Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

“Qatargate” skandalını soruşturan Şin-Bet Direktörü görevden alındı

Yayınlanma

Ronen Bar

İsrail hükümeti, Şin-Bet Direktörü Ronen Bar’ı oybirliği ile görevden aldı. Bar, görevden alınmasındaki asıl niyetin “ateşkes müzakerelerini anlaşmaya varmadan sürdürmek” olduğunu söyledi. Şin-Bet’in soruşturduğu Qatargate skandalına atıf yapan Bar, görevden alınmasıyla ilgili “yabancı çıkarları ve benzeri görülmemiş bir çıkar çatışması kokuları geliyor” dedi.

Bağımsız bir kurum olarak kabul edilen Şin-Bet’in direktörü, İsrail tarihinde ilk kez bakanlar kurulu kararıyla görevden alındı. Bar, çağrılmasına rağmen görevden alınma kararının oylanacağı toplantıya katılmadı ancak bakanlara mektup gönderdi.

Mektubunda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun görevden alma kararına gerekçe olarak öne sürdüğü, kendisi ile arasında güvensizlik sorunu olduğu yönündeki iddiaya karşı çıkan Bar, “Benim liderliğimdeki Şin-Bet ile Başbakan arasında yoğun ve etkili bir işbirliği oldu” değerlendirmesinde bulundu.

Şin-Bet Direktörünün Başbakana değil halka sadık olması gerektiğini savunan Bar, “Netanyahu, görevden alınmam için öne sürdüğü gerekçeleri destekleyemedi. Talebime rağmen, somut örnekler sunulmadı” açıklamasında bulundu.

Bar, Netanyahu’nun aralarındaki güvenin eksik olduğu yönündeki ısrarının geçerli bir dayanağı olmadığını ancak asıl niyetinin Gazze’de ateşkes müzakerelerini anlaşmaya varmadan sürdürmek olduğunu savundu.

Netanyahu’nun, kendisini ve Mossad Şefi David Barnea’yı ateşkes ve esir takası müzakerelerinden çıkarma kararının heyete zarar verdiğini ve bu yolla esirlerin serbest bırakılması yönünde bir ilerleme kaydedilemediğini aktardı.

Bar, Netanyahu’nun ülkeyi “hem içeride hem de düşmanlara karşı zayıflatacak” adımlar attığını dile getirdi.

Bar’a göre, kararın ardında “yabancı çıkarları ve çıkar çatışması” var

Şin-Bet Direktörü Bar, mektubunda, Netanyahu’nun yakın danışmanlarının Katar’dan paravan şirketler aracılığıyla para aldıklarına ilişkin Şin-Bet’in yürüttüğü ve İsrail’de “Qatargate” soruşturması olarak isimlendirilen soruşturmaya da değindi.

Bar, “Önemli soruşturma adımları atılıyor. Bu adımların, tamamen temelsiz iddialara dayalı ani ve aceleci bir görevden alma yoluyla aksatılmasının ardından yabancı çıkarları ve benzeri görülmemiş bir çıkar çatışması kokuları geliyor” ifadesini kullandı.

Başbakan Netanyahu’nun inisiyatifiyle görevden alınmasının, soruşturulan isimlere tehlikeli bir mesaj gönderdiği ve soruşturma sonucunu tehlikeye atabileceği konusunda uyardı.

Karar Yüksek Mahkeme’ye taşındı

Hükümetin Şin-Bet Direktörünü görevden alma kararı Yüksek Mahkeme’ye taşındı.

Kaliteli Hükümet Hareketi, Yüksek Mahkeme’ye verdiği dilekçede kararın durdurulmasını talep etti.

Karara muhalefetten de tepki gecikmedi. Yisrael Beytenu partisi lideri Avigdor Liberman, “Netanyahu, Şin-Bet Direktörü Ronen Bar’ı kovarak tam da düşmanlarımızın hayalini kurduğu şeyi yapıyor” dedi.

Ana muhalefet lideri Yair Lapid ise hükümetin Bar’ı “tek bir sebepten ötürü” görevden aldığını söylüyor: Qatargate soruşturmasını durdurmak.

Lapid, “Muhalefet partileri, düşman bir devletin başbakanlık ofisine sızmasını aklamaya yönelik bu pervasız adıma birlikte itiraz edecekler” dedi.

“Qatargate” skandalı

“Qatargate” tartışmaları Katar’dan alınıp Netanyahu’nun seçim kampanyasına aktarıldığı ileri sürülen milyonlarca dolar iddiasıyla başlamıştı.

Bu iddialar, İsrail Başbakanı’nın sözcülerinden Eliezer Feldstein ve danışmanları Jonathan Urich ve Srulik Einhorn’un sanık sandalyesine oturduğu Şin-Bet’in ise soruşturduğu bir soruşturmaya dönüşmüştü.

İsrail basınında, Netanyahu’nun da Katar’dan 2012’de 15 milyon dolar, 2018’de 50 milyon dolar aldığı iddia edilmişti.

Feldstein’in Katar’ın imajını desteklemek için uluslararası bir şirketten maaş aldığı, Netanyahu’nun danışmanları Urich ve Einhorn’un da Katar için imaj danışmanlığı yaptığı aktarılmıştı.

ORTADOĞU

İsrail’de hükümet-yargı kavgası yeniden alevlendi

Yayınlanma

İsrail’de hükümet ile yargı arasında tansiyonu yeniden yükselten bir karar geldi. Yüksek Mahkeme, gece yarısı alınan hükümet kararına karşı harekete geçerek, Şin-Bet Direktörü Ronen Bar’ın görevden alınmasını geçici olarak durdurdu.

7 Ekim’de Hamas’ın düzenlediği baskın öncesinde İsrail’de siyaset gündeminin en hararetli başlığı “yargı reformu”ydu. Bu reform girişimi, kararları üzerindeki yargı denetimini kırmak isteyen hükümet ile Yüksek Mahkeme’yi sert biçimde karşı karşıya getirmiş; ülkede kitlesel protestolara yol açmıştı. Ancak 7 Ekim sonrası başlayan savaş atmosferi bu gerilimi bir süreliğine gölgede bırakmıştı. Şimdi ise, savaşın gölgesinde geçen ayların ardından, İsrail yargısı ile hükümeti yeniden açık bir çatışma yaşıyor.

Yüksek Mahkeme, Ronen Bar’ın görevden alınmasına karşı açılan davalar sonuçlanana kadar hükümetin kararına tedbir koyduğunu açıkladı. Mahkeme, ilgili itirazları en geç 8 Nisan’a kadar görüşeceğini belirtti.

Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet, yaptığı oylamayla Bar’ın en geç 10 Nisan’a kadar görevden alınmasına karar vermişti.

Hükümetten sert tepki

Kararın hemen ardından hükümet cephesinden tepki gecikmedi. İletişim Bakanı Shlomo Karhi, Yüksek Mahkeme’nin müdahalesini sert sözlerle eleştirdi. Karhi, mahkemenin böyle bir konuda yetkisi olmadığını savunarak, “Bu konuda hukuki bir yetkiniz yok. Bu, hükümetin yetki alanıdır. Verdiğiniz karar geçersizdir” dedi.

Likud Partisi üyesi Karhi, hükümetin dün gece aldığı kararı hatırlatarak Bar’ın görev süresinin 10 Nisan veya daha erken bir tarihte sona ereceğini ve yerine yeni bir bir Şin-Bet başkanının atanacağını söyledi.

Muhalefetten Yüksek Mahkeme’ye destek

Karara muhalefetten ise destek geldi. Demokratik İsrail Partisi Başkanı Yair Golan, Yüksek Mahkeme’nin tedbir kararını “önemli bir kazanım” olarak nitelendirdi. Golan, “Halkın kitlesel seferberliği etkisini gösteriyor, yılmadan süren sivil mücadele başarıya ulaşıyor” diyerek kararın arkasında halk desteğinin yattığını savundu.

Ronen Bar’ın “kötü ve tehlikeli bir hükümete karşı durarak cesaret gösterdiğini” ifade eden Golan, demokrasi için verilen mücadelenin süreceğini belirtti. Golan, hükümetin Gazze Savaşı sürecinde sıkça kullandığı bir sloganı da muhalefet lehine uyarlayarak, “Savaşacağız ve kazanacağız” dedi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrailli Bakandan “zorunlu göç ve işgal” tehdidi

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna “Gazze’de yeni bölgelerin ele geçirilmesi, Filistinlilerin zorla göç ettirilmesi ve Gazze Şeridi çevresindeki tampon bölgelerin genişletilmesi” talimatı verdiğini aktardı.

Hamas’ın İsrailli esirleri serbest bırakmayı reddettiğini ileri süren Katz, Hamas bu tavrını devam ettirdikçe “daha fazla toprak kaybedeceğini ve İsrail’in bu toprakları ilhak edeceğini” açıkladı.

Katz, “İsrail ordusunun Filistinlileri sürgün ederek kara işgaliyle ele geçirdiği noktalarda kalıcı kontrol sağlayacağını” söyledi.

Gazze Şeridi’ne yönelik havadan, denizden ve karadan şiddetli saldırıların süreceği tehdidini yineleyen Katz, şu ifadeleri kullandı: “Gazze nüfusunu güneye tahliye etmek ve ABD Başkanı (Donald) Trump’ın Gazze sakinleri için gönüllü transfer planını uygulamak da dahil tüm askeri ve sivil baskı araçlarını kullanacağız.”

İsrail ordusu Gazze’ye bomba yağdırıyor

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 600’e yakın Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 1000 kişi yaralandı.

Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas’a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyurdu.

Hamas ise “İsrail’in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi’nde Filistin halkına karşı soykırımını yeniden başlattığını” açıkladı.

İsrail’in saldırıları, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü’nü görevden alması gibi tartışmalı siyasi adımlarının gölgesinde başlatması dikkati çekti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Eski Şin-Bet Direktörü: Netanyahu “gayrimeşru” taleplerde bulundu

Yayınlanma

Yoram Cohen

İsrail iç istihbarat servisi Şin Bet’in eski direktörü Yoram Cohen, görev süresi boyunca Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kendisinden birden fazla kez gayimeşru taleplerde bulunduğunu açıkladı. Cohen, güvenlik teşkilatının yeni başkanının bu tür taleplere karşı duramayabileceğinden endişe ettiğini belirtti.

İsrail’in Kanal 12 televizyonuna verdiği röportajda Cohen, Netanyahu kabinesinin mevcut Şin-Bet Başkanı Ronen Bar’ın görevden alınmasına onay vermesinin ardından, kurumun etkinliğinin yeni atanacak isme bağlı olduğunu söyledi.

Cohen, “Eğer [Bar] görevini tamamlar ve yerine şu anki iki yardımcısından biri ya da eski yardımcılarından biri atanırsa ki bu üç isim de değerli kişiler, o zaman işlerin usulüne uygun yürütüleceğine dair içimiz rahat olabilir” dedi.

Ancak Cohen, bu üç ismin dışında biri atanırsa, “Başbakana karşı kendini ‘borçlu’ hisseden biri göreve gelebilir. Böyle biri göreve başlarken daha en baştan işi gerektiği gibi yapmaktan kaçınabilir” ifadelerini kullandı.

“Başbakan, gelecekte karşılaşacağımız pek çok mesele nedeniyle, yeni direktörden de gayrimeşru taleplerde bulunabilir. Zira Başbakan, Şin-Bet başkanından meşru olmayan taleplerde bulunuyor” diyen Cohen, bu iddiaların kişisel deneyimlerine dayandığını da belirtti.

Netanyahu’nun kendisinden birden fazla kez “meşruiyeti sorgulanabilir ve yasal sınırda” taleplerde bulunduğunu söyleyen Cohen, aynı taleplerin kendisinden sonra göreve gelen Nadav Argaman ve mevcut başkan Ronen Bar’a da iletildiğini ifade etti.

İsrail’in, devlete değil kişilere sadakat gösteren bir Şin-Bet direktörüyle karşı karşıya kalabileceğini söyleyen Cohen, böyle bir ismin, Başbakana siyasi muhalefet edenlere karşı “siyasi gerekçelerle” harekete geçebileceği uyarısında bulundu.

Cohen, daha önce 2011’de Netanyahu’nun, gizli bir güvenlik toplantısından bilgi sızdırıldığı şüphesiyle üst düzey savunma yetkililerinin telefonlarının dinlenmesini istediğini öne sürmüştü.

“Şin-Bet direktörünün görevden alınması ve yakında gerçekleşmesi beklenen [Başsavcı Gali Baharav-Miara’nın] görevden alınması, toplum içinde büyük çatışmalara, daha derin ayrışmalara yol açacaktır” diyen Cohen, bu sürecin şiddeti artıracağını ve bunun sadece Netanyahu’nun değil, tüm hükümetin sorunu olacağını kaydetti.

“Bunun nereye gideceğini biliyorlar ama koyun gibi sessizce hareket ediyorlar” ifadelerini kullanan Cohen, bakanları “siyasi, ekonomik ve kişisel çıkarlar uğruna koltuklarına yapışmakla” suçladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English