Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

45 ülkeden 100 kadın gazeteci İran’da Cumhurbaşkanı Reisi ile buluştu

Yayınlanma

İran, 45 ülkeden 100’ü aşkın kadın medya mensubunu ağırladı.

Uluslararası kadın medya buluşması “1. Khorsheed (güneş) Medya Festivali” adı altında 29 Eylül – 1 Ekim tarihlerinde İran’ın ev sahipliğinde düzenlendi.

“Kadınlar anlatır, aydınlatır ve değişime öncülük eder” sloganıyla Meşhed’de başlayan ve Cenin’de İsrail ordusu tarafından öldürülen El Cezire muhabiri Filistinli-Amerikalı gazeteci Şirin Ebu Akile’ye ithaf edilen etkinlik, Tahran’da sona erdi.

Etkinliğe, Batı Asya’dan Güney ve Doğu Asya’ya, Latin Amerika’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyadan 45 ülkeden 100’ü aşkın kadın gazeteci ve medya mensubu katıldı. Özellikle Latin Amerika ülkelerinden yoğun katılım dikkat çekti.

Türkiye’den Harici Medya adına Elif İlhamoğlu ve Cansu Yiğit etkinliğe katıldı.

Festivalin yöneticiliğini, ABD doğumlu İranlı gazeteci Merziye Haşimi yürüttü. İran devlet televizyonuna bağlı Press TV sunucusu olan Merziye Haşimi, 2019’da ABD’de yürütülen gizli bir federal soruşturma kapsamında ‘maddi tanık’ sıfatıyla gözaltına alındıktan 11 gün sonra serbest bırakılmıştı. Haşimi, İran’da ve anti-hegemonyacı ülkelerde simge isimlerden biri olmuştu.

Bu kapsamda, kadınların medyada karşılaştığı sorunları tartışmaya odaklanan festivalin önemli gündemlerinden biri de; Batı’nın medya hegemonyasına ve Doğu halkları ve kadınları hakkında yaydığı anlatıya karşı, anti-hegemonyacı kadın gazetecilerin nasıl bir rol üstlenebileceği ve uluslararası medya dayanışmasını ve işbirliğini nasıl güçlendirebileceği oldu.

Etkinlik davetiyesinde katılımcılara şu soru yöneltildi: “Medyanın çoğunluğunun, azınlığın parası tarafından kontrol edildiği bir dünyada, bizim gibi medya aktivistleri gerçekten ne başarabilir?”

Uluslararası katılımcıların yanı sıra, İranlı kadın gazetecilerin de etkinliğe ilgisi yoğun oldu. Uluslararası ve İranlı kadın gazeteciler çok sayıda röportaj yaparak, medyanın durumu, kadınların medyadaki rolü, Batı hegemonyası ve İran’ın pozisyonu gibi başlıklarda görüşlerini paylaştılar.

Meşhed’de Firdevsi canlandırması

Panel tartışmalarının yanı sıra, Meşhed’de tarihi ve kültürel mekanlara ziyaretler de düzenlendi.

Rezevi Horasan eyaletinde bulunan ve ülkenin en kalabalık nüfusa sahip ikinci şehri olan Meşhed, özellikle inanç turizmi ile öne çıkıyor. Bunun en önemli sebebi ise, Şii inancında “12 İmam” silsilesinin sekizinci imamı olarak kabul edilen Ali er-Rıza’nın türbesinin burada bulunması.

Etkinlik kapsamında, yabancı konuklar ile İran kültürünü daha yakından tanımaları için İmam Rıza türbesine bir ziyaret düzenlendi.

Ayrıca, İran’ın en ünlü ve ulusal şairi, Şahname’nin yazarı Firdevsi’nin anıt mezarına da bir ziyaret düzenlendi. Gezi sırasında Şahnama’den bölümler okuyan bir oyuncu, hikayeyi canlandırdı.

 

Elif İlhamoğlu ve Cansu Yiğit, Firdevsi Anıtı önünde.

Yine Meşhed’de 2005 yılında kurulan ve bölge ülkelerinin de sağlık turizmi için tercih ettiği Razavi Hastanesi ziyaret edildi. Hastanenin kadın yöneticisi ve kadın doktorlar özel bir sunum yaptı. Çok çeşitli tıbbi koşullara sahip hastalara hizmet veren tesis, uluslararası sertifikalara da sahip.

Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası sağlık kuruluşlarıyla işbirliği içinde uluslararası kongrelere, sempozyumlara ve seminerlere ev sahipliği yapan hastanede, ayrıca Şubat 2016 yılında açılan Razavi Kanser Araştırmaları Merkezi de faaliyet yürütüyor.

Hastane ziyareti sırasında, ABD tarafından İran’a uygulanan ve Kovid-19 pandemisi döneminde de uygulanmaya devam eden yaptırımlar ve yaptırımların halk sağlığı üzerindeki etkileri de gündeme geldi. Ambargo sebebiyle, hayat kurtaracak bazı kritik ilaçların ülkeye ulaşmasının engellendiği ifade edildi.

Ancak öte yandan bu durumun İran’ı kendi ilaç sektörünü geliştirmeye yönelttiği ve ülkenin temel ecza ihtiyacının çoğunu kendisinin ürettiği kaydedildi.

Meşhed’deki son gün ise, Meşhed Firdevsi Üniversitesi ziyaret edildi. 1949 yılında kurulan üniversite, İran’ın en eski üçüncü büyük üniversitesi olarak geçiyor. Bilim, Araştırma ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayınlanan istatistiklere göre ülkenin en iyi beş üniversitesi arasında yer alıyor. Üniversite’nin rektörü ve kadın yöneticileri konukları karşılayıp kampüsü gezdirdiler. Meşhed Firdevsi Üniversitesi’nin ayrıca, yabancı öğrenci alımında diğer üniversiteler arasında İran’da üçüncü sırada yer aldığı bilgisi paylaşıldı.

‘İran uygarlığında kadınlar’ vurgusu

Meşhed’deki etkinliğin kapanış seremonisinde, Merziye Haşimi’nin yanı sıra, İran Cumhurbaşkanının Kadın ve Aile İşlerinden Sorumlu Yardımcısı Ensiye Hazali konuştu.

Hazali konuşmasında özetle şunları söyledi:

İran uygarlığının her adımında kadınların rolünü görebilirsiniz. Kadınlarımız yabancı orduların ülkemizi işgal etmesine izin vermediler ve savaştılar. Aynı zamanda kültürel saldırılara karşı da savaşıyorlar. İran’da kadınlar toplumun her alanında destekleniyor. Kadınların rolü İran toplumunda erkeklerden daha önce ve önemli. Toplum için rol modeller yetiştiriyorlar ve toplumu şekillendiriyorlar. Kadınlar ailenin ve toplumun en önemli unsurları. Kadınlar olarak medyadaki rolümüz çok önemli. Batıdan yayılan yalanlara karşı bir araya gelmeli ve sesimizi duyurmalıyız.”

Tahran ziyareti

Etkinliğin Tahran kısmında ise diplomatik buluşmalar ve medya ziyaretleri gerçekleştirildi.

Konuklar Press TV ve çoğunluğu kadın olmak üzere 20’li yaşlarda gençlerin çalıştığı Akhbare Fori News merkezlerini ziyaret ettiler. İran medyasına ve habercilik anlayışına ilişkin bilgi alırken, çeşitli sorular da yöneltildi.

Sorulardan biri geçen sene Masha Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestoları haberleştirip haberleştirmedikleri üzerineydi. İranlı medya yöneticileri olayları haberleştirdiklerini ancak diğer yandan gerginliğin yükseldiği anlarda “halk arasında provokasyonu ve kışkırtmaları önlemek adına” sağduyu çağrısı yaptıklarını da söylediler.

Yine Tahran ziyareti kapsamında ülkenin en önemli, en eski ve büyük müzesi olarak bilinen İran Ulusal Müzesi ziyaret edildi. Müzede, Paleolitik dönemden İslam dönemine kadar bilimsel kazılardan elde edilen arkeolojik buluntular sergileniyor.

Bu ziyaret sırasında Kültür ve Turizm Bakanlığı sekreteri konuklara eşlik etti ve İran’ın turizm politikasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tahran ziyareti

Tahran ziyaretinin en çarpıcı kısmı ise İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin yabancı kadın medya mensuplarını ağırlaması oldu.

Konukları kendi Cumhurbaşkanlığı ofisinde ağırlayan İbrahim Reisi, yuvarlak masa etrafında kadın medya mensupları ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede İran İslami İrşad ve Kültür Bakanı Muhammed Mehdi İsmaili ve Merziye Haşimi de kısa birer konuşma yaptılar.

Merziye Haşimi dünyanın dört bir yanından İran’a gelen kadın gazetecilere “direnişin merkezinde bizimle buluştuğunuz için teşekkür ederiz” dedi.

Etkinliğin amacının “bir araya gelmek ve Batı hegemonyasına karşı mücadele etmek” olduğunu ifade eden Haşimi, bu festivali iki yılda bir daha fazla kadın gazetecinin katılımıyla sürdürmek istediklerini söyledi.

İrşad Bakanı Mehdi İsmaili de özetle şunları ifade etti:

Dünyanın dört bir yanından siz kadınları ağırlamaktan onur duyduk. Bu etkinlik, bağımsız medya sektöründe kadınların etkisini ve pozisyonunu göstermek açısından da çok önemli. İran kadınları bu alanda kritik bir rol oynuyor. Bugün uluslararası bir medya terörü ile karşı karşıyayız. Kadınların bu mücadeledeki rolü çok önemli. Biz İran olarak bağımsız medya mücadelesinde sizleri desteklemeye hazırız.

Toplantıda vakit kısıtlılığı sebebiyle sınırlı sayıda soru alınacağı belirtildi. Zimbabve, Irak ve Uruguay’dan kadın gazeteciler Cumhurbaşkanı Reisi’ye sorular yönelttiler. Zimbabweli gazeteci ülkenin dijital yayına geçmesi için İran’dan destek isterken, Iraklı gazeteci medya alanındaki Batı egemenliğine karşı çok taraflılık anlayışına sahip bir medyanın nasıl kurulabileceğini sordu. Uruguaylı gazeteci ise Batı’da yükselen İslamofobiye karşı İran’ın stratejisini sordu.

‘İran’da kadınlar araç değil, toplumun yaratıcıları’

İran Cumhurbaşkanı Reisi, bu etkinliğin ve tartışmaların çok verimli ve faydalı geçtiğini ve başarılı sonuçları olduğunu belirterek, farklı ülkelerdeki medya kurumları arasında işbirliğini ve etkileşimi artıracağını vurguladı.

İran’ın bu tarz toplantılar düzenlemeye devam edeceğini kaydeden Reisi, “işbirliğini, entegrasyonu ve bağımsız medyayı büyüteceğiz” dedi.

Reisi konuşmasının devamında şu mesajları verdi:

İran Devriminin inşasında kadınların rolü kritik idi. Bugün de ülkemizde toplumun her alanında, sosyal ve iktisadi alanlarda kadınlar önder rollerde.

Batı kendi politik çıkarları için İran kadınlarını araçsallaştırıyor, ancak biz kadınları araç değil toplumun yaratıcıları olarak görüyoruz. Batı merkezleri, kadınları egemen bağımsız ülkelere müdahale etmek için araçsallaştırıyor. Ancak Batı’nın insan hakları ve kadın hakları ihlali konusunda kabarık bir dosyası var.  70 yıldır Filistin’de, on yıllardır Afganistan’da ve Irak’ta insan haklarını ve kadın haklarını ihlal ediyorlar. Bu ülkelerde büyük bir yıkım yarattılar ve herkes bunun farkında.

Özellikle medya alanında Batı emperyalizminin rolünü görüyoruz. Batı, medya hegemonyası aracılığıyla gerçeği değiştiriyor, çarpıtıyor ve yeniden şekillendiriyor. Hakkımızda çarpıtılmış bir anlatı yayıyor. Bugün büyük bir anlatı savaşının içerisindeyiz.

Bu savaşta, doğruları aktarmak ve çarpıtılan anlatılara karşı toplumu aydınlatmak için kadın medya mensuplarının rolü kritik. Sizler rollerinizi hafife almayın. Bugün dünyanın dört bir yanında insanlar gerçeğe ve doğruya ulaşma arayışında. Onlara gerçeği göstermek bağımsız medyanın en önemli görevi. Bu toplantının bu anlamda başarılı olmasını umuyorum.

Yabancı kadın gazeteciler: Ön yargılarımız kırıldı

Etkinlik sonunda özellikle yabancı gazeteciler İran’da kadınların durumu ile ilgili ziyaret öncesi ve ziyaret sonrası olmak üzere karşılaştırarak yorum ve gözlemlerini paylaştılar. Pek çoğu İran’a bazı ön yargılarla ve korkularla geldiklerini, ancak mevcut durumun düşündükleri gibi olmadığını ifade ettiler.

İran’ı ancak Batı medyası üzerinden takip edebildiklerini ve bu yüzden de sağlıklı, nesnel bilgilere ulaşamadıklarını belirten gazeteciler, medya organları arası işbirliğini, haberleşmeyi ve çeviri kanallarını geliştirerek bu durumun ve iletişimsizliğin aşılması için çalışacaklarını söylediler.

İran kadınlarına ilişkin yorumları sorulduğunda ise, 45 ülkeden hemen hemen her gazeteci, İran kadınlarını “güçlü, politik, birikimli, iyi eğitimli, entelektüel” olarak tanımlayarak onların toplumda önder rollerde olduğunu gördüklerini ifade ettiler.

İran’da kadınların medya alanında, siyasette, eğitimde, sağlıkta ve diğer toplumsal alanlarda desteklendiğini belirten yabancı kadın gazeteciler, bu durumun kendilerini şaşırttığını ve kafalarındaki “İran algısına” ters düştüğünü de eklediler.

İranlı kadın gazeteciler ise özellikle Batı medyası tarafından kendilerinin “mağdur, kurban ve ezilen” olarak gösterilmeye çalışıldığını ancak aksine ülkede “toplumun en önemli öznelerinden biri olduklarını, iktisadi ve sosyal hayata aktif olarak katıldıklarını ve pek çok alanda erkeklerle eşit imkanlara sahip olduklarını” söylediler.

Kadın gazeteciler, medya organları arasında işbirliği imkanlarını artırma ve iletişimde kalma sözü vererek İran’dan ayrıldılar.

DİPLOMASİ

Trump: Çin ile Rusya’nın yakınlaşmasını istemiyorum

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Çin ve Rusya arasındaki yakın ilişkiler konusunda temkinli olduğunu ifade ederek, dünya sahnesinde ABD’ye karşı birleşen iki ülke ile ilişkileri geliştirme planlarının ana hatlarını çizdi.

ABD lideri Fox News’e verdiği demeçte, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmelerini tamamlamasından kısa bir süre sonra gelen yorumlarında, “Bir tarih öğrencisi olarak … öğrendiğiniz ilk şey Rusya ve Çin’in bir araya gelmesini istemediğinizdir,” dedi.

Amerikan lider, Moskova ve Pekin’in ikili ilişkilerinin temeli konusunda şüpheleri olduğunu söyledi ve bunun “doğal” olmadığını ileri sürdü.

Trump, “Muhtemelen şu anda dostlar ama biz her ikisiyle de dost olacağız,” diye ekledi.

Trump’ın Rusya ile ilişkileri geliştirmek istemesi, bazı analistler tarafından “tersten Nixon” olarak adlandırılan ve Soğuk Savaş döneminde Amerika’nın SSCB’yi Çin’den ayırma çabalarına atıfta bulunan bir girişimle, Moskova’yı Pekin’den uzaklaştırma çabası olarak görülüyor.

Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçen ay bu düşünceyi reddederek, ABD’nin Rusya’nın Çin’in küçük ortağı olmasını engellemek istediğini ama nükleer silahlara sahip komşuların anlaşmazlığa düşmesinin “küresel istikrar için” kötü olacağı uyarısında bulunmuştu.

Çin lideri Xi Jinping, Ukrayna savaşının başlamasından günler önce Putin ile “sınırsız” bir dostluk ilan etmiş ve Çin pazarlarına erişim o zamandan beri ABD liderliğindeki yaptırımların izole ettiği Moskova’ya iktisadi olarak can simidi olmuştu.

Çin hükümeti Moskova’yı savaşı sona erdirmek için Washington ile görüşmeler yaptığı için övdü ve “nifak tohumları” ekme girişimlerini “başarısızlığa mahkum” olarak nitelendirdi.

Trump röportajında Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin ısınmasını eski Başkan Barack Obama dönemine dayandırdı ve ayrıntıya girmeden iki ülkenin “kötü enerji politikaları” nedeniyle bir araya gelmek zorunda kaldığını savundu.

ABD lideri, önceki ABD yönetimleri temiz enerji gündemini zorlarken Çin gibi ülkelerin kömür enerjisini kullanmak zorunda bırakılarak “haksız bir avantaj” elde ettiklerini savundu.

Trump iktidara geldiğinden bu yana Putin ile doğrudan görüşürken, ABD’nin dünyanın 2 numaralı ekonomisine yönelik gümrük vergilerini iki kez artırmasına rağmen Çin lideriyle henüz görüşmedi.

Trump, “Çin’in ticaret açısından bize çok ihtiyacı var ama açığı düzeltmemiz gerekiyor ve Rusya ile birlikte, bizim iktisadi gücümüzün bir kısmına sahip olmak istiyorlar,” iddiasında bulundu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Rusya ve Pakistan’dan ortak tatbikat

Yayınlanma

Rusya ve Pakistan deniz kuvvetleri, Arap Denizi’nde ortak bir tatbikat gerçekleştirdi. Rusya’dan korvetler ve bir tanker, Pakistan’dan ise bir fırkateyn ve bir korvetin katıldığı tatbikatta, taktik manevralar, hava savunma ve teröristler tarafından ele geçirilen bir geminin kurtarılması gibi senaryolar uygulandı.

Rusya Deniz Kuvvetleri’ne ait gemiler, Pakistan Deniz Kuvvetleri ile Arap Denizi’nde ortak bir tatbikat gerçekleştirdi.

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre tatbikata Rusya tarafından Pasifik Filosu’na bağlı Rezkiy ve Rusya Federasyonu Kahramanı Aldar Tsıdenjapov korvetleri ile Peçenga adlı orta sınıf deniz tankeri katıldı.

Karaçi limanından ayrıldıktan sonra Rus gemileri, Pakistan’a ait Şah-Cihan fırkateyni ve Tabuk korveti ile birleşerek ortak bir filo oluşturdu.

Tatbikat sırasında Rus ve Pakistan gemileri, taktik manevra görevlerini yerine getirdi ve düşman insansız deniz araçlarının olası saldırılarını bertaraf etti.

Daha sonra mürettebat, Pakistan savaş uçakları ve devriye uçaklarının gemisavar füze atışlarını simüle ettiği bir hava savunma tatbikatı gerçekleştirdi.

Tatbikat, Peçenga tankerinin teröristler tarafından ele geçirilmesinin ardından kurtarılması senaryosuyla sona erdi.

Rusya Savunma Bakanlığı, geçen yılın ekim ayında Pakistan’da Dostluk-2024 adlı Rusya-Pakistan ortak tatbikatının başladığını duyurmuştu.

Bu taktik tatbikatlarda, iki ülkenin askerleri yasa dışı silahlı grupların imhası, keşif-arama faaliyetleri ve pusu operasyonları gibi görevlerde işbirliğini geliştirdi.

Rusya ve Pakistan arasındaki “Dostluk” ortak tatbikatları 2016’dan beri düzenli olarak yapılıyor.

Rusya, Çin ve İran’dan Hint Okyanusu’nda ortak tatbikat

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İngiltere, Rus iş insanı Ferhat Ahmedov’a uygulanan yaptırımları kaldırdı

Yayınlanma

İngiliz yetkililer, eski Nortgaz hissedarı Rus iş insanı Ferhat Ahmedov’u yaptırım listesinden çıkardı. Bu kararla birlikte Ahmedov’un mal varlığı üzerindeki dondurma işlemi ve kendisine yönelik tröst hizmetleri yasağı kaldırıldı. Ahmedov, daha önce AB’nin yaptırım listesinden de çıkarılmış ve AB Konseyi’ne karşı açtığı davayı kazanmıştı.

İngiliz yetkililer, Rus iş insanı ve doğalgaz şirketi Nortgaz’ın eski hissedarı Ferhat Ahmedov’a uygulanan yaptırımları kaldırdı.

Birleşik Krallık Finansal Yaptırımlar Uygulama Dairesinin (OFSI) açıklamasına göre, Ahmedov’un mal varlığı üzerindeki dondurma işlemi ve kendisine yönelik tröst hizmetleri yasağı iptal edildi.

Ahmedov, 8 Nisan 2022’de Avrupa Birliği’nin yaptırım listesine alınmıştı.

AB, Ahmedov’un “Kremlin’e yakın olduğunu” ve “Rusya ekonomisinin kilit sektörleriyle bağlantıları olduğunu” iddia etmişti.

Aynı yıl İngiltere de Ahmedov’a yaptırım uygulamaya başlamıştı.

Eylül 2023’te Ahmedov, AB’nin yaptırım listesinden çıkarılmıştı. Geçen sene ise AB Konseyi’ne karşı açtığı davayı kazanarak tüm kısıtlamaların kaldırılmasını sağlamıştı.

Mahkeme, Ahmedov’un Nortgaz’daki hisselerini 2012’de sattığını ve portföyünde başka Rus şirketi hissesi bulunmadığını tespit etmişti.

Mahkeme ayrıca, Ahmedov’un yaptırım listesine alınmasına gerekçe gösterilen diğer bazı nedenleri de geçersiz ve hatalı bulmuştu.

20 Mart’ta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, eski Formula 1 pilotu Nikita Mazepin’in de yaptırım listesine alınmasına ilişkin kararı iptal etmişti.

Mazepin, Mart 2022’de listeye dahil edilmişti. Mahkeme kararında, yarış pilotuna yönelik kısıtlamaların uygulanması için, babası ve Uralhim’in eski sahibi Dmitriy Mazepin ile olan aile bağlarının yeterli olmadığını belirtmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English