Bizi Takip Edin

AMERİKA

Pentagon, 842 milyar dolarlık bütçeyi geçirmek için Çin’le gözdağı verdi

Yayınlanma

Pentagon liderleri perşembe günü ABD ordusunun Çin ile olası bir çatışmaya hazır olması gerektiğini söyleyerek, Kongre’yi Savunma Bakanlığı’nın Asya’daki ve dünyadaki kuvveti modernize edecek olan 842 milyar dolarlık bütçe teklifini onaylamaya zorladı.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Temsilciler Meclisinde görüşülen Bakanlığının 2024 yılı bütçe talebine ilişkin, Çin’i işaret ederek, “Bu, doğrudan Amerika’yı 21. yüzyıl dünyasında güvende tutmayı amaçlayan bir bütçedir” dedi.

Austin, Meclis Tahsisatlar Komitesi Savunma Alt Komitesi oturumunda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley ile açıklamalarda bulundu.

Görüşülen bütçenin, strateji odaklı bir bütçe olduğunu ve Çin Halk Cumhuriyeti ile stratejik rekabetin ciddiyetinden kaynaklandığını savunan Austin, “Çin tehdidine karşı Asya’daki ve dünyanın diğer bölgelerindeki kuvvetleri modernize etmek için 2024’te 842 milyar dolarlık askeri bütçeye ihtiyaç duyduklarını” dile getirdi.

“Şimdi Pentagon’da üç temel önceliğim var: Ulusumuzu savunmak, seçkin insanlarımıza sahip çıkmak ve takım çalışmasıyla başarılı olmak. Çin Halk Cumhuriyeti bizim ilerleme hızımızdır. Ve onunla rekabet için çok çalışıyoruz” ifadelerini kullanan Austin, onaylanmasını istediği bütçenin, ABD’nin Çin’e karşı üstünlüğünü artırarak “saldırganlığı caydırmak” amacını taşıdığını söyledi.

ABD Savunma Bakanı, Rusya-Ukrayna savaşına da atıfta bulunarak, “Ulusal savunma stratejimiz, Putin’in son derece saldırgan Rusya’sını akut bir tehdit olarak nitelendiriyor. Ukrayna’nın savunmasını, ne kadar sürerse sürsün destekleyeceğiz” dedi.

Lloyd Austin, Savunma Bakanlığının, İran, Kuzey Kore ve küresel terör gruplarının tehditlerine karşı koymanın yanı sıra “ufuk ötesi terörle mücadele yeteneklerinin” artırılması için de yatırım yaptığını vurguladı.

Austin, 2024 bütçesinden, iklim değişikliği ve “sınırları umursamayan” diğer 21. yüzyıl tehditleri karşısında hazırlıklı ve dayanıklı olmak için de pay ayrılacağını bildirdi.

‘Çin’i caydırabilmek için 1 numara kalmalıyız’

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley de, Çin’in eylemlerinin, onu komşuları ve “muhtemelen” ABD ile karşı karşıya gelmeye ve potansiyel bir çatışmaya doğru götürdüğünü iddia etti.

“Bu bütçe savaşı önler ve bizi gerekirse savaşmaya hazırlar” diyen Milley, “caydırmanın ve savaşa hazırlanmanın olağanüstü pahalı olduğunu”, ancak savaşmak kadar pahalı olmadığını söyledi.

Milley, Çin’i caydırabilmek için “Her zaman 1 numara kaldığımızdan emin olmak bizim görevimizdir” ifadesini kullandı.

‘Bütçeyi geçirmezseniz kazanımlar kaybolur’

Kongre’ye seslenen Genelkurmay Başkanı, “Irak ve Afganistan’daki yirmi yıllık savaş, ordunun teçhizatını ve birliklerin hazırlık durumunu aşındırdı, bu nedenle ABD, silah sistemlerini değiştirmek ve birliklere sıfırlama zamanı vermek için çalışıyor” dedi.

“Operasyona hazırlık oranlarımız şu anda çok uzun yıllarda olduğundan daha yüksek” diyen Milley, aktif gücün yüzde 60’ından fazlasının şu anda “en yüksek hazırlık durumunda” olduğunu ve 30 günden daha kısa sürede savaşa konuşlanabileceğini, yüzde 10’unun ise 96 saat içinde konuşlanabileceğini söyledi.

Milley, Kongre bütçeyi zamanında geçiremezse bu “kazanımların kaybedileceği” uyarısında bulundu.

Pentagon’un 2024 için talep ettiği 842 milyar dolarlık bütçe, 2023 bütçesine göre yüzde 3,2, 2022 bütçesine göre ise yüzde 13,4 daha yüksek.

Çin’i çevreleme stratejisi

Pekin’i uluslararası düzeni yeniden şekillendirme potansiyeline sahip “bir meydan okuma” olarak gören Biden yönetimi, Çin’i çevreleme stratejisi ile Asya-Pasifik bölgesindeki ittifaklarını güçlendiriyor, AUKUS ittifakı ile Avustralya ve Japonya’yı silahlandırıyor, Tayvan Adasındaki askeri tahkimatını artırıyor, Guam ve Filipinler gibi yerlere ek askeri kuvvetler gönderiyor.

Pentagon’un bütçe talebi, Biden yönetiminin Çin’in Asya-Pasifik bölgesindeki askeri etkisine karşı koymayı amaçlayan sözde “Pasifik Savunma Girişimi” için yüzde 40’lık bir artışı içeriyor.

Savunma Bakanı Austin bu artışı, “Bu, daha güçlü bir kuvvet duruşunu, Hawaii ve Guam için daha iyi savunmayı ve müttefiklerimiz ve ortaklarımızla daha derin bir işbirliğini finanse edecek” sözleriyle gerekçelendirdi.

Bütçe ayrıca, savaş uçaklarını ve yeni bir stratejik bombardıman uçağını, dokuz savaş gemisinin inşası da dahil olmak üzere donanma faaliyetlerini; nükleer saldırı ve balistik füze denizaltılarını, ultra hızlı hipersonik teknoloji de dahil olmak üzere uzun menzilli topçu ateşlerini içeriyor.

AMERİKA

ABD’de Cumhuriyetçiler Ukrayna’ya yardım yasasını engelledi

Yayınlanma

Çarşamba günü ABD Senatosundaki Cumhuriyetçiler, Ukrayna’ya daha fazla finansman sağlama çabasını engelleyerek Başkan Joe Biden’ın temel dış politika hedeflerinden birine bir darbe daha indirdi.

Senatodaki tasarı İsrail ve Tayvan’a da fon sağlamayı içeriyordu fakat Cumhuriyetçiler sınır güvenliği için yeterli paranın olmadığını düşünüyordu. Cumhuriyetçi grup, göç konusunda ekstra kısıtlamalar olmadan Ukrayna’ya ek yardımı desteklemeyeceğini ilan etmişti.

Biden oylamadan önce yaptığı açıklamada Kongredeki Cumhuriyetçilerin Kiev’e daha fazla yardım yapma konusundaki isteksizliklerinin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ‘umabileceği en büyük hediyeyi’ vermek anlamına geldiğini ileri sürdü.

Çarşamba günü diğer G7 liderleriyle sanal bir toplantının ardından Beyaz Saray’da konuşan Biden, “Ukrayna’ya tedarik sağlama kabiliyetimizdeki herhangi bir kesinti Putin’in konumunu açıkça güçlendirir,” dedi ve ABD’nin Kiev’e yardım etmek için ‘parasının tükendiğini’ belirtti.

‘Tarihin özgürlük davasına sırtını dönenleri sert bir şekilde yargılayacağını’ ileri süren ABD Başkanı, “Putin’in kazanmasına izin veremeyiz. Bu, tüm dostlarımızın çıkarına olduğu kadar bizim de büyük ulusal çıkarımıza olacaktır,” ifadelerini kullandı.

Demokratlar da ‘Cumhuriyetçi isyan’a dahil oldu

Senatoya sunulan 111 milyar dolarlık paket Ukrayna için 60 milyar dolar içeriyordu. Senato kurallarına göre tasarının görüşülmesine devam edilebilmesi için 100 üyeden 60’ının oyu gerekiyordu fakat tasarı dokuz oyla reddedildi.

Senatodaki tüm Demokratlar başlangıçta tasarı lehinde oy kullanmış, fakat tasarı 49’a karşı 51 oyla reddedilmişti. Genellikle Demokratların yanında yer alan Vermont’lu bağımsız Bernie Sanders, İsrail’e mali destek de içermesi nedeniyle muhalefete geçti. Senato çoğunluk lideri New York Demokratı Chuck Schumer, tasarının geçmeyeceğinin anlaşılması üzerine oyunu hayır olarak değiştirerek tasarıyı daha sonra tekrar gündeme getirme imkanı buldu.

Senatodaki tasarının kabul edilmemesiyle birlikte, Kongrenin Ukrayna’ya yardım konusunda yıl sonundan önce bir anlaşmaya varması şüpheli hale geldi.

Biden, ABD’nin Ukrayna fonlarının kurumasına yol açabilecek bir noktaya gelmesinin ‘şaşırtıcı’ olduğunu söyledi ve suçu doğrudan Cumhuriyetçilere yükledi.

Başkan, “Kongre’deki Cumhuriyetçiler Putin’e umabileceği en büyük hediyeyi vermeye istekli ve sadece Ukrayna’da değil, bunun ötesinde küresel liderliğimizi terk ettiler,” iddiasında bulundu.

Amerikan kamuoyunda Ukrayna’ya yardım hevesi azalıyor

Bu arada kamuoyu yoklamaları Ukrayna’ya yardım konusunda ülke genelinde siyasi desteğin azaldığını gösteriyor. Gallup’a göre Amerikalıların yüzde 41’i ABD’nin Ukrayna’ya yardım etmek için ‘çok fazla şey’ yaptığını söylerken, bu oran Haziran ayında aynı şeyi yüzde 29’du.

Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson, Ukrayna’ya yapılacak herhangi bir yardım karşılığında Meksika ile olan güney sınırında göçün sıkı bir şekilde sınırlandırılmasını talep ediyor ki bu Demokratların çoğu ve Beyaz Saray için kabul edilemez bir koşul.

Senatoda daha önce Kiev’i destekleyen Cumhuriyetçiler bu hafta Johnson’ın pozisyonunu benimseyerek partiler üstü bir uzlaşma umanları hayal kırıklığına uğrattı.

Biden, “Cumhuriyetçiler Ukrayna’nın finansmanını kendi aşırı partizan sınır politikalarına rehin tutarak ulusal güvenliğimizle oynuyorlar,” dedi. ABD Başkanı ‘sınır konusunda önemli tavizler vermeye hazır olduğunu’ ama ‘şu ana kadar hiçbir yanıt alamadığını’ söyledi. Yine de çözüm için baskı yapmaya devam edeceğini söyleyen Biden, 

“Çekip gitmeye hazır değilim ve Amerikan halkının da hazır olduğunu sanmıyorum,” iddiasında bulundu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Kripto parada yeni dönem: Amerikan devleti kontrolünü artırıyor

Yayınlanma

Kripto para piyasalarında Bitcoinin 44 bin dolar seviyesinin üzerine çıkması ile birlikte yeni bir ‘boğa’ sezonunun başlayabileceğine ilişkin işaretler de artıyor.

Bir süredir devam eden fiyat artışı, bir Bitcoin ETF’si (Borsa Yatırım Fonu) olasılığına ilişkin iyimserliğin yanı sıra Fed’in faiz indirimlerine ilişkin beklentilerin daha riskli varlıkları desteklemesi sayesinde gerçekleşti.

Bitcoin’in şu anki yükselişinin daha az göz önüne alınan bir yönü de geçen ay dünyanın en büyük kripto borsası Binance’te yaşananlar. Şirket ve CEO’su kara para aklama ve dolandırıcılık suçlamalarını kabul ederek, ABD Hazine tarihindeki en büyük ceza olan 4 milyar dolardan fazla ödeme yapmayı kabul etti. Suçlamalar arasında, Binance’in Hamas da dahil olmak üzere ‘terörist gruplar’ için para akladığı da yer alıyor.

Bazı ABD düzenleyici kurumları arasındaki mevcut kripto para karşıtı atmosfere rağmen, uzlaşma anlaşması Binance’in faaliyetlerine devam etmesine izin verdi.

Anlaşmaya göre Binance’in, federal düzenleyicilere rapor veren bağımsız bir dış tarafın gözetimi altında etkili bir ‘kara para aklama karşıtı sistem’ oluşturması gerekiyor.

Kripto pazarı yeniden düzenleniyor

Henry Farrell ve Abraham Newman, Wall Street Journal (WSJ) için kaleme aldıkları bir yazıda, bunun kriptoda bu türden ilk düzenleme

olduğuna dikkat çekiyor ve bunun para cezasından daha önemli olduğunu savunuyorlar. Yazarlar, yeni sistemin Binance’i ‘bir kanun kaçağından ABD hükümeti adına bir gözlemci ve uygulayıcıya’ dönüştüreceğini ileri sürüyorlar.

Düzenlemenin kripto pazarını da değiştireceği vurgulanıyor. WSJ’nin haberine göre kara para aklamayı önleme kuralları “bir virüs gibi yayılacak,” çünkü Binance ile iş yapmak isteyen herkesin ‘kendi evini de düzene sokması’ gerekiyor. 

Axios’ta yer alan değerlendirmeye göre ABD benzer bir şeyi yaklaşık 10 yıl önce büyük bankalara uyguladığı baskıyla, büyük para cezaları ve yeni düzenleyici kurumlarla yapmıştı.

Devlet gözetimi artıyor; kriptolar dolara bağlanıyor

Kripto piyasası yaşamaya devam ederken, kripto paranın ne olabileceğine dair vizyon ilk günlerinden çok farklı.

Binance anlaşması göz önüne alındığında, kripto tüccarlarının ABD doları hegemonyası dışında, merkezi olmayan bir Vahşi Batı pazarında faaliyet gösterdiğini iddia etmek artık çok zor.

Bunun yerine piyasa, büyük borsaların ABD hükümetinin gözetimi altında faaliyet gösterdiği merkezileşmeye doğru sürüklenmiş görünüyor.

Binance’a ceza uyarıydı

ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu (CFTC) üyesi Kristin Johnson salı günü yaptığı açıklamada, Binance’e verilen ağır cezanın kripto endüstrisi için ilan ettikleri uyarının bir parçası olduğunu ve bu sayede piyasaya ‘düzen ve yapı’ getireceğini umduğunu söyledi.

Johnson, Binance’e kesilen 4,3 milyar dolarlık cezanın, dünyanın en büyük kripto para borsasının ‘düzenlemeye uymakta başarısız olmasının’ ardından, diğer gruplar için caydırıcı olması amacıyla yüksek bir seviyede belirlendiğini savundu.

Johnson, Financial Times’ın Kripto ve Dijital Varlıklar Zirvesinde yaptığı konuşmada, “İpucunu alın, kendinizi birçok farklı şekilde kurtarabilirsiniz,” dedi.

“Bu bağlamda cezalar büyük ölçüde artırıldı çünkü … . [ABD pazarlarına gelirseniz ve ABD’li müşterileri katılmaya davet ederseniz, buna uymak zorundasınız,” diyen Johnson, düzenleyicilerin kurallarına uyma konusunda ‘tereddüde yer olmadığını’ söyledi.

Johnson’ın yorumları, ABD makamlarının kripto piyasasındaki en büyük isimlerden bazılarına karşı bir yıl süren yaptırım eylemleri ve suçlamalarının ardından geldi. Geçtiğimiz ay FTX’in kurucusu Sam Bankman-Fried, bir ceza mahkemesinde menkul kıymetler ve emtia dolandırıcılığı da dahil olmak üzere çok sayıda suçlamadan suçlu bulundu.

Binance de Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun piyasa manipülasyonu suçlamaları da dahil olmak üzere 13 suçlamasıyla mücadele ediyor. Diğer bazı kripto borsaları da ABD’li düzenleyicilerin açtığı davalarla mücadele ediyor ve Kraken geçen ay kayıtsız bir menkul kıymetler borsası olarak faaliyet göstermekle suçlandı.

Yeni Binance başkanı genel merkezin yerini açıklamayı reddediyor

Anlaşmanın bir parçası olarak CZ olarak bilinen Binance CEO’su Changpeng Zhao da istifa etmiş ve ABD’de kara para aklamayı önleyememe suçunu kabul ederek 50 milyon dolar ceza almıştı.

Binance’in yeni CEO’su Richard Teng, şirket ABD’deki suçlamaları kabul etmeden önce selefinin takındığı tutumu sürdürerek kripto para borsasının küresel merkezinin yerini açıklamayı reddetti.

Zhao uzun süre Binance’in küresel bir merkezi olmadığı konusunda ısrar etmişti. Teng de salı günü borsanın nerede olduğunu açıklamayı reddetti. Ayrıca Binance’in düzenlendiği yargı bölgelerinde denetimlerden geçtiğini söyledi, fakat ilgili denetim firmalarının adını vermeyi reddetti.

Teng şirketin düzenleyicilere gerekli bilgileri sağladığını söyledi ve “Tüm bu bilgileri kamuyla paylaşmamıza gerek var mı? Hayır,” dedi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Politico: Amerikan savunma sanayisinin Çin’le rekabet etmesi giderek zorlaşıyor

Yayınlanma

Politico haber kuruluşunda yer bulan habere göre ABD savunma sanayisi, yüksek teknolojili silahlarda liderlik için gerekli üretim oranlarına ulaşmakta zorlanıyor.

ABD Ulusal Savunma Sanayi Stratejisi’nin yayımlanmamış taslağı aktarılan haberde, silah üretiminin yavaş olmasının üllkenin ‘Asya-Pasifik bölgesinde teknolojik olarak daha gelişmiş bir tehdidi caydırma’ ve aynı zamanda aktif askeri operasyonları destekleme şansını azalttığı kaydedildi.

ABD’nin Tedarik ve İkmalden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı William Laplante, 2 Aralık’ta Reagan Ulusal Güvenlik Forumu’nda yaptığı konuşmada, stratejinin önümüzdeki 3 ila 5 yıl içinde üretim kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik kuralları oluşturduğunu belirtti.

Taslak metinde, ABD savunma sanayisinin içinde bulunduğu çeşitli sorunlar vurgulanıyor. Bunlar arasında düzensiz finansman, yüklenici sayısının yetersizliği ve modern zorluklara karşı hazırlıksız olmaları ve mevcut tedarik zincirlerinin istikrarsızlığı yer alıyor.

Bunlardan ilki, olması gerekenden daha uzun sürebilen askeri bütçe onay süreciyle ilgili. Laplante, Washington yönetiminin silah üreticilerine mevcut girişimleri finanse etme konusundaki tutarlılığını ve istekliliğini göstermesi gerektiğini kaydetti.

13 Mart 2023 tarihinde Başkan Joe Biden, Kongre’den savunma için 886 milyar dolar (842 milyar dolar Pentagon için, 44 milyar dolar çeşitli kurumların programlarını finanse etmek için) tahsis etmesini talep etmişti. 30 Kasım’da ise Kongre, tasarının yıl sonuna kadar onaylanabileceğini bildirmişti.

İkinci sorun ise Pentagon ile işbirliği yapan şirket sayısındaki azalma. Bakanlık, 15 Şubat 2022 tarihinde yayımladığı raporda 1990 yılında 51 olan büyük yüklenici sayısının 2022 yılında beşe (Raytheon, General Dynamics, Northrop Grumman, Boeing ve Lockheed Martin) düştüğünü açıklamıştı.

Taslak metinde, üretim kapasitesinin ‘yalnızca ABD’nin kabiliyetlerini değil,Avrupa ve Asya’daki müttefiklerin toplam potansiyelini de aşan’ Çin örneğine dikkat çekildi. Strateji, bu zorlukların üstesinden gelmek için daha istikrarlı tedarik zincirleri oluşturulmasını, küçük işletmelerin finanse edilmesini ve sadece Amerikalı değil yabancı şirketlerin de çekilmesini öneriyor. Stratejinin aralık ayı sonuna kadar kamuoyuna duyurulması bekleniyor.

ABD-Çin rekabeti Güneydoğu Asya’ya yatırımlar üzerinden de devam ediyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English