Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump, federal kürtaj yasağına destek vermekten kaçındı

Yayınlanma

Eski ABD Başkanı Donald Trump pazartesi günü yaptığı açıklamada, kürtaj sınırlamalarının eyaletlere bırakılması gerektiğine inandığını belirterek, aylardır süren karışık mesajlar ve spekülasyonların ardından federal bir yasağı desteklemeyi reddetti.

Trump, Truth Social sitesinde yayınlanan videoda, “Pek çok kişi bana kürtaj ve kürtaj hakları konusundaki tutumumun ne olduğunu sordu. Benim görüşüm, artık herkesin yasal açıdan istediği kürtaja sahip olduğumuza göre, eyaletler oylama ya da yasama yoluyla ya da belki de her ikisiyle birlikte karar verecektir. Ve ne karar verirlerse versinler, bu durumda eyaletin yasası olmalıdır,” dedi ve kürtaj konusundaki kararı eyaletlere bırakacağını ilan etti.

Trump, videoda kürtajın hamilelikte ne zaman yasaklanması gerektiğine inandığını söylemedi ve kasım seçimleri öncesinde Demokratlar tarafından bir sopa olarak kullanılabilecek federal bir sınırı desteklemeyi reddetti. Bununla birlikte, Senatör Lindsay Graham’in ‘15 hafta’ açıklamasına Trump’ın da destek verdiği düşünülüyor.

Trump’ın Kongredeki destekçilerinden ve 15 haftalık ulusal yasağın destekçilerinden Güney Carolina Senatörü Graham, kürtajın eyaletlerin meselesi olduğu konusunda Trump’la ‘saygılı bir şekilde’ aynı fikirde olmadığını söyledi. Trump’ın başkan yardımcılığını yapan ve bu seneki seçimlerde onu desteklemeyeceğini söylemiş olan kürtaj karşıtı Mike Pence ise, X’te bu tutumu daha önce Trump’ı desteklemiş olan ‘yaşam yanlısı milyonlarca Amerikalının suratına atılmış bir tokat’ olarak nitelendirdi.

Kürtaj karşıtı muhafazakâr aktivistler Trump’ın daha ileri gitmemesinden duydukları hayal kırıklığını dile getirdiler. Kürtaj haklarına karşı çıkan en önde gelen gruplarından biri olan SBA Pro-Life America Başkanı Marjorie Dannenfelser yaptığı açıklamada, “Başkan Trump’ın tutumundan derin bir hayal kırıklığı duyuyoruz. Doğmamış çocuklar ve anneleri, kürtaj endüstrisinin vahşetine karşı ulusal korumayı ve ulusal savunmayı hak ediyor. Dobbs kararı hem eyaletlerin hem de Kongrenin harekete geçmesine açıkça izin vermektedir,” iddiasında bulundu.

Öte yandan Trump videoda, ABD Yüce Mahkemesi’nin ‘Roe v. Wade’i sona erdiren kararından yine övgüyle söz ederek, kürtajın anayasal bir hak olduğunu ‘gururla sona erdiren kişi’ olduğunu söyledi ve kararı bozan muhafazakâr yargıçlara ismen teşekkür etti.

Tecavüz, ensest ve annenin hayatının tehlikede olduğu durumlar olmak üzere üç istisnayı desteklediğini bir kez daha dile getiren Trump, mahkemenin 24 Haziran 2022’de verdiği ve 1973 tarihli Roe v. Wade kararını altüst eden Dobbs v. Jackson Kadın Sağlığı Örgütü kararının ardından farklı eyaletlerin farklı kısıtlamalara sahip olduğu mevcut yasal ortamı tanımlamaya devam etti.

Eski Başkan, “Birçok eyalet farklı olacak. Birçoğunun farklı sayıda haftası olacak ya da bazıları diğerlerinden daha muhafazakâr olacak … Günün sonunda her şey halkın iradesiyle ilgili,” ifadelerini kullandı.

Trump uzun süredir Yüce Mahkemenin kararının kürtaj haklarına karşı çıkanlara ‘pazarlık etmek için muazzam bir güç’ verdiğini savunuyordu; bu kozu ‘her iki tarafı da mutlu edeceğini’ ve ülkeyi bir araya getireceğini umduğu bir anlaşma yapmak için kullanmak istediğini söylemişti.

Konu Amerikan siyasetindeki en tartışmalı konulardan biri olmasına rağmen, bazı muhalifler kürtajı cinayet olarak görüyor; kürtaj  taraftarları bunu temel bir kadın hakkı olarak değerlendiriyor.

AMERİKA

Joe Biden gizli belge soruşturmasının ses kaydının yayınlanmasını engelledi

Yayınlanma

Joe Biden, şubat ayında ABD başkanını “hafızası zayıf yaşlı bir adam” olarak göstererek siyasi bir çalkantıya yol açan özel danışmanla yaptığı görüşmelerin ses kayıtlarının yayınlanmasını engelledi.

Financial Times’ın (FT) haberine göre Beyaz Saray perşembe günü Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçilere gönderdiği bir mektupta, Başkan’ın, soruşturmada yapılan kayıtlar üzerinde yürütme ayrıcalığını ileri sürdüğünü söyledi.

Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçileri kayıtları mahkeme celbiyle talep etmiş ve ABD Başsavcısı Merrick Garland’ı kayıtları vermeyi reddettiği için Kongre’ye saygısızlıkla suçlamakla tehdit etmişti.

Biden’ın avukatı kasetlerin yayınlanmasına “meşru bir ihtiyaç” olmadığını savunsa da bu hamlenin Washington’da Başkan’ın yaşı ve Cumhuriyetçilerin onu göreve uygunsuz gösterme çabalarıyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirmesi muhtemel.

Başkanın danışmanı Edward Siskel perşembe günü gönderdiği mektupta Garland’ın Biden’dan kayıtların yayınlanmasını engellemesini talep ettiğini söyledi.

Adalet Bakanlığı Biden’ı suçlamadı ama ‘akli yeteneklerini’ sorguladı

FT tarafından görülen mektupta, Adalet Bakanlığı’nın yasama işleri birimi başkanı Carlos Uriarte, Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçilerine, bakanlığın “ifşa edilmesinin gelecekteki soruşturmaları tehlikeye atacağı durumlarda kolluk kuvvetlerinin dosyalarının gizliliğini koruma sorumluluğu” olduğunu söyledi.

Uriarte, Garland’ın “Bakanlığı uygunsuz siyasi etkilerden koruyacak bir çizgi çizmesi gerektiğini” de sözlerine ekledi. Adalet Bakanlığı mülakatların dökümlerini yayınladı.

Siskel, Cumhuriyetçi milletvekillerini kayıtları “parçalamak, çarpıtmak ve partizan siyasi amaçlar için kullanmak” üzere aramakla suçladı.

Fakat Cumhuriyetçi Kongre üyeleri Beyaz Saray’ı korkarak kaçmakla suçladı. Kayıtları mahkemeye veren Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi Başkanı James Comer, “Açıkça görülüyor ki Başkan Biden ve danışmanları röportajının ses kayıtlarının yayınlanmasından korkuyor çünkü bu Amerikan halkına Başkan Biden’ın akli durumunun çöküşte olduğunu bir kez daha teyit edecektir,” dedi.

Biden’ın bu hamlesi, Başkan’ın özel konut ve ofislerinde bulunan gizli materyallerin kullanımına ilişkin soruşturmayı yürüten özel danışman Robert Hur’un 345 sayfalık raporunun yayınlanmasından üç ay sonra geldi.

Hur, Biden’ın bir ceza davasıyla karşı karşıya kalmayacağını söylemiş, fakat raporunda 81 yaşındaki Biden’dan “hafızası zayıf, iyi niyetli yaşlı bir adam” olarak bahsetmişti. Hur, 2023’te özel danışmanlık bürosuyla ve 2017’de anı kitabı üzerinde çalışan bir hayalet yazarla yaptığı görüşmeler sırasında hafıza kayıplarına atıfta bulunmuştu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Pentagon: Ukrayna’da yolsuzluk oranı Avrupa’nın en yükseği

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Genel Müfettişi Robert Storch, Kongre’ye sunduğu raporda Ukrayna’daki yolsuzluğun Avrupa’daki en yüksek oranlardan biri olmaya devam ettiğini belirtti.

Raporda, “Ukrayna’da yolsuzluk algısı 2013’ten bu yana azalmış olsa da ülke hükümeti Avrupa’nın en az şeffaf ülkelerinden biri olmaya devam ediyor,” ifadelerine yer verildi.

Mevcut çatışmanın Ukrayna Savunma Bakanlığı’nda yolsuzluk, rüşvet, komisyon ve özellikle ölümcül teçhizatın tedarik maliyetinin şişirilmesi konusunda fırsatlar yarattığına işaret eden Storch, gizlilik uygulamaları nedeniyle şeffaflığa mahal verilmediğini kaydetti.

Şubat ayında Ukrayna’nın baş denetçisi Alla Basalayeva, ülkede yolsuzluğun arttığına dikkat çekmiş ve ülkedeki pek çok kişinin savaşı para kazanmanın bir yolu olarak algıladığı için kamu ihalelerindeki ihlallerin sayısı son iki yılda arttığını söylemişti.

Savunma Bakan Yardımcısı Yuriy Dıjgir ise bakanlığın 2023 yılının son çeyreğinde 270 milyon dolardan fazla mali ihlal tespit ettiğini itiraf etti.

Ayrıca bu yılın başlarında Ukrayna Devlet Soruşturma Dairesi, eski Savunma Bakanı ve beraberindeki bir yetkili hakkında bir dava açtı. Söz konusu yetkililer, zimmetlerine yaklaşık 950 milyon grivna (25 milyon doların üzerinde) geçirmekle suçlanıyorlar.

Ocak ayında Ukrayna basınında bakanlık yetkilileri ve silah şirketi Lviv Arsenal’ın yöneticilerinin arandığına dair haberler çıktı. Soruşturmaya göre yetkililer, mermi alımından yaklaşık 1,5 milyar grivna (yaklaşık 40 milyon dolar) çalmışlardı.

Ukrayna ordusunda dev yolsuzluk: Rusya ordusu neden bu kadar hızlı ilerliyor?

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD İçişleri Bakanlığının Yahudi çalışanı, Gazze siyasetine tepki göstererek istifa etti

Yayınlanma

ABD’de bir içişleri bakanlığı çalışanı, Biden yönetiminin, İsrail’in Gazze işgaline verdiği desteği protesto etmek için kamuoyu önünde istifa eden ilk Yahudi isim oldu.

İçişleri Bakanlığı’nda özel kalem müdürü olarak görev yapan Lily Greenberg Call, Joe Biden’ı ABD’nin çatışmadaki politikasını meşrulaştırmak için Yahudileri kullanmakla suçladı.

Call, hem Biden’ın hem de Kamala Harris’in başkanlık kampanyalarında çalışmış ve hükümete katılmadan önce Washington’da ve başka yerlerde uzun süredir İsrail için çalışan bir aktivistti.

Call, Biden yönetiminin Gazze’de yedi aydır devam eden İsrail savaşına verdiği askeri ve diplomatik desteği protesto etmek amacıyla istifasını kamuoyuna açıklayan en az beşinci orta ya da üst düzey yönetim çalışanı oldu.

İstifa mektubunda, ülke için vizyonunun çoğunu paylaştığına inandığı bir yönetime katılmaktan duyduğu heyecanı anlattı ve “Fakat, artık vicdanen bu yönetimi temsil etmeye devam edemem,” diye yazdı.

Associated Press’e (AP) verdiği bir mülakatta Call, Biden’ın Beyaz Saray’daki Hanuka etkinliğinde, “İsrail olmasaydı, dünyada güvende olan bir Yahudi olmazdı” ve geçen hafta Washington’daki Holokost Anıtı’nda düzenlenen bir etkinlikte savaşı tetikleyen 7 Ekim’deki Hamas öncülüğündeki saldırıların “Yahudi halkını yok etmeye yönelik kadim bir arzudan” kaynaklandığını söylediği yorumlarına işaret etti.

Call, “[Biden] Yahudileri Amerikan savaş makinesinin yüzü haline getiriyor ve bu son derece yanlış,” dedi ve atalarının ‘devlet destekli şiddet’ tarafından öldürüldüğünü savundu.

Call, savaşın geneli ve ABD’nin savaşa verdiği destekle ilgili olarak, “Bence Başkan, yönetiminde bunun felaket olduğunu düşünen insanlar olduğunu bilmeli. Sadece Filistinliler için değil, İsrailliler için, Yahudiler için, Amerikalılar için, seçim beklentileri için de felaket,” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English