Bizi Takip Edin

AVRUPA

Sırbistan ile Kosova arasında ‘centilmenlik anlaşması’

Yayınlanma

Sırbistan ile Kosova, geçen hafta sonu Avrupa Birliği (AB) nezaretinde ilişkilerin normalleştirilmesin ilişkin anlaşmanın uygulanması konusunda sözlü mutabakata varırken, belgedeki bazı hükümlerin nasıl şekilleneceği konusunda ihtilaflar sürüyor.

Kosova Başbakanı Albin Kurti, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve AB yetkilileri arasında, her iki tarafın da geçen ay Brüksel’de sözlü olarak mutabık kaldığı anlaşmanın uygulanmasına ilişkin 12 saat süren görüşmelerin ardından 19 Mart Cumartesi günü mutabakata varıldı.

Geçen ay açıklanan 11 maddelik yol haritasında Sırbistan ile Kosova’nın ‘normal ve iyi komşuluk ilişkileri’ geliştirmelerinin yanı sıra bağımsızlıklarına ve toprak bütünlüklerine saygı göstermeleri gerektiği belirtiliyor.

Metinde Belgrad’ın Kosova’nın bağımsızlığını tanımasına yönelik net ifadeler yer almamakla birlikte, iki tarafın daimi misyonlarını karşılıklı göreve başlatmaları ve bu misyonların ilgili hükümetin merkezinde kurulması öngörülerek esasen fiilen tanımaya işaret ediliyor.

Ayrıca Belgrad’ın Kosova’nın herhangi bir uluslararası örgüte üyeliğine itiraz etmemesi gerektiği de maddeler arasında.

‘Centilmenlik anlaşması’

Kuzey Makedonya’nın Ohri kentinde gerçekleştirilen görüşmede herhangi bir belge imzalanmadı ve AB daha ileri gitmek istediğini açıkladı.

Priştine Sırpların çoğunlukta olduğu bölgelere daha fazla özerklik vermeyi ve Belgrad da Kosova’nın uluslararası örgütlere üyeliğini engellememeyi taahhüt ederken, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, anlaşmanın tarafların üzerinde uzlaşamadığı ‘daha iddialı ve ayrıntılı’ teklifin gerisinde kaldığını dile getirdi.

Borrell, “Taraflar bizim önerdiğimiz kadar iddialı ve karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözüm bulamadılar,” dedi.

Bunun yanı sıra AB’nin artık her iki taraftan da birliğe katılmak istiyorlarsa yükümlülüklerini yerine getirmelerini ‘zorla talep edeceğini’, aksi takdirde bunun sonuçları olacağı uyarısında bulundu.

Daha sonra yaptığı açıklamayla hem ekin hem de anlaşmanın kabul edilmiş sayıldığını ifade eden Borrell, “Taraflar anlaşmanın tüm maddelerini yerine getirmeyi ve kendi yükümlülüklerini hızlı ve iyi niyetle uygulamayı taahhüt ettiler” bilgisini paylaştı.

Ayrıca yetkili, iki ülkenin Avrupa yollarının ayrılmaz ve bağlayıcı bir parçası olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Taraflar ne diyor?

Cumartesi akşamı Kurti, anlaşmanın ‘fiili tanıma’ anlamına geldiğini söyledi, fakat Vucic’in imzalamayı reddettiğini bir kez daha vurguladı.

Kurti, “Şimdi temel anlaşmanın uygulama eki üzerinde mutabık kaldık. Sırbistan, Brüksel’deki son toplantıda olduğu gibi anlaşmayı ve şimdi de eki imzalamaktan kaçındı,” diye konuştu.

Ardından Twitter’dan paylaşımda bulunan Kurti, “Şimdi anlaşmayı yasal ve uluslararası bağlayıcılığa kavuşturacak bir mekanizma bulmak AB’ye düşüyor,” değerlendirmesini yaptı.

Vucic ise pazar günü yaptığı açıklamada Sırbistan’ın Kosova ile normal ilişkiler istediğini fakat yine de herhangi bir anlaşma imzalamayacağını kaydetti.

Sırp lider, “Dün gece uygulama ekine ilişkin anlaşmayı ya da [geçen ay Brüksel’de] AB destekli anlaşmayı imzalamak istemedim, Kosova ile yasal olarak bağlayıcı herhangi bir uluslararası belge imzalamak istemiyorum zira Sırbistan buranın bağımsızlığını tanımıyor,” ifadelerini kullandı.

Vucic, “Sağ elimde dayanılmaz bir ağrı var, sadece sağ elimle imza atabiliyorum ve bu ağrının önümüzdeki dört yıl boyunca devam etmesi bekleniyor” diye ekledi.

AVRUPA

Fransa’da son anketler: Ulusal Birlik çoğunluğu elde edemiyor

Yayınlanma

Harris Interactive tarafından yapılan bir ankete göre, Fransa’da Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisi, yaklaşan erken seçimlerde mutlak çoğunluğu elde edemeyecek. Bu durumda Fransa, Ulusal Meclis büyük ölçüde parçalanmış bir şekilde yoluna devam edecek.

Pazar günü yapılacak ikinci tur oylamada Fransa, hiçbir grubun hükümet kurmak için yeterli sandalye sayısına ulaşamayacağı bir döneme girecek.

Harris’in çeşitli Fransız medya kuruluşları için yaptığı ankete göre RN ve müttefikleri 190 ila 220 sandalye kazanacak ki bu sayı sağın iktidar çoğunluğuna sahip olarak başbakanlığı ele geçirmesi için gereken 289 sandalyeden çok uzak.

Yeni kurulan Yeni Halk Cephesi (NFP) olarak bilinen sol ittifakın 159 ila 183 sandalye ile ikinci olacağı tahmin ediliyor. Emmanuel Macron’un merkezci Ensemble ittifakından milletvekillerinin sayısının yarı yarıya azalarak 135’in altına düşmesi bekleniyor.

RN karşıtı cephe işe yarayacak mı?

Öte yandan Financial Times’a (FT) konuşan analistler bu aşamada kesin koltuk tahminlerine ulaşmanın zor olduğu konusunda uyarıda bulundu. Fakat RN bu kadar zayıf bir sonuç elde ederse bu, rakiplerinin kendilerine karşı bir “cumhuriyetçi cephe” oluşturmak için bir araya gelme stratejisinin işe yaradığının bir işareti olacak.

Pazar günü yapılan ve RN’nin büyük bir farkla kazandığı ilk tur oylamasının ardından merkez ve sol partiler, Le Pen’in kampının iktidarı almasını engellemek için koordineli bir girişimle yaklaşık 200 adaylarını taktiksel olarak geri çekme konusunda anlaşmaya vardılar.

İkinci turda solcu ve merkezci seçmenlerden, bir sonraki Ulusal Meclis’te RN vekil sayısını azaltmak amacıyla, genellikle desteklemedikleri partilere oy vermeleri istenecek.

Seçimlere katılım oranı kritik

İçişleri Bakanlığı verilerine göre üç ittifakın katılacağı ikinci tur seçimlerin sayısı 306’dan 89’a düştü.

Seçmenlerin parti liderlerinin talimatlarına uyup uymayacağını zaman gösterecek. İlk turdaki yüksek katılımın ardından katılım yine kilit bir faktör olacak. Bazı parti yetkilileri, yaz tatili ve tercih ettikleri aday elenen seçmenler arasındaki hayal kırıklığı nedeniyle katılımın bu kez daha düşük olabileceğinden endişe ediyor.

Üç bloğa bölünmüş bir Ulusal Meclis senaryosu daha olası görünürken, parti liderleri birlikte çalışma olasılığı hakkında sinyaller göndermeye başladı.

Attal’dan sola işbirliği çağrısı

Macron’un başbakanı Gabriel Attal, merkezcilerin salt çoğunluğa sahip olamayacağını kabul etti fakat belirli politikalar üzerinde işbirliği yapmaya istekli partilerden oluşan “çoğulcu bir meclis” kurma çağrısında bulundu.

Çarşamba günü France Inter radyosuna konuşan Attal, “Ensemble grubumuzun mümkün olduğunca geniş olmasını umuyorum ve o zaman [belirli yasa tasarıları üzerinde] ilerlememizi sağlayacak anlaşmalar yapabiliriz,” dedi.

Yeşil lider Marine Tondelier böyle bir hamleye kapıyı araladı fakat bunun Macron ya da Attal’ın değil solun şartlarıyla olacağı uyarısında bulundu.

Tondelier TF1 haber kanalına verdiği demeçte, “Bu ülkede daha önce hiç kimsenin yapmadığı şeyleri yapmak zorunda kalacağız,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Zelenskiy, Başbakan Şmigal’ı görevden almaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Ukrayinska Pravda gazetesinin kaynaklarına göre Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Denis Şmigal’ı başbakanlık görevinden almayı düşünüyor.

Habere göre Şmigal’ın yerine iki aday düşünülüyor: Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ve eski Bölgesel Kalkınma Bakanı ve devlete ait enerji şirketi Naftogaz’ın yönetim kurulu başkanı Aleksey Çernişov.

Gazeteye konuşan kaynak, “Devlet Başkanı, Şmigal’dan bıkmış durumda, bunu toplantılardaki tavrından anlayabilirsiniz. Artık onu pek dinlemiyor bile. Zaten bu bir hesap hatasından çok duygusal bir şey…. Zelenskiy her zaman yaratıcı çözümler ve öneriler isterken, Şmigal geçen yıllar içinde gelişmesine rağmen pek değişemiyor,” ifadelerini kullandı.

Strana.ua haber ve analiz sitesi de durumu doğruladı. Gazetenin kaynakları Yuliya Sviridenko’nun Denis Şmigal’ın yerine geçebilecek olası bir aday olduğunu öne sürdü.

Kaynaklara göre başbakanı görevden alma inisiyatifi Vladimir Zelenskiy ve özel kalemi Andrey Yermak’a ait. Kaynaklar, yeni başbakanın yaz sonuna kadar atanabileceğini öne sürdü.

48 yaşında olan Şmigal, 2020’nin mart ayından başbakan olarak görev yapıyor. Bundan önce Şmigal, Başbakan Yardımcısı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak görev yapıyordu.

FT: Batı, Ukrayna’ya olan güvenini kaybediyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sahra Wagenknecht İttifakı, AP’de yeni sol grup kuramadı

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde %6 civarında oy alan yeni parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) 3 Temmuz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, AP’de alternatif bir sol grup oluşturma görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurdu.

Geçen bahar Sahra Wagenknecht tarafından Sol Parti’den (Die Linke) ayrılarak kurulan BSW, Avrupa seçimleri öncesinde Euractiv’e yaptığı açıklamada AP’deki diğer partilerden yeni bir parlamento grubu oluşturmak için yeterli desteği aldığını söylemişti.

Fakat dün erken saatlerde, uzun süredir görüşmelere dahil olduğu söylenen İtalyan 5 Yıldız Hareketi’nin bunun yerine AP’deki mevcut Sol gruba katılmak için başvuruda bulunduğu haberleri ortaya çıktı.

BSW’nin Avrupa seçimlerinde liste başı adayı de Masi çarşamba akşamı yaptığı açıklamada partisinin “AB Parlamentosu’nda yeni bir siyasi grup oluşturmak üzere [son haftalarda] İtalya’dan Beş Yıldız Hareketi ile yoğun bir şekilde çalıştığını” doğruladı.

De Masi, “Altı ülkeden 20 Avrupa Parlamentosu üyesi ilgilerini ifade ettikleri için yeni bir siyasi oluşuma çok yaklaştık,” demişti.

Fakat de Masi, Sol gruptan üyelerin son anda gösterdikleri ilgiye rağmen, yeni grubun yedi ülkeden 23 milletvekiline sahip olmak için gerekli eşiği aşamadığını itiraf etti. 

De Masi, “Salı akşamı (2 Temmuz), barışı koruma, diplomasi ve sosyal adalet konularına odaklandıkları için kendilerini dışlanmış hisseden Sol fraksiyonun partilerinden son dakika görüşme talepleri aldık. Partinin seçim yenilgisine rağmen Die Linke’nin parlamento gruplarına liderlik etmeye devam edecek olması onları dehşete düşürdü,” dedi.

De Masi Euractiv’e yaptığı açıklamada son dakika görüşmelerinin barşamba günü sonuçlandığını, fakat ilgili heyetlerin katılmama kararı aldıklarını söyledi.

AP vekiline göre sorun siyasi farklılıklarından ziyade, BSW ve müttefiklerinin seçim öncesi koltuk tahminlerine ulaşılamaması üzerine yeni ortaklar aramak zorunda kalması nedeniyle, yetki ve sorumlulukların paylaşımı konusundaki müzakerelerdi.

Açıklamasında, Sosyal Demokratların da görüşmelere dahil olduğunu iddia ederek, “Çoğunluk gruplarının Brüksel’deki arka oda anlaşmalarını eleştirenleri görevler ve finansman yoluyla dahil etmek için güçlü kaldıraçları var,” dedi.

De Masi ayrıca BSW’nin Sol’a katılmaya çalıştığı fakat reddedildiği yönündeki söylentileri de yalanladı.

AP’deki mevcut Sol grup, Beş Yıldız’ın 8 milletvekilini kabul etmeleri halinde sayıları en az 47 milletvekiline ulaşabileceğinden, Yeşiller’in siyasi olarak solundaki en büyük grup haline gelebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English