Bizi Takip Edin

AVRUPA

Vučić: Kosova ile savaş istemiyoruz

Yayınlanma

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić Financial Times’a (FT) verdiği demeçte, hafta sonu sınıra asker yığmalarına rağmen Sırbistan ordusunun Kosova ile idari sınırı geçmeye niyeti olmadığını, zira çatışmanın tırmanmasının Sırbistan’ın AB’ye katılma arzusuna ters etki yapacağını söyledi.

Sırp lider, “Çatışmaların tırmanması Sırbistan’ın AB’ye katılma arzusuna ters düşecektir. Bu neden Belgrad’ın işine yarasın ki? Bir yıldır inşa ettiğimiz bir pozisyonu neden bir günde yok edelim? Sırbistan savaş istemiyor,” dedi.

Sırbistan’ın ordusunu idari hatta gönderdiği iddiasının ‘yalan’ olduğunu savunan Vučić, geçen yıl bu hatta 14.000 asker bulunduğunu, şimdi bu sayının 7.000 olduğunu ve gelecekte de rakamı 4.000’e indireceklerini söyledi.

Bir Instagram videosu da yayınlayan Sırp lider, bağımsız bir Kosova’nın ‘sadece bir hayal’ olduğunu tekrarlayarak, “Sırpların öldürülmesine sessiz kalmayacağız çünkü hayatlarımız daha az değerli değil. Ne baskılar ne de ülkemiz hakkındaki yalanlar umurumda değil,” dedi.

Vučić, Sırbistan’ın BM Tüzüğünü, 1244 sayılı Kararı ve toprak bütünlüğünü koruyacağını söyledi.

24 Eylül Pazar günü, Sırp Listesi siyasi partisinin eski başkan yardımcısı tarafından yönetildiği öne sürülen silahlı bir grup Sırp, Kosova’nın kuzeyinde polisle çatışmıştı. Çatışmada bir Kosovalı polisin yanı sıra üç Sırp öldürülmüş ve Sırbistan’da, çatışmada ölen Sırplar için ulusal yas ilan edilmişti.

Sırp bakan Kurti’yi suçladı

Sırbistan Dışişleri Bakanı Ivica Dačić Prva TV’ye verdiği demeçte Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin ‘tek suçlu olduğunu ve suçu Sırbistan’a atmaya çalıştığını’ söyledi. Dačić, Kurti’nin Brüksel anlaşmasına uymak istemediğini öne sürdü.

Sırp bakan, “KFOR’un barışı garanti altına alacak bir güç olması için 1244 sayılı karara geri dönmemiz gerekiyor. [Kuzey Kosova’da] Kosova’nın polisi olamaz çünkü onlar Arnavut ve Brüksel anlaşmasının amacı Sırpların olduğu yerde Sırp polislerinin olmasıdır,” dedi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü John Kirby Cuma günü yaptığı açıklamada ABD’nin Kosova sınırında ‘gelişmiş Sırp topçu, tank ve mekanize piyade birliklerinin benzeri görülmemiş bir şekilde konuşlandığını’ gözlemlediğini söylemiş ve bunu ‘çok istikrarsızlaştırıcı bir gelişme’ olarak nitelendirmişti.

“Sırbistan’a bu güçleri sınırdan çekmesi ve tansiyonun düşürülmesine katkıda bulunması çağrısında bulunuyoruz,” diyen Kirby, Vučić ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in durumu yatıştırmanın yollarını konuştuklarını da sözlerine ekledi.

Priştine’den açıklamalar

Öte yandan Associated Press’e (AP) konuşan Kurti, “[Sırplar] Kosova’nın hâlâ kendilerine ait olduğu bir döneme geri dönmek istiyorlar. Bir zaman makinesi arayışı içindeler. Zamanı 30 yıl geriye döndürmek istiyorlar. Ancak bu gerçekleşmeyecek,” iddiasında bulundu.

Dışişleri Bakanı Donika Gervalla-Schwartz’a göre Kosova, güvenlik kaygılarının yanı sıra Kosova’nın kuzeyindeki silah ve mühimmat hareketliliği konusunda defalarca uyarı verdi fakat bu uyarılar Priştine’nin AB destekli ‘Kosova-Sırbistan diyaloğundan’ bir çıkış yolu bulmaya çalıştığı şeklinde yorumlandı.

Gervalla, “Aylardır ortaklarımıza ve müttefiklerimize polisin silah dolu araçları durdurmak için harekete geçtiğini söylüyoruz ancak endişelerimizi dinlemeye hazır olmadıklarını hissettik… Sanki diyalogdan bir çıkış yolu bulmak istiyormuşuz gibi bunları kendilerine göre yorumlamak istediklerini hissettik,” dedi.

Gervalla, Brüksel’dekilerin Kosova’nın kuzeydeki silahlanma, ‘Belgrad’ın ülkeyi istikrarsızlaştırmadaki’ parmağı ve Sırbistan’ın kuzeydeki Sırp Belediyeler Birliğine yönelik çağrılarının ardındaki saikler konusunda sürekli olarak alarm verdiğinde ‘Kosova’ya inanmadıklarını’ hissettiğini söyledi.

Bakan, “Hiç kimse Kosova kurumlarının, Kosova polisinin bu sorunlarla gerektiği gibi ilgilenebileceğine inanmıyor. Korkmuyoruz, hazırlıklıyız, tetikteyiz çünkü bunun ilk ya da son olmayabileceğini biliyoruz,” dedi.

Sırbistan’ın ‘uluslararası toplum’dan net bir yanıt alana kadar Kosova ve bölgedeki diğer ülkelerdeki istikrarsızlaştırma çabalarını durdurmayacağını da iddia eden bakan, “Umuyor ve inanıyorum ki Pazar günü [polise saldırı] herkes için bu tür bir diyalogun, Kosova’ya uygulanan bu tür tek taraflı baskının ve Sırbistan’ın bu süreçte olumlu olamamasını anlayışla karşılamanın sona ereceğini ve ermesi gerektiğini açıkça ortaya koymuştur,” dedi.

Gervalla, NATO’nun ‘Kosova vatandaşlarına yönelik bir sinyal vermesi gerektiğine’ inandığını söylerken, “Kosova’nın NATO üyeliği bölgemizi daha barışçıl ve daha istikrarlı hale getirecek en önemli adımlardan biridir,” iddiasında bulundu.

AVRUPA

Fransa’da son anketler: Ulusal Birlik çoğunluğu elde edemiyor

Yayınlanma

Harris Interactive tarafından yapılan bir ankete göre, Fransa’da Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisi, yaklaşan erken seçimlerde mutlak çoğunluğu elde edemeyecek. Bu durumda Fransa, Ulusal Meclis büyük ölçüde parçalanmış bir şekilde yoluna devam edecek.

Pazar günü yapılacak ikinci tur oylamada Fransa, hiçbir grubun hükümet kurmak için yeterli sandalye sayısına ulaşamayacağı bir döneme girecek.

Harris’in çeşitli Fransız medya kuruluşları için yaptığı ankete göre RN ve müttefikleri 190 ila 220 sandalye kazanacak ki bu sayı sağın iktidar çoğunluğuna sahip olarak başbakanlığı ele geçirmesi için gereken 289 sandalyeden çok uzak.

Yeni kurulan Yeni Halk Cephesi (NFP) olarak bilinen sol ittifakın 159 ila 183 sandalye ile ikinci olacağı tahmin ediliyor. Emmanuel Macron’un merkezci Ensemble ittifakından milletvekillerinin sayısının yarı yarıya azalarak 135’in altına düşmesi bekleniyor.

RN karşıtı cephe işe yarayacak mı?

Öte yandan Financial Times’a (FT) konuşan analistler bu aşamada kesin koltuk tahminlerine ulaşmanın zor olduğu konusunda uyarıda bulundu. Fakat RN bu kadar zayıf bir sonuç elde ederse bu, rakiplerinin kendilerine karşı bir “cumhuriyetçi cephe” oluşturmak için bir araya gelme stratejisinin işe yaradığının bir işareti olacak.

Pazar günü yapılan ve RN’nin büyük bir farkla kazandığı ilk tur oylamasının ardından merkez ve sol partiler, Le Pen’in kampının iktidarı almasını engellemek için koordineli bir girişimle yaklaşık 200 adaylarını taktiksel olarak geri çekme konusunda anlaşmaya vardılar.

İkinci turda solcu ve merkezci seçmenlerden, bir sonraki Ulusal Meclis’te RN vekil sayısını azaltmak amacıyla, genellikle desteklemedikleri partilere oy vermeleri istenecek.

Seçimlere katılım oranı kritik

İçişleri Bakanlığı verilerine göre üç ittifakın katılacağı ikinci tur seçimlerin sayısı 306’dan 89’a düştü.

Seçmenlerin parti liderlerinin talimatlarına uyup uymayacağını zaman gösterecek. İlk turdaki yüksek katılımın ardından katılım yine kilit bir faktör olacak. Bazı parti yetkilileri, yaz tatili ve tercih ettikleri aday elenen seçmenler arasındaki hayal kırıklığı nedeniyle katılımın bu kez daha düşük olabileceğinden endişe ediyor.

Üç bloğa bölünmüş bir Ulusal Meclis senaryosu daha olası görünürken, parti liderleri birlikte çalışma olasılığı hakkında sinyaller göndermeye başladı.

Attal’dan sola işbirliği çağrısı

Macron’un başbakanı Gabriel Attal, merkezcilerin salt çoğunluğa sahip olamayacağını kabul etti fakat belirli politikalar üzerinde işbirliği yapmaya istekli partilerden oluşan “çoğulcu bir meclis” kurma çağrısında bulundu.

Çarşamba günü France Inter radyosuna konuşan Attal, “Ensemble grubumuzun mümkün olduğunca geniş olmasını umuyorum ve o zaman [belirli yasa tasarıları üzerinde] ilerlememizi sağlayacak anlaşmalar yapabiliriz,” dedi.

Yeşil lider Marine Tondelier böyle bir hamleye kapıyı araladı fakat bunun Macron ya da Attal’ın değil solun şartlarıyla olacağı uyarısında bulundu.

Tondelier TF1 haber kanalına verdiği demeçte, “Bu ülkede daha önce hiç kimsenin yapmadığı şeyleri yapmak zorunda kalacağız,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Zelenskiy, Başbakan Şmigal’ı görevden almaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Ukrayinska Pravda gazetesinin kaynaklarına göre Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Denis Şmigal’ı başbakanlık görevinden almayı düşünüyor.

Habere göre Şmigal’ın yerine iki aday düşünülüyor: Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ve eski Bölgesel Kalkınma Bakanı ve devlete ait enerji şirketi Naftogaz’ın yönetim kurulu başkanı Aleksey Çernişov.

Gazeteye konuşan kaynak, “Devlet Başkanı, Şmigal’dan bıkmış durumda, bunu toplantılardaki tavrından anlayabilirsiniz. Artık onu pek dinlemiyor bile. Zaten bu bir hesap hatasından çok duygusal bir şey…. Zelenskiy her zaman yaratıcı çözümler ve öneriler isterken, Şmigal geçen yıllar içinde gelişmesine rağmen pek değişemiyor,” ifadelerini kullandı.

Strana.ua haber ve analiz sitesi de durumu doğruladı. Gazetenin kaynakları Yuliya Sviridenko’nun Denis Şmigal’ın yerine geçebilecek olası bir aday olduğunu öne sürdü.

Kaynaklara göre başbakanı görevden alma inisiyatifi Vladimir Zelenskiy ve özel kalemi Andrey Yermak’a ait. Kaynaklar, yeni başbakanın yaz sonuna kadar atanabileceğini öne sürdü.

48 yaşında olan Şmigal, 2020’nin mart ayından başbakan olarak görev yapıyor. Bundan önce Şmigal, Başbakan Yardımcısı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak görev yapıyordu.

FT: Batı, Ukrayna’ya olan güvenini kaybediyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sahra Wagenknecht İttifakı, AP’de yeni sol grup kuramadı

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde %6 civarında oy alan yeni parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) 3 Temmuz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, AP’de alternatif bir sol grup oluşturma görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurdu.

Geçen bahar Sahra Wagenknecht tarafından Sol Parti’den (Die Linke) ayrılarak kurulan BSW, Avrupa seçimleri öncesinde Euractiv’e yaptığı açıklamada AP’deki diğer partilerden yeni bir parlamento grubu oluşturmak için yeterli desteği aldığını söylemişti.

Fakat dün erken saatlerde, uzun süredir görüşmelere dahil olduğu söylenen İtalyan 5 Yıldız Hareketi’nin bunun yerine AP’deki mevcut Sol gruba katılmak için başvuruda bulunduğu haberleri ortaya çıktı.

BSW’nin Avrupa seçimlerinde liste başı adayı de Masi çarşamba akşamı yaptığı açıklamada partisinin “AB Parlamentosu’nda yeni bir siyasi grup oluşturmak üzere [son haftalarda] İtalya’dan Beş Yıldız Hareketi ile yoğun bir şekilde çalıştığını” doğruladı.

De Masi, “Altı ülkeden 20 Avrupa Parlamentosu üyesi ilgilerini ifade ettikleri için yeni bir siyasi oluşuma çok yaklaştık,” demişti.

Fakat de Masi, Sol gruptan üyelerin son anda gösterdikleri ilgiye rağmen, yeni grubun yedi ülkeden 23 milletvekiline sahip olmak için gerekli eşiği aşamadığını itiraf etti. 

De Masi, “Salı akşamı (2 Temmuz), barışı koruma, diplomasi ve sosyal adalet konularına odaklandıkları için kendilerini dışlanmış hisseden Sol fraksiyonun partilerinden son dakika görüşme talepleri aldık. Partinin seçim yenilgisine rağmen Die Linke’nin parlamento gruplarına liderlik etmeye devam edecek olması onları dehşete düşürdü,” dedi.

De Masi Euractiv’e yaptığı açıklamada son dakika görüşmelerinin barşamba günü sonuçlandığını, fakat ilgili heyetlerin katılmama kararı aldıklarını söyledi.

AP vekiline göre sorun siyasi farklılıklarından ziyade, BSW ve müttefiklerinin seçim öncesi koltuk tahminlerine ulaşılamaması üzerine yeni ortaklar aramak zorunda kalması nedeniyle, yetki ve sorumlulukların paylaşımı konusundaki müzakerelerdi.

Açıklamasında, Sosyal Demokratların da görüşmelere dahil olduğunu iddia ederek, “Çoğunluk gruplarının Brüksel’deki arka oda anlaşmalarını eleştirenleri görevler ve finansman yoluyla dahil etmek için güçlü kaldıraçları var,” dedi.

De Masi ayrıca BSW’nin Sol’a katılmaya çalıştığı fakat reddedildiği yönündeki söylentileri de yalanladı.

AP’deki mevcut Sol grup, Beş Yıldız’ın 8 milletvekilini kabul etmeleri halinde sayıları en az 47 milletvekiline ulaşabileceğinden, Yeşiller’in siyasi olarak solundaki en büyük grup haline gelebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English