz bebeklerinin doğum belgesini almak için evinden çıkan Filistinli Muhammed Ebu el-Kumsan, eşini ve çocuklarını 13 Ağustos’ta İsrail saldırısında kaybetmişti.

Filistinli baba, bebeklerinin doğum belgesini almak için dışarı çıktıktan kısa bir süre sonra, İsrail ordusu sığındıkları evi bombalamıştı. Evde bulunan eşi ile Aysel ve Aser ismini verdikleri ikiz bebekleri ve kayınvalidesi saldırıda yaşamını yitirmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English