Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Xi, Scholz’a sanayideki kapasite fazlasına ‘objektif’ bakmasını söyledi

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping salı günü Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile bir araya gelerek, artan jeopolitik gerilimler ve sarmal hale gelen çatışmaların ortasında dünyanın ikinci ve üçüncü büyük ekonomileri arasındaki bağlara “uzun vadeli” ve “stratejik” bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Çin devlet medyasına göre Xi, Scholz’a 2 ve 3 numaralı ekonomiler olarak “Çin-Almanya ilişkilerini pekiştirmenin ve geliştirmenin öneminin ikili ilişkilerin kapsamını aştığını ve Asya ve Avrupa kıtalarının yanı sıra tüm dünya üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu” söyledi.

Scholz salı günü X’te Xi ile çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı ve Çin lideriyle “Ukrayna’da adil bir barışa nasıl daha fazla katkıda bulunabileceğimizi” konuşacağını yazdı. Çin’in hesabından yapılan açıklamada iki liderin krizle ilgili derinlemesine görüş alışverişinde bulundukları ve Çin ile Almanya’nın Birleşmiş Milletler Şartı’nın amaç ve ilkelerine, nükleer silah kullanımına ya da barışçıl nükleer tesislere saldırılara karşı çıkmaya, uluslararası gıda güvenliği konusunu uygun bir şekilde ele almaya ve uluslararası insancıl hukuka uymaya olan bağlılıklarını ifade ettikleri belirtildi.

Scholz’un ofisinden yapılan açıklamada Şansölye’nin şu hususları vurguladığı belirtildi: “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yürüttüğü saldırı savaşı ve Rusya’nın yeniden silahlanmasının Avrupa’nın güvenliği üzerinde önemli olumsuz etkileri var. Bunlar bizim temel çıkarlarımızı doğrudan etkilemektedir. Dolaylı olarak da tüm uluslararası düzene zarar veriyorlar.”

Pekin’deki toplantı, batıdaki Chongqing kentinde Çin-Alman ortak girişimlerini gezen ve Şanghay’da üniversite öğrencilerine konuşan Scholz’un üç günlük ziyaretini tamamlıyor. Zirve, İran’ın İsrail’e yönelik misilleme saldırısının Ukrayna’da devam eden savaşa ek olarak Orta Doğu’da daha geniş çaplı bir savaş korkusunu tetiklemesinden günler sonra gerçekleşti.

Scholz Çin’de otomobil üreticileri için eşit bir oyun alanı istedi

Berlin’in geçen yıl yayınladığı Çin strateji belgesinde adil olmayan uygulamalarla ilgili endişelerini dile getirmiş olması nedeniyle Scholz seyahati sırasında ticaret ve yatırım konularına dikkat çekti. Scholz, Şanghay’daki Tongji Üniversitesi’nden öğrencilerle gerçekleştirdiği bir diyalogun ardından pazartesi günü yayınladığı bir X gönderisinde “Rekabet adil olmalı: damping yok, aşırı üretim yok, ancak telif hakları güvenilir bir şekilde korunmalı” dedi. Scholz’un bu sözleri, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’ın Çin’e yaptığı son ziyareti sırasında tekrarladığı eşit bir oyun alanı çağrısını yineledi.

Devlet medyasında yer alan habere göre Xi, Scholz ile yaptığı görüşmede Çin ve Almanya’nın endüstriyel tedarik zincirlerinin birbirlerine derinden bağlı olduğuna dikkat çekti. Xi, iki tarafın otomobil, yeşil dönüşüm ve yapay zeka gibi alanlarda “kazan-kazan işbirliği” hedeflemesi gerektiğini söyledi.

Xi, her iki tarafın da üretim kapasitesi konusuna “objektif” olarak bakması gerektiğini sözlerine ekledi.

Çin’in haberinde Scholz’un Xi’ye Almanya’nın iklim değişikliği gibi küresel zorlukları ele almak için Çin ile iletişim ve koordinasyonu güçlendirmeye istekli olduğunu söylediği belirtildi.

‘Risklerden çok fırsatlar görüyoruz’

Mercator Çin Araştırmaları Enstitüsü (MERICS) analistlerine göre, geçtiğimiz yıl Japonya’yı geride bırakarak dünyanın üçüncü büyük ekonomisi haline gelen Almanya, Çin ile ilişkilerinde daha kısıtlayıcı bir tutum benimseyen Japonya ve ABD’ye kıyasla teknoloji ve sermaye için daha açık bir pazar konumunda.

Gavekal Research Ppzartesi günü yayınladığı bir notta, Avrupa’da Çin ile ticaret açığının artmasından duyulan endişeye rağmen, gayrisafi yurtiçi hasılaya oranla bu rakamın “hemen hemen normalleştiğini” belirtti. Ancak uzmanlar şunları kaydetti: “Geçtiğimiz yıl Avrupa’nın lehine gelişmeyen en önemli kategori taşıt araçları oldu. Avrupa uzun zamandır Çin’le otomobil fazlası veriyordu, ancak bu yılın başlarında bu durum açığa dönüştü. Çin’de zayıf iç talep Avrupa’daki otomobil satışlarını olumsuz etkilerken, Avrupa’da Çinli otomobil üreticileri yeni sundukları makul fiyatlı ama hızlı elektrikli araçlarla büyük bir sıçrama yapıyor.”

Bu durum Alman otomobil endüstrisi için büyük bir endişe kaynağı. Yine de Çin’deki Alman heyetine katılan üst düzey otomobil üreticisi yöneticileri iyimser açıklamalarda bulundu. BMW CEO’su Oliver Zipse salı günü bir Alman radyo programına verdiği demeçte Çin söz konusu olduğunda “aslında risklerden çok fırsatlar görüyoruz” dedi.

DİPLOMASİ

Çabahar limanı için imza atılması bekleniyor

Yayınlanma

Hindistan Dışişleri Bakanı Subramaniam Jaishankar, ABD’nin yaptırımlarına rağmen ülkesinin Çabahar limanı konusunda İran ile anlaşmaya varmayı umduğunu söyledi.

Reuters’ın haberine göre Jaishankar bu açıklamayı Hindistan Limanlar, Denizcilik ve Su Yolları Bakanı Sarbananda Sonowal’ın İran ziyareti öncesinde yaptı. Ziyarette Hindistan’ın önümüzdeki 10 yıl boyunca İran’ın güneydoğusundaki Çabahar limanını geliştirmek ve işletmek üzere İran ile bir anlaşma imzalaması bekleniyor.

Tesnim’de yer alan habere göre de İran Karayolları ve Şehircilik Bakanlığı, Hindistan’ın IPGL şirketi ile Çabahar bölgesi Şehit Beheşti limanı için geliştirme ve ortaklık sözleşmesinin imzalanacağını duyurdu.

Umman Denizi kıyısındaki Çabahar Limanı, Hindistan’ın Pakistan’ın Karaçi ve Gwadar limanlarını bypass ederek Orta Asya’ya açılmasına olanak sağlıyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İran ile Rusya ulusal parayla ticarete yakında başlıyor

Yayınlanma

İran Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Muhsin Kerimi, Rusya’ya ihracatta ABD doları yerine riyalin kullanılması için yapılan çalışmalarda sona gelindiğini söyledi.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’na (ISNA) göre, Kerimi, Tahran’da Ticaret Odası üyeleriyle yapılan toplantıda konuştu. Kerimi, “Sınır ötesi riyal uygulamasının Rusya, Afganistan ve Irak’la çalışmaları devam ediyor. Rusya’daki çalışmalar tamamlanmak üzere, faaliyete geçecek” dedi.

Bu alanda Rusya ile ilk pilot uygulamaların gerçekleştiğini dile getiren Kerimi, İranlı iş adamlarından Rusya’ya ihracatlarında riyal kullanmalarını istedi. Rusya’dan ithalatta da ruble ile ödeme yapılabileceğini belirten İranlı yetkili, söz konusu alanda Afgan ve Iraklı yetkililerle de görüşmelerin sürdüğünü kaydetti.

İran ile Rusya, Temmuz 2022’de karşılıklı ticari işlemlerde ABD doları yerine ulusal para birimlerini kullanmayı planladığını açıklamıştı.

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile 19 Temmuz 2022’de Tahran’daki görüşmesinde, küresel ticarette dolardan vazgeçilmesi gerektiğini ifade ederek, “Dolar kademeli olarak küresel ticaretin yolundan çekilmelidir” demişti.

Putin de buna karşılık, ABD’nin doları baskı aracı olarak kullanmaya çalıştığını kaydederek, İran ile Rusya’nın ticari ilişkilerde ulusal para birimlerini kullanmanın yollarını tasarladığını söylemişti.

İran, 25 Aralık 2023’te Rusya’nın öncülüğünü yaptığı Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) ile serbest ticaret anlaşması imzalamıştı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Üsküp’te yemin töreni krizi

Yayınlanma

Kuzey Makedonya’nın yeni seçilen milliyetçi cumhurbaşkanı pazar günü yemin töreninde komşu Yunanistan ile diplomatik bir krizi tetikledi.

Genç ülkenin ilk kadın cumhurbaşkanı olan İç Makedon Devrimci Örgütü – Makedonya’nın Ulusal Birliği Demokratik Partisi (VMRO-DPMNE) üyesi Gordana Siljanovska-Davkova, parlamentodaki yemin töreni sırasında ülkesinden anayasal adı olan “Kuzey Makedonya” yerine “Makedonya” deyince kriz patlak verdi.

Yunanistan’ın Üsküp Büyükelçisi Sophia Philippidou, protesto amacıyla yemin törenini derhal terk etti.

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, yeni cumhurbaşkanının sözlerinin Atina ve Üsküp arasında 2018 yılında imzalanan uluslararası Prespa Anlaşmasının şartlarını ihlal ettiğini ve hem ikili ilişkileri hem de Kuzey Makedonya’nın Avrupa Birliği’ne katılma ihtimalini tehlikeye attığını söyledi.

Prespa Anlaşması uyarınca ülkenin adı ve anayasası değiştirilerek Kuzey Makedonya’nın 2020’de NATO’ya katılması ve AB üyelik sürecini başlatması sağlanmıştı.

Yunanistan, Kuzey Makedonya’nın AB ve NATO üyeliğini on yıllar boyunca engellemişti. Bunun gerekçesi, Balkan komşusunun kendisini “Makedonya” olarak adlandırarak bir Yunan ismini ve eski Yunan Makedonya Krallığı’nın tarihini kendine mal ettiğini iddia etmesiydi.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de X’te yaptığı açıklamada, “Kuzey Makedonya’nın AB’ye katılım yolunda başarılı bir şekilde ilerleyebilmesi için, ülkenin reformlar yolunda ilerlemeye devam etmesi ve Prespa Anlaşması da dâhil olmak üzere bağlayıcı anlaşmalara tam saygı göstermesi büyük önem taşımaktadır,” dedi.

Geçtiğimiz iki yıl boyunca Bulgaristan, Kuzey Makedonya’nın AB üyeliğini de engelledi. Sofya, ülkenin Bulgar azınlığını tanımak için anayasasının bir kez daha değiştirilmesini talep ediyor.

Prespa Anlaşması o dönemde sosyalist SDSM partisi liderliğindeki hükümet tarafından imzalanmıştı. Buna karşın Siljanovska-Davkova’nın mensubu olduğu milliyetçi VMRO her zaman anlaşmaya karşı çıktı.

VMRO lideri Hristijan Mickoski geçen haftaki parlamento seçimleri için yürüttüğü kampanya sırasında SDSM’yi “komşularla olan anlaşmazlıkları çözmek için aşağılayıcı tavizler vermekle” suçladı ve Prespa anlaşmasına rağmen ülkeyi “Makedonya” olarak adlandırmaya devam etti.

Mickoski, “Benim için Makedonya Makedonya’dır ve Makedonya olarak kalacaktır,” demişti.

VMRO AB üyeliğini desteklese de, Bulgaristan’ın talep ettiği ve ülkenin bloğa katılımı için bir ön koşul olan anayasal değişiklikleri kabul etmeyeceğini söylüyor.

Yunanistan’da muhalefet partisi Syriza, Siljanovska-Davkova’nın Makedonya terimini kullanmasını kınadı ve ülke hükümetini “bu pasif tutumdan vazgeçmeye” ve Kuzey Makedonya’nın yeni cumhurbaşkanı ve yeni hükümet üyeleri tarafından “Prespa Anlaşmasını ihlal eden her türlü terim veya eylemin … şiddetle ele alınması için uluslararası ve Avrupa düzeyinde mevcut tüm diplomatik araçları” harekete geçirmeye çağırdı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English