Diplomasi
Sırbistan, ABD ile enerji sektöründe stratejik işbirliği anlaşması imzaladı

ABD ve Sırbistan temsilcileri, Washington’da stratejik enerji iş birliği anlaşması imzaladı. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, bu anlaşma, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirecek ve Amerikan şirketlerine Sırbistan’ın enerji sektörüne yatırım yapma fırsatlarını genişletecek.
Anlaşma kapsamında yeşil enerji alanında da iş birliği yapılması öngörülüyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Jose Fernandez, “Bu anlaşma, Sırbistan’ın enerji üretimini çeşitlendirmesine ve artırmasına yardımcı olacak, ekonomisinin büyümesini destekleyecektir,” dedi.
Sırbistan’ın ekonomik büyümesi bugüne kadar kısmen ucuz Rus gazıyla desteklendi. Gazprom, müttefiki olan Sırbistan’ı ayakta tutmak amacıyla, Rusya-Sırbistan hükümetler arası işbirliği komitesi eş başkanı Nenad Popovic’in ağustos ayında “Avrupa’nın en iyisi” olarak tanımladığı bir fiyatla yakıt tedarik ediyor.
Popovic, “Sırbistan’ın Rusya Federasyonu ile gerçekten çok avantajlı bir gaz anlaşması var; bu, Cumhurbaşkanınızın kararıdır… Sırbistan’ın ekonomisini geliştirmesine yardımcı oluyor,” ifadelerini kullanmıştı. Bu arada, devlete ait Srbijagas şirketi, Gazprom ile kış tedarikini günde 6 milyon metreküpten 11 milyon metreküpe çıkarma konusunda anlaştı.
Sırbistan’a gaz tedarikiyle ilgili mevcut sözleşme Mart 2025’e kadar geçerli. Eylül ayı başında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Vladivostok’taki Doğu Ekonomi Forumu’nda Sırbistan Başbakan Yardımcısı Aleksandar Vulin ile sözleşmenin uzatılması konusunu görüşeceğini bildirmişti. Vulin ise bu görüşmelere dair bir bilgi vermedi.
Dışişleri Bakanı Marko Djuric, Washington’da belgeyi imzaladıktan sonra yaptığı açıklamada, Sırbistan’ın ABD ile ortaklığını geliştirme ve uzun vadeli enerji güvenliğini sağlama yolunda önemli bir adım attığını dile getirdi.
Sırbistan ayrıca AB ülkeleriyle de aktif bir şekilde iş birliğini geliştiriyor. Ağustos ayı sonunda, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Belgrad ziyaretinde, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, 2,7 milyar avro değerinde 12 Rafale savaş uçağı alımı için bir sözleşme imzaladı.
Macron, bu anlaşmayı Sırbistan’ın “stratejik yön değişimi” olarak değerlendirirken, ülkede nükleer enerjinin gelişimi de dâhil olmak üzere pek çok anlaşma imzalandı.
Vučić: Rusya bizi Sırbistan’da darbe planlandığı konusunda uyardı
Diplomasi
Trump ve Avrupa, Rusya’ya karşı ortak yaptırıma hazır

Donald Trump’ın, Ukrayna’da barış anlaşması sağlanması amacıyla Rusya Devlet Başkanı Putin’in müzakereleri geciktirmesi durumunda Avrupa ülkeleriyle birlikte Moskova’ya yeni yaptırımlar uygulamaya hazır olduğu bildirildi.
Bloomberg‘in Avrupalı yetkililere dayandırdığı haberine göre, Donald Trump son haftalarda Ukrayna’da bir barış anlaşmasına varılması amacıyla Avrupalı ülkelerle eylemlerini daha aktif bir şekilde koordine ediyor.
Habere göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in müzakereleri “daha fazla geciktirmesi” durumunda Batılı ülkeler, Rusya üzerinde ek baskı oluşturmak için ortak tedbirler alabilir.
Trump, kamuoyuna yaptığı açıklamalarda Avrupalı devletlerin temsilcileri kadar sert bir tutum sergilemese de, eylemlerde daha fazla uyum gözleniyor.
Cumartesi günü Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve Polonya liderleri Kiev’i ziyaret ederek Vladimir Zelenskiy’e desteklerini göstermiş ve Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını durdurmaması hâlinde pazartesi günü yeni yaptırımların hazırlıklarına başlanacağını belirterek Putin’e fiili bir ültimatom vermişti.
Konuya aşina bir Avrupalı yetkili Bloomberg‘e, Trump’ın onların açıklamasını onayladığını ve özel görüşmelerde ek yaptırımlar uygulamak gerekse bile onlarla birlikte hareket edeceğini belirttiğini söyledi.
Başka bir üst düzey Avrupalı yetkili pazar günü ajansa verdiği demeçte, Avrupalı liderlerin Rusya’nın pazartesi gününden itibaren ateşkese uymasını talep ettiğini; saldırıların devam etmesi durumunda Avrupa ve ABD’den kararlı bir yanıtla karşılaşacağını söyledi. Yetkili, ABD’nin bu pozisyonu tamamen desteklediğini de sözlerine ekledi.
Avrupalıların ve Kiev’in ABD’nin desteğini alarak 12 Mayıs’tan itibaren 30 günlük ateşkese razı olma çağrısının ardından Putin, Ukrayna ile İstanbul’da “ön koşulsuz” olarak müzakerelerin yeniden başlatılmasını önerdi.
Rus heyetinin yapısı hakkında henüz bir bilgi verilmedi. Zelenskiy ise Trump’ın Kiev’e Moskova ile barış diyaloğu başlatma çağrısının ardından 15 Mayıs’ta Rusya ile görüşmek üzere İstanbul’a gitme kararı aldı.
Trump, kendi sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı paylaşımda, “Putin ateşkes anlaşması yapmak istemiyor, ancak kanlı katliamın bir şekilde sona ermesini görüşmek üzere perşembe günü Türkiye’de buluşmak istiyor. Ukrayna bunu derhal kabul etmeli,” ifadelerini kullandı.
Trump’a göre bu görüşme, tarafların prensipte bir barış anlaşması yapmaya hazır olup olmadıklarını ortaya çıkaracak ve eğer değillerse, “Avrupalı liderler ve ABD durumun nasıl olduğunu bilecek ve buna göre hareket edebilecekler.”
Trump’ın müttefiki ABD’li senatör Lindsey Graham, mayıs ayı başında yaptığı açıklamada, Kongre’deki her iki partinin de Rusya’dan petrol, petrol ürünleri, gaz veya uranyum alan ülkelere yönelik ithalata yüzde 500’lük gümrük vergileri de dâhil olmak üzere Rusya’ya karşı “diş gıcırdatan” yeni yaptırımlar getirilmesini öngören bir yasa tasarısını desteklediğini belirtti.
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Lammy, ülkesinin pazartesi günü yeni yaptırımlar açıklamayı planladığını duyurdu. Lammy, bu açıklamayı Londra’da düzenlenecek olan önde gelen Avrupa ülkeleri güvenlik bakanları toplantısında yapacak.
Rusya’dan Putin’in Kiev’e ön koşulsuz müzakere teklifine dair yorumlar
Diplomasi
Küresel piyasalar ABD-Çin anlaşmasını olumlu karşıladı

ABD ve Çin, ticaret müzakereleri sonucunda daha önce uygulamaya konan gümrük vergilerini 90 gün süreyle en aza indirme kararı aldı. Anlaşmanın 14 Mayıs 2025’te yürürlüğe gireceği duyurulurken, haber küresel piyasalarda ve dolar üzerinde önemli hareketlenmelere yol açtı.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Çin arasında yürütülen ticaret müzakereleri sonucunda, iki ülke daha önce uygulamaya koydukları gümrük vergilerini 90 gün süreyle en düşük seviyeye çekme konusunda anlaştı.
Beyaz Saray’ın internet sitesinde yayımlanan resmi belgeye göre, anlaşma bu yıl 14 Mayıs’ta yürürlüğe girecek.
Bloomberg‘in aktardığına göre, bu anlaşma kapsamında ABD, Çin’den ithal edilen ürünlere uyguladığı gümrük vergilerini yüzde 145’ten yüzde 30’a indirecek. Çin ise ABD ürünlerine uyguladığı vergileri yüzde 125’ten yüzde 10’a düşürecek.
Piyasalar anlaşmaya tepki gösterdi
ABD ve Çin’in gümrük vergilerini düşürme kararı, Amerikan borsalarında yükselişle karşılandı. Türkiye saati ile 10.37 itibarıyla piyasa verileri şu şekildeydi:
— S&P 500 vadeli kontratları yüzde 2,82 artışla 5 bin 819,5 puana yükseldi.
— Dow Jones vadeli kontratları yüzde 2,22 değer kazanarak 42 bin 164,9 puana ulaştı.
— NASDAQ 100 vadeli kontratları ise yüzde 3,65’lik artışla 20 bin 794,4 puana çıktı.
Müzakerelerin olumlu sonuçlandığı haberinin ardından altın fiyatları düşüşünü hızlandırdı. Türkiye saati ile 10.27’de değerli metal ons başına yüzde 3,52 düşüşle 3222,9 dolardan işlem görüyordu.
Petrol fiyatları ise yükselişe geçti. Türkiye saati ile 10.11’deki verilere göre, ICE borsasında Brent tipi petrolün varil fiyatı yüzde 3,74 artarak 66,3 dolara kadar çıktı.
DXY dolar endeksi yüzde 1,26’lık bir sıçrama yaparak 101,691 puana ulaştı ve 10 Nisan’dan bu yana en yüksek seviyesini gördü. DXY dolar endeksi, ABD’nin başlıca ticaret ortaklarının para birimlerine (avro, yen, İngiliz sterlini, Kanada doları, İsveç kronu ve İsviçre frangı) karşı Amerikan dolarının değerini gösteriyor.
Bloomberg‘e göre, hafta sonu yayımlanan ABD-Çin müzakerelerine ilişkin haber başlıklarına verilen ilk temkinli tepki, döviz piyasasında keskin bir yeniden değerlendirmeye dönüştü.
Bloomberg Dollar Spot Index yüzde 0,7 artarak 14 Nisan’dan bu yana en yüksek seviyesine ulaşırken, avro yüzde 1,1 düşüşle 1,1122 dolara geriledi ve yılın en kötü gününü yaşama yolunda ilerledi.
Ajans, bu durumun Avrupa para birimi için kritik bir an olduğunu, zira kilit bir destek bölgesini kırdığını ve yılın ilerleyen dönemlerinde 1,15 hatta 1,20 doların üzerine çıkmayı hedefleyen hedge fonlarının pozisyonlarını sorgulattığını belirtti.
Asya ve Avrupa piyasaları da yükseliş gösterdi. 12 Mayıs’ta Hang Seng endeksi yüzde 2,98 artışla kapanırken, Çin’in CSI 300 endeksi yüzde 1,16 değer kazandı. Saat 11.48 itibarıyla İngiltere’nin FTSE endeksi yüzde 0,49, Fransa’nın CAC 40 endeksi ise yüzde 1,2 artış gösteriyordu.
Beyaz Saray’ın internet sitesinde yayımlanan ortak açıklamada, “Yukarıda belirtilen eylemlerin yerine getirilmesinin ardından taraflar, ekonomik ve ticari ilişkiler hakkındaki görüşmelere devam etmek için bir mekanizma oluşturacaktır,” denildi.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, “Hiçbir taraf ilişkilerin kopmasını istemiyor, biz gerçekten ticaret istiyoruz. Daha dengeli bir ticaret istiyoruz. Sanırım her iki taraf da bu hedefe ulaşmaya çalışıyor,” diye konuştu.
Bloomberg, piyasaların müzakerelerdeki ilerleme haberine yükselişle yanıt vermesine rağmen, geçmişin detaylı bir anlaşmaya varmanın, eğer mümkünse bile, uzun zaman alabileceğini gösterdiğini belirtti.
Ajans, 2018’de de her iki tarafın bir müzakere turunun ardından anlaşmazlıklarını askıya alma konusunda anlaştığını, ancak ABD’nin kısa süre sonra bu anlaşmadan çekildiğini ve bunun 18 aydan fazla süren yüksek gümrük vergilerine yol açtığını hatırlattı.
Reuters‘ın aktardığına göre, Pepperstone Kıdemli Uzmanı Michael Brown, “Bu hafta sonu müzakerelerin olası en kötü sonucu değil, kesinlikle değil, ama somut bir anlaşma da değil. Bu ilerleme, herhangi bir gümrük vergisinin askıya alınmasına, düşürülmesine veya kaldırılmasına izin veriyor mu, eğer öyleyse ne kadar süreyle?” diye sordu.
ABD Başkanı Donald Trump, 2 Nisan’da onlarca ülkeye karşı yüzde 50’ye varan gümrük vergileri uygulamaya koyduğunu duyurmuş, ancak bunlar kısa süre sonra askıya alınmıştı.
Buna karşılık Çin için uygulanan gümrük vergileri yüzde 145’e ulaşmış ve yürürlükte kalmıştı. Çin ise misilleme olarak gümrük vergilerini yüzde 125’e yükseltmişti.
Pekin, Amerikan yönetiminin eylemlerini “hatalı bir uygulama” olarak nitelendirmişti.
Washington, gümrük vergisi politikasını ticaret dengesizliklerini düzeltme ve üretimin ABD’ye kaydırılmasını teşvik etme gerekçeleriyle açıklamıştı.
Ayrıca Trump, gümrük vergilerinin uygulanmasını Çin’den ABD’ye fentanil adlı uyuşturucunun gelmesiyle ilişkilendirmişti.
Diplomasi
49 beyaz Güney Afrikalı ABD’ye göçtü

49 kişilik beyaz Güney Afrikalı grup, şubat ayında açıklanan yeni bir program kapsamında Trump yönetimi tarafından mülteci statüsü teklif edilen özel bir charter uçağıyla ABD’ye göçtü.
Güney Afrika Ulaştırma Bakanlığı sözcüsü Collen Msibi’ye göre, aileler ve küçük çocukların da bulunduğu grubun, pazartesi sabahı Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanına varması bekleniyor.
Bu kişiler, ABD Başkanı Donald Trump’ın 7 Şubat’ta Güney Afrika’nın siyahi liderliğindeki hükümetini onlara karşı “ırk ayrımcılığı” yapmakla suçlayan ve onlara Amerika’ya yerleştirme programı sunan bir başkanlık kararnamesi yayınlamasının ardından yerleştirilen ilk Afrikanerler (Güney Afrika’daki beyaz azınlık grubu).
Güney Afrika hükümeti, Afrikanerlerin zulüm gördüğü iddialarının “tamamen yanlış” olduğunu söyledi.
Trump yönetimi, diğer mülteci programlarını askıya alırken, Afganistan, Irak, Sahra altı Afrika’nın çoğu ve diğer ülkelerden gelenlerin girişini durdurarak, mahkemede itiraz edilen bir adım atmıştı.
Mülteci grupları, savaş ve doğal afetlerle harap olmuş ülkelerden gelen insanlara göre beyaz Güney Afrikalıların neden öncelik verildiğini sorguladı. ABD’de mülteci statüsü için yapılan incelemeler genellikle yıllar sürüyor.
Trump yönetimi, Güney Afrika hükümetinin Afrikanerlerin topraklarını hedef alan pozitif ayrımcılık yasaları ve yeni bir kamulaştırma yasası yoluyla ırkçı, beyaz karşıtı politikalar izlediğini söylüyor. Hükümet, bu iddiaların yanlış bilgilere dayandığını ve Afrikanerlere karşı ırkçılık olmadığını ve hiçbir toprağın kamulaştırılmadığını söylüyor, fakat tartışmalı yasa kabul edildi ve Güney Afrika’da eleştirilerin odağında yer alıyor.
Güney Afrika, Afrikanerlerin bazı kırsal topluluklarda ırkçı saldırılara maruz kaldığı yönündeki ABD iddialarını da reddediyor. Bunun yerine, Güney Afrika hükümeti, Hollanda ve Fransız sömürgecilerin torunları olan Afrikanerlerin ülkedeki “iktisadi olarak en ayrıcalıklı kesimlerden biri” olduğunu söylüyor.
Msibi, ilk Afrikaner mültecilerin Oklahoma’nın Tulsa kentinde bulunan charter şirketi Omni Air International’ın işleten bir uçuşla seyahat ettiklerini söyledi.
Güney Afrika hükümeti, bunların yerlerinin değiştirilmesinin hiçbir gerekçesi olmadığını fakat onları durdurmayacaklarını ve seçim özgürlüklerine saygı duyduklarını söyledi.
Beyaz Saray Genel Sekreter Yardımcısı Stephen Miller cuma günü gazetecilere verdiği demeçte, bu uçuşun “çok daha büyük çaplı bir yer değiştirme girişiminin” ilk adımı olacağını söyledi.
Yetkili, Güney Afrika’da Afrikanerlere olanların “mülteci programının neden oluşturulduğunun ders kitaplarındaki tanımına uyduğunu” ileri sürdü ve “Bu, korunan bir özelliğe, bu durumda ırka dayalı bir zulümdür. Bu ırk temelli bir zulümdür,” dedi.
-
Görüş1 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Görüş2 hafta önce
ABD, Ukrayna’ya ihanet etti
-
Rusya5 gün önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Dünya Basını2 hafta önce
Bender Abbas patlaması: Sabotaj mı kaza mı?
-
Dünya Basını2 hafta önce
The Ekonomist: Afrika’dan Göç Dünyayı Değiştirecek
-
Görüş5 gün önce
Kim kazandı?
-
Dünya Basını2 hafta önce
ABD’nin eski Asya çarı Kurt Campbell: Çin’le hesapsız bir çatışmaya girmekten kaçınılmalı
-
Ortadoğu2 hafta önce
Netanyahu: Beşar Esad yardımımızla düştü