Bizi Takip Edin

AVRUPA

Ukrayna, Telegram’ı yetkililere ve askeri personele yasakladı

Yayınlanma

Ukrayna Ulusal Siber Güvenlik Koordinasyon Merkezi, Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi’ne bağlı olarak, resmi görevlilerin ve askeri personelin iş cihazlarında Telegram mesajlaşma uygulamasını kullanmasını yasakladı.

Kurumdan yapılan açıklamaya göre, bu karar ülkenin önde gelen enerji ve dijital bakanlıklarının temsilcilerinin katıldığı toplantı sonrasında alındı.

Açıklamaya göre yasak, savunma şirketlerinin, güvenlik kurumlarının ve ‘kritik altyapı’ kuruluşlarının çalışanlarını da kapsayacak.

Bununla birlikte, bazı yetkililer için bir istisna söz konusu: Telegram kullanımı resmi görevlerinin bir parçasıysa, bu kısıtlamalar geçerli olmayacak.

Ukrayna Savunma Bakanlığı Ana İstihbarat Müdürlüğü Başkanı Kirill Budanov, toplantıda yaptığı konuşmada, Rus istihbarat kurumlarının Telegram kullanıcılarının silinmiş mesajları da dahil olmak üzere kişisel yazışmalarına ve verilerine erişebildiğini belirtti.

Budanov, “Her zaman ifade özgürlüğünün savunucusu oldum, fakat Telegram meselesi bir ifade özgürlüğü değil, bir ulusal güvenlik meselesidir,” dedi.

Ukrayna istihbaratına göre Rusya, Telegram’ı siber saldırılar düzenlemek, kimlik avı yapmak, kötü amaçlı yazılım yaymak, kullanıcıların konumlarını izlemek ve füze saldırılarını koordine etmek için etkin bir şekilde kullanıyor.

Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi, getirilen yasağın olası tehditleri en aza indirmeyi amaçladığını açıkladı.

Ukrayna’da Telegram’ın yasaklanmasına ilişkin tartışmalar uzun zamandır gündemde. Uygulamanın kurucusu Pavel Durov’un Fransa’da gözaltına alınmasının ardından, Ukrayna parlamentosu milletvekilleri Telegram’ı düzenlemek için bir yasa tasarısı hazırladı, ancak tasarının son hali henüz sunulmadı.

Telegram kurucusu Durov, tutuklanmasıyla ilgili ilk kez konuştu: ‘Fransa’dan ayrılmaya hazırız’

AVRUPA

Fransa’da yeni hükümet üyeleri: Çokça macronizm, biraz lepenizm

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un teamüllere aykırı olarak atadığı yeni Başbakan Michel Barnier cumartesi günü (21 Eylül) geç saatlerde hükümetini açıkladı.

Barnier’nin sağcı Ulusal Birlik’e (RN) tavizler verirken önceki Macron yanlısı yönetimlerin siyasi çizgisini büyük ölçüde koruduğu görülüyor.

Yeni hükümet için 67 günlük bekleyiş böylece sona ererken, bu yaz yapılan erken yasama seçimlerinden sonra birçok kişinin umduğu değişimden ziyade belirgin bir politika sürekliliğine işaret ediyor.

Seçimlerde solcu Yeni Halk Cephesi (NFP) ve sağcı RN’nin ardından üçüncü gelse de, üst düzey bakanlıkların çoğu Macron’un Ensemble pour la République (EPR) partisinde kaldı.

Uzun süredir görevde olan Savunma Bakanı Sébastien Lecornu görevinde kalırken, eski AB İşleri Bakanı Jean-Noël Barrot dışişleri bakanlığını devralacak.

Fransa Enerji Bakanı olduğu dönemde Brüksel’de nükleer yanlısı bir ses olan Agnès Pannier-Runacher, yeşil dönüşüm, enerji, iklim ve risk azaltma konularını içeren geniş bir portföy ile geri dönecek.

Macron’un en yakın müttefiklerinden Antoine Armand ve Laurent Saint-Martin, sırasıyla ekonomi ve bütçe bakanları olarak hükümete giriyor.

Fransa’da “Macro-Lepenizm” dönemi başladı

Muhafazakâr LR’nin kabinede koltuğu kendisinden daha büyük

Bu arada, Barnier’nin seçimlerde 47 milletvekiliyle (2017’de 112’ydi) ancak beşinci olabilen muhafazakâr Les Républicains (LR) partisi de stratejik içişleri bakanlığını elde etti.

Uzun süredir LR senatörü olan ve göç konusunda oldukça sert görüşlere sahip Bruno Retailleau, polis ve göçten sorumlu olacak.

Retailleau’nun atanması, “aşırı sağcıların” bazı endişelerini gidermek ve zımni desteklerini sağlamak için bir teklif olarak görülüyor.

Bazıları göçmenlik ve aile değerleri konusunda son derece muhafazakâr duruşlarıyla tanınan diğer LR liderleri ise vatandaşlık, ticaret ve denizaşırı bölgeler gibi alanlar da dahil olmak üzere daha alt düzey görevlerde bulunacak.

Macron’un “reform” politikası yeni kabine ile sürecek

Son saatlere kadar yeni hükümetin yapısı belirsizliğini korudu. Macron’un müttefikleri, Barnier’nin vergileri artırmayı seçmesi (ki Barnier bu hamleyi giderek genişleyen açıkları dengelemek için bir olasılık olarak dile getirmişti) ya da LR liderliğine çok fazla taviz vermesi halinde çekilmekle tehdit etti.

Muhafazakârlar ve EPR, bütçe açığının bir kısmının orta sınıfa yönelik vergi artışlarıyla dengelenmesini açıkça reddettiklerini ifade ederek, bu tür önlemlerin alınması halinde desteklerini çekecekleri tehdidinde bulundular.

Bu durum siyasi gözlemcilerin koalisyon hükümetinin başarısızlığın eşiğinde olduğu endişesine kapılmasına neden olurken, Barnier’nin hafta ortasında çekip gidebileceğine dair söylentiler bile ortaya çıktı.

Bunun yerine, yeni hükümet aşağı yukarı aynı görünüyor ve Macron’un temel reformlarının yerinde kalacağının sinyallerini veriyor.

Macron’un yeni başbakanı Barnier: Le Pen’in ideolojisine saygı duyuyorum

Barnier’nin kariyeri Ulusal Birlik’in desteğine bağlı

Yeni başbakan, görevde kalmasının, RN’nin 1 Ekim’de yapılması beklenen güvensizlik oylamasında çekimser kalma kararına bağlı olduğunun farkında.

Eğer NFP bir bütün olarak hükümete karşı oy kullanırsa RN sonuçta parlamento aritmetiğinde önemli bir pozisyonunu elinde tutacak.

Başlangıçta Barnier’e hükümet etme şansı sunan Marine Le Pen, desteğinin koşullara bağlı olduğunu açıkça belirtti.

Le Parisien gazetesine perşembe günü verdiği demeçte RN lideri, “Fransız halkının üstün çıkarlarının ihlal edildiğini düşünürsek güvensizlik oyu lehinde oy kullanma imkanını elimizden almayacağız,” dedi.

Le Pen cumartesi günü sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda kabine seçimini “seçmenlerin değişim arzusuna” uygun olmadığı gerekçesiyle eleştirdi.

Bunun bir “geçiş hükümeti” olacağını söyleyerek, partisinin Barnier hükümetini düşürebileceğini bir kez daha ima etti.

Sol partilerden Macron’a karşı görevden alma hamlesi

Göç karşıtı yeni başbakan ve yeni içişleri bakanı

RN’nin zımni desteğini almak üzere Bruno Retailleau gibi birini görevlendiren Barnier, göç politikasında sertlik yanlısı tutumunu artırarak aşırı sağcılara göz kırpmayı tercih etti.

Başbakanın sert göçmenlik söylemlerine yabancı olmaması da buna yardımcı olabilir. Barnier 2021 yılında göç konusunda bir moratoryum uygulanmasını ve Fransa’ya AB göç yasalarının uygulanması konusunda takdir yetkisi verecek bir anayasa değişikliğini savunmuştu.

Retailleau gerçekten de bu fikirlerden bazılarının hayata geçirilmesine yardımcı olabilir. Bu olasılık EPR milletvekilleri arasında paniğe neden olmuş, hatta bazıları geçen hafta Macron yanlısı parlamento grubundan hemen ayrılabileceklerini öne sürmüştü.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Alman Federal İstatistik Ofisi, tüketici ve hizmet bültenlerini askıya aldı

Yayınlanma

Almanya’nın istatistik ofisi, bir veri güncellemesinde yaptığı hatanın ardından en önemli göstergelerinden bazılarını askıya alarak, ülkenin durgunlaşan büyümeyi canlandırmaya çalıştığı bir dönemde yurttaşları ve ekonomistleri karanlıkta bıraktı.

Financial Times’a (FT) konuşan Commerzbank baş ekonomisti Jörg Krämer, “Eskiden hayatta güvenebileceğiniz bazı hususlar vardı ve resmi istatistiklerin zamanında yayınlanması bunlardan biriydi; artık değil,” dedi ve askıya alınan verilerin para politikası yapıcılar ve yatırımcılar tarafından da yakından izlendiğini sözlerine ekledi.

Federal İstatistik Ofisi (Destatis) mayıs ayından bu yana perakende ve toptan satışların yanı sıra hizmet sektörü, konaklama, araba satıcıları ve galerilerden elde edilen gelirlere ilişkin zaman serisi verilerini güncellemiyor.

Gerekçe: BT sorunları ve AB’ye uyum

Aylık olarak yayınlanan ve mevsimsel değişikliklere göre ayarlanan bu göstergeler GSYİH’nin önemli bir bileşeni ve AB’nin en büyük ekonomisinde tüketici talebini değerlendirmek için çok önemli.

Özel tüketim 2023 yılında Alman üretiminin yüzde 52,7’sini oluşturdu. Perakende satışlar özel tüketimin yüzde 28’ini oluşturdu fakat bir önceki yıla göre yüzde 3,4 küçüldü.

Destatis, toplam GSYİH’nin geçen yıl yüzde 0,3 gerilediğini söyledi. 1948’de kurulan Wiesbaden merkezli kurum, kesintilerin “BT sorunları” ve “AB iş istatistiklerinde doğruluğu artırmak” amacıyla yapılan “karmaşık bir metodolojik değişiklikten” kaynaklandığını söyledi.

Destatis, 2019’daki AB direktifinden bu yana proje üzerinde çalışıyor ve değişikliklerin uygulanması için son tarih aralık ayı.

Aynı şirketin hizmet ve imalat sektöründeki gelirleri ayrı raporlanacak

Fakat bir dizi aksaklık, veri sorunları ve BT gecikmeleri nedeniyle Destatis dört aydır perakende satışlar ve diğer hizmetler verilerini yayınlayamıyor.

En önemli sorunlardan biri, hem hizmet hem de imalat sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin gelirlerinin artık her sektör için farklı raporlanacak olması.

Geçmişte tüm gelirler, hangi birimin daha büyük olduğuna bağlı olarak hizmet ya da imalat olarak değerlendiriliyordu. FT’ye konuşan Destatis, “Bu [değişiklik] ekonomik verilerin raporlanmasında önemli bir iyileşmeye yol açacak,” dedi ve mayıs ayından bu yana karmaşık değişiklikler ve veri aksaklıklarının eski yaklaşımla rapor yayınlamalarını engellediğini savundu.

Deutsche Bank’ın Almanya baş ekonomisti Robin Winkler, “Aylardır körlemesine uçuyoruz ve hizmet sektöründe neler olup bittiğini tam olarak anlayamıyoruz,” dedi.

Citi’de Avro bölgesi ekonomisti olan Christian Schulz ise, “Almanya’da özel tüketime ilişkin elimizde hiçbir somut veri yok,” ifadelerini kullandı.

Ekonomistler hükümete şikayette bulundu

Tüketici anketleri daha az güvenilir bir gösterge olarak görülüyor ve üç aylık GSYİH verilerindeki tüketim rakamları iki aylık bir gecikmeyle geliyor.

Hayal kırıklığına uğrayan ekonomistler şikayetlerini hükümetle yaptıkları gayrı resmi görüşmelerde dile getirdiler fakat Destatis’in denetimi çeşitli bakanlıklara dağılmış durumda.

Örneğin, 2023 bütçesinde yüzde 16’lık bir kesintiye gidilerek 280 milyon avroya düşürülen kurumun idari denetiminden İçişleri Bakanlığı, Destatis’in ekonomik verilerinin raporlanmasından ise Ekonomi Bakanlığı sorumlu.

Perakende verileri olmayınca GSYİH hesaplamaları zorlaştı

Perakende satış verilerinin eksikliği Destatis’in ikinci çeyrek GSYİH hesaplamasını da zorlaştırdı ve Wiesbaden’deki istatistikçileri özel tüketimi tahmin etmek için perakende satışlar yerine perakende gruplarının peşin satış vergisi verilerini kullanmaya zorladı.

Buna göre özel tüketim bir önceki çeyreğe kıyasla %0,2 düşerek, GSYİH’de bir önceki çeyreğe kıyasla kaydedilen %0,1’lik düşüşün iki katına ulaştı.

Destatis’in ikinci çeyreğe ilişkin ön perakende satış verilerine dayanarak yaptığı hesaplamalar, GSYİH’nin büyük ölçüde revize edilmesinin gerekmeyeceğini gösteriyor.

Destatis, “GSYİH verilerinin kalitesinin bozulduğunu düşünmüyoruz,” dedi.

Kurum, ağustos sonundan bu yana, yeni metodolojiyi kullanarak çeşitli veri serilerini yeniden yayınlamaya başladı, fakat şimdiye kadar sadece mayıs ve haziran perakende satışları için ham veriler yayınlandı.

Destatis’in eylül itibariyle normal raporlamaya dönmesi bekleniyor

Eğilimlerin anlamlı bir şekilde karşılaştırılabilmesi için gerekli olan mevsimsellikten arındırılmış rakamlar ise henüz mevcut değil. 

JPMorgan Chase’in Avro bölgesi ekonomik araştırma müdürü Greg Fuzesi, kesintilerin tüketici talebini anlamlandırmaya “açıkça yardımcı olmadığını” söyledi.

Fuzesi ayrıca perakende satış verilerinin tarihsel olarak büyük revizyonlara eğilimli olduğuna dikkat çekti ve “Bu durum uzun zamandır aşılması zor bir sorun,” dedi.

Planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre Destatis, eylül ayı sonunda ya da önümüzdeki ayın başında normal raporlamaya devam etmeyi hedefliyor.

Destatis, kullanıcılardan gelen şikâyetlerin anlaşılabilir olduğunu fakat standart raporlama döngüsüne “mümkün olan en kısa sürede geri dönmek için mümkün olan her şeyi yaptıklarını” savundu.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

İngiliz keşif uçakları, Ukrayna’ya kritik verileri sağlıyor

Yayınlanma

İngiliz keşif uçakları, Karadeniz üzerinde topladıkları kritik istihbarat bilgilerini NATO ve dolaylı olarak Ukrayna ile paylaşarak, Rusya’nın saldırılarına karşı erken uyarı sistemi görevi görüyor.

UK Defence Journal‘ın haberine göre, Karadeniz üzerinde uçuş yapan İngiliz keşif uçakları, Rus saldırılarına ilişkin hayati bilgiler toplayarak bunları NATO ve Ukrayna’ya iletiyor.

Adının açıklanmasını istemeyen eski bir İngiliz hava kuvvetleri subayı, “Resmi olarak toplanan istihbarat bilgileri yalnızca NATO ülkelerine gönderiliyor. Ancak bu ülkelerden bazılarının, Ukrayna ile hızlı bir şekilde bilgi paylaşarak yaklaşan saldırıları önlemelerine yardımcı oldukları biliniyor. Batı istihbaratı, Ukrayna’ya daha çevik hareket etme imkânı sağlıyor,” ifadelerini kullandı.

İngiltere bu amaçla RC-135W Rivet Joint uçaklarını kullanıyor ve bu uçaklara görevleri sırasında Eurofighter Typhoon savaş uçakları eşlik ediyor.

Geçen yıl eylül ayında, 2022 sonbaharında bir Rus Su-27 savaş uçağının Karadeniz üzerinde bir İngiliz keşif uçağına iki füze fırlattığı ortaya çıkmıştı.

BBC Rusça‘nın aktardığına göre, Rus pilotu aldığı emri yanlış yorumlamıştı. Rusya Savunma Bakanlığı olayın teknik bir arızadan kaynaklandığını öne sürmüş, özür dilemiş ve İngiltere de bu açıklamayı kabul etmişti. Bu olayın ardından İngiliz gözetleme uçaklarına savaş jetlerinin eşlik etmeye başladığı belirtiliyor.

Boeing RC-135, çeşitli savaş alanlarında taktik görevler için tasarlanmış stratejik bir keşif uçağı. İletişim sistemleri ve radarlardan gelen elektronik sinyalleri toplayan son derece gelişmiş sensörlerle donatılıyor.

İngiliz istihbaratı, Ukraynalı neo-Nazi örgütün kurulmasına nasıl öncülük etti?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English