Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Sudan müzakerelerine ordu temsilci göndermedi

Yayınlanma

Sudan’da 16 aydır ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında devam eden savaşın sonlandırılması için resmi görüşmeler İsviçre’nin Cenevre kentinde başladı. HDK’nin heyet gönderdiği müzakerelere, “Son militan da şehir ve köylerden çekilmeden askeri operasyonların durdurulması mümkün değil” açıklaması yapan ordu, temsilci göndermedi.

ABD’nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, İsviçre, Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler’i (BM) temsil eden uluslararası ve teknik ortaklarla açılış oturumunun gerçekleştirildiğini kaydetti.

Tarafların Cidde’deki taahhütlerine ve uygulamalarına uymalarını sağlamaya odaklandıklarını belirten Perriello, “Savaşan taraflar, uluslararası insancıl hukuka saygı göstermeli ve insani yardımı sağlamalı. Silahların susturulmasının vakti geldi” ifadelerini kullandı.

Perriello, Sudan’daki iç savaşın durdurulması yönünde de çağrıda bulundu. Görüşmelere ilişkin dün yazılı açıklama yapan Perriello, “Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ne (HDK) doğrudan bu görüşmelere katılmalarının, Sudan halkının çatışmanın ve kıtlığın sona ermesi yönündeki ısrarlı isteğinden kaynaklanması gerektiğini vurgulamak istiyorum. HDK Cenevre’ye ulaştı. Ordu bir heyet gönderirse birlikte daha fazlasını yapabiliriz” değerlendirmesinde bulunmuştu.

HDK heyeti görüşmelere katılmak üzere Cenevre’ye gelirken, ordu görüşmelere katılmıyor.

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan, görüşmelere ilişkin yaptığı açıklamada, “Barışa giden yol açıktır, o da Mayıs 2023’te Cidde’de mutabakata vardığımız anlaşmanın uygulanmasıdır” ifadelerini kullandı.

Burhan, ülkede “Al Dagalu milislerinden” (HDK) arındırılmış şekilde ordunun bir sonraki kuruluş yıl dönümünü kutlamak için yorulmadan çalışacaklarını kaydederek, “Yalan yere barış iddiasında bulunanlara diyoruz ki isyancı milisler evlerimizi, şehirlerimizi ve köylerimizi işgal ederken ve yol keserken onlarla barış yok. Son militan da ele geçirilip halkını sömürgeleştirdikleri şehir ve köylerden çekilmeden askeri operasyonların durdurulması mümkün değil” demişti.

HDK’den yapılan yazılı açıklamada ise heyetlerinin “ülke çapındaki düşmanlıklara son vermek ve insani yardımın gelişini kolaylaştırmak” amacıyla ABD’nin davetine yanıt olarak bugün Cenevre’ye ulaştığı bildirilmişti.

Cidde Bildirgesi

Sudan’da ordu ile HDK arasında Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde ABD, Suudi Arabistan arabuluculuğunda yürütülen görüşmeler sonucu 11 Mayıs 2023’te “Cidde Bildirgesi” imzalanarak çatışmaların durdurulması için bir çerçeve oluşturuldu.

Sudan ordusu, HDK’nin ateşkesi ihlal ettiği gerekçesiyle 31 Mayıs 2023’te ateşkes görüşmelerinden çekildi.

Haziran 2023’te gerçekleştirilen müzakere turu, HDK’nin yerleşim yerlerinden ve kamu kurumlarından çekilmeyi reddetmesi üzerine ordunun müzakere masasından ayrılmasıyla sonuçlandı. Buna karşılık da HDK, orduyu Cidde görüşmelerini engellemeye çalışmak ve askeri çözüme sığınmakla suçladı.

Ordu, Temmuz 2023’te yeniden müzakere sürecine dönme kararı aldı. Ordu, benzer gerekçelerle bir kez daha müzakerelerden çekildi ancak Ekim 2023’te Cidde’ye geri döndü.

Taraflar, barış müzakereleri kapsamında 7 Kasım 2023’te Cidde’de yeniden bir araya geldi. Bu kez de somut adım atılamadı ve görüşmeler, 3 Aralık 2023’te çıkmaza girip süresiz ertelendi.

Sudan’daki iç savaş

Sudan’da Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile HDK, Aralık 2018’deki halk ayaklanması sonrasında yönetimi ele geçirip, yaklaşık 30 yıl iktidarda kalan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in Nisan 2019’da devrilmesinin ardından sivillerin katılımıyla oluşturulan hükümette yer aldılar ve 2021’de ise hükümete karşı birlikte darbe düzenlediler.

Ordu ve HDK’nın, askeri ve güvenlik reformu kapsamında HDK’nın orduya entegrasyonu meselesinde anlaşmazlığa düşmesinin ardından 2023’ün nisan ayı ortasında iç savaş patlak verdi.

Ülke o tarihten bu yana taraflar arasında şiddetli çatışmalara sahne oluyor.

Sudan’ın çoğu eyaletinde devam eden savaşta ordu, kuzey ve doğudaki eyaletlerde hakimiyetini sürdürürken HDK’nin, batı ve güney eyaletlerinde etkili olduğu görülüyor.

Savaşın bitirilmesi için başlatılan Suudi Arabistan ve ABD arabuluculuğundaki Cidde görüşmeleri, Mısır’ın öncülük ettiği Sudan’a komşu ülkeler barış girişimi, Doğu Afrika’da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinin çabaları ve Bahreyn’in başkenti Manama’da yapılan görüşmeler sonuçsuz kaldı.

Birleşmiş Milletlere göre, dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizinin yaşandığı Sudan’daki çatışmalar sonucu 18 bin 800’den fazla kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 10 milyon kişi yerinden edildi ve 25 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç durumda.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English