Bizi Takip Edin

ASYA

Tayland’ın yeni Başbakanı Srettha hakkında bilinmesi gereken 5 şey

Yayınlanma

Tayland’ın yeni başbakanı Pheu Thai Partisi’nden Srettha Thavisin, geçtiğimiz hafta Kral Maha Vajiralongkorn’dan kraliyet onayını alarak ülkenin resmi olarak görevine başladı.

Tören sonrasında yaptığı konuşmada Srettha, “Bundan dört yıl sonra değişim zamanı olacağına eminim” diyerek, halkın sesine kulak vereceğini ve Tayland’da birliği yeniden sağlayacağını ekledi.

61 yaşındaki emlak kralının liderliğindeki bir sonraki hükümet, Tayland’ın yavaşlayan ekonomisinden iktidardaki koalisyon içindeki güç dengesine kadar çeşitli zorluklarla karşılaşacak.

İşte bir sonraki Tayland hükümeti hakkında bilmeniz gereken beş şey:

Yeni hükümet nasıl şekillenecek?

Hükümetin şekli ve kabine bakanlarının listesi, Pheu Thai ve koalisyon ortakları arasındaki müzakerelerin bir parçası olarak son birkaç haftadır tartışılıyor.

Koalisyon, bakanlık görevlerinin tahsisi konusunda halihazırda anlaştı ve Pheu Thai sekiz kişiyi aldı. Ancak hangi bakanlığın hangi parti tarafından alınacağı henüz kesinlik kazanmadı.

Hükümetin temel politikaları neler?

Srettha’nın bir sonraki başbakan seçildikten hemen sonra yeniden dikkat çeken temel politikalarından biri, küçük mağazalarda geçerli olmak üzere 16 yaşın üzerindeki kişilerin dijital cüzdanlarına 10.000 baht (286 $) aktarma sözüydü.

Plan, durgun ekonomiyi canlandırmaya yardımcı olmak için özellikle kırsal alanlarda özel harcamaları teşvik etmeyi amaçlıyor.

İş insanları arasında endişe uyandıran bir diğer politika ise asgari günlük ücretin günde 600 baht’a çıkarılması, yani mevcut 300-330 baht’ın neredeyse iki katı.

Bu zammın kilit endüstrilerdeki üretim maliyetlerini ve Tayland ürünlerinin rekabet avantajını yüksek seviyelere çekmesi bekleniyor.

 Yeni hükümetin önündeki zorluklar neler?

Yeni hükümeti bekleyen en önemli zorluklardan biri, Tayland’a yönelik dış talebi azaltan Çin’deki yavaşlama başta olmak üzere, kasvetli küresel ekonomi nedeniyle beklenenden daha yavaş olan ekonomik toparlanmadır.

Diğer hayati sorunların yanı sıra, ekonomiye yük oluşturan yüksek enerji fiyatları da yer önemli bir sorun.

İçeride ise iktidar koalisyonunun istikrarının korunması ana odak noktası olacak. Pheu Thai liderliğindeki 11 partiden oluşan koalisyon, daha önce Pheu Thai ile anlaşmazlığa düşen iki asker yanlısı partiyi içeriyor. Demokrasi yanlısı ve muhafazakâr kampların dengelenmesi yeni hükümet için kritik öneme sahip olacak. 

Liderlikteki değişim diğer ülkeler için ne kadar önemli?

Tayland seçimleri Asya Ülkeleri Birliği’ndeki bölgesel emsalleri açısından uluslararası ilgi odağında.

Tayland, ticaret ve yatırımdan enerji ve çevreye kadar çeşitli alanlarda ASEAN müttefikleriyle yıllardır güçlü ilişkiler içerisinde.

ASEAN üyeleri ve Asya-Pasifik bölgesindeki diğer müttefikler, yeni Tayland hükümetinin ve politikalarının mevcut iş birliği alanlarını nasıl etkileyebileceğini bilmek istiyor.

Önemli konulardan biri Tayland’ın Myanmar’a karşı izlediği diplomatik politikadır.

Bir diğeri konu ise Tayland ve Kamboçya arasında, ortak gaz rezervleri geliştirme konulu müzakerelerinin nasıl ilerleyeceği.

Tayland piyasaları nasıl tepki verdi? 

Yatırımcıların güvenini geri getirmek için yeni başbakanın acilen ele alması gereken birçok ekonomik sorun olduğundan, iş sektörü uzun zamandır beklenen yeni hükümeti memnuniyetle karşıladı.

Tayland Sanayi Federasyonu Başkanı Kriengkrai Thiennukul, Tayland’ın nihayet ülkenin kalıcı ekonomik sorunlarla başa çıkmasına yardımcı olabilecek ekonomik konularda uzmanlığa ve bilgiye sahip olduğuna inanılan yeni bir lidere sahip olmasından memnun olduğunu açıkladı.

Kriangkrai, “Yeni hükümetin düşen ihracat, artan enerji maliyetleri, küçük ve orta ölçekli işletmelerin likidite sıkışıklığı ve hane halkı borcu gibi temel sorunları çözmek için acele edeceğini umuyoruz.” diyerek isteklerini belirtti.

ASYA

Batı yaptırımlarının ardından Rusya’da Çin malı otomobil satışları rekor kırdı

Yayınlanma

Çin otomobillerinin Rusya’daki satışları, yaptırımların Batılı markaları Moskova ile ilişkilerini kesmeye zorlamasıyla yeni rekorlara ulaştı.

Pekin’in Washington ve Brüksel’den elektrikli araç ihracatına yönelik yüksek gümrük vergileriyle karşı karşıya olduğu bir dönemde Rusya’daki satışların artması Çinli otomobil üreticilerine yardımcı olurken, Rus otomobil kültüründe de hızlı bir değişimin mühendisliğini yaptı.

Moskova’da yaşayan bir otomobil blog yazarı olan Ilya Frolov, Financial Times’a verdiği demeçte, “Eğer bir araba satın alacaksanız, seçiminiz ya [Rus yapımı] bir Lada ya da gri ithalat olarak getirilen son derece pahalı bir Avrupa arabası ya da çok iyi donanımlı ve nispeten ucuz bir Çin arabası” dedi.

Ukrayna müdahalesi sonrası, daha önce Rusya’nın otomobil pazarına hakim olan Avrupalı, Koreli ve Japon otomobil üreticilerinin araç satışlarında keskin bir düşüş yaşandı.

Avtostat analiz ajansına göre, Şubat 2022’deki müdahale sırasında bu markalar tüm satışların yüzde 69’unu oluşturuyordu. Şu anda pazar payları sadece yüzde 8,5. Çinli üreticilerin payı ise aynı dönemde yüzde 9’dan yüzde 57’ye yükseldi.

Bir endüstri grubu olan China Passenger Car Association’ın verilerine göre, 2024 yılının ilk dokuz ayında Rusya, 849.951 araca ulaşan hacmiyle Çin yapımı otomobiller için en büyük ihracat noktası oldu. İkinci en büyük hedef olan Meksika ise bu rakamın yarısından daha azını ithal etti.

CPCA genel sekreteri Cui Dongshu, “Çin’in son yıllarda otomobil ihracatında kaydettiği büyüme esas olarak Rusya pazarından gelen katkılara dayanıyor,” dedi. “Rusya’nın otomobil pazarının rekabetçi ortamındaki dramatik dalgalanmalar ve değişiklikler, Çinli otomobil şirketlerine geniş satış fırsatları ve büyük karlar sağladı” diye ekledi.

Rusya’ya satılan Çinli araçların yaklaşık %90’ı içten yanmalı motorlara sahip olsa da, geniş hibrid SUV’larda uzmanlaşmış elektrikli araç üreticisi Li Auto tarafından üretilen 15.000’den fazla otomobil 2024’ün ilk sekiz ayında Rusya’da satıldı.

Çin’in varlığının genişlemesi o kadar büyük oldu ki sadece müşteriler değil sektör profesyonelleri de yeni şirketlere akın etti.

Otomobil endüstrisiyle çalışan Krasnoe Slovo adlı halkla ilişkiler ajansının Moskova’daki yöneticisi Vadim Gorzhankin, Financial Times’a verdiği demeçte, “[Eskiden Batılı şirketlerde çalışan] neredeyse herkes artık Çinli şirketlerde çalışıyor,” dedi.

Çin gümrük verileri, otomobil üreticilerinin tam rakamların mevcut olduğu en son ay olan eylül ayında Rusya’ya 1,8 milyar dolar değerinde otomobil ihraç ettiğini gösteriyor; bu rakam 2021’in aynı ayında 96 milyon dolardı.

Financial Times’a gör, Çin’in artan hakimiyeti bazı yerli üreticileri kızdırdı – özellikle de kaynaklarının daha fazlasını silah üretimine yönlendirmek zorunda kalanları.

Rusya’nın en güçlü silah üreticisi Rostec’in başkanı Sergei Chemezov, devleti Çin araçlarına “koruyucu önlemler” uygulamaya çağırdı. Şirketinin Rusya’nın en büyük otomobil üreticisi Lada’nın üreticisi Avtovaz’da hissesi var ve Avtovaz eylül ayında yaptığı açıklamada Çin araçlarının satışlarındaki artışın ardından pazar payının %25’e düşebileceğini söyledi.

Ülkenin otomobil üreticileri, batılı parçalara ve teknolojiye erişimi kısıtlayan yaptırımlardan ağır darbe aldı. Bunu telafi etmek için onlar da sık sık Çin’e yöneldi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Sri Lanka devlet başkanının koalisyonu erken seçimde çoğunluğu elde etmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Sri Lanka Devlet Başkanı Anura Kumara Dissanayake’nin koalisyonu Ulusal Halkın Gücü (NPP),  seçim kurulunun cuma günü açıkladığı sonuçlara göre, erken genel seçimlerde çoğunluğu kazanmaya hazırlanıyor.

Eylül ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Dissanayake, ağır bir mali krizden çıkmaya çalışan ülkede yoksullar arasındaki sıkıntıları hafifletmeyi amaçlayan politikaları için yetki istiyor.

Marksist eğilimli Dissanayake’nin koalisyonu perşembe günkü seçimlerden önce parlamentodaki 225 sandalyeden sadece üçüne sahipti ve bu da onu koalisyonu feshetmeye ve yeni bir yetki istemeye sevk etti.

Sri Lanka Seçim Komisyonu’nun internet sitesinde yer alan son sonuçlara göre NPP perşembe günkü seçimlerde yaklaşık %62 ya da 5,4 milyon oy alarak 52 sandalye kazandı ve parlamentoda çoğunluğu elde etme yolunda ilerledi.

“Bunu Sri Lanka için kritik bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Güçlü bir parlamento oluşturmak için yetki bekliyoruz ve halkın bize bu yetkiyi vereceğinden eminiz,” dedi Dissanayake perşembe günü oyunu kullandıktan sonra.

“Sri Lanka’nın siyasi kültüründe eylül ayında başlayan ve devam etmesi gereken bir değişim var” diye ekledi.

Dissanayake’nin koalisyonunun başlıca rakibi olan muhalefet lideri Sajith Premadasa’nın Samagi Jana Balawegaya partisi 13 sandalye ve oyların yaklaşık %19’unu kazandı. Önceki Devlet Başkanı Ranil Wickremesinghe’nin desteklediği Yeni Demokratik Cephe ise iki sandalye kazandı.

17 milyondan biraz fazla Sri Lankalı beş yıllık bir dönem için milletvekillerini seçme hakkına sahipti. Rekor sayıda 690 siyasi parti ve bağımsız grup 22 seçim bölgesinde yarıştı.

On yıllardır aile partilerinin egemen olduğu ülkede siyasete yabancı olan Dissanayake, daha büyük refah önlemleri ve rüşvet gibi yoksullukla mücadele politikalarını destekliyor.

Sri Lanka’da genel seçimlerde, özellikle de başkanlık oylamasından kısa bir süre sonra yapılıyorsa, genellikle başkan desteklenir.

Başkan yürütme yetkisini elinde bulunduruyor ancak Dissanayake’nin tam teşekküllü bir kabine atayabilmesi ve vergileri düşürme, yerel işletmeleri destekleme ve yoksullukla mücadele gibi önemli vaatlerini yerine getirebilmesi için parlamentoda çoğunluğa sahip olması gerekiyor.

Ayrıca Sri Lanka’nın tartışmalı yürütme başkanlığını kaldırmayı planlıyor ancak bunu uygulamak için parlamentoda üçte iki çoğunluğa ihtiyacı var.

22 milyonluk bir ülke olan Sri Lanka, 2022’de ciddi bir döviz sıkıntısının tetiklediği ekonomik krizin altında ezilmiş, bu da ülkeyi temerrüde itmiş ve ekonomisinin 2022’de %7,3, geçen yıl ise %2,3 küçülmesine neden olmuştu.

Uluslararası Para Fonu’nun 2,9 milyar dolarlık kurtarma programıyla desteklenen ekonomi geçici bir toparlanma sürecine girdi ancak yüksek hayat pahalılığı başta yoksullar olmak üzere pek çok kişi için hala kritik bir sorun.

Okumaya Devam Et

ASYA

Hindistan Afganistan ile ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor

Yayınlanma

Hindistan, Afganistan ve Pakistan arasındaki gerginlikten faydalanarak Afgan ticaretini Pakistan güzergahından Hintli bir şirket tarafından işletilen İran limanına yönlendirmeye çalışıyor.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı’ndan Genel Sekreter J.P. Singh başkanlığındaki üst düzey bir heyet 4 ve 5 Kasım tarihlerinde Kabil’i ziyaret etti. Heyet Afganistan Savunma Bakanı Molla Muhammed Yakup, eski Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Afganistan Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki ve Kabil’deki BM kuruluşlarının başkanlarıyla bir araya geldi. Görüştükleri konular arasında India Ports Global Limited tarafından işletilen İran’ın Çabahar limanı da vardı.

Bakanlık sözcüsü Randhir Jaiswal geçen hafta düzenlediği basın brifinginde “Hindistan’ın insani yardımları, Çabahar limanının Afganistan’daki iş dünyası tarafından işlemler, ihracat ve ithalat için nasıl kullanılabileceği ve yapmak istedikleri diğer şeyler hakkında görüşmelerde bulundular” dedi.

Taliban’ın savunma bakanlığı da sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımla Yaqoob’un Hintli heyetle ilişkilerini geliştirme yollarını görüşmek üzere bir araya geldiğini doğruladı. Muttaki’nin ofisi de Singh ile yaptığı görüşmenin detaylarını açıklayarak Taliban’ın baş diplomatının ikili siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısında bulunduğunu ve Afgan işadamlarının Hindistan’a seyahat edebilmeleri için daha kolay vize verilmesini talep ettiğini kaydetti.

Yeni Delhi’deki Observer Araştırma Vakfı Stratejik Çalışmalar Programı’nda yardımcı araştırmacı olan Kabir Taneja, Hindistan’ın bir süredir Çabahar limanını Afganistan için alternatif bir ticaret yolu olarak tanıtmaya çalıştığını söyledi.

“[Çabahar] projenin temel tasarımının bir parçası. Ayrıca Kabil’e, Afganistan’ın uzun süredir birincil liman olarak kullandığı Karaçi limanına bir alternatif sunmaktır,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English