Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Yunanistan’dan Fransa’ya, Türkiye’ye füze satışı tepkisi

Yayınlanma

Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Fransa’nın Atina Büyükelçisinden Paris’in Ankara’ya METEOR füzeleri satmaya istekli olduğuna dair bilgileri açıklamasını istedi.

Füze satışı konusu Atina’da sert tepkilere yol açtı. Bakan Dendias, Fransız Büyükelçi Laurence Auer ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Fransız Büyükelçiye Yunanistan’ın, iki ülke arasında şimdiye kadar mükemmel olan stratejik ilişkilerle bağdaşmayan böyle bir olasılığa şiddetle karşı olduğunu ifade ettim,” dedi.

Yunan bakanlığı, Fransa’nın Yunan hava kuvvetlerinin Rafale uçaklarında kullandığı uzun menzilli METEOR havadan havaya füzeleri Türkiye’ye tedarik etmeye açık olduğunu öne süren bilgilere atıfta bulundu.

Yunanistan halihazırda Fransa’dan 24 Rafale savaş uçağı satın almış durumda ve altı tane daha almayı düşünüyor.

Türkiye, F-35 programından çıkarılmasının ardından Yunanistan’ın ilgili satın alımları nedeniyle, Ege Denizindeki hava gücü boşluğunu doldurmak için hamle yapıyor.

Türkiye, Yunanistan ve Fransa arasındaki askeri anlaşmada yer alan karşılıklı savunma maddesi nedeniyle Rafale alamayınca Birleşik Krallık, Almanya, İtalya ve İspanya’dan oluşan bir konsorsiyum tarafından üretilen Eurofighter jetlerine yönelmişti.

Öte yandan Atina için asıl sorun, 100 kilometreden daha uzaktaki bir hedefe ulaşabilen METEOR füzelerinin Eurofighterlar tarafından da kullanılabiliyor olması.

Yunan hükümetine göre, üretici bir ülkenin aralarında farklılıklar olan iki ülkeye silah sistemleri satması “çelişkili bir durum.”

Bu arada La Tribune gazetesi bu ayın başlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Eurofighter uçaklarını, Yunanlılarla rekabet edebilmek için Meteor füzelerini de alması şartıyla satın alacağını yazmıştı.

Atina’daki kaynaklar, Avustralya’nın ABD ve Birleşik Krallık ile imzaladığı AUKUS güvenlik anlaşmasının bir parçası olarak 2021 yılında Fransız konvansiyonel denizaltılarını satın almak üzere 38 milyar avroluk anlaşmayı iptal etmesinin ardından Yunanistan’ın Rafale alarak Fransa’yı zor bir dönemde desteklediğini vurguladı.

Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis dün gece bir televizyon mülakatında Fransa’nın Türkiye’ye METEOR tedarik etme kararının kendisine bildirilmediğini söyledi.

Bununla birlikte Yunan lider, Ankara’nın ilgisini ifade etmiş olabileceğini ve Savunma Bakanı’nın Fransız Büyükelçisi ile temasa geçerek “önleyici” olarak hareket etmiş olabileceğini söyledi.

Elysee konuyla ilgili herhangi bir yorumda bulunmadı.

DİPLOMASİ

Alman hükümetinden İmamoğlu açıklaması

Yayınlanma

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bugün sabah saatlerinde gözaltına alınmasının yankıları sürüyor.

DW Türkçe’nin haberine göre Alman hükümetinden yapılan açıklamada İmamoğlu’nun gözaltına alınması kınandı. Alman Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sebastian Fischer, gözaltıyı “Türkiye’deki demokrasi açısından ağır bir gerileme” diye nitelendirdi.

Son dönemde İmamoğlu üzerinde artan yargı baskısına işaret eden Fischer, “Alman hükümeti için işleyen bir demokrasinin temel koşulu, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerine duyulan saygıdır,” dedi.

Berlin’deki Türk büyükelçinin dışişlerine çağrılması gibi somut adımların henüz gündemde olmadığını belirten sözcü, hem Berlin hem de Ankara’daki Türk hükümet temsilcileriyle sürekli temas halinde olduklarını, gelişmelerin bu temaslarda “münasip bir şekilde” ele alınacağına emin olduğunu kaydetti.

Fischer, “Önemli olan, Türkiye’deki seçmenin iradesine saygı duyulmasıdır. Bu tüm demokrasiler için geçerlidir. Gözaltı, Türkiye’deki demokrasi ve hukukun üstünlüğü temel ilkelerine riayet edilmesi konusunda son derece endişe verici bir gelişmedir,” değerlendirmesinde bulunarak Türkiye’nin AB üyeliğine aday ülke ve Avrupa Konseyi üyesi olarak bu temel ilkelere uymakla yükümlü olduğunu hatırlattı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

AB’nin 150 milyar avroluk silahlanma fonunda ABD, Britanya ve Türkiye yok

Yayınlanma

ABD, Birleşik Krallık ve Türkiye’den silah şirketleri, kendi ülkeleri Brüksel ile savunma ve güvenlik anlaşmaları imzalamadığı sürece, AB’nin 150 milyar avroluk yeni savunma fonunun dışında tutulacak.

Financial Times’ın (FT) haberine göre yetkililer çarşamba günü yaptıkları açıklamada, başkentlerin silah harcamaları için planlanan fonun yalnızca AB savunma şirketlerine ve blokla savunma anlaşmaları imzalayan üçüncü ülkelerin savunma şirketlerine açık olacağını söyledi.

Yetkililer ayrıca, üçüncü bir ülkenin “tasarım yetkisine” (yapımı ya da belirli bileşenlerin kullanımı üzerindeki kısıtlamalar) sahip olduğu ya da nihai kullanımı üzerinde kontrol sahibi olduğu gelişmiş silah sistemlerinin de bu fonun dışında tutulacağını sözlerine ekledi.

Bu durum, savunma şirketi RTX tarafından üretilen ABD Patriot hava ve füze savunma platformunu ve Washington’un nerede kullanılabilecekleri konusunda kısıtlamalara sahip olduğu diğer ABD silah sistemlerini kapsam dışı bırakacak.

Bu politika, ABD’nin bir savunma ortağı ve tedarikçisi olarak uzun vadede güvenilirliği konusunda Başkan Donald Trump’ın yol açtığı korkuların ortasında, kıtanın savunma yatırımları için “Avrupalı Satın Al” yaklaşımını talep eden Fransa ve diğer ülkeler için bir zafer olarak görülüyor.

Ürünlerin maliyetinin en az %65’inin AB, Norveç ve Ukrayna’da harcanması gerekecek. AB üyesi ülkeler bu parayı “silahın kullanımının ya da varış yerinin kontrol edilebildiği” ürünlere harcayamayacaklar.

Yetkililerden biri, ülkeler tarafından satın alınan teçhizatın üçüncü bir ülke itiraz edeceği için kullanılamamasının gerçek bir sorun olacağını söyledi. 

Birleşik Krallık, özellikle kıtanın savunma kabiliyetlerini güçlendirmeyi amaçlayan Avrupa “istekliler koalisyonu”ndaki kilit rolü göz önüne alındığında, bu girişime dahil olmak için yoğun lobi faaliyetlerinde bulunmuştu.

BAE Systems ve Babcock International gibi Birleşik Krallık savunma şirketleri, İtalya ve İsveç gibi AB ülkelerinin savunma sanayisine derinlemesine entegre olmuş durumdalar.

Yetkililer, ABD, Britanya ve Türkiye gibi üçüncü ülkelerin bu girişime katılmak istemeleri halinde, AB ile bir savunma ve güvenlik ortaklığı imzalamaları gerektiğini söyledi.

Londra ve Brüksel arasında böyle bir anlaşmaya ilişkin görüşmeler başladı ama balıkçılık hakları ve göç gibi tartışmalı konuları da içeren daha büyük bir AB-Birleşik Krallık anlaşması taleplerine takıldı. 

Britanya ve Türkiye’nin dışarıda bırakılması, bu pazarlardaki üretici ya da tedarikçilerle yakın bağları olan Avrupalı büyük savunma şirketleri için büyük sıkıntı yaratabilir.

Salı günü yeni AB fonuna ilişkin kurallar konusunda ülkesinin tutumu sorulduğunda bir İngiliz yetkili, “Avrupa savunma piyasalarındaki bölünmeyi önlemek ve üye devletlerin üçüncü ülkelerle ortaklık kurmasına imkan tanıyacak yasal yapıları oluşturmak üzere, daha geniş anlamda Avrupa güvenliğinin çıkarları doğrultusunda Avrupa savunması konusunda birlikte çalışmaya hazırız,” dedi.

Birleşik Krallık savunma sektöründen üst düzey bir yetkili bunun “önemli bir endişe” olduğunu söyledi ve “Büyük miktarda fırsat görüyoruz ve İngiltere’nin Avrupa’nın bir parçası olarak görülmesi doğru. Fakat AB ve özellikle Fransa bu konuda alışveriş hesabıyla davranacaksa, savunma ve güvenlik açısından ortak ve birleşik bir Avrupa felsefesinin altını oyar,” iddiasında bulundu.

Fransa’nın savunma harcamalarını sadece AB şirketleri için sınırlandırmaya yönelik önceki çabaları, AB dışındaki savunma üreticileriyle yakın bağları olan Almanya, İtalya, İsveç ve Hollanda gibi ülkelerin sert direnişiyle karşılaşmıştı.

Teklifin AB ülkelerinin çoğunluğu tarafından onaylanması gerekiyor. Yetkililer, planın şartlarına göre, AB ülkelerinin kredileri Norveç, Güney Kore, Japonya, Arnavutluk, Moldova, Kuzey Makedonya ve Ukrayna’dan gelen bileşenleri kullanan ürünler için harcayabileceklerini söyledi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Kremlin: Putin ve Trump birbirine güveniyor, ilişkileri onarmak istiyor

Yayınlanma

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump’ın birbirlerini iyi anladıklarını ve karşılıklı güven duyduklarını belirtti. Peskov, iki liderin Moskova ve Washington arasındaki ilişkileri kademeli olarak düzeltme konusunda kararlı olduklarını ifade etti.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump’ın birbirlerini iyi anladıklarını ve Moskova ile Washington arasındaki ilişkileri kademeli olarak onarmak istediklerini belirtti.

Peskov, bugün düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Büyük bir güvenle söyleyebilirim ki, Devlet Başkanı Putin ve Trump birbirlerini iyi anlıyor, birbirlerine güveniyor ve Rusya-ABD ilişkilerinin normalleşmesi yolunda adım adım ilerlemeye kararlılar,” dedi.

Peskov, “Elbette, Rusya ve ABD çok büyük devletler ve Moskova ile Washington arasındaki ilişkilerde önceki yönetimler sırasında çok fazla şey bozuldu. Bu nedenle, elbette, bu ilişkilerin onarılması için iki ülke devlet başkanlarının iradesiyle desteklenen zamana ve çabaya ihtiyaç duyulacak, ancak şimdilik iki devlet başkanının bu kararlı iradesi, muhtemelen herkesin bu yolda ilerleyeceğinin en iyi garantisi, yani hem Amerika’da hem de Rusya’da,” ifadelerini kullandı.

Putin ve Trump, salı akşamı Ukrayna’daki çatışmayı ele aldıkları bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Peskov’un açıklamasına göre, görüşme yaklaşık iki saat sürdü.

Sözcü, Putin ve Trump’ın Rusya ile ABD arasındaki “ekonomik işbirliğinin muazzam potansiyelini” vurguladıklarını belirtti.

Peskov, “Devlet başkanları, abartısız, ekonomi alanında bir dizi büyük ikili işbirliği projesinin hayata geçirilmesi için muazzam bir potansiyel olduğunu belirttiler,” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English