Ortadoğu
Hamas: Bar’ın açıklaması manipülasyonun kanıtı

Hamas, İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Direktörü Ronen Bar’ın açıklamalarının İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’de ateşkes müzakerelerini manipüle ettiğini doğruladığını belirtti.
Hamas’tan yapılan açıklamada, Netanyahu’nun görevden aldığı Bar’ın açıklamalarına değinildi.
Açıklamada, “Bar’ın açıklamalarının suçlu Netanyahu’nun ateşkes müzakereleri dosyasını kasıtlı olarak manipüle ettiğini, herhangi bir anlaşmayı engelleme ve anlaşmaya vardıktan sonra da kendi siyasi amaçları doğrultusunda söz konusu anlaşmayı bozma çabasını ortaya koyuyor” ifadesine yer verildi.
Bar’ın açıklamalarına ilişkin “İşgalci İsrail liderliği içinden gelen bu itiraflar, Netanyahu’nun herhangi bir esir takası anlaşmasının önündeki gerçek engel olduğunu ve olmaya devam ettiğini doğruluyor” değerlendirmesinde bulunuldu.
Netanyahu’nun etkili güvenlik figürlerini müzakerelerden çıkarma çabalarının hükümetinin yaşadığı iç krizi yansıttığı kaydedilen açıklamada Netanyahu’nun gerçek bir ateşkes anlaşmasına varma hususunda ciddiyetsiz olduğu aktarıldı.
Bar’ın açıklamalarının, Netanyahu’nun somut sonuçlar elde etmeden oyalanmak ve zaman kazanmak adına müzakerelerde bulunmaya çalıştığını kanıtladığı ifade edildi.
ABD’ye seslenilen açıklamada, “Amerikalı yetkililer, ateşkes anlaşmasını bozmaktan Hamas’ı sorumlu tutmayı bırakmalı ve (Gazze’de tutulan) esirlerin ve ailelerinin acılarının sorumluluğunu doğrudan Netanyahu’ya yüklemeli” ifadesine yer verildi.
Gazze’de esir tutulan İsraillilerin ve ailelerinin acılarından “Netanyahu ve aşırılık yanlısı hükümetinin” sorumlu tutulduğu açıklamada, “İsrailli esirlerin serbest kalmasının tek yolunun Gazze’ye saldırıları durdurmak, ateşkes müzakerelerine dönmek ve başarısız siyasi manevralardan uzak bir şekilde ateşkes anlaşmasını uygulamak” olduğu vurgulandı.
Şin-Bet Direktörü Bar, görevden alınmasını oylayacak bakanlara gönderdiği mektupta, Netanyahu’nun asıl niyetinin Gazze’de ateşkes müzakerelerini anlaşmaya varmadan sürdürmek olduğunu belirtmişti.
Bar, Netanyahu’nun, kendisini ve Mossad Şefi David Barnea’yı ateşkes ve esir takası müzakerelerinden çıkarma kararının heyete zarar verdiğini ve bu şekilde esirlerin serbest bırakılması yönünde bir ilerleme kaydedilemediğini aktarmıştı.
Ortadoğu
Trump, Fed Başkanı Powell’ı görevden almak istiyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın, faiz ve tarifeler konusundaki görüş ayrılığı nedeniyle Fed Başkanı Jay Powell’ı kovmanın yolları aradığı iddia ediliyor. İddiayı ilk olarak Wall Street Journal (WSJ) dile getirdi.
Powell, Chicago Ekonomi Kulübü’nde yaptığı konuşmada gümrük tarifelerinin enflasyon ve istihdam hedeflerini baltaladığını söylemişti.
Trump ise hemen ardından Truth Social’da yaptığı açıklamada Powell’ın “suyunun ısındığı” mesajını vererek Fed’den derhal faiz indirmesini istemişti.
POLITICO’da yer alan göre ise Hazine Bakanı Scott Bessent, Beyaz Saray yetkililerini Powell’ı kovmaya yönelik herhangi bir girişimin finansal piyasaları istikrarsızlaştırma riski taşıyacağı konusunda defalarca uyardı.
Powell’ı görevden almaya yönelik herhangi bir girişim zaten son gümrük vergisi darbesinden dolayı sersemlemiş olan piyasalarda istikrarsızlığı besleyecek bir unsur olarak görülüyor.
Beyaz Saray kaynakları, Trump’ın perşembe sabahı yaptığı paylaşımı Powell’ı derhal görevden alma girişiminden ziyade Fed başkanının “dengesini bozma” ve onu ülkenin iktisadi sıkıntıları için gelecekte bir “günah keçisi” olarak konumlandırma çabası olarak görüyor. Paylaşım aynı zamanda Powell’ın teslim olması için üzerindeki baskıyı artırmayı amaçlıyor gibi görünüyor.
POLITICO’ya göre elbette söz konusu Trump olduğunda hiçbir şey kesin değil ve müttefikleri onun bir anda fikrini değiştirip Powell’ı görevden almaya daha ciddi bir şekilde karar verebileceği konusunda uyarıyor.
Bir kaynak, “Bunu yapacağını sanmıyorum ama açıkçası bu pimi çekilmiş bir el bombası. Bu yüzden hiçbir garanti yok,” dedi.
Trump’ın perşembe günü Oval Ofis’te gazetecilere yaptığı açıklamalar da Powell’ı kovmaya hazır olmadığının altını çizdi.
Trump, “Eğer ondan bunu istersem, oradan ayrılır. İşini iyi yaptığını düşünmüyorum. Ondan memnun değilim. Bunu bilmesini istiyorum. Eğer gitmesini istersem, inanın bana çok hızlı bir şekilde gidecektir,” iddiasında bulundu.
Fakat Powell, Başkan istese bile görevinden ayrılmayacağını söylemişti.
Öte yandan Trump, Powell’ın ilk dönemindeki başkanlığından şikayetçi olamayacağını da sözlerine ekledi. Başkan, “Çünkü ülke tarihimizin ekonomik açıdan en başarılı yönetimine sahiptik,” dedi. Trump Powell’ı 2017’nin sonlarında bu göreve aday göstermişti ve gazetecilerin sorusu üzerine bu kararından dolayı pişmanlık duyduğunu ifade etmekten kaçındı.
Trump, bazı iktisatçıların resesyona yol açabileceğinden korktuğu gümrük vergileri nedeniyle faiz oranlarının düşürülmesi çağrısında bulunurken, Powell ve diğer Fed yetkilileri artan fiyatları kontrol altında tutmak amacıyla faiz oranlarını yüksek tutuyor.
Piyasalar, gümrük tarifeleri enflasyonu artırsa bile, Fed’in artan işsizlik karşısında eninde sonunda faiz indirimine gideceğini bekliyor. Fakat şimdilik, iktisadi veriler hâlâ “sağlam” görünüyor ve Powell, kendisinin ve politika yapıcı arkadaşlarının faiz oranlarını ayarlamak için acele etmelerine gerek olmadığını söylüyor.
Federal yasalar uyarınca, Fed Yönetim Kurulu üyeleri 14 yıllık dönemler için atanır ve başkan onları yalnızca “sebepten dolayı” görevden alabilir; bu terim genellikle görevi kötüye kullanma veya suiistimal anlamına gelir. Bu kısıtlamanın amacı kurumu siyasi müdahalelerden korumak.
Fakat Trump yönetimi şu anda başkanın diğer bağımsız kurumların başkanlarını görevden alma yetkisine getirilen benzer sınırlamaların anayasaya uygunluğuna itiraz ediyor.
Şu anda Yüksek Mahkeme’de bekleyen acil temyiz başvurusunda Trump, Ulusal Çalışma İlişkileri Kurulu ve Liyakat Sistemleri Koruma Kurulu üyelerini görevden alma konusunda sınırsız yetkiye sahip olması gerektiğini savunuyor.
Çarşamba günü Chicago Ekonomi Kulübü’nde konuşan Powell’ın da altını çizdiği gibi, yüksek mahkemenin bu temyiz başvurusunda vereceği kararın Fed için geçerli olup olmayacağı net değil.
Powell, “Bu, insanların hakkında çok konuştuğu bir dava. Bu kararın Fed için geçerli olacağını düşünmüyorum ama bilemiyorum. Bu dikkatle izlediğimiz bir durum,” demişti.
Yine de Powell’ı kovmaya yönelik herhangi bir hamleye mahkemede hemen itiraz edilmesi muhtemel. Beyaz Saray’daki müttefiklerine göre Fed Başkanı’nın görev süresinin bitmesine sadece bir yıl kaldı ve bu da Başkan’ın Powell’ın gitmesini bekleme isteğini artırabilir.
Bu arada Trump, Truth Social paylaşımında perşembe günü temel faiz oranını yüzde 2,5’ten yüzde 2,25’e indiren Avrupa Merkez Bankası’nı (ECB) övdü.
Merkez bankasının kararından önce, “ECB’nin faiz oranlarını 7. kez düşürmesi bekleniyor” diyen Trump, Powell’ın “ECB gibi Faiz Oranlarını uzun zaman önce düşürmesi gerekirdi, ama kesinlikle şimdi düşürmeli,” diye ekledi.
Ortadoğu
ABD’den Şam’a normalleşme şartı: Filistinli gruplar sınır dışı edilsin

Trump yönetimi, normalleşme karşılığında Ahmed Şara liderliğindeki yeni yönetimden radikal gruplara karşı açık tutum alınmasını ve ülkedeki Filistinli örgütlerin sınır dışı edilmesini talep ediyor. Taleplerin karşılanması halinde Washington, yaptırımları hafifletmeye ve diplomatik ilişkileri yeniden değerlendirmeye açık olabileceğini belirtiyor.
Wall Street Journal’ın (WSJ) haberine göre, Trump yönetimi Suriye’deki yeni hükümete yönelik kapsamlı bir politika yönergesi hazırladı. Yönergede, Esad döneminden kalan kimyasal silahların denetimi için Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü ile iş birliği yapılması, yüksek zenginleştirilmiş uranyumun güvence altına alınması ve Suriye’de kaybolan 14 ABD vatandaşının akıbetinin araştırılması amacıyla bir irtibat görevlisi atanması gibi teknik güvenlik başlıkları yer alıyor.
Filistinli örgütlerle karşı karşıya gelme riski
Ancak güvenlik başlıklarının ötesinde, Trump yönetimi yeni yönetimden çok daha siyasi ve hassas adımlar da talep ediyor. Bunların başında, ülkede onlarca yıldır faaliyet gösteren Filistinli grupların sınır dışı edilmesi ve finansal faaliyetlerinin engellenmesi geliyor.
ABD’nin talepleri arasında yer alan Filistinli gruplar, Suriye’nin uzun süredir barındırdığı mülteci topluluklarının içinden örgütlenmiş yapılardan oluşuyor. Bunlar arasında, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC), El-Fetih, İslami Cihad ve Hamas gibi gruplar bulunuyor.
ABD, ayrıca Şam’dan radikal gruplara karşı kamuoyuna açık şekilde mesafe koymasını da istiyor.
Yaptırımların gevşetilmesi gündemde
ABD yönetimi, söz konusu taleplerin karşılanması halinde Suriye’ye yönelik yaptırımların kısmen gevşetilebileceğini, özellikle Biden döneminde insani yardımların akışını hızlandırmak için başlatılan sınırlı yaptırım muafiyetlerinin uzatılmasının değerlendirilebileceğini ifade ediyor. Ayrıca toprak bütünlüğünün tanınabileceği, diplomatik ilişkilerin yeniden kurulabileceği ve yeni yönetimdeki bazı isimlerin terör listesinden çıkarılabileceği kaydediliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili WSJ’ye “ABD şu anda Suriye’deki herhangi bir oluşumu meşru hükümet olarak tanımamaktadır. Ancak Suriye’nin geçici yetkilileri terörizmi tamamen reddetmeli ve bastırmalı” diyerek resmi duruşu bir kez daha vurguladı.
Şara hâlâ ‘terörist’ listesinde
Suriye’nin yeni lideri Ahmed Şara, Washington tarafından resmî olarak hâlâ “terörist” olarak sınıflandırılıyor. Biden yönetimi, Aralık 2022’de Şara ile doğrudan görüşmeler başlatmış ve FBI tarafından hakkında konulan 10 milyon dolarlık ödülü kaldırmıştı.
NYT: ABD’nin Suriye’deki askeri varlığı azalıyor: 3 üssünü kapattı
Ortadoğu
Hamas “kısmi ateşkesi” reddetti

Hamas, savaşın sona ermesi, İsrail’in Gazze’den çekilmesi ve yeniden inşa süreci karşılığında tüm rehineleri bırakmaya hazır olduklarını açıkladı.
Hama’ın baş müzakerecisi Halil el-Hayye, İsrail’in sunduğu “kısmi” ateşkes tekliflerine yanıt verdi. Hamas’ın, bir buçuk yıl süren müzakereler sonrası varılan üç aşamalı ateşkes anlaşmasındaki tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini söyleyen Hayye, “Ancak Netanyahu hükümeti, daha ilk aşama tamamlanmadan anlaşmayı sabote etti ve halkımıza karşı ağır katliamlar gerçekleştirdi” dedi.
Gazze’de ateşkes trafiği: Trump’ın ziyareti öncesi pazarlık hızlandı
Netanyahu’ya siyasi ajanda suçlaması
Hayye, Netanyahu’nun siyasi geleceğini korumak adına savaşı sürdürmek istediğini belirterek, ramazan ayında arabulucuların sunduğu teklifi kabul ettiklerini ancak Netanyahu’nun bu teklifi de reddederek savaşın bitmesini ve çekilmeyi içermeyen yeni bir öneri sunduğunu ifade etti.
“Hamas kapsamlı müzakereye hazır”
Hamas lideri, İsrail’in saldırıları sona erdirmesi, Gazze’den tamamen çekilmesi, yeniden imar sürecinin başlaması ve ablukanın kaldırılması karşılığında tüm rehinelerin serbest bırakılabileceğini söyledi. Hayye, bu kapsamlı paket için derhal müzakerelere hazır olduklarını vurguladı.
Silahların meşruiyeti vurgulandı
Hayye, Netanyahu’nun teklifinin savaşı ve açlığı uzattığını, bu nedenle kabul edilemeyeceğini belirtti. Hamas’ın elindeki silahların işgalin sonucu olduğunu ve bu silahların meşru bir direniş hakkı olduğunu dile getirdi.
Uluslararası müdahale çağrısı
ABD Rehine İşleri Temsilcisi’nin “savaş ve esir konusunun birlikte çözülmesi” gerektiği yönündeki görüşünü memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Hayye, bu tutumun Hamas’ın pozisyonuyla örtüştüğünü söyledi. Ayrıca uluslararası topluma, Gazze ablukasının kaldırılması için acil müdahale çağrısı yaptı.
ABD ve İsrail Filistinlileri Gazze’den sürmek için Afrika’dan yer bakıyor
ABD’den sert yanıt
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü James Hewitt, Hamas’ın açıklamalarının barışa değil şiddete hizmet ettiğini savundu. Hewitt, “Trump yönetiminin şartları değişmedi: Rehineleri serbest bırakın ya da cehennemi yaşayın” dedi.
İsrail ile Hamas, ocak ayında kademeli bir ateşkes planına imza atmış ancak bu plan ilk aşamanın ardından çökmüştü. Hamas, anlaşmada yer alan ikinci aşamaya geçilmesini isterken, İsrail savaşın tamamen bitmesini garanti etmeksizin daha fazla rehine serbest bırakılması için şartları yeniden düzenlemeye çalıştı. Hamas’ın bu öneriyi reddetmesi üzerine İsrail, 18 Mart’ta Gazze’deki askeri saldırıları ve işgaline yeniden başladı.
İsrail iç politikası ve kamuoyu baskısı
Netanyahu, Hamas’ın askeri ve yönetsel kapasitesi tamamen yok edilmeden savaşı sona erdirmeye yanaşmıyor. Bu tutumu, koalisyonundaki aşırı sağcı ortaklar tarafından da destekleniyor. Bu ortaklar, Netanyahu’nun savaşı sonlandırması durumunda hükümeti düşürmekle tehdit ediyor.
“Trump’ın planı uygulansın”
El-Hayye’nin açıklamasına yanıt veren İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, İsrail’in Hamas’a boyun eğmeyeceğini ve “tam zafer” sağlanmadan Gazze’deki savaşın sonlandırılmayacağını söyledi. Smotrich, X hesabından yaptığı paylaşımda “Hamas’a cehennemin kapıları açılmalı, savaş derinleştirilerek Gazze’nin tamamen işgali, Hamas’ın yok edilmesi Trump’ın Gazelilerin başka bir ülkede gönüllü olarak yeniden yerleştirilmesine dair planı uygulanmalı” dedi.
Aşırı sağcı koalisyon ortağı ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ise İsrail’in askeri baskısını artırarak Hamas’ı “diz çöküp yalvaracak duruma” getirmesi gerektiğini söyledi. Ben Gvir, “Hamas şart koşamaz, şartlara boyun eğer! Anlaşma yok, ateşkes yok, yardım yok; sadece Gazze’deki Nazi benzeri unsurlar teslim olana dek savaşın sürdürülmesi var” dedi.
-
Görüş2 hafta önce
Sosyalizmin yeni dünya-sistemindeki yeri – 4
-
Görüş2 hafta önce
Yemen’de 48 saatlik Husi karargâhı ziyareti…
-
Avrupa2 hafta önce
Komünist Parti’ye karşı ilk ‘Twitter devrimi’: Moldova’da 16 yıl önce ne olmuştu?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Wolfgang Münchau: Trump’ın tarifeleri küreselleşmenin sonudur
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan için Şili neden önemli?
-
Görüş1 hafta önce
Trump’ın gümrük vergileri ticaret savaşını tetikliyor
-
Görüş5 gün önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Söyleşi1 hafta önce
Çin uluslararası sistemi nasıl değerlendiriyor? Şanghay, Hangzhou ve Pekin’den akademisyenlerle özel söyleşi