Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Polonya ve Litvanya, Ukrayna’nın savaş çağındaki erkekleri ülkelerine geri döndürmesine yardım edecek

Yayınlanma

Polonya ve Litvanya savunma bakanları, Ukrayna’nın savaşma yaşında olan fakat savaşmamak için ülkeyi terk eden askerlerini geri göndermesine yardım etme sözü verdi.

Kiev’in, Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki saldırılarını kontrol altına almakta zorlanan ordusu için yüz binlerce asker toplaması gerekiyor. Fakat gönüllülerin sayısı azaldı ve hükümet kısa süre önce yurt dışındakiler de dahil olmak üzere seferberliği genişletmek için yeni bir yasa kabul etti.

Eurostat ve Polonya merkez bankasına göre, Polonya çatışmadan kaçanların sığındığı ana liman ve ülkede 200.000 Ukraynalı erkek olduğu tahmin ediliyor.

Ukrayna bu ayın başlarında Polonya da dahil olmak üzere yurtdışında yaşayan askerlik çağındaki erkekler için konsolosluk hizmetlerini askıya alarak kalış sürelerini uzatmalarını zorlaştırdı.

Polonya Savunma Bakanı Władysław Kosiniak-Kamysz çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Ukrayna vatandaşlarının devlete karşı yükümlülükleri var. Askerlik hizmetini yerine getirmekle yükümlü olanların Ukrayna’ya gitmelerini sağlama konusunda Ukrayna tarafına yardımcı olabileceğimizi uzun zamandır teklif ediyoruz,” dedi.

Bakan, bu Ukrayna vatandaşlarının nakledileceğini ve Polonya’da kalma haklarının yenilenmeyeceğini söyledi. Polonya’nın bu kişileri Ukrayna’ya geri göndermeyi kabul edip etmeyeceği sorusuna ise, “Her şey mümkün,” yanıtını verdi.

Litvanya ise perşembe günü yaptığı açıklamada savaşma yaşındaki Ukraynalıların geri dönüşü için adım atmaya hazır olduğunu söyledi. Savunma Bakanı Laurynas Kasčiūnas sınır dışı edilme yapılmayacağını söyledi fakat Polonya ile koordinasyon halinde çeşitli seçeneklerin değerlendirilebileceğini söyledi.

Litvanyalı bakan, “Sosyal yardımları, çalışma izinlerini, belgeleri kısıtlamak [mümkün], Polonya tarafından da duyduğum seçenekler var. Bunun doğru yol olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba de yurtdışında olmanın bir vatandaşı ‘vatanına karşı görevlerinden’ muaf tutmayacağını söyledi.

Kuleba, “Bazılarının uzakta cephede savaşacağını ve ülke için hayatlarını riske atacağını, diğerlerinin ise yurtdışında kalıp devletin hizmetlerini kullanacağını düşünenler varsa yanılıyorlar,” dedi.

Yeni uygulamaya konulan seferberlik yasası uyarınca, askerlik çağındaki Ukraynalılar otomatik olarak askere alma tebligatı almayacak olsa da, konsolosluk hizmetlerine erişimleri askerlik hizmeti için kayıt yaptırmalarına bağlı olacak. Gerekli kayıt yapılmadığı takdirde pasaport alamayacaklar.

Polonya’daki Ukraynalılar bu hafta başında belgelerini almak için saatlerce kuyrukta beklediler fakat konsolosluk çalışanları belgeleri veremediler.

Polonya Savunma Bakanı, askerlik çağındaki genç Ukraynalıların ‘otellerde ve kafelerde’ görülmesinden öfke duyan Polonyalıları anladığını söyledi. Bakan, cephede savaşan Ukraynalılarla dayanışma içinde olduklarını ve ülkeyi terk eden yurttaşlarına karşı duydukları üzüntüyü dile getirdi.

DİPLOMASİ

ABD, Ukrayna’daki savaş suçları soruşturmasına fon sağlamayı durdurdu

Yayınlanma

ABD, Ukrayna’da Rusya’ya atfedilen savaş suçlarına yönelik soruşturmalara sağladığı mali desteği durdurma kararı aldı. Bu durum, soruşturmaları yürüten kuruluşların çalışmalarını olumsuz etkileyerek delil toplama ve mağdurlara yardım gibi kritik faaliyetlerin aksamasına neden oldu.

ABD, Rusya’nın Ukrayna’da işlediği iddia edilen savaş suçlarına yönelik soruşturmalara sağladığı finansmanı bloke etti.

Reuters‘ın kaynaklarına göre, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin diğer ülkelere yönelik finansmanı dondurma kararı, Rusya’nın Ukrayna’daki olası savaş suçlarından sorumlu tutulmasına yönelik uluslararası çabalarda etkisini göstermeye başladı.

Bu önlemler, özellikle Başsavcılığın savaş alanından delil toplama ve yolsuzlukla mücadele girişimleri gibi altı projesini etkiledi.

Söz konusu projelerin ABD’den 89 milyon dolar alması gerekiyordu ve bunun 47 milyon doları doğrudan savaş suçlarından sorumlu olanların tespitine yönelikti. Ukrayna, savaşın başlangıcından bu yana 140 binden fazla dava açtı.

Bahsi geçen projelerden ikisi USAID, üçü Uluslararası Narkotik ve Kolluk İşleri Bürosu ve biri doğrudan Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse ediliyordu.

Harcamaların dondurulması, ABD, Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık tarafından Ukrayna Başsavcılığı’nın soruşturmalarına destek olmak amacıyla kurulan Uluslararası Vahşet Suçları Danışma Grubu’nu (ACA) da etkiledi.

Ajansın iki kaynağına göre, ACA’nın ana yürütücü kuruluşu olan Georgetown Üniversitesi Uluslararası Ceza Adaleti Girişimi tarafından sağlanan yaklaşık 40 uzman görevini durdurdu.

Ukrayna’ya hukuk uzmanları getirmekle görevli bir kaynak, “Bazı ortakların çalışanlarına ödeme yapacak parası kalmadı,” dedi.

Savaş sırasında işlenen cinsel şiddet mağdurlarına destek projesi de durdurulurken, Başsavcılık danışmanı izne gönderildi. Bununla beraber, delil toplama ve hasar tespiti yapan Ukraynalı sivil toplum kuruluşları da bu durumdan etkilendi.

Ukrayna Helsinki İnsan Hakları Birliği de bölgesel şubelerinin faaliyetlerini durdurdu. Birlikten yapılan açıklamada, ABD’den gelen finansmanın dondurulmasının yıllık bütçelerini yaklaşık yüzde 75 oranında azalttığı belirtildi.

Birliğin başkanı Aleksandr Pavliçenko, örgütün varlığını sürdüreceğini ancak alternatif fon kaynakları aramaya başlayacağını ve o zamana kadar çalışmaların “kısıtlı bir şekilde” yürütüleceğini ifade etti.

Savaş suçlarıyla ilgili geniş deneyime sahip bir Ukraynalı insan hakları grubundaki bir yetkili, birçok sivil toplum kuruluşunun Amerikan yardımına bel bağladığını ve şimdi insanların “şokta” olduğunu ifade etti.

ABD’nin bu çabalardaki liderliğini kaybetmesinin geniş kapsamlı sonuçları olabileceğini belirten ve konuya doğrudan aşina olan bir kaynak, “Suçlular yeni fırsatlar elde edecek ve hepimiz kaybedeceğiz,” uyarısında bulundu.

Trump, 20 Ocak’ta ABD tarafından sağlanan dış yardım programlarını 90 gün süreyle askıya alma emri vererek, bu harcamaların siyasi hedefleriyle ne kadar uyumlu olduğunun incelenmesini talep etmişti.

Belirtilen sürenin bitimine birkaç gün kala, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, hangi finansmanın devam ettirilmesi ve hangisinin ettirilmemesi gerektiğine dair bir rapor sunacak.

Ukrayna basını, Trump’ın barış planını sızdırdı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Total Avrupa’yı Trump ile LNG anlaşması yapmaya çağırıyor

Yayınlanma

TotalEnergies CEO’su Patrick Pouyanné, şirketinin ABD’nin Avrupa’ya daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) satmasına yardımcı olmaya “hazır” olduğunu söyledi, fakat AB’yi enerji güvenliğini garanti altına almak için uzun vadeli bir LNG anlaşması aramaya çağırdı.

Pouyanné, Avrupalı şirketler için daha elverişli bir lisans rejimini güvence altına alan bir anlaşmanın, Trump’ın AB’nin daha fazla ABD petrolü ve gazı satın alma arzusunu tatmin ederken, Avrupa’yı gelecekteki fiyat artışlarından koruyacağını savundu.

Şirketi ABD’nin en büyük enerji ihracatçısı olan CEO, bunun ABD’den arz güvenliğini garanti altına alacağını ve Avrupa’yı Rus gazından uzaklaştırmaya yardımcı olacağını söyledi.

Halihazırda, ABD ile ticaret anlaşması olan ülkeler daha uzun süreli ve otomatik onaylara sahipken, Avrupa’ya ihracat lisanslarının düzenli olarak yeniden müzakere edilmesi gerekiyor.

Pouyanné, Avrupa’nın ayrıca ABD LNG arzının kesintiye uğramamasını sağlamak için “bir tür garanti” araması gerektiğini söyledi. Pouyanné ayrıca bu tür garantiler olmadan yüksek gaz fiyatlarının ABD’nin LNG ihracatını sınırlamasına yol açabileceğinden endişe duyduğunu belirtti.

Pouyanné, “Trump Avrupa’ya daha fazla enerji, özellikle de LNG satmak istiyor. Total ana oyunculardan biri. Ben Avrupa’ya daha fazla enerji getirmeye hazırım,” dedi.

Wood Mackenzie danışmanlık şirketinde LNG uzmanı Frank Harris, Financial Times’a (FT) verdiği demeçte Pouyanné’nin yorumlarının “Total gibi bir portföy oyuncusu için ABD LNG’sinin temel çekiciliğini” gösterdiğini söyledi.

Total’in patronu, şirketin net gelirinin düşük ham petrol fiyatları nedeniyle 2024’te beşte birden fazla düştüğünü gösteren 2024 sonuçlarının açıklanmasının ardından konuştu.

Şirket 2025 organik yatırım hedefini 18 milyar dolardan 17 milyar dolara düşürdü.

Şirketi Louisiana’da yılda 15 milyon tonluk bir proje ve Güney Teksas’ta yılda 17,5 milyon tonluk bir ilk proje de dahil olmak üzere birçok ABD LNG projesinde yer alan Pouyanné, Trump’ın seçilmesine rağmen Total’in daha fazla ABD projesinde acele etmeyeceğini söyledi.

ABD Başkanı çevre regülasyonlarını geri alma, geniş federal arazileri ve suları kalkınmaya açma ve fosil yakıtların üretimini kolaylaştırmak için izin kurallarında reform yapma sözü vermişti.

Total CEO’su, “ABD cazip ve yatırım yapmaya devam edeceğiz ama tabağımız zaten oldukça dolu. Sırf yapması daha kolay diye daha fazlasını yapmayacağım,” diye konuştu.

Pouyanné, Avrupa’daki ağır çevre, sosyal ve yönetişim kuralları hakkında da sert konuştu ve bunların bloğun rekabet gücüne zarar verdiğini söyledi. Şirketleri tedarik zincirlerinin işçilere ya da çevreye zarar vermediğinden emin olmadıkları için para cezasıyla tehdit eden AB’nin kurumsal sürdürülebilirlik raporlama direktifini “iyi niyetlerden” oluşan bir “canavar” olarak nitelendirdi.

Avrupa’da Total, LNG de dahil olmak üzere fosil yakıtlara yatırım yapmaya devam etme yönündeki uzun vadeli planı nedeniyle eleştirilere maruz kalıyor. Kurumsal yatırımcıların çevresel faktörlerle daha az meşgul olduğu New York’ta ise hisselerinin sürekli olarak kote edilmesini istiyor. 

Bununla birlikte şirket, yenilenebilir enerji ve doğalgazı birleştirerek elektrik üretimi konusundaki hedeflerinden vazgeçmiyor. Geçen yıl 40 TWh olan net elektrik üretimini 2030’da 100 TWh’ye çıkarmayı hedefliyor.

Pouyanné, Trump’ın açık deniz rüzgar çiftliklerine olan düşmanlığı, New York ve New Jersey kıyılarında planlanan bir rüzgar çiftliğini durdurmasına neden olsa bile Total’in “tek bir ABD yönetimine dayanarak” stratejisini değiştirmeyeceğini söyledi.

Eski Başkan Joe Biden’ın Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA) kapsamında verilen “mali teşvikler” korunmazsa şirketin ABD’deki küçük bir e-metan projesini “durdurabileceğini” de sözlerine ekledi.

Analistler, ExxonMobil’in Baytown, Teksas’taki dev hidrojen tesisi önerisi gibi diğer düşük karbonlu projelerin, IRA vergi indirimlerinin Kongre tarafından yürürlükten kaldırılması halinde terk edilebileceğini söylüyorlar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump yönetimi, Ukrayna’ya silah sevkiyatının faturasını AB’ye kesmeyi planlıyor

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, Avrupa Birliği’nden Ukrayna’ya yapılan ABD’nin silahı sevkiyatlarının maliyetini karşılamasını talep etmeye hazırlanıyor. Bu konunun, Münih Güvenlik Konferansı’nda ele alınması bekleniyor.

Reuters haber ajansının konuya vakıf iki kaynağa dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Avrupa’daki müttefiklerinden Ukrayna için ABD’den silahı satın almalarını talep etmeye hazırlanıyor.

Kaynaklar, Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg’un bu konuyu 14-16 Şubat tarihlerinde düzenlenecek olan Münih Güvenlik Konferansı’nda Avrupalı ülkelerle görüşeceğini belirtti.

Ajansın görüştüğü kaynaklar, bu adımın Trump yönetiminin Ukrayna’ya silah tedarikini sürdürme ancak mali yükü azaltma arayışının bir parçası olduğunu vurguladı.

Kellogg, söz konusu planın varlığını ne doğruladı ne de yalanladı. Kellogg, “ABD, Amerikan yapımı silahları satmak ister çünkü bu, [Amerikan] ekonomisini güçlendirir. Pek çok seçenek var. Şu anda her şey değerlendiriliyor,” ifadesini kullandı.

Trump’ın Özel Temsilcisi, Ukrayna’nın hâlihazırda Başkan Joe Biden döneminde onaylanan silah sevkiyatlarını almaya devam ettiğini de sözlerine ekledi.

Kellogg, “Önümüzdeki 24 saat içinde bir şeyi değiştirmek gerekmeyebilir,” diye konuştu.

Daha önce Trump, ABD’nin Ukrayna’ya 200 milyar dolar değerinde silah sağladığını belirtmişti. Bu harcamaların Avrupa Birliği tarafından telafi edilmesini talep edeceğini ifade etmişti.

Ayrıca Washington’ın Kiev ile Ukrayna’nın Amerikan yardımını nadir toprak elementleri karşılığında alacağı bir anlaşma yapabileceğini de dile getirmişti.

Trump, “Onlara 500 milyar dolar değerinde nadir toprak elementi karşılığı istediğimi söyledim ve onlar da bunu yapmayı kabul ettiler,” demişti.

Reuters‘in kaynaklarına göre, Trump’ın 20 Ocak’taki göreve başlama töreninin ardından ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardımı askıya alınmış ve şubat ayının ilk günlerinde yeniden başlatılmıştı.

Kaynaklar, Beyaz Saray’ın başlangıçta Ukrayna’ya yönelik her türlü desteği kesme fikrinden vazgeçtiğini belirtti. Fakat Beyaz Saray çalışanları arasında, Amerikan stoklarından ne kadar askeri yardım sağlanması gerektiği konusunda hâlâ anlaşmazlıklar bulunuyor.

Dışişleri Bakanlığı verilerine göre, Rusya’nın tam ölçekli işgalinin başlangıcından 2025’e kadar ABD, Kiev’e 66 milyar dolar tutarında askeri yardım sağladı ve 2014’ten bu yana yapılan yardımın toplamı yaklaşık 70 milyar dolara ulaştı.

Zelenskiy ise Ukrayna’nın aldığı silahların değerini yaklaşık 76 milyar dolar olarak tahmin ediyor.

Trump yönetimi, Ukrayna’ya savaş sonrası güvenlik garantileri için Avrupa’yı işaret etti

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English