Bizi Takip Edin

AVRUPA

Sahra Wagenknecht’ten altı maddelik “yeni göç politikası” önerisi

Yayınlanma

Almanya’nın Solingen kentindeki bıçaklı saldırının ardından Berlin’in göç politikasına ilişkin eleştiriler artarken, Sahra Wagenknecht İttifakı’nın (BSW) lideri Sahra Wagenknecht’ten altı maddelik bir politika önerisi geldi.

Alman Basın Ajansı’na (dpa) konuşan Wagenknecht, Federal Şansölye Olaf Scholz’u selefi Angela Merkel’in mülteci politikasıyla arasına mesafe koymaya çağırdı ve “Şansölye dünyaya bir dur işareti göndermelidir: Hoş geldin kültürü sona erdi. Bunu yapamayız. Yola çıkmayın!” dedi.

Solingen’deki saldırının ardından Wagenknecht “mülteci politikasında bir dönüm noktası” çağrısında bulundu ve altı maddelik bir öneri sundu.

Alman ana akım medyası, eyalet seçimleri arifesinde BSW’yi hedef alıyor

Altı maddenin ilkinde, SPD’li Federal İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in  istifa etmesi isteniyor. BSW lideri ayrıca kısa bir geçiş döneminden sonra, reddedilen sığınmacılara yönelik tüm yardımların iptal edilmesi talebini yineledi.

Wagenknecht’in diğer talepleri arasında sınır dışı kararlarının uygulanması; “ev izni” sonrasında sığınmacıların oturma izinlerinin iptal edilmesi ya da iltica prosedürünün durdurulması; Avrupa Birliği dışında üçüncü ülkelerde iltica prosedürleri; vatandaşlarını geri almayan ülkelere kalkınma fonlarının durdurulması yer alıyor.

Wagenknecht, Danimarka’nın mülteci politikasına yaklaşımını bir rol model olarak tanımlıyor.

CDU: Thüringen’de sınır dışı gözaltı merkezleri kuracağız

Wagenknecht mülteciler için yapılan harcamaların çok yüksek olduğunu söylüyor. Sadece geçen yıl 29,8 milyar avro harcandığına işaret eden BSW lideri, Danimarka modelini örnek alan bir politika ile bu harcamayı kısa vadede, yani 2025 gibi erken bir tarihte yarıya indireceğine inanıyor. Wagenknecht sadece bu noktada 14,9 milyar avro tasarruf etmek istiyor.

Wagenknecht’in övgüyle bahsettiği “Danimarka modeli” her şeyden önce sığınmacılara karşı sert bir tutum izliyor. Belli bir miktar para ve mücevherlerine el konuluyor, çalışmalarına izin verilmiyor, sadece yabancıların oranının yüzde 30’un altında olduğu yerlerde yaşamalarına izin veriliyor, çocuklarını anaokuluna göndermek zorunda kalıyorlar ve tanımlanmış “sosyal sıcak noktalarda” suç işlemeleri halinde adalet sistemi tarafından daha ağır bir şekilde cezalandırılıyorlar.

Bu arada Danimarka, sığınmacıları Ruanda’ya uçurup orada başvuruları hakkında karar vermeyi ve Suriye’den reddedilen sığınmacıları ülkeye geri göndermeyi de bir noktada değerlendirmiş ama bu planlardan vazgeçmişti.

Solingen’deki bıçaklı saldırının ardından Almanya’da “göçe karşı mücadele” çağrıları artıyor

AVRUPA

Ermenistan’da ‘askeri darbe girişimi’ iddiası

Yayınlanma

Ermenistan Soruşturma Komitesi’nden yapılan açıklamada Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın silahlı darbe yoluyla ülkede iktidarı ele geçirme girişimini engellediği duyuruldu.

Aralarında Dağlık Karabağ kökenli kişilerin de bulunduğu yedi Ermenistan vatandaşı hakkında dava açıldı. Üç kişi gözaltına alınırken, diğerleri için arama çalışmaları devam ediyor.

Açıklamaya göre, sanıklar bazı vatandaşları ayda 220 bin dram maaş vaadiyle devşirmeye çalıştı.

Söz konusu şahıslar, “yeni nesil ağır silahları tanıma, kullanma ve muharebe eğitimi alma” bahanesiyle üç aylık askeri eğitim kamplarına katılmak üzere Rusya’nın Rostov-na-Donu bölgesine gönderildi. Komitenin iddiasına göre asıl amaç, şahısları Ermenistan’a döndüklerinde kullanmaktı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı ya da Erivan Büyükelçiliğinden konuya ilişkin henüz açıklama gelmedi.

Açıklamada, askerlerin kişisel özelliklerinin, siyasi görüşlerinin ve Ermeni kolluk kuvvetleriyle bağlantılarının yalan makinesi testleriyle incelendiği belirtildi.

Açıklamaya göre, bu şahıslar daha sonra kapalı alanda savaş eğitimi verilen Arbat askeri üssüne yerleştirildi.

Ekip üyelerine, tatbikatın gerçek amacının Ermenistan’daki mevcut hükümeti devirmek olduğu açıkça söylendi.

Askerlerin bir kısmı bu plana katılmayı reddederek ülkeye geri döndü. Geri kalanlar ise planlarını hayata geçiremeden güvenlik güçleri tarafından yakalandı.

Paşinyan: KGAÖ, Ermenistan’ın güvenliği, varlığı ve egemenliğine tehdit oluşturuyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sol partilerden Macron’a karşı görevden alma hamlesi

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a karşı Boyun Eğmeyen Fransa (La France insoumise – LFI) tarafından açılan azil davası, 17 Eylül Salı günü Ulusal Meclis bürosu tarafından 10’a karşı 12 oyla kabul edilebilir bulundu.

Beşinci Cumhuriyet tarihinde türünün ilk örneği olan bu hamlenin başarıya ulaşma şansı bulunmamakla birlikte, LFI’yı da bünyesinde barındıran solcu Yeni Halk Cephesi’nin (NFP) Ulusal Meclis’in en üst makamı olan büroda çoğunluğa sahip olması nedeniyle salı günkü oylamanın sonucu bekleniyordu.

300.000’den fazla kişi tarafından imzalanan bir dilekçeye göre prosedür, Macron’un “parlamenter rejimler dünyasında ve temsili demokrasi sisteminde eşi benzeri görülmemiş otoriter sürüklenişini” kınamak için başlatıldı.

Temmuz ayında yapılan parlamento seçimlerinde NFP’nin en çok sandalyeyi kazanmasına rağmen, Cumhurbaşkanı yaz boyunca NFP adayı Lucie Castets’in hükümeti kurmasına izin vermedi. Sonunda muhafazakâr-sağcı Michel Barnier bu ayın başlarında başbakan olarak atandı.

Emmanuel Macron’un olası azli, parlamentonun genelinde oylamaya sunulmadan önce Ulusal Meclis’in Hukuk Komisyonu tarafından incelenecek.

Metnin kabul edilebilmesi için milletvekillerinin üçte ikisi (577 milletvekilinden 385’i) tarafından onaylanması gerekiyor. Karar Meclis engelini geçerse, sağ partilerin ve merkezci müttefiklerinin çoğunlukta olduğu Senato’ya gönderilmesi gerekiyor.

Dolayısıyla Macron’un görevden alınmasının kabul edilmesi matematiksel olarak imkansız görünüyor, özellikle de Ulusal Meclis’teki Ulusal Birlik’in (RN) başkanı Marine Le Pen, bu hareketi sol tarafından düzenlenen “uğursuz bir komedi” olarak kınamış ve onları “düzensizlik ve kaos” yaymakla suçlamışken.

Fakat aralarında Antoine Léaument’in de bulunduğu LFI milletvekilleri salı günkü oylamayı gerekli bir “parlamenter karşılık” olarak memnuniyetle karşıladı. Parti lideri Jean-Luc Mélenchon ise 21 Eylül Cumartesi günü Fransa genelinde “Macron’u devirmek için” gösteriler düzenlenmesi çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanının partisinin Ulusal Meclis’teki milletvekili grubunun lideri olan eski Başbakan Gabriel Attal ise “bu önergeyi ve bu tartışmayı” “kurumlarımıza karşı bir savaş ilanı” olarak nitelendirdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Politico: Zalujnıy, Kursk oblastının işgaline karşı çıkmıştı

Yayınlanma

Politico haber kuruluşunun Ukraynalı yetkililere dayandırdığı haberine göre eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujnıy, Kursk oblastının Ukrayna güçleri tarafından işgal edilmesine karşı çıktı.

Haberin kaynağı, “Zalujnıy bunun bir macera olduğunu düşünüyordu” diye belirtti.

Zalujnıy, Rusya topraklarına girilmesi durumunda net bir eylem planının olmadığına dikkat çekti.

Bu konuda sorular sordu ancak Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’den tatmin edici bir yanıt alamadı.

Ukrayna ordusunun 80. Hava İndirme Tugayı’nın görevden alınan komutanı Emil İşkulov da taarruza karşı çıktı.

Gazetenin kaynaklarına göre İşkulov, tugayının Rusya topraklarında savunmasız kalmasından ve can kaybının ciddi ölçüde artmasından endişe ediyordu.

Ukrayna güçleri 6 Ağustos’ta Kursk oblastını işgal etti ve o tarihten bu yana bölgede çatışmalar sürüyor. Kursk, Belgorod ve Bryansk oblastlarında terörle mücadele operasyonu rejimi uygulanırken, ilk iki bölgede ayrıca olağanüstü hâl ilan edildi.

Ukrayna, BM ve Kızıl Haç’ı Kursk oblastına davet etti

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English