Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Polonya’ya AB’den “göçle mücadele” desteği geldi

Yayınlanma

Polonya Başbakanı Donald Tusk 12 Ekim Cumartesi günü, ülkenin Belarus sınırında göçmenlerin “araçsallaştırıldığını” düşündüğü durumu engellemek amacıyla sığınmacıların ülkeye girişini geçici olarak yasaklayan bir plan açıklamıştı.

Danimarka, Finlandiya ve İsveç hükümet başkanları 17 Ekim Perşembe günü Avrupa Konseyi zirve toplantısı öncesinde basına yaptıkları açıklamada, Polonya’nın Belarus sınırındaki baskının artması halinde sığınmacılara erişimi kapatma planlarını desteklediklerini açıkladılar.

Perşembe günü basınla bir araya gelen Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Varşova’nın girişimini memnuniyetle karşılayarak, yapılan açıklamaların “çok mantıklı” olduğunu söyledi ve bir süredir “birçok Avrupa ülkesinde sıradan insanlar ile siyasi katman arasında bir çatışma yaşandığına” işaret etti.

Danimarkalı, “Kimse insanların zevk için kaçtığına inanmıyor […] fakat bu kadar çok insanı Avrupa’ya almaya devam edemeyiz,” dedi.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ise Polonya planının uluslararası yükümlülükleri ihlal etme riski taşıyıp taşımadığı konusunda endişeli olmadığını söyledi.

Kristersson: Rusya’ya karşı ulusal güvenliğe öncelik verilmesine saygı duyulmalı

İsveçli lideri, “Her şeyde risk vardır. Rusya’nın pek çok Avrupa ülkesinin düşmanı olduğu bu açık durumda bir ülkenin ulusal güvenlik konularına öncelik vermeyi seçmesine büyük saygı duyuyorum,” dedi.

Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo da İskandinav meslektaşlarının sözlerini yineleyerek “Polonya’nın, Donald Tusk’ın Rusya’dan, Belarus’tan gelen araçsallaştırılmış göçe karşı sınırlarını nasıl güvence altına alacaklarına dair önerisini çok iyi anlıyorum,” ifadelerini kullandı.

Orpo, bir yıl önce kendilerinin de sınırda aynı olguyu yaşadıklarını ve bunun üzerine ulusal mevzuatı değiştirdiklerini, fakat bunun “sürdürülebilir bir çözüm” olmadığını savundu ve “Araçsallaştırılmış göçe karşı Avrupa düzeyinde bir mevzuata ihtiyacımız var,” dedi.

Temmuz ayında Finlandiya, Polonya’nın önerisine benzer bir yasayı kabul ederek yetkililerin Rusya ile Finlandiya sınırında sığınmacıları durdurmasına izin vermişti.

AB liderlerinden Varşova’ya tam destek

Zirve öncesinde Danimarka, İtalya ve Hollanda’nın başını çektiği bir grup ülke çözüm yollarını görüşmek üzere Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen ile bir araya geldi. 

Süreç hakkında bilgi sahibi bir AB diplomatının Euractiv’e verdiği bilgiye göre, bu toplantıda Polonya’nın planları anlayışla karşılandı ve geniş destek gördü.

Perşembe günü AB liderleri, Tusk’ın kararının arkasında durarak Moskova’yı “Avrupa ülkelerini istikrarsızlaştırmak için göçmen akınlarını silah olarak kullanmaması” konusunda uyardı.

Brüksel’de bir araya gelen AB’nin 27 lideri tarafından yapılan açıklamada, “Rusya ve Belarus’un ya da başka herhangi bir ülkenin sığınma hakkı da dahil olmak üzere değerlerimizi istismar etmesine ve demokrasilerimizi baltalamasına izin verilemez,” denildi.

Liderlerin açıklamasında, “İstisnai durumlar uygun tedbirlerin alınmasını gerektirir,” iddiası yer alıyor.

Açıklama, geçtiğimiz hafta Polonya’nın Belarus sınırından ülkesine yönelen göçmenlerin sığınma haklarını geçici olarak askıya alacağını duyuran Tusk için bir kazanım olarak görülüyor.

Tusk, bu akının Rusya tarafından Polonya’yı istikrarsızlaştırmak için tasarlanan “hibrit savaş” taktiklerinin bir parçası olarak düzenlendiğini ileri sürüyor.

Tusk gazetecilere verdiği demeçte, “En önemli liderlerle yaptığım toplantıdan yeni çıktım ve elde etmek istediğim şeyi elde ettim,” dedi.

DİPLOMASİ

NATO ile Baykar, Polonya Silahlı Kuvvetleri için stratejik destek sözleşmesi imzaladı

Yayınlanma

NATO Destek ve Tedarik Ajansı (NSPA) ile Baykar, Bayraktar TB2 (SİHA) filosuna kapsamlı lojistik ve hizmet desteği sağlayarak Polonya’nın askeri yeteneklerini geliştirecek önemli bir sözleşmeyi resmen imzaladı.

İstanbul’da gerçekleştirilen imza töreni NATO ve Polonya’nın savunma işbirliğinin güçlendirilmesinde önemli bir kilometre taşına işaret ediyor.

Polonya Silahlı Kuvvetler Destek Müfettişliği (AFSI) ile koordineli olarak imzalanan bu sözleşme, ülkenin Bayraktar TB2 SİHA’larının bakımını, işlerliğini ve kullanılabilirliğini sağlayacak. Anlaşma, her iki tarafın da uzun vadeli destek taahhüdünün altını çizen iki yıllık ek uzatma olasılığı ile birlikte üç yıllık bir dönemi kapsıyor.

Polonya, İnsansız Hava Sistemleri (UAS) genişleme planını sürdürürken, sözleşme bu sistemlerin sürdürülmesinde hayati bir rol oynayacak.

Törende konuşan NSPA ve Baykar temsilcileri büyüyen ortaklıktan duydukları heyecanı ve Polonya Silahlı Kuvvetlerinin operasyonel hazırlığını artırma konusundaki ortak kararlılıklarını dile getirdiler.

NSPA Genel Müdürü Stacy Cummings, “Bu Anahat Anlaşması Polonya’nın savunma modernizasyon stratejisinin hayati bir bileşenini destekliyor. Ayrıca çerçeve, gerektiğinde diğer Bayraktar TB2 kullanıcısı ülkeleri de kapsayacak şekilde tasarlanmıştır,” dedi.

Sözleşmenin, NATO’nun doğu kanadını güçlendirme ve ittifak içinde “kolektif savunma yeteneklerini geliştirme” çabalarında ileriye doğru atılmış önemli bir adımı ifade ettiği vurgulanıyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Almanya ve Norveç denizaltı altyapı korumasını güçlendirmek için işbirliği yapacak

Yayınlanma

17 Ekim’de Brüksel’de düzenlenen NATO Savunma Bakanları toplantısında Norveç Savunma Bakanı Bjørn Arild Gram ve Alman mevkidaşı Boris Pistorius, NATO’nun kritik denizaltı altyapısının korunmasındaki rolünü artıracak yeni bir girişimi duyurdular.

Bu işbirliği, ilk olarak 2022 yılında Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz tarafından sunulan bir öneri üzerine inşa ediliyor. Amaç, NATO’nun Atlantik, Kuzey, Baltık, Akdeniz ve Karadeniz dahil olmak üzere geniş deniz alanlarındaki hayati enerji ve iletişim ağlarının güvenliğini güçlendirmek.

Norveç ve Almanya’nın yeni önerisi, NATO’nun bu kritik sistemlere yönelik tehditleri caydırma, tespit etme ve bunlara karşılık verme kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyor.

Norveç Savunma Bakanı Gram konuyla ilgili olarak, “Almanya ve Norveç bu önemli çalışmayı ileriye götürmeye kararlıdır. İttifak olarak, enerji ve iletişimin güvenli bir şekilde sağlanmasını temin eden kritik denizaltı altyapısını içeren geniş deniz alanlarını kapsıyoruz. Bu hayati ağları potansiyel tehditlerden korumak için güçlerimizi birleştirmeye devam etmeliyiz,” dedi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius da bu düşünceyi yineleyerek deniz güvenliğinin bir bütün olarak NATO için önemini vurguladı.

Kritik su altı altyapısına yönelik hibrit saldırıların ekonomi, iletişim ve enerji arzı için önemli bir tehdit oluşturduğunu savunan Alman bakan, “Almanya ve Norveç birlikte, genel caydırıcılığımızın ve savunmamızın bir parçası olarak NATO’nun bu altyapıların korunmasındaki rolünü güçlendirmek için somut önerilerde bulundu. Tüm Müttefiklerimizi bu girişimde bize katılmaya ve denizcilik bilgi ve kabiliyetleriyle katkıda bulunmaya davet ediyoruz,” dedi.

NATO, kritik deniz altyapısı için merkezlerler kuruyor

Teklifin ilk kez sunulduğu 2022 yılından bu yana NATO ve müttefikleri denizaltı altyapısının korunmasını güçlendirmek için önemli adımlar attı.

Bu konuda önemli başarılardan biri, Mayıs 2024’te ilk operasyonel yeteneğine ulaşan NATO’nun Kritik Denizaltı Altyapısının Güvenliği için Denizcilik Merkezinin (CUI) faaliyete geçmesi.

Birleşik Krallık’ta bulunan bu merkez bir ağ oluşturma ve bilgi merkezi olarak hizmet veriyor ve NATO’nun Müttefik Deniz Komutanlığına denizaltı sistemlerini korumak için kararlar alma, kuvvetleri konuşlandırma ve eylemleri koordine etme konularında yardımcı oluyor.

Yeni Alman-Norveç girişimi, kilit deniz bölgelerinde denizaltı altyapısının izlenmesi ve korunmasına adanmış beş bölgesel merkezin kurulması da dahil olmak üzere daha fazla ilerleme öneriyor.

Seçilen bölgeler arasında Akdeniz ve Karadeniz de var

Münferit Müttefikler veya Müttefik grupları tarafından kurulabilecek olan bu merkezlerin “durumsal farkındalığı artıracağı” ve NATO’nun sualtı alanındaki “şüpheli faaliyetleri” tespit etme yeteneğini geliştireceği belirtiliyor.

Önerilen beş merkez Baltık Denizi, Kuzey Denizi, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz’i kapsayacak. Her merkez denizaltı altyapısının 24 saat izlenmesini sağlamak üzere bölgesel uzmanlık ve yetenekleri bir araya getirecek.

Bu kapsamda ulusal makamlardan personel ve kaynaklar potansiyel tehditleri tespit etmek, caydırmak ve bunlara yanıt vermek üzere harekete geçirilecek. Norveç halihazırda Kuzey Kutbu için bir merkez kurmayı teklif ederken, Almanya ise Baltık Denizi bölgesi için sorumluluk üstlenmeyi taahhüt etti.

Bu merkezlerin ulusal makamlarla yakın işbirliği içinde çalışmaları, istihbarat paylaşmaları ve ortaya çıkan risklere verilecek yanıtları koordine etmeleri bekleniyor.

Girişim ayrıca NATO üyeleri arasında teknoloji geliştirme, istihbarat paylaşımı ve kriz yönetimi gibi alanlarda işbirliğini güçlendirmeyi amaçlıyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Meloni, Biden’lı Berlin zirvesine katılmayacak

Yayınlanma

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, bugün (18 Ekim) Berlin’de Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ve ABD Başkanı Joe Biden’ın önemli küresel meseleleri ele alacağı üst düzey toplantıya katılmayacak.

Meloni, Lübnan da dahil olmak üzere Orta Doğu’ya önceden planlanmış bir diplomatik ziyareti olduğu için zirveye “hiçbir koşulda katılamayacağını” söyledi.

Çarşamba günü yaptığı açıklamada da, “Bölgedeki insanlarla doğrudan konuşmak kendi aramızda konuşmaktan daha etkili,” diyerek geziyi bir öncelik olarak çerçeveledi.

Öte yandan İtalyan muhalefeti bu karardan memnun değil. 5 Yıldız Hareketi milletvekili Danilo Della Valle Euractiv’e verdiği demeçte, “Meloni, Berlin’deki yokluğunu örtbas etmek için son dakikada aceleyle Lübnan’a bir gezi düzenledi. Fakat bu, hükümetinin uluslararası alanda giderek önemsizleştiğini gizleyemeyecek,” dedi.

Geçen hafta yapılması planlanan Berlin Zirvesi, ABD’deki Milton Kasırgası nedeniyle ertelenmişti. Başlangıçta Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in katılması beklenirken, Meloni’nin davet edilmediği bildirildi.

Öte yandan Della Valle Meloni’nin NATO ve ABD’nin Avrupa’daki çıkarlarının “hık deyicisi” olduğunu ileri sürdü.

Muhalif vekil, “Daha önce Biden ile birlikteydi ve 4 Kasım’dan sonra da Kamala Harris ya da Donald Trump kazansa da onunla birlikte olacak,” diye ekledi.

Della Valle ayrıca bu uyumun İtalya’nın ve Avrupa’nın çıkarlarına zarar verdiğini ve bu çıkarların ancak Ukrayna ile Rusya arasında kalıcı bir barışla korunabileceğine inandığını savundu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English