Bizi Takip Edin

Diplomasi

UAD İsrail’in Refah ve Gazze’ye yönelik saldırılarını durdurmasını emretti

Yayınlanma

Mahkeme İsrail’e Refah saldırısını durdurma ve Gazze-Mısır sınır kapısını yardıma açma emri verdi.

Uluslararası Adalet Divanı yeni kararında İsrail’in Refah ve Gazze’ye yönelik saldırılarını derhal durdurmasını emretti.

Birleşmiş Milletler’in en üst mahkemesindeki yargıçlar, Güney Afrika’nın İsrail’i soykırımla suçlayarak açtığı davada, Filistinli nüfus için “büyük risk” oluşturduğu gerekçesiyle İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Refah kentine yönelik saldırılarını durdurmasını ve bölgeden çekilmesini emretti.

Cuma günkü kararla birlikte 15 yargıçtan oluşan heyet bu yıl üçüncü kez Gazze’deki ölümlerin sayısını azaltmak ve insani acıları hafifletmek için ön emir vermiş oldu. Kararlar yasal olarak bağlayıcı olsa da, mahkemenin bunları uygulamak için polisi bulunmuyor.

Uluslararası Adalet Divanı tarafından alınan bir kararı okuyan Divan Başkanı Nevaf Salam, mart ayında mahkeme tarafından alınan geçici tedbirlerin kuşatma altındaki Filistin bölgesinde şu anki durumu tam olarak ele almadığını ve yeni bir acil durum kararı için koşulların yerine getirildiğini söyledi.

İsrail’in “Gazze’deki Filistinli gruba tamamen ya da kısmen fiziksel yıkım getirebilecek yaşam koşullarını dayatabilecek askeri saldırılarını ve Refah vilayetindeki diğer eylemlerini derhal durdurması gerektiğini” söyleyen Salam, Refah’taki insani durumu “felaket” olarak nitelendirdi.

Güney Afrika’nın avukatları geçen hafta Lahey’deki UAD’den acil önlemler almasını istemiş ve Filistin halkının hayatta kalması için İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarının durdurulması gerektiğini söylemişti.

Hollanda’nın Lahey kentinden bildiren Al Jazeera’den Step Vaessen, 15 UAD yargıcından 13’ünün Refah’taki durumun kırmızı çizgi olduğu konusunda hemfikir olduğunu ve durumu tanımlamak için ‘son derece vahim’ gibi kelimeler kullandıklarını söyledi.

“Baş yargıç 800,000 kişinin yerinden edildiğini ve İsrail’in onlara güvenlik ve insani erişim sağlandığı yönündeki sözlerine inanmadığını söyledi. Buna dair hiçbir kanıt olmadığını söyledi” dedi.

“Bu nedenle mahkeme, İsrail’in Refah’taki saldırılarını ve askeri operasyonunu derhal durdurması ve askerlerini oradan çekmesi yönünde çok güçlü bir karar verdi. Ayrıca, insani yardımların girebilmesi için sınır kapılarının bir an önce açılması gerektiğine hükmetti” diyen Vaessen, yargıcın ayrıca BM’den gözlemcilerin, olası savaş suçlarına ilişkin kanıtların bölgeden kaybolmadığından emin olmak için mümkün olan en kısa sürede erişim sağlamaları gerektiğini de vurguladığını söyledi.

UAD ayrıca İsrail’in, kurum tarafından emredilen tedbirleri uygulama konusunda kaydettiği ilerleme hakkında bir ay içinde mahkemeye rapor vermesine hükmetti.

Diplomasi

ABD ile Birleşik Krallık ticaret anlaşması imzaladı

Yayınlanma

ABD ile Birleşik Krallık uzun yıllardır süren müzakerelerin ardından önemli bir ticaret anlaşmasına imza attı.

Anlaşma uyarınca İngiliz mallarına uygulanan %10’luk “karşılıklı” gümrük vergisi oranı değişmezken, Birleşik Krallık çelik ve otomobillerde muafiyetlerden ve tarım ürünleri ihracatında pazar erişiminin artmasından yararlanacak.

Anlaşma, ileride daha fazla müzakere için de kapı açık bırakıyor. ABD Başkanı Donald Trump, Oval Ofis’te gazetecilere yaptığı açıklamada, “Son ayrıntılar önümüzdeki haftalarda yazılacak,” dedi.

Beyaz Saray basın toplantısına telefonla katılan Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, anlaşmayı “tarihi” olarak nitelendirdi ve “Bu, ülkelerimiz arasındaki ticareti artıracak. Sadece işleri korumakla kalmayacak, aynı zamanda istihdam yaratacak ve pazar erişimini açacak,” dedi.

Anlaşma kapsamlı bir serbest ticaret anlaşmasından çok uzak olsa da, Birleşik Krallık, Trump ile bu tür bir anlaşmayı imzalayan ilk ülke oldu.

İngiliz otomotiv sektörü rahat bir nefes aldı

En önemli değişiklik, çelik, alüminyum ve otomobillere uygulanan %25’lik genel ek gümrük vergisinden muafiyeti. Anlaşma kapsamında, İngiliz otomobil ihracatına uygulanan gümrük vergileri %10’a düşürülecek ve yıllık 100.000 adetlik kota uygulanacak.

İngiliz başbakanlık kaynakları, bu rakamın Birleşik Krallık’ın geçen yıl ihraç ettiği toplam miktara neredeyse eşit olduğunu söylüyor. Bu kotanın aşılması durumunda araçlar %25’lik vergiye tabi olacak.

Öte yandan bu oran, Trump’ın ikinci başkanlık döneminden önce İngiltere’nin yararlandığı %2,5’lik gümrük vergisinin dört katı.

Bununla birlikte, gümrük vergilerindeki indirim, geçen yıl 9 milyar sterlin ihracat gerçekleştiren ve Birleşik Krallık’ın ABD’ye en büyük mal ihracatçısı olan İngiliz otomobil üreticilerine çok ihtiyaç duyulan bir rahatlama sağlayacak.

Çelik ve havacılık sektöründe karşılıklı adımlar

Anlaşma, yüksek fırınların kapatılması ve istihdam kayıpları tehdidi altında bir krizle karşı karşıya olan İngiltere’nin zor durumdaki çelik endüstrisi için gümrük vergilerini tamamen kaldırıyor.

ABD, şu anda Birleşik Krallık’ın AB’den sonra en önemli ikinci çelik ihracat pazarı: Amerikan pazarı, ülkenin çelik ihracatının değer olarak %9’unu, hacim olarak ise %7’sini oluşturuyor.

ABD ayrıca, Birleşik Krallık’ın havacılık parçaları için muafiyetler vaat ederken, karşılığında Birleşik Krallık’ın havacılık bileşenlerine “tercihli erişim” hakkı elde ediyor.

Oval Ofis’te konuşan ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, “Rolls Royce motorları ve bu tür uçak parçalarının gümrüksüz olarak ithal edilmesine izin vermeyi kabul ettik,” dedi.

Başlangıçta, havacılık parçaları, güvenlik gerekçesiyle daha önce muaf tutulanlar da dahil olmak üzere, genel %10’luk karşılıklı gümrük vergisine dahil edilmişti.

Londra, dijital vergi konusunda taviz vermedi

Birleşik Krallık’ın, ABD’nin vergiyi düşürme baskısına rağmen dijital hizmetler vergisi konusunda taviz vermemesi birçokları için sürpriz oldu. %2’lik vergi, Amazon, Meta ve Google gibi teknoloji devlerinin gelirlerini hedefliyor ve bu yıl 800 milyon sterlin gelir getireceği tahmin ediliyor. Bu vergi, Amerikan şirketlerine ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle uzun süredir ABD’nin tepkisini çekiyordu.

Fakat POLITICO’nun perşembe günü ilk kez bildirdiği gibi, vergi anlaşmanın bir parçası olarak değişmedi.

Bunun yerine, her iki ülke de ihracatçılar için bürokratik işlemleri ortadan kaldırmak ve gümrük prosedürlerini kolaylaştırmak için bir dijital ticaret anlaşması üzerinde çalışmaya karar verdi.

Hizmet Endüstrileri Koalisyonu Başkanı Christine Bliss yaptığı açıklamada, “İngiltere’nin dijital hizmet vergisi, Amerikan hizmet sağlayıcılarına adil bir şekilde uygulanmasını sağlamak için daha ayrıntılı bir şekilde tartışılmalı ve ele alınmalıdır,” dedi.

Teknoloji anlaşması, biyoteknoloji, yaşam bilimleri, kuantum bilişim, nükleer füzyon, havacılık ve uzay gibi alanlarda da daha fazla işbirliği öngörüyor.

Kampanyacılar için büyük bir rahatlama olan Birleşik Krallık’ın çevrimiçi güvenlik kurallarında da herhangi bir taviz verilmedi. 

Londra hükümeti, geçen ay Washington’un baskısı üzerine ABD ile ticaret görüşmelerinde çevrimiçi güvenlik kurallarının gözden geçirileceğini açıklamış ve büyük tepki toplamıştı.

Birleşik Krallık’ın ABD Büyükelçisi Peter Mandelson, POLITICO’ya verdiği demeçte “sonuçtan çok memnun olduğunu” belirterek, ülkesinin “tüm ana taleplerini elde ettiğini ve anlaşmanın artık daha derin ve uzun vadeli bir ABD-Birleşik Krallık teknoloji ortaklığının kapılarını açacağını” ekledi.

Tarımda karşılıklı pazar açıklığı ve gıda standartları

Büyük Britanya’daki tarım lobisinin şüpheyle karşıladığı bir hamle ile, ülkeler sığır eti konusunda yeni karşılıklı pazar erişimi anlaşması imzaladı. Anlaşma kapsamında, İngiliz çiftçilere 13.000 metrik tonluk gümrüksüz kota ve %4 ile %10 arasında indirimli gümrük vergisi oranı tanındı.

Öte yandan, ABD’li çiftçiler de aynı miktarda sığır etini gümrüksüz olarak İngiltere’ye ihraç edebilecek.

Fakat daha önemlisi, ithal edilen tüm etlerin Birleşik Krallık gıda standartlarına uyması gerekiyor. Bu da, İngiliz çiftçilerin hormonlu sığır etinin yakın zamanda kapılarına dayanmayacağı için rahat bir nefes alabileceği anlamına geliyor.

Gıda standartları, Mayıs 2020’de ilk Trump yönetimi altında başlayan Birleşik Krallık-ABD serbest ticaret anlaşması müzakerelerinden bu yana sorunlu bir konu olmuştu.

ABD’ye etanol ihracatı kıyağı

Sürpriz bir hamle ile ABD’ye, ilk 1,4 milyar litre için yeni bir gümrüksüz etanol kotası da verildi. Daha önce, Birleşik Krallık’a ihraç edilen ABD etanolü, kullanımına bağlı olarak yüzde 10 ila 50 arasında gümrük vergisine tabi idi.

Beyaz Saray’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Trump, anlaşmanın Amerikan sığır eti, etanol ve büyük çiftçiler tarafından üretilen neredeyse tüm ürünlerin pazara erişimini “önemli ölçüde” artıracağını söyledi.

Beyaz Saray’ın belgelerine göre, anlaşma “ABD’li çiftçiler, çiftlik sahipleri ve üreticiler için 5 milyar dolarlık yeni ihracat fırsatı” yaratacak. Bu rakamın 700 milyon dolarından fazlası etanol ihracatından, 250 milyon doları ise sığır eti gibi diğer tarım ürünlerinden elde edilecek.

Ulusal Çiftçiler Birliği Başkanı Tom Bradshaw, “En büyük endişemiz, ekonomideki diğer sektörlerin gümrük vergilerinin kaldırılmasının ağır yükünü iki tarım sektörünün üstlenmek zorunda bırakılmasıdır,” dedi ve İngiliz tarımının “gelecekteki müzakerelerde bu tür dengesizlikleri üstlenmeye devam edemeyeceğini” ekledi.

Bradshaw, anlaşmaya biyoetanolün dahil edilmesinin “İngiliz tarla çiftçileri için endişe yarattığını” da sözlerine ekledi ve bunun yerli biyoetanol üretiminin sürdürülebilirliği ve üyeleri üzerindeki potansiyel etkisi için ne anlama geldiğini incelediklerini söyledi.

Beyaz Saray, ülkelerin endüstriyel ve tarımsal pazar erişimini geliştirmek için birlikte çalışmaya da karar verdiklerini açıkladı.

İlaçlara ayrıcalıklı muamele

Anlaşma, ABD’nin henüz ilaçlara gümrük vergisi uygulamamasına rağmen, Britanya’nın ilaç gümrük vergileri konusunda ayrıcalıklı bir sonuç elde etmek için müzakere yapmasına da olanak tanıyacak.

İlaçlar, Birleşik Krallık’ın ABD’ye en büyük ikinci ihracat kalemi. İngiltere geçen yıl 6,6 milyar sterlinlik ilaç ihracatı gerçekleştirdi ve bu rakam, ülkenin ABD’ye toplam ihracatının %11,1’ini oluşturdu.

Trump, 1 Nisan’da ilaç ithalatının ulusal güvenlik üzerindeki etkilerini araştırmak üzere bir soruşturma başlatmış ve salı günü, “önümüzdeki iki hafta içinde” bu sektöre gümrük vergisi uygulayacağını açıklamıştı.

Öte yandan Birleşik Krallık’ın, Trump’ın film endüstrisine uygulayacağı gümrük vergilerinde ayrıcalıklı muamele görüp görmeyeceği henüz belli değil.

Hafta sonu, ABD Başkanı, yabancı filmlere yüzde 100 gümrük vergisi uygulamakla tehdit etmiş ve diğer ülkelerin film yapımcılarını kendi ülkelerine çekmek için sunduğu teşviklerin ABD’nin ulusal güvenliği için tehdit oluşturduğunu söyledi.

Kültür Komitesi Başkanı Caroline Dinenage, “ABD’nin sahip olduğu fikri mülkiyet haklarına dayalı olarak İngiltere’deki tesis ve yeteneklere yapılan yatırımlar” nedeniyle filmler üzerindeki gümrük vergilerinin “Amerikan şirketlerinin çıkarlarına aykırı” olduğunu savundu.

Ticaret Bakanı Jonathan Reynolds ise, “Şu aşamada, ABD’nin filmlerle ilgili olarak tam olarak ne tür gümrük vergileri uygulamayı önerdiği belli değil,” dedi.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

ABD, Çin ile müzakerelerde tarife indirimi planlıyor

Yayınlanma

ABD’de Trump yönetimi, gerginliği azaltmak ve her iki tarafın da hissetmeye başladığı iktisadi sıkıntıları hafifletmek için Çin ile hafta sonu yapılacak görüşmelerde “dramatik bir gümrük vergisi indirimi” yapmayı değerlendiriyor.

Cumartesi günü Cenevre’de ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ve Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng’in liderliğinde başlayacak görüşmelerin hazırlıklarına yakın kaynakların Bloomberg’e verdiği bilgilere göre, ABD tarafı, Çin’in kabul edebileceğini düşündüğü ilk adım olarak gümrük vergilerini %60’ın altına indirmeyi hedefliyor.

İki gün sürecek görüşmelerde ilerleme sağlanması halinde, bu indirimlerin önümüzdeki hafta uygulamaya konulabileceği belirtiliyor.

Kaynaklar, görüşmelerin öncü nitelikte olacağını ve her iki tarafın birbiriyle ilgili uzun sorunlar listesine çözüm bulmaktan ziyade şikayetlerini dile getirmeye yönelik olacağını belirtti.

Aynı kaynaklar, durumun belirsiz olduğunu ve yakın vadede gümrük vergilerinin düşeceğinin kesin olmadığını da ekledi.

Alınan bilgilere göre, ABD’nin istek listesinin üst sıralarında, çeşitli sektörlerin kesintiye uğraması nedeniyle Çin’in mıknatıs yapımında kullanılan nadir toprak elementlerine uyguladığı ihracat kısıtlamalarının kaldırılması da yer alıyor. Fentanil konusunda da ilerleme kaydedildi.

Kaynaklar, son yıllarda aşırı dozda uyuşturucu kullanımından kaynaklanan ölümlerin artmasına neden olan bu afyon türevi maddenin Çin’den ihracatının azaltılması konusunda yakında ayrı görüşmelerin yapılabileceğini belirtti.

ABD ve Çin ticaret müzakereleri için ilk adımı atıyor

Beyaz Saray sözcüsü Kush Desai yaptığı açıklamada, “Hükümetin bu müzakerelerdeki tek amacı, Başkan Trump’ın Amerika Önce iktisadi gündemini adil ve karşılıklı ticaret ilişkilerine doğru ilerletmektir. ‘Hedef’ gümrük vergisi oranları hakkındaki tüm tartışmalar temelsiz spekülasyonlardır,” dedi.

Trump yönetiminin karşı karşıya olduğu en büyük sorun, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki gümrük vergilerinin çok yüksek seviyelere çıkması. ABD’nin birçok Çin ithalatına uyguladığı gümrük vergisi %145’e ulaştı.

Perşembe günü yapılan açıklamalarda, ABD Başkanı Donald Trump başta olmak üzere ABD’li yetkililer, 2 Nisan’da açıklanan gümrük vergilerine Çin’in misillemesi üzerine hızla artırdığı gümrük vergilerini düşürme niyetini açıkça ortaya koydular.

Trump, perşembe günü ABD-İngiltere ticaret anlaşmasının ana hatlarını açıklarken gazetecilere, “Daha fazla artamaz, %145’te, yani düşeceğini biliyoruz. Çin ile iyi bir hafta sonu geçireceğimizi düşünüyorum,” dedi.

Ticaret Bakanı Howard Lutnick ise CNBC’ye verdiği demeçte, “Gerilimi azaltmak, bu oranları olabileceği, olması gereken seviyeye indirmek, bence Scott Bessent’in hedefi. Bence bu, Çin heyetinin de hedefi. Başkanın umduğu iyi sonuç da bu, gerilimin azaldığı, birbirimize geri döndüğümüz ve birlikte büyük bir anlaşma üzerinde çalıştığımız bir dünya,” diye konuştu.

ABD borsaları, yatırımcıların Trump’ın Çin ile ticaret görüşmelerine ilişkin açıklamalarını olumlu karşılamasıyla perşembe günü yükseldi.

Bu arada Çinli yetkililer, görüşmelerdeki hedefleri konusunda temkinli davranıyor. Perşembe günü Pekin, Trump yönetimine Çin’e uyguladığı tek taraflı gümrük vergilerini kaldırması çağrısını tekrar etti.

Ticaret Bakanlığı sözcüsü He Yadong, ABD’nin “görüşmelere samimi bir şekilde yaklaşması ve yanlışlarını düzeltmeye hazır olması gerektiğini” söyledi.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Putin ve Xi: Nükleer devletler soğuk savaş zihniyetini terk etmeli

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi, Moskova’daki görüşmelerinin ardından yayımladıkları ortak açıklamada, nükleer silah sahibi ülkelere “sıfır toplamlı oyunlardan” vazgeçme çağrısı yaptı. İki lider, bazı devletlerin küresel stratejik istikrarı baltalayan ve silahlanma yarışını körükleyen adımlarını kınadı.

Rusya ve Çin, nükleer silah sahibi bazı devletlere “sıfır toplamlı oyunlardan” vazgeçmeleri yönünde çağrıda bulundu.

Çağrı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Moskova’ya resmi ziyarette bulunan Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasındaki görüşmelerin ardından yapılan ortak açıklamada yer aldı.

Kremlin’in internet sitesinde aktardığı açıklamaya göre taraflar, ortak açıklamada, bazı devletlerin “küresel stratejik istikrarı baltalayan, silahlanma yarışını körükleyen, çatışma risklerini artıran ve uluslararası barış ile güvenliğe ciddi tehdit oluşturan” adımlar attığını belirtti.

Açıklamada, “Taraflar, ilgili devletlere ‘soğuk savaş’ zihniyetinden ve ‘sıfır toplamlı oyunlardan’ vazgeçmeleri, sorunları eşitlikçi diyalog ve karşılıklı saygıya dayalı istişarelerle çözmeleri, tehlikeli yanlış hesaplamalardan kaçınmak için güveni güçlendirmeleri ve stratejik riskler yaratan eylemlerden kaçınmaları yönünde şiddetle çağrıda bulunmaktadır,” ifadelerine yer verildi.

Moskova ve Pekin, “ivedilikle ortadan kaldırılması gereken” stratejik risklerden birinin, “diğer nükleer devletlerin yakınındaki hassas bölgelerde askeri ittifakların ve koalisyonların genişlemesi” ve bu yolla söz konusu devletlere “güç baskısı” uygulama çabası olduğunu vurguladı. Bu durumun, bu devletlerin temel güvenlik çıkarlarını tehdit ettiği belirtildi.

Açıklamada ayrıca, nükleer silaha sahip bazı ülkelerin “sınırsız küresel ve çok alanlı füze savunma sistemi” kurması, üçüncü ülkelere karada konuşlu orta ve daha kısa menzilli füzeler yerleştirmesi ve “sözde ‘ortak nükleer misyonlar’ ile ‘genişletilmiş nükleer caydırıcılık’ gibi derin istikrarsızlaştırıcı planlar uygulaması” gibi eylemlerin bölgesel istikrarı ve küresel güvenliği baltaladığı ifade edilerek Rusya ve Çin tarafından kınandı.

Taraflar, beş nükleer silah sahibi devletin liderlerinin 3 Ocak 2022 tarihli nükleer savaşın önlenmesi ve silahlanma yarışına girilmemesi hakkındaki ortak bildirisine bağlılıklarını teyit ederek, bildirinin tüm taraflarını ilgili yükümlülüklerini yerine getirmek için somut adımlar atmaya çağırdı.

Moskova ile Pekin, ABD ve müttefiklerinin Asya-Pasifik bölgesinde “nükleer bileşeni olan Rusya ve Çin karşıtı askeri ittifaklar” kurma, bölgeye “‘genişletilmiş caydırıcılık’ kisvesi altında” nükleer silahlar yerleştirme ve “stratejik istikrarı tehdit eden küresel füze savunma sistemi unsurları ile karada konuşlu orta ve daha kısa menzilli füzeler konuşlandırma” girişimlerinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Rusya ayrıca, Çin’in Ukrayna konusundaki “objektif ve tarafsız tutumunu” ve sorunun “siyasi-diplomatik yollarla çözümünde yapıcı rol oynama” arzusunu memnuniyetle karşıladığını kaydetti.

Taraflar, Ukrayna’daki çatışmanın uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümü için, “çatışmanın temel nedenlerinin, BM Şartı ilkelerinin bütünlüğü, toplamı ve karşılıklı bağlantısı içinde ve tüm devletlerin güvenlik alanındaki meşru çıkar ve endişeleri dikkate alınarak güvenliğin bölünmezliği ilkesine saygı gösterilerek ortadan kaldırılması” gerektiği konusunda hemfikir olduklarını ifade etti.

Açıklamada, “Bu doğrultuda taraflar, barışın tesisine katkıda bulunan tüm çabaları desteklemektedir,” denildi.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Zafer’in 80. yıl dönümü kutlamalarına katılmak üzere 7 Mayıs’ta Moskova’ya gelmişti.

Xi Jinping, en son Mart 2023’te Rusya’ya devlet ziyaretinde bulunmuş, geçen sene ise Kazan’daki BRICS zirvesine katılmıştı.

Xi ve Putin Moskova’da buluştu: ‘Güç politikasına karşı çıkma’ vurgusu

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English