Bizi Takip Edin

AMERİKA

Pentagon ve SpaceX’ten Ukrayna’ya Starshield desteği

Yayınlanma

Pentagon ve SpaceX, Ukrayna’nın güvenli iletişim ağı Starshield’e erişimini genişletme konusunda anlaşmaya vardı. 2025 yılında başlayacak hizmet kapsamında, toplamda 3 bin terminale kesintisiz internet erişimi sağlanması hedefleniyor.

SpaceX ve ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Ukrayna’nın daha güvenli bir Starlink uydu ağı versiyonu olan Starshield’e erişimini genişletme konusunda anlaşmaya vardı.

Bloomberg’in haberine göre, bu anlaşma Ukrayna’nın sahip olduğu 2 bin 500 terminalin, hacklenmesi veya müdahale edilmesi çok daha zor olan şifreli bir iletişim kanalı olan Starshield’e bağlanmasını içeriyor. Şu ana kadar sadece 500 terminal bu sisteme erişim sağladı.

ABD Uzay Komutanlığı, iki sözleşme kapsamında toplamda 3 bin terminalin hizmet vereceğini açıkladı. Bu sözleşmelerin ana hedefi, Ukrayna’da internete kesintisiz erişim sağlıyor. Hizmetlerin 2025 yılında başlaması planlanıyor.

Ancak Bloomberg, SpaceX’in Ukrayna’ya desteğini sürdürme konusundaki rolünün belirsiz olduğunu vurguluyor.

Haberde, SpaceX’in CEO’su ve Forbes’a göre 354,9 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin insanı olan Elon Musk’ın, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın danışmanlarından biri olduğu hatırlatılıyor.

Trump, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik savaşını en kısa sürede sonlandırma sözü vermişti.

Ekim ayında The Wall Street Journal, ABD, Avrupa ve Rusya’daki mevcut ve eski yetkililere dayandırdığı haberinde, Musk’ın 2022’den beri Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile düzenli temas halinde olduğunu bildirmişti.

Habere göre bu görüşmeler hem kişisel hem iş hem de jeopolitik konularla ilgiliydi. Özellikle 2023’ün sonlarında Putin’in, Musk’tan Çin’in çıkarları doğrultusunda Tayvan’da Starlink hizmetlerini etkinleştirmemesini istediği iddia edilmişti.

Fakat Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Putin’in Musk ile yalnızca bir kez telefonda görüştüğünü ve düzenli temasın olmadığını belirterek bu iddiaları reddetti.

2022’de Musk, Ukrayna’ya sağladığı Starlink terminallerini ücretsiz olarak sunmaya devam edemeyeceğini açıklamış ve yeni cihazlar tedarik etmeyi reddetmişti.

Daha sonra SpaceX, “Üçüncü Dünya Savaşı’na yol açabilecek bir çatışmanın tırmanmasına izin vermeyeceğiz,” diyerek ağının askeri kullanımına kısıtlamalar getirdi.

Ancak Haziran 2023’te SpaceX, Pentagon ile Ukrayna’ya Starlink hizmetleri sağlamak için 23 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. Sağlanan terminal sayısı ise açıklanmadı.

WSJ: Elon Musk ile Vladimir Putin düzenli temas halinde

AMERİKA

ABD Guam’dan ilk balistik füze önleme denemesini gerçekleştirdi

Yayınlanma

Washington, ABD askeri yetkililerinin Hint-Pasifik bölgesinde Çin ile artan füze rekabetinin ortasında “gelişen düşman tehditlerine karşı savunma” için “kritik bir kilometre taşı” olarak nitelendirdiği Guam’dan ilk balistik füze önleme denemesini gerçekleştirdi.

ABD Savunma Bakanlığı’nın kapsamlı bir füze savunması geliştirmekten sorumlu alt kuruluşu olan Füze Savunma Ajansı (MDA) pazartesi günü bir balistik füze hedefinin ilk canlı önleme denemesini “başarıyla gerçekleştirdiğini” açıkladı.

Flight Experiment Mission-02 (FEM-02) olarak adlandırılan deney sırasında Aegis Guam sistemi, Guam’daki Andersen Hava Kuvvetleri Üssü açıklarında havadan fırlatılan orta menzilli bir balistik füze hedefini engellemek için bir Standart Füze-3 Blok IIA ateşledi.

Sistem yeni AN/TPY-6 radarını ve dikey fırlatma sistemini kullanmaktadır. Canlı bir balistik füze uçuş testi sırasında radarın ilk uçtan uca izleme kullanımında hedef fırlatıldıktan kısa bir süre sonra takip edilerek önlendi.

Füze Savunma Ajansı testin Guam’ın savunmasında “çok önemli bir adım” olduğunu ve gelecekteki Guam savunma sistemi (GDS) için “genel konsept, gereksinim doğrulama, veri toplama ve model olgunlaştırmaya kritik destek” sağladığını söyledi.

Pentagon, Guam’ı savunmak ve kalıcı katmanlı entegre hava ve füze savunma kabiliyeti sağlamak üzere savunma sistemini geliştirmek ve işletmek için uzun vadeli bir girişimin ana hatlarını çiziyor.

Ortak Görev Gücü-Mikronezya Komutanı Tuğamiral Greg Huffman “Bugünkü uçuş testi Guam ve bölgenin savunmasında kritik bir kilometre taşıdır” dedi.

“Uçuş halindeki bir hedef füzeyi tespit etme, izleme ve angaje etme kabiliyetimizi teyit ederek, gelişen düşman tehditlerine karşı savunma hazırlığımızı artırdı” diye ekledi.

Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü’nde kıdemli bir analist olan Malcolm Davis, Pekin’in geliştirdiği ve konuşlandırdığı bir askeri yetenek olan havadan fırlatılan bir balistik füzeyi (ALBM) durdurduğu için testin önemli olduğunu söyledi.

South China Morning Post’a konuşan Davis, “Aslında bu bir uçaktan fırlatılan orta menzilli bir balistik füzeydi ve [Halk Kurtuluş Ordusu Hava Kuvvetleri’nin] H-6N bombardıman uçağından fırlatılan ve DF-21D’ye dayanan, kara hedeflerine ya da potansiyel olarak denizdeki gemilere saldırabilen orta menzilli ALBM sistemine benzer yetenekleri temsil ediyordu” dedi.

“Guam’dan fırlatmanın da önemli olduğunu” çünkü Guam’ın Hint-Pasifik bölgesinde ABD ordusu için önemli bir ileri harekat üssü olduğunu ve ‘Çin Halk Kurtuluş Ordusu Roket Gücü ve Hava Kuvvetleri uzun menzilli füzeleri için birincil hedef’ olacağını söyledi.

“Bu testin Guam’dan yapılmasıyla ABD, Çin füze tehditlerinin gerçek bir operasyonel ortamda nasıl bertaraf edilebileceğine dair son derece gerçekçi bir deneyim ve faydalı veriler elde etti” dedi.

“Test aynı zamanda yeni bir radar sistemi olan AN/TPY-6 ve bu tür çatışmalar için tasarlanmış yeni bir eğimli fırlatma sistemini de içeriyordu. ABD, Çin ile bir kriz durumunda adayı daha iyi savunmak için Guam çevresindeki savunma sistemlerini hızla genişletiyor” değerlendirmesini yaptı.

Guam, Batı Pasifik Okyanusu’nda Tayvan ve Filipinler’e yakın stratejik bir konumda ve bu da Washington’un askeri varlığını sürdürmesine ve özellikle Tayvan Boğazı ya da Güney Çin Denizi’nde Pekin ile olası bir savaşta bölgedeki potansiyel krizlere yanıt vermesine olanak sağlamakta.

ABD-Çin füze gerilimi

Guam’daki test, ABD ile Çin arasında Hint-Pasifik bölgesinde balistik füzelerin fırlatılması ve konuşlandırılması konusunda artan gerilimin ortasında gerçekleşti.

Eylül ayında Çin, ABD anakarasına ulaşabilecek 13,200 km (8,200 mil) menzile ve sahte bir savaş başlığına sahip en yeni DF-31AG füzesini kullanarak 44 yıl sonra ilk kıtalararası balistik füze denemesini gerçekleştirdi.

Füzenin Hainan’dan fırlatıldığı, Filipinler ve Guam yakınlarından geçtiği ve Fransız Marquesas Adaları bölgesi yakınlarında Pasifik’e indiği bildirildi.

Nisan ayında ABD Ordusu, Typhon Silah Sistemi olarak da bilinen orta menzilli füze sisteminin, her yıl düzenlenen ABD-Filipinler ortak canlı atış tatbikatı Salaknib Tatbikatlarının bir parçası olarak Filipinler’in kuzeyindeki Luzon adasına konuşlandırıldığını duyurdu.

Sistem, sırasıyla 240 km ve 2,500 km’den fazla operasyonel menzile sahip Standart Füze 6 (SM-6) ve Tomahawk Kara Taarruz Füzesini ateşleyebilmektedir.

Bu tür bir silah sistemi, 1987 ABD-Sovyetler Birliği Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Anlaşması’nın 500 km ila 5,500 km menzilli kara konuşlu füzelerin geliştirilmesini ve bulundurulmasını yasaklamasından bu yana Asya-Pasifik bölgesinde ilk kez konuşlandırılıyor.

Washington, Moskova’nın anlaşmayı ihlal ettiği iddiasıyla 2019’da anlaşmadan çekildikten sonra yeni orta menzilli füzeler geliştirmeye başladı.

Geçtiğimiz ay Manila’nın ABD’den bu orta menzilli füze sistemlerini almayı planladığı bildirilirken Japonya da olası bir Tayvan acil durumu için Japonya’nın güneybatısındaki Kagoshima ve Okinawa vilayetlerine bağlı Nansei Adaları’na füze birlikleri konuşlandırmayı da içeren ortak bir askeri plan hazırlamak üzere Washington ile görüşmeler yürütüyor.

Avustralya’daki Lowy Enstitüsü Uluslararası Güvenlik Programı Direktörü Sam Roggeveen, denemenin Guam’ı “hava ve füze saldırılarına karşı dünyadaki en ağır savunulan yerlerden biri” haline getirme çabasının bir parçası olduğunu söyledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Dışişleri: Suriye’ye yaptırım politikasında değişiklik yok

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanlığı, Heyet Tahrir eş-Şam’a (HTŞ) yönelik yaptırımları kaldırma planının olmadığını açıkladı. Sözcü Matthew Miller, gelecekteki politikaların örgütün eylemlerine bağlı olacağını vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Washington’un Heyet Tahrir eş-Şam’a yönelik yaptırımları kaldırmayı ya da HTŞ’yi yasaklı örgütler listesinden çıkarmayı şu an için düşünmediğini belirtti.

Miller, dün düzenlediği basın toplantısında, Suriye’de HTŞ’nin fiilen iktidara gelmesiyle birlikte ABD’nin yaptırım politikasında herhangi bir değişiklik yapmayı planlayıp planlamadığına dair soruyu yanıtladı.

Miller, “Şu an itibarıyla bu gruba yönelik yaptırımları gözden geçirmek için bir sürecimiz bulunmuyor,” ifadesini kullandı.

Ayrıca Miller, gelecekte ABD’nin yaptırım politikasında değişiklik yapabileceğini, ancak bunun söz konusu örgütün eylemlerine bağlı olacağını ifade etti.

Sözcü, “Eğer örgütler belirli adımlar atarsa elbette yaptırım politikamız gözden geçirilebilir. Ancak bugün için paylaşacak yeni bir gelişmemiz yok,” diye ekledi.

Öte yandan, 8 Aralık’ta silahlı gruplar Suriye’de iktidarı ele geçirerek Devlet Başkanı Beşar Esad hükümetinin düştüğünü ilan etti.

Esad, yakın çevresiyle birlikte Moskova’ya giderek siyasi sığınma talebinde bulundu.

AB, ABD ve Britanya HTŞ’yi “kısık ateşte pişirecek”

Okumaya Devam Et

AMERİKA

USAID’den Ermenistan’da 3,5 milyon dolarlık proje

Yayınlanma

ABD’nin uluslararası kalkınma ajansı USAID, Ermenistan’da eğitim ve kültür alanlarında 3,5 milyon dolarlık bir projeye başlıyor.

ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), Ermenistan’da eğitim ve kültür projelerini kapsayan “Eğitim ve Kanıt Platformu” adlı yeni bir program başlatıyor.

Ajans, bu proje için 3,5 milyon dolarlık bir bütçe ayırarak, eğitim ve kültür projelerinin etkinliğini değerlendirme ve kontrol sistemlerini geliştirmeyi hedefliyor.

Program, “demokrasi ve yönetim”, ekonomi, tabii kaynakların yönetimi ve toplumsal cinsiyet gibi USAID’in geleneksel çalışma alanlarını içeriyor.

Proje kapsamında yerli uzmanlar, Amerikan misyonunun stratejik kararlarına temel olacak bağımsız analizler ve raporlar hazırlayacak.

Bu süreçte, yerel halkın USAID programlarına dahil edilmesi için yöntemler de geliştirilecek.

Söz konusu program, Ermenistan’ın kültürel ve eğitim alanlarında ABD’nin etkisini artırma girişimi olarak öne çıkıyor.

Ermenistan’da halihazırda ABD etkisini artırmaya yönelik çabaların sürdüğü bilinirken, bu yeni projenin ülkedeki siyasi dirençle karşılaşması düşük bir ihtimal.

ABD ve Ermenistan’dan ‘güvenlik işbirliği’ adımları

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English