Bizi Takip Edin

Rusya

Putin, Ukrayna görüşmeleri için ağır sıklet ekibini bir araya getiriyor

Yayınlanma

Rusya, Donald Trump tarafından duyurulan Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi konusunda yapılacak müzakereler için deneyimli isimlerden oluşan bir ekip oluşturuyor. Ekipte, Putin’in dış politika danışmanı Yuriy Uşakov, Dış İstihbarat Teşkilatı Başkanı Sergey Narışkin ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu Genel Müdürü Kirill Dmitriyev gibi isimler yer alıyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesine yönelik müzakereler için deneyimli isimlerden oluşan bir ekip görevlendiriyor.

Bloomberg‘in hazırlık sürecine yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rusya heyetinde Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov ve Dış İstihbarat Teşkilatı (SVR) Direktörü Sergey Narışkin yer alacak. Her iki ismin de üst düzey müzakere deneyimi bulunuyor.

Ayrıca, Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Genel Müdürü Kirill Dmitriyev’in de gayri resmi arabulucu olarak rol alabileceği belirtiliyor.

77 yaşındaki Uşakov, 2012’den beri Putin’in dış politika danışmanlığını yürütüyor ve 1998-2008 yılları arasında Rusya’nın ABD Büyükelçisi olarak görev yaptı.

Narışkin ise SVR’nin direktörü ve Güvenlik Konseyi’nin daimî üyesi. Her iki isim de 2022’de Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin ardından Ukrayna tarafıyla yapılan barış görüşmelerinde yer almıştı.

Dmitriyev’in Putin ile ailevi bağları da bulunuyor; Putin’in küçük kızı Yekaterina Tihonova’nın yakın arkadaşı ve iş ortağı olan Natalya Popova ile evli.

Bloomberg‘e konuşan bir kaynak, Dmitriyev’in bu hafta serbest bırakılan ve tıbbi nedenlerle kullandığı marihuanayı ülkeye sokmaktan 14 yıl hapis cezasına çarptırılan Amerikalı öğretmen Marc Fogel’in esir takası görüşmelerine katıldığını belirtti.

Fogel’i teslim alan Beyaz Saray özel temsilcisi Steve Witkoff da basın mensuplarına yaptığı açıklamada, takasta “Kirill adında Rusyalı bir beyefendinin” önemli rol oynadığını ifade etti.

ABD’de finans eğitimi alan Dmitriyev, kariyerine doğrudan yatırım alanında başladı. ABD-Rusya Yatırım Fonunda görev yaptı ve uluslararası sermayedar çevrelerinde geniş bir çevreye sahip.

Dmitriyev, pandemi öncesinde Davos’taki Dünya Ekonomi Forumu’nda, o dönemde halihazırda savaş öncesi yaptırımlarla karşı karşıya olan Rusya’nın, İran ve Suudi Arabistan ile yakın ticari ilişkiler kurarak Batılı ortaklara ihtiyaç duymadan yoluna devam etmeyi öğrendiğini söylemişti.

Trump, Putin ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından Suudi Arabistan’ın Ukrayna konusunda müzakereler için zemin sağlayabileceğini belirtmişti. Dmitriyev ise Financial Times‘a yaptığı açıklamada, “Tek bir telefon görüşmesi tarihin akışını değiştirebilir: Bugün ABD ve Rusya liderleri, çatışma yerine işbirliğine dayalı bir geleceğe kapı açmış olabilir,” dedi.

Öte yandan uluslararası güvenlik uzmanı Emily Ferris, Rusya’nın daha pragmatik bir yaklaşım sergilemeye çalıştığını ve Trump’ın ekibiyle “iş görüşmesi” yapabilecek birilerine ihtiyaç duyduğunu ifade etti.

ABD heyetinde ise 67 yaşındaki Witkoff’un müzakere deneyimi bulunuyor. Milyarder iş insanı, gayrimenkul ve yatırım alanlarında faaliyet gösteriyor.

İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının sağlanmasında önemli rol oynadı. Trump, Orta Doğu özel temsilcisi olan Witkoff’un yetkilerini Ukrayna müzakerelerini de kapsayacak şekilde genişletti.

Trump’ın açıkladığı müzakere ekibinde Dışişleri Bakanı Marco Rubio, CIA Direktörü John Ratcliffe ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz da yer alıyor.

“Rus heyeti, Trump’ın öngörülemezliğiyle başa çıkmakta zorlanabilir. Trump’ın alışılmadık fikirleri ve zaman zaman sergilediği agresif davranışlar, önceki yönetimin çizgisinden oldukça farklı,” değerlendirmesini yapan Ferris, bu durumun Rusya’yı daha önce düşünmediği senaryoları değerlendirmek zorunda bırakarak daha zor bir duruma soktuğunu belirtti.

Kremlin’e yakın bir kaynak, Rusya tarafından 2022 baharında ateşkesi görüşen heyette yer alan isimlerin de müzakerelerin ilerleyen aşamalarında devreye girebileceğini söyledi.

Fakat bu isimlerin ağırlıklı olarak Ukrayna temsilcileriyle iletişim kuracağı ve heyette Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy’in de yer alabileceği belirtiliyor.

Rusya

Rostec başkanı Çemyozov: Geleceğimiz ithal ikamesi ve teknolojik egemenlik olmalı

Yayınlanma

Rus devlet teknoloji şirketi Rostec’in başkanı Sergey Çemyozov, Rusya’nın tarihinin en zorlu dönemlerinden geçtiğini belirtti. Çemyozov, Batı’yı mevcut teknolojilerde “yakalayıp geçme” hedefinden vazgeçilmesi ve bunun yerine yapay zeka gibi “yıkıcı inovasyonlara” odaklanılması gerektiğini vurguladı.

Rus devlet teknoloji şirketi Rostec’in başkanı Sergey Çemyozov, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın ardından “insanlık tarihinin en zorlu” dönemlerinden birini yaşadığını ve “sonu görünmeyen” bir türbülansın içinde olduğunu ifade etti.

RBK gazetesi için kaleme aldığı yazıda Çemyozov, “Bu tür gerçekliklerde iyimser olmak zor. Ancak bu fırtınayı kendimizden emin bir şekilde, rotayı net bir şekilde anlayarak geçmek zorundayız. Ve biz bundan galip çıkmakla yükümlüyüz,” dedi.

Çemyozov, mevcut mücadelenin geleceğe yönelik olduğunu belirterek Rus yetkililerin “ufukta bizi neyin beklediği konusunda hayal kurmak yerine” somut hedefler belirlemesi gerektiğini vurguladı.

Rostec başkanına göre, Rusya’nın gelecek vizyonu “ithal ikamesi ve teknolojik egemenlik” üzerine kurulmalı.

‘Batı’yı yakalayıp geçme hedefi olmamalı’

Bununla birlikte Çemyozov, ülkenin mevcut teknolojilerde Batı’yı “yakalayıp geçme” gibi bir görevi olmaması gerektiğini savundu.

Bu tür geliştirmeler için on yıllar ve trilyonlarca dolarlık yatırım harcandığını hatırlatan Çemyozov, bu yolun Rusya’ya hiçbir rekabet avantajı sağlamayacağını ve ülkeyi asıl gelişimden alıkoyacağını kaydetti.

Çemyozov’a göre Rusya, mevcut endüstrileri ortadan kaldırıp yenilerini yaratmak için yapay zeka, kuantum teknolojileri ve yüksek teknolojiye dayalı işler gibi “yıkıcı inovasyonlarla” meşgul olmalı.

Rostec başkanı, ancak bu şekilde Rusya’nın, Batı’da yerleşmiş olan “benzin istasyonu” klişesini “kırabileceğini” vurguladı.

‘Pahalı krediler yatırımı engelliyor’

Ancak Çemyozov, hükümetin “yeni teknolojiler ve ürünler yaratmaya yatırım yapmak için uzun vadeli ve ucuz para” imkanı sağlamadığı takdirde bu hedeflere ulaşılamayacağını belirtti.

Pahalı krediler nedeniyle Rostec’e bağlı işletmelerin modernizasyon, geliştirme, bilim ve ürün imalatına yatırım yapamadığının altını çizdi.

Çemyozov, buna rağmen devlet şirketinin 2036 yılına kadar bir strateji benimsediğini ve bu stratejide ürün yelpazesinin “güçlü bir şekilde geliştirilmesi” ile savunma ve sivil segmentlerde uluslararası pazarlara açılma gibi “iddialı hedefler” belirlediğini ekledi.

‘Değerlerimizi gençlere aşılamalıyız’

Çemyozov’a göre, Rusya’nın önümüzdeki 15 yıl boyunca ayakta kalabilmesi için yüksek teknolojili üretimleri, yerli temel bileşen altyapısını, temel ve uygulamalı bilimi geliştirmesi ve yüksek nitelikli uzmanlar yetiştirmesi gerekiyor.

Tüm bu çalışmaların yurtseverlik, vatana hizmet, dayanışma ve adalet gibi “temel değerler” teşvik edilerek yapılması gerektiğini öne sürdü.

Çemyozov, “Değerlerimiz hakkında sadece konuşmak değil, onları bilince ve günlük hayata yerleştirmek, gençlere nasıl hareket etmeleri gerektiğini kendi örneğimizle göstermek önemlidir,” diyerek sözlerini tamamladı.

St. Petersburg’da ‘yeni dünya düzeni’ masaya yatırıldı: ‘Neoliberal modelin sonu geldi’

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya: Sırbistan’ın silah ihracatını durdurma sözüne güveniyoruz

Yayınlanma

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narışkin, Sırbistan’ın silah ihracatını durdurma yönündeki açıklamalarına güvendiklerini ancak bu kararın fiili olarak uygulanıp uygulanmadığını denetleyeceklerini bildirdi. SVR daha önce, Sırbistan’da üretilen mühimmatın NATO ülkeleri üzerinden Ukrayna’ya ulaştırıldığını bildirmişti.

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narışkin, Sırbistan’ın silah ihracatını durdurma yönündeki açıklamalarına güvendiklerini ancak bu kararın fiili olarak uygulanıp uygulanmadığını denetleyeceklerini belirtti.

Narışkin, TASS haber ajansına yaptığı açıklamada, Moskova’nın Belgrad’ın sözlerini yakından takip edeceğini vurguladı.

Narışkin, SVR’nin Sırbistan’ın Ukrayna’ya askeri ürünler tedarik ettiğine dair bilgileri sonrasında Belgrad’dan beklenen tepkiye ilişkin soruya yanıt verdi.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vučić’in “Sırbistan’ın silah ihracatını durdurmuyorsa bile askıya aldığı” yönündeki açıklamasını hatırlatan Narışkin, “Kontrol edeceğiz,” ifadelerini kullandı.

Rusya’dan ‘dolaylı sevkiyat’ iddiası

Rusya Dış İstihbarat Servisi, 23 Haziran’da yaptığı bir açıklamada, Sırbistan’ın Ukrayna’nın çıkarları doğrultusunda askeri ürün ihraç etmek için dolaylı yollar kullandığını iddia etmişti.

SVR’ye göre, Sırp savunma sanayii işletmelerinde üretilen mühimmat, montaj için parça setleri halinde NATO ülkelerine gönderiliyordu.

Açıklamada, Sırbistan’daki üreticilerin ürünlerinin nihai alıcısının kim olduğunu bildikleri de öne sürülmüştü.

Bu iddiaların ardından aynı gün Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Sırbistan’dan Kiev’e olası silah sevkiyatı hakkında net bir açıklama talep etmişti.

Rusya: Sırbistan, kâr hırsı için asırlık dostluğu hiçe sayıyor

Vučić’ten ‘üçüncü ülkeler’ vurgusu

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vučić ise 13 Haziran’da yaptığı bir açıklamada, yerel yasalara göre Belgrad’ın Ukrayna’ya doğrudan silah ihraç etme hakkına sahip olmadığını belirtmişti.

Ancak Vučić, Sırp silahlarının üçüncü ülkeler aracılığıyla Ukrayna topraklarına ulaşabileceğini ifade etmişti.

Okumaya Devam Et

Rusya

Kremlin, ABD’nin İran’a saldırısının sonuçlarını değerlendirdi

Yayınlanma

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırılarının sonuçlarını anlamak için henüz erken olduğunu belirtti. Peskov ayrıca, Putin ve Arakçi görüşmesinde Rusya’nın arabuluculuğunun gündeme gelmediğini ve Moskova’nın ateşkesten memnuniyet duyduğunu açıkladı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından durumun ilgili kanallar aracılığıyla takip edildiğini ancak hasarın boyutunu anlamak için henüz çok erken olduğunu söyledi.

Moskova’nın İran ile İsrail arasında sağlanan ateşkesten memnuniyet duyduğunu belirten Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasındaki görüşmede arabuluculuk konusunun gündeme gelmediğini açıkladı.

Peskov, düzenlediği basın toplantısında, “Henüz çok az zaman geçti, sahadaki durumu analiz ederek ne kadar ciddi bir zarar verildiğini anlamak gerekiyor. Şu anda kimsenin net bir anlayışa sahip olması pek mümkün değil,” ifadelerini kullandı.

‘Putin-Arakçi görüşmesinde arabuluculuk gündeme gelmedi’

Gazetecilerin, Putin ve Arakçi görüşmesinde Rusya’nın ABD ile İran arasındaki çatışmada arabuluculuk yapmasının ele alınıp alınmadığı yönündeki sorusuna Peskov, “Hayır, bu konu gündeme gelmedi,” yanıtını verdi.

Arakçi’nin Amerikan tarafına iletilmek üzere bir talepte bulunup bulunmadığı veya çatışmanın çözümüne yönelik bir teklif gelip gelmediği sorularını da yanıtlayan Peskov, bu yönde bir gelişme olmadığını belirtti.

Peskov ayrıca, İran Dışişleri Bakanı’nın Putin’e, İran’ın dini lideri Ali Hamaney’den yazılı bir mesaj getirmediğini, ancak “İran yönetiminden belirli mesajların” iletildiğini doğruladı.

23 Haziran’da gerçekleşen görüşmede Putin, ABD’nin İran’a yönelik saldırılarını “hiçbir gerekçesi olmayan, kışkırtılmamış bir saldırganlık” olarak nitelendirmişti.

Arakçi ise Rusya’ya “İsrail ve ABD’nin eylemlerini kararlılıkla kınadığı için” teşekkür etmişti.

İran, Rusya’dan ne istedi?

‘Ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz’

Peskov, İran ve İsrail arasında 24 Haziran sabahı yürürlüğe giren ateşkese ilişkin, “Eğer gerçekten bir ateşkes sağlanabildiyse, bu ancak memnuniyetle karşılanabilir. Bu, Rusya Federasyonu’nun çatışmanın en başından beri çağrıda bulunduğu bir şeydi. Bunun sürdürülebilir bir ateşkes olmasını umuyoruz,” yorumunu yaptı.

Ancak ateşkesin yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra İsrail, İran topraklarından yeni füzeler atıldığını ve bunların hava savunma sistemlerince engellendiğini duyurdu.

İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, Tahran’daki hedeflere “güçlü misilleme saldırıları” yapılması talimatı verdi. Tahran ise saldırı iddialarını yalanlayarak ateşkes rejiminin devam ettiğini bildirdi.

Trump ateşkes ilan etti, İran ateşkes öncesi İsrail’e füze saldırısı düzenledi

İran-İsrail gerilimi, 13 Haziran’da İsrail’in İran’ın nükleer tesislerine saldırması ve üst düzey askeri yetkilileri öldürmesiyle tırmanmıştı. 22 Haziran’da çatışmaya dahil olan ABD, İran’ın Fordo, İsfahan ve Natanz’daki üç büyük nükleer kompleksini vurdu.

İran ise 23 Haziran’da Katar ve Irak’taki Amerikan askeri üslerine saldırarak karşılık verdi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi, ABD saldırısı sonucunda Natanz’daki nükleer tesiste uranyum zenginleştirme ünitesinin hasar gördüğünü bildirdi.

Ajans ayrıca, Fordo’daki tesiste delici mühimmatların açtığı kraterler tespit ederken, İsfahan’da nükleer materyallerin işlendiği binaların zarar gördüğünü açıkladı.

‘Medvedev’in görüşü bizim için tüm görüşlerden daha önemli’

Peskov, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev’in açıklamalarına verdiği tepki üzerine sorulan bir soruya da yanıt verdi. Peskov, “Dmitriy Anatolyeviç, görüşlerini sağlam ve tutarlı bir şekilde ifade ediyor. Elbette onun görüşü bizim için diğer tüm görüşlerden daha önemlidir,” dedi.

Trump, 22 Haziran’da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Medvedev’in “bazı ülkelerin İran’a nükleer silah vermeye hazır olabileceği” yönündeki sözlerine atıfta bulunmuştu.

Medvedev ise daha sonra yaptığı açıklamada, Rusya’nın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nı (NPT) imzaladığını ve İran’a silah tedarik etme gibi bir planı olmadığını, ancak İsrail’in bu anlaşmaya taraf olmadığını belirtmişti.

Medvedev: Bazı ülkeler İran’a nükleer silah vermeye hazır

‘NATO azgın bir militarizasyon yolunda’

Diğer yandan Kremlin Sözcüsü Peskov, Avrupa ve NATO’nun “azgın bir militarizasyon” yolunda ilerlediğini de söyledi. Peskov, bu ifadeleri, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin, Rusya’nın neden beş yıl içinde bir NATO ülkesine saldırabileceğini düşündüğüne dair net bir yanıt verememesi üzerine kullandı.

Peskov, NATO’nun, 24-25 Haziran’da Lahey’de yapılacak zirvede üye ülkelerin savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarma kararını kabul ettirebilmek için Rusya’yı bir saldırgan olarak göstermeye çalıştığını savundu.

Peskov, “Yüzde 5’lik kararı geçirmek için ne yapmaları gerekiyor? Bunun için bir cehennem zebanisi, bir canavar yaratmaları gerekiyor. NATO’daki bu yetkililerin bakış açısına göre, canavar rolü için en uygun ülke doğal olarak bizim ülkemizdir,” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English