Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Xi, Avrupa’daki son durağında Orbán ile bir araya gelecek

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Fransa ile başlayıp Sırbistan ile devam eden Avrupa turunun son durağında Budapeşte’de Macaristan Başbakanı Viktor Orbán ile bir araya gelecek.

Beş günlük Avrupa turu kapsamında bu akşam (8 Mayıs) Sırbistan’dan Macaristan’a geçecek olan Xi, Macar medya grubu Magyar Nemzet tarafından yayınlanan mektubunda Budapeşte’ye Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin Çin ile ilişkilerine “liderlik etmesi” çağrısında bulundu.

Xi, makalesinde, “Birlikte zorluklardan geçtik ve değişken uluslararası ilişkilerin ortasında güç politikalarına birlikte meydan okuduk. Egemen devletlerin bağımsız bir şekilde diğer ülkelerle dostane alışverişlerde bulunması için kendi yolumuzu bulduk,” diye yazdı.

“Macaristan ile birbirimizi kilit ortaklar olarak görüyoruz”

Çin ve Macaristan’ın 75 yıl önce diplomatik ilişkiler kurduğuna işaret eden Xi, k’arşılıklı saygı, eşit muamele, karşılıklı fayda ve herkes için kazan-kazan durumu ilkelerine bağlı kalarak, birbirimizi kilit ortaklar olarak gördüklerini’ söyledi.

Kendi ülkesinin, ‘Çin tarzı modernleşme’ yoluyla ulusal gücünü ve refahını ilerletmeyi hedefleyerek ‘yüksek kaliteli kalkınmayı’ teşvik etmeye ve uluslararası pazarlara açıklığı artırmaya odaklandığını yazan Çin lider, Macaristan’ın da ekonomik başarı ve daha fazla kalkınma elde etmek için çalıştığına vurgu yaptı.

Xi, mevcut ziyaretinin geleneksel dostluğu ve karşılıklı yarar sağlayan işbirliğini daha da derinleştirmesini ve iki ülke arasındaki kapsamlı stratejik ortaklığı yeni zirvelere taşımasını umduğunu ifade etti.

Xi, AB-Çin ilişkileri için Budapeşte’nin önemini vurguladı

Xi Jinping, Macaristan-Çin ilişkilerini daha da güçlendirmek için beş temel noktanın altını çizdi. İlk olarak, ilişkilerin siyasi temellerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı ve “Çin, özellikle diplomatik ilişkilerimizin 75. yıldönümü ışığında, Macaristan ile ikili ilişkileri uzun vadede stratejik olarak planlamaya kararlıdır. Üst düzey değişimlerin olumlu ivmesini pekiştirmeyi, düzenli hükümetler arası, yasama ve parti değişimlerini desteklemeyi ve politika iletişimini geliştirmeyi hedefliyoruz. Çin-Macaristan ilişkilerinin ileri düzeyde gelişmesi için sağlam bir siyasi temel sağlayarak birbirimizin temel çıkarlarına yönelik karşılıklı desteğimizi sürdüreceğiz,” dedi.

Çin Devlet Başkanı ikinci olarak, iki ülkenin kalkınma stratejileri arasında daha iyi koordinasyon sağlanması ve pratik işbirliğinde yeni zirveler hedeflenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Macaristan’ı ‘Çin tarzı modernleşme ve kalkınma yolculuğunda’ ortak olarak gördüklerinin altını çizen Xi, Kuşak ve Yol Girişimi ile Macaristan’ın Doğu Açılımı stratejisi arasında ‘derin bir entegrasyonu’ teşvik etmeye ve Budapeşte-Belgrad demiryolu gibi kilit projeleri hızlandırmaya istekli olduklarını ilan etti.

Xi Jinping ayrıca Çin’in temiz enerji, yapay zeka, dijital ekonomi ve yeşil kalkınma gibi gelişmekte olan sektörlerde Macaristan ile işbirliğini geliştirmeye hazır olduğunu belirtti.

Üçüncü olarak Xi, ikili ilişkilerde ‘kamusal düşüncenin’ temellerini güçlendirmek için ‘halktan halka değişimleri’ genişletmenin önemini vurguladı. Çinli lider bu kapsamda eğitim, kültür, turizm, spor, gençlik, medya ve yerel topluluklar dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği ve değişimleri sürekli olarak genişletmek istediklerini vurguladı. Çin Devlet Başkanı özellikle iki ülke arasındaki doğrudan hava yollarının genişletilmesi ve karşılıklı vize anlaşmalarının kolaylaştırılması konularının altını çizdi.

Dördüncü olarak Xi, Çin ve AB’nin stratejik ortaklar olduğunu, rekabetten çok işbirliği ve çatışmadan çok uzlaşma ile karakterize edilen geniş bir ortak çıkar yelpazesini paylaştıklarını vurguladı. Her iki tarafın da küresel istikrar için işbirliği yapma ve dünya çapında kalkınmaya daha güçlü bir ivme kazandırma konusundaki karşılıklı sorumluluğunun altını çizdi ve Macaristan ve Çin’in bölgesel işbirliğine öncülük etmesi ve olumlu Çin-AB ilişkilerini teşvik etmesinin kritik önem arz ettiğini yazdı.

Son olarak, Çin ve Macaristan’ın uluslararası konulardaki diyaloglarını yoğunlaştırmalı ve küresel zorlukların üstesinden gelmek için işbirliği yapması gerektiğini vurgulayan Xi, görüş yazısında şunları kaydetti: “Çin ve Macaristan uluslararası ve bölgesel meselelerde benzer görüşleri ve birbirine yakın pozisyonları paylaşmaktadır. Birlik ve işbirliği için kararlılıkla bir arada durmalı ve barış, kalkınma, eşitlik, adalet, demokrasi ve özgürlük gibi insanlığın ortak değerlerini aktif bir şekilde savunmalıyız.”

Çin yatırımları özel önem taşıyor: Nükleer işbirliği de gündemde

Çin, Macaristan’ı Avrupa’daki en yakın ortaklarından biri olarak görüyor ve ülkeye yatırım vaatlerinde bulunuyor.

Çinli yetkililer, elektrikli araç üreticisi BYD ve batarya üreticisi CATL’nin yatırımlarını takiben, tartışılmakta olan potansiyel projelerden birinin Çin’in Great Wall Motor şirketi için bir elektrikli araç fabrikası olduğunu söyledi.

Fakat Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó, Xi’nin ziyareti sırasında fabrika planlarını açıklayabileceğine dair haberlerin erken olduğunu söyledi ve “Müzakereler sırasında, herhangi bir anlaşma yapılmadan önce belirli şirketler hakkında konuşmak Macaristan’ın ulusal çıkarlarına aykırıdır,” diye ekledi.

Szijjártó, Xi’nin Macaristan ziyareti sırasında Çin ile altyapı, inşaat, enerji ve sanayi sektörlerini kapsayan en az 16 anlaşma imzalanmasını beklediğini söyledi ve iki ülkenin “tüm nükleer enerji portföyünü kapsayan” bir işbirliği programı başlatacağını söyledi.

Çin’in tahminlerine göre, Çinli işletmelerin Macaristan’daki toplam doğrudan yabancı yatırımları bu yılın sonuna kadar 30 milyar avroya ulaşabilir.

Orbán’ın danışmanından Xi ve Çin yorumları: Bölgede kilit devlet haline geliyoruz

Başbakan Orbán’ın siyasi direktörü Balázs Orbán salı günü Kossuth radyosuna yaptığı açıklamada, Çin Devlet Başkanı’nın ziyaretini yorumlarken, Şi’nin Avrupa Birliği’nde sadece Fransa’da değil Macaristan’da da temaslarda bulunacak olmasının Budapeşte’nin ‘bağlantı stratejisinin’ başarısını teyit ettiğini söyledi.

Balázs Orbán bu ziyaretin aynı zamanda Macaristan’ın bölgede kilit bir devlet haline geldiğinin de bir göstergesi olduğunu sözlerine ekledi.

Bir Çin Devlet Başkanının Macaristan’ı en son ziyaret etmesinin üzerinden yirmi yıl geçtiğini hatırlatan Orbán, bu süre zarfında Çin’in bir süper güç ve ekonomik olarak en güçlü ülkelerden biri haline geldiğini ve birçok teknolojik sektörde lider konumda olduğunu söyledi.

Danışman, Macaristan’ın hedefinin IT, telekomünikasyon, elektromobilite, elektrikli araç üretimi ve yüksek hızlı demiryollarının geliştirilmesi de dahil olmak üzere ileri, yüksek katma değerli teknolojinin Macar ekonomisinde yer alması olduğunu belirtti.

Orbán, amaçlarının, ‘Doğu ve Batı teknolojilerinin Macaristan’da birbirine yakınsaması’ olduğunu kaydetti. Danışmana göre bu durum istihdam yaratacak, ücretleri arttıracak ve ekonomik büyümeyi destekleyecek.

İhracat odaklı bir ekonomi olarak Macaristan’ın aynı zamanda Macar ürünlerinin Çin pazarında giderek daha geniş bir kabul görmesini hedeflediğini de kaydeden Orbán, ayrıca Macaristan’ın Çin yatırımları sayesinde Avrupa’nın elektrikli araç üretim merkezi haline gelmesini umduğunu belirtti.

Belgrad ziyaretine NATO’nun bombardımanının yıldönümü damga vurdu

Xi’nin Sırbistan ziyareti ise, NATO’nun Belgrad’daki Çin Büyükelçiliğini bombalamasının 25. yıldönümüne denk geldi.

Salı günü Sırbistan’a giden Xi, 1999 yılındaki bombardıman sonucu üç kişinin ölmesi nedeniyle NATO’ya tepki göstererek Çinlilerin ve Sırpların bu olayı “asla unutmamaları” gerektiğini söyledi.

Çarşamba günü Xi’yi Belgrad’da ağırlayan Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, kalabalığa Çin liderine “dünyanın herhangi bir yerindeki en sıcak karşılamayı” sunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.

Sırbistan ile tarım ve ulaşımda işbirliği

Vučić Xi’ye, “Bize Çin hakkında soru sorduklarında karmaşık cevaplarımız yok. Küçük bir ülke olarak pek çok sorunumuz var ve sonra büyük dostlarımızı arıyoruz, Sayın Başkan,” dedi.

Xi ise, “Bu iki taraflı ve samimi bir dostluk. Ülkelerimiz arasında güçlü bir dostluk duygusu var,” devabını verdi.

Vučić, Çin ile temmuz ayında yürürlüğe girecek olan ve Sırp çiftçilere “güvenlik getireceğini” söylediği serbest ticaret anlaşmasını da duyurdu.

İnşaat ve Ulaştırma Bakanı Goran Vesić gazetecilere yaptığı açıklamada Sırbistan’ın 2024 yılı sonuna kadar neredeyse tamamlanacak olan Belgrad-Budapeşte demiryolu için Çin’den yüksek hızlı trenler satın alacağını ve Çin’in Belgrad’ın ilk metro inşaatına da katılacağını söyledi.

DİPLOMASİ

Peru Chancay Limanı, Çin’in Kuşak Yol’u için de yeni fırsatlar açacak

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte perşembe günü Peru’nun Chancay kentinde dev bir limanın açılışını online olarak yaparak 3,6 milyar dolar yatırım çekmesi beklenen ve Çin’den Pasifik Okyanusu üzerinden Güney Amerika’ya doğrudan bir rota oluşturacak bir altyapı projesini kutladılar.

Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği forumu ve Xi’nin Başkan Joe Biden ile yapacağı son toplantı öncesinde gerçekleşen liman açılışı, bir zamanlar ekonomik fırsatlar için öncelikle ABD’ye bakan bir bölgede Çin’in artan etkisinin altını çiziyor.

Xi, Peru’ya varışından önce El Peruano gazetesinde yayınlanan başyazısında “Çin, Perulu dostlarımızla tek yürek ve aynı hedefle el ele çalışmaya ve dostluğumuzun gemisini daha da parlak bir geleceğe doğru yönlendirmeye hazırdır” diye yazdı .

Çin lideri mega limanın açılış töreninde yaptığı konuşmada projeyi “Kuşak ve Yol Girişimi himayesinde Çin-Peru işbirliğinin başarılı bir örneği” olarak övdü.

Xi, yatırımın Çin ve Latin Amerika arasında yeni bir deniz koridoru oluşturacağını, “büyük İnka yolu ile deniz İpek Yolu’nu birbirine bağlayarak Peru ve bölgedeki diğer uluslar için ortak refahın yolunu açacağını” söyledi.

Çin lideri, “2,000 yıldan daha uzun bir süre önce Çinli atalarımız Pasifik boyunca yelken açarak Deniz İpek Yolu’nu oluşturdular ve Doğu ile Batı’yı birbirine bağladılar. Perulu İnka halkı 500 yılı aşkın bir süre önce dağları ve vadileri korkusuzca aşarak And Dağlarını kuzeyden güneye kat eden İnka Yolu’nu inşa etti” dedi ve şöyle devam etti:

“Bugün Chancay Limanı modern İnka Yolu için yeni bir başlangıç noktası haline geliyor. Chancay’dan Şanghay’a, Peru’daki Kuşak ve Yol girişimi kapsamında sadece yeni bir gelişmeye değil, aynı zamanda yeni bir çağ için yeni bir kara-deniz geçidinin doğuşuna tanık oluyoruz.”

Çin lideri ayrıca proje ortaklarını ulaşım kapasitesini artırmaya, hizmetleri iyileştirmeye ve Güney Amerika ile Çin arasındaki bağlantıları güçlendirmeye çağırdı.

Peru lideri Boluarte bu projeyi kıtayı Asya’ya bağlayan potansiyel bir “sinir merkezi ” olarak nitelendirdi ve bunun yılda 8,000 kişiye istihdam ve 4.5 milyar dolarlık ekonomik faaliyet yaratabileceğini söyledi.

Çinli şirketler derin su limanı projesinin neredeyse her aşamasında yer alıyor. Yüksek teknolojili lojistik merkezi, 2019 yılında projeye yüzde 60 hisse almak için 1,3 milyar dolar yatırım yapan Çinli nakliye devi Cosco tarafından işletilecek. Çin devlet medyası, tamamlanmış projenin toplam maliyetinin 3,6 milyar dolar kadar olduğunu tahmin ediyor.

Sadece küçük gemileri elleçleyecek bir liman inşa eden ilk aşamanın bu ay faaliyete geçmesi bekleniyor.

Otomatik kargo vinçleri Shanghai Zhenhua Heavy Industries tarafından tedarik ediliyor. Çinli şirketler tarafından üretilen elektrikli sürücüsüz kamyonlar ise konteyner ve kargoları taşımak için kullanılacak. Bu arada Kongre müfettişleri bu Çinli şirketin ABD limanları için güvenlik riski oluşturduğunu iddia etmişti.

ABD tedirgin

Çin’in bölgede artan etkisinden endişe duyan ABD, Peru’nun Çin askeri gemileri tarafından kıtada bir dayanak noktası olarak kullanılabileceğini öne sürdü.

Kısa bir süre önce emekli olan ABD Güney Komutanlığı eski başkanı General Laura J. Richardson, Financial Times’a verdiği bir röportajda Chancay’in Çin donanmasına ait savaş gemilerine ev sahipliği yapabileceğini söylemişti. Pekin yönetimi projenin ticari çıkarlar dışında bir amacı olduğunu reddetti.

Washington Post’a konuşan, Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin Amerika Programı Direktörü Ryan Berg, “Çinliler ille de büyük bir gösteri yapmak ve orada bir savaş gemisi konuşlandırmakla ilgilenmiyorlar, ancak bunun bir seçenek olduğunu bilmek istiyorlar” dedi.

Liman, kıtanın Çin ile giderek güçlenen bağlarını vurguluyor.

Çin’in Latin Amerika’daki yatırımları, madencilik ve diğer maden çıkarma endüstrilerinin ötesine geçerek hızla gelişiyor.

Peru bölgesel merkez olabilir

Bu arada Peru kamuoyu, bölgeye yatırım çekecek bir yüksek teknoloji merkezi olasılığını memnuniyetle karşıladı.

Tamamlandığında limanın 15 rıhtımı, Güney Amerika’da Panama Kanalı’ndan geçemeyecek büyüklükteki taşıyıcı gemilere ev sahipliği yapabilecek ilk yer olacak.

Çinli araştırmacılar, bu rotanın maliyetleri düşüreceğini ve sefer sürelerini 10 ila 20 gün kısaltarak bölgedeki diğer merkezlerden iş çekeceğini söyledi.

Ayrıca Peru’yu yeni ihracat pazarları ve hatta kıtada fabrika kuracak yerler arayan Çinli şirketler için cazip bir yer haline getirebilir. Haziran ayında Çin’e yaptığı bir ziyarette Boluarte, Çinli elektrikli otomobil devi BYD’nin ülkede bir montaj tesisi kurmayı düşünmesinin nedeni olarak Chancay’i gösterdi.

Peru liman otoritesi bu yıl Cosco’nun yatırım anlaşmasının şartlarını değiştirmeye çalıştı ve Çinli firmaya liman üzerinde 30 yıl boyunca münhasır işletme hakkı vermeyi kabul ederken “idari bir hata ” yapıldığını öne sürdü. Dava, Boluarte’nin Xi ile görüşmek üzere Çin’e gitmesinden günler önce haziran ayında düştü.

Chancay, Xi tarafından 2013 yılında başlatılan ulaşım ve teknoloji altyapısı inşa etmeye yönelik 1 trilyon dolarlık bir plan olan Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında 40’tan fazla limandan oluşan genişleyen bir küresel ağa katılacak.

Xi ve Boluarte’nin ayrıca genişletilmiş bir serbest ticaret anlaşması imzalaması bekleniyor. Çin on yıldır Peru’nun en büyük ticaret ortağı konumunda. İki ülke geçen yıl 36 milyar dolarlık mal ticareti yaparken, Peru’nun ABD ile ticareti 21 milyar dolardı.

Pekin için liman, Peru ve komşu ülkelerdeki bir dizi mevcut yatırımı bir araya getirmeyi vaat ediyor.

Çin, Chancay’ı Latin Amerika’daki en büyük ticaret ortağı olan Brezilya’ya bağlayan bir demiryolu hattı inşa etmeyi hedefliyor ve Çinli firmalar Lima’nın elektrik dağıtımını devralma sürecinde.

Peru madencilik sektöründeki Çin yatırımlarının toplamı 11.4 milyar dolar. Bunun büyük bir kısmı elektronik ve temiz enerji teknolojilerinin üretimi için gerekli olan bakıra erişimi güvence altına almaya odaklanmış durumda.

Dünyadaki bakır rafinasyonunun neredeyse tamamı Çin’de gerçekleştiğinden, Chancay limanı Pekin’in Güney Amerika’nın ikinci en büyük ham bakır üreticisindeki madenlere erişimini geliştirmesine yardımcı olacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Çin’in en büyük bankalarından biri, Rusya’ya yapılan yuan transferlerini engellemeye başladı

Yayınlanma

Çin’in dördüncü büyük bankası Bank of China, Rusya ile ticari ilişkileri bulunan ülkelerden yapılan yuan transferlerini engellemeye başladı.

RBK gazetesine konuşan iş insanları, avukatlar ve danışmanlar, varlıklarına göre Çin’in dördüncü büyük bankası olan Bank of China’nın, Rusya’nın mal alımı için kullandığı bazı ülkelerden yuan transferlerini engellemeye başladığını belirtti.

Örneğin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli bir şirket, kısa süre önce Kazakistan’daki Bank CentreCredit’ten Çin’in Chouzhou Commercial Bankası’na yuan transfer edemedi.

İhracatçılar ve İthalatçılar Birliği Hukuk Komitesi Başkan Yardımcısı Vladislav Donçenko, bu işlemin, Kazakistan bankasının muhabir bankası olarak görev yapan Bank of China tarafından bloke edildiğini açıkladı.

Donçenko, şirketin ne yöneticisinin ne de kurucusunun Rusya ile resmi bir bağı bulunmadığını vurguladı. Ayrıca, Chouzhou Bank’ın artık yalnızca doğrudan muhabir ilişkiye sahip olduğu bankalardan ödeme kabul ettiğini belirtti.

ITSWM Danışmanlık Şirketi kıdemli analisti Giorgiy Okromçedlişvili ise, benzer sorunların Gürcistan ve Ermenistan’daki bankalardan Çin’e para aktarırken de yaşandığını ifade etti.

Diğer yandan Rus-Asya Sanayiciler ve Girişimciler Birliği Genel Konseyi Sekreteri Maksim Spasskiy, bu tür vakalardan haberdar olduğunu söyledi.

Bank of China’nın, Çin bankaları arasında en katı ve karmaşık uyumluluk prosedürlerine sahip olduğunu belirten Spasskiy, “Ufak bir risk şüphesi bile ödeme yapmayı reddetmelerine yol açabiliyor,” dedi.

Genel olarak, Çin’den yapılan mal alımları söz konusu olduğunda, sıradan ürünler için (örneğin tekstil ürünleri) ödemeler genelde küçük bölgesel bankalar aracılığıyla yapılabiliyor.

Fakat karmaşık ekipman veya elektronik ürünlerin teslimatı söz konusu olduğunda ve ödeme yapan şirket BAE, Kırgızistan veya Kazakistan merkezliyse, süreç daha da karmaşıklaşıyor.

NSP Hukuk Bürosu ortaklarından Aram Grigoryan, Çin bankalarının, aynı müşterinin hesapları arasında bile para transferi seçeneklerini giderek daha fazla daralttığını ve bu durumun kötüleşeceğini söyledi.

Grigoryan, “Bazı durumlarda, Çin bankaları yabancı bir banka hesabından Çin’deki bir banka hesabına ödeme yapılması için özel izinler talep ediyor,” ifadelerini kullandı.

BGP Litigation avukatı Kseniya Mudrik, Bank of China’nın, Rusya ile bağlantılı tarafların doğrudan veya dolaylı katılımıyla gerçekleşen sınır ötesi ödemelerde muhafazakâr bir politika izlediğini belirtti.

Nordic Star hukuk firmasının yönetici ortağı Andrey Gusev de Bank of China’nın bu tedbirleri yalnızca uluslararası baskılar nedeniyle değil, aynı zamanda iç düzenlemeler doğrultusunda aldığını ifade etti.

Rusya’dan yapılan ödemelerle ilgili sorunlar, Ukrayna’daki savaş nedeniyle 2022’de başlayan yaptırımların bir sonucu olarak ortaya çıktı. Aralık 2023’ten itibaren, “dost” ülkelerden bazı bankalar, ABD Başkanı Joe Biden’ın kararnamesi nedeniyle Rus şirketleriyle çalışma politikalarını daha da sıkılaştırdı.

Söz konusu kararnamede, yabancı bankaların, Rusya’dan yaptırım altındaki kişilere yönelik işlemleri kolaylaştırmaları veya Rusya’nın savunma sanayiine tedarik sağlamaları durumunda cezai yaptırımlara maruz kalabileceği belirtiliyor.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Hırvatistan, 91 milyon dolarlık Bayraktar TB2 alacak

Yayınlanma

Hırvatistan hükümeti perşembe günü yaptığı açıklamada, parlamento komitesinin ABD yapımı roket sistemlerinin alımını desteklemesinden birkaç gün sonra, 86 milyon avroluk (91 milyon dolar) bir anlaşmayla Türkiye’den insansız hava araçları satın alacağını söyledi.

Hükümetten yapılan açıklamada, Bayraktar TB2 SİHA’larının 2026 yılına kadar satın alınmasının onaylandığı belirtildi.

Altı insansız hava aracının yanı sıra çeşitli ekipman ve uzmanların eğitimini de içeren anlaşmanın Hırvatistan ordusunun “çağdaş tehditlere başarılı bir şekilde yanıt vermesini” sağlayacağı belirtildi.

Salı günü ayrıca parlamentonun savunma komitesi ABD’den yaklaşık 290 milyon dolar değerinde sekiz adet HIMARS füze sisteminin satın alınmasını onaylamıştı.

Genelkurmay Başkanı Tihomir Kundid bunun ülkede “topçu füze birliklerinde yeni bir dönem” anlamına geleceğini söyledi.

Perşembe günü hükümet ayrıca Almanya’dan 50 adede kadar Leopard tankı satın almak için hazırlıklara başladı; bu işlem eski tanklarının ve diğer askeri ekipmanlarının bir kısmının Ukrayna’ya gönderilmesini de içeriyor.

Hırvatistan Savunma Bakanı Ivan Anusic ve Alman mevkidaşı Boris Pistorius tarafından ekim ayı sonunda imzalanan niyet mektubu, Zagreb’in Kiev’e 30 tank, 30 savaş aracı, mühimmat ve ekipman teslim etmesini ve bunların değerinin yeni Leopard 2A8’lerin toplam fiyatından düşülmesini öngörüyor.

Hem Avrupa Birliği hem de NATO üyesi olan Hırvatistan, nisan ayında Fransa’dan satın aldığı 12 savaş uçağının ilk partisi olan altı Rafale savaş uçağını teslim aldı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English