Ortadoğu
Hizbullah Suriye’deki güçlerini Lübnan’a kaydırıyor

İsrail’in Gazze’de ayrım gözetmeden yürüttüğü saldırıların dozu artarken Lübnan Hizbullah’ı Suriye’den 1500 unsurunu çekti. Hamas ise, ABD ve İsrail’in savaş sonrası planlarına tepki gösterdi.
İsrail ordusu, Hamas’ın Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki kalesinde kontrolün ele geçirildiğini iddia etti.
Bloomberg’in haberine göre İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail Savunma Kuvvetleri’ne atıfta bulunarak “IDF güçleri Gazze Şehri’nin kalbinde” dedi. İsrail Gazze Şehri’ni Hamas’ın operasyonlarının “ağırlık merkezi” olarak tanımlıyor. Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre ise İsrail ele geçirdiği bölgede tanksavar füze rampaları, füzeler, çeşitli silahlar ve istihbarat malzemeleri bulunduğunu aktardı. Ordu ayrıca, teknolojik araçların kullanıldığı alanlar da dahil, Hamas’ın deniz kuvvetlerine yönelik hedeflere saldırılar düzenlediğini duyurdu.
‘Gazze’de 8 İsrail askeri aracını imha ettik’
Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, Gazze Şeridi’nde İsrail ordusuna ait 8 aracı imha ettiklerini açıkladı.
Kassam Tugaylarından yapılan yazılı açıklamada, Beyt Lahya bölgesinde İsrail’in 3 tankı, bir zırhlı araç ve bir personel nakliye aracının “Yasin-105” anti-tank roketleriyle vurulduğu belirtildi. Gazze kentinin güneybatısında da “Yasin-105” anti-tank roketleri kullanılarak İsrail ordusunun 2 tankının imha edildiği kaydedilen açıklamada, ayrıca Beyt Lahya’nın kuzeyinde bir İsrail tankının vurularak kullanılmaz hale getirildiği ifade edildi.
Öte yandan İsrail, Gazze’den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400’den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu. İsrail’e göre 31 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 30’a yükselirken, Kassam Tugayları’nın elinde 242 İsrailli esir bulunuyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da da bir İsrail askeri öldü.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail’in saldırılarda 4 bin 237’si çocuk, 2 bin 719’u kadın olmak üzere 10 bin 328 Filistinli öldürüldü, en az 25 bin kişi yaralandı. Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler ise 163 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze’de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı’na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İkinci cephe ihtimaline hazırlık
Gazze’deki vahşetin dozu arttıkça ikinci cephe ihtimali güçleniyor. Bu kapsamda AA’nın yerel kaynaklara dayandırdığı bilgiye göre Lübnan Hizbullahı son iki haftada ülkenin çeşitli bölgelerinde Suriye ordusu saflarındaki unsurlarından yaklaşık 1500’ünü Lübnan’a çağırdı.
Hizbullah unsurları, son iki haftada Halep’in batı kırsalındaki 46. Tugay’dan, İdlib’in doğusundaki Serakib, Karrateyin ile İdlib’in güneyindeki Maarratünnuman ve Han Şeyhun, Keferruma, Kefrenbil ve Hizerin bölgelerinden çekildi. Bu unsurlar, önce Suriye’nin Humus ilinin güneybatısındaki Kuseyr ilçesine, oradan da Lübnan’a geçiş yaptı. Boşalan yerlere İran’a yakın Afganistanlı Fatimiyun ve Bakır Tugayı konuşlandı.
Hizbullah’ın, çekme kararını İsrail’in Gazze Şeridi’ne yoğun saldırıları sonrası alması dikkati çekti. İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda 63 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.
Hamas: Gazze’nin yönetimi Filistin’in meselesidir
Öte yandan Hamas Sözcüsü Abdullatif Kanu, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby’nin dün Hamas’ın Gazze Şeridi’nin geleceğinde denklemin bir parçası olamayacağına ilişkin açıklamasına tepki gösterdi.
Hamas Sözcüsü Abdullatif Kanu, Telegram sayfasından yaptığı açıklamada, “Gazze’yi veya topraklarımızın bir kısmını yönetmek; halkımızın, Filistin’in özel meselesidir ve sahadaki hiçbir güç bu gerçeği değiştirmeyi veya kendi iradesini dayatmayı başaramaz” ifadesini kullandı.
Kanu, “Kirby’nin Gazze’de Hamas sonrası durumla ilgili konuşmasının bir hayalden ibaret olduğunu, Filistin halkının direniş güçleriyle kenetlendiğini ve kendi kaderlerini kendilerinin tayin ettiğini” ifade etti. Kanu, Hamas’ın ulusal bir kurtuluş hareketi ve Filistin halkının temel ayrılmaz bir parçası olduğunu, tüm yasa ve normlara uygun olarak işgale karşı direnme, mücadele etme hakkına sahip olduğunu belirtti.
Hamas Sözcüsü, Filistin’in haklı davasını tasfiye ve tehcir planlarını başarısızlığa uğratan Filistin halkının, kendi topraklarında sarsılmaz bir şekilde durduğunu ve kimsenin planlarını hayata geçirmesine izin vermeyeceğini vurguladı.
Ortadoğu
Trump ateşkes ilan etti, İran ateşkes öncesi İsrail’e füze saldırısı düzenledi

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ile İran arasında “tam ve eksiksiz ateşkes” sağlandığını ve böylelikle savaşın sona ereceğini bildirdi. İran Fars Haber Ajansı da, yerel saatle 07.30 (TSİ 07.00) itibarıyla İsrail ile ateşkesin başladığını duyurdu.
Fars Haber Ajansı, Telegram sayfasından gelişmeyi “Ateşkesin Başlangıcı” başlığıyla duyurdu.
İran ateşkes devreye girmeden önce İsrail’e dört dalga füze fırlattı. İran medyasında, “İran’ın son füzelerinin isabet etmesi, Siyonistlerden çok sayıda ölü ve yaralı olmasının ardından, ateşkesin başlangıç zamanı Tahran saatiyle 07.30 diye belirlendi” ifadeleri kullanıldı.
Jerusalem Post’a göre de, İran’dan fırlatılan füzeler nedeniyle Beerşeba’da beş kişi öldü, en az 20 kişi yaralandı. Füzeler, bir saatten fazla bir süre içinde İsrail genelinde en az altı kez sirenlerin çalmasına neden oldu.
Sharon bölgesinin kuzeyinde de hasar olduğu ve Hadera bölgesinde de yaralıların olduğu bildirildi.
Donald Trump, İran ile İsrail arasında süregelen çatışmalara yönelik sosyal medya platformu Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda “herkese tebrikler” ifadesini kullandı.
Trump paylaşımında “İsrail ve İran arasında tam ve eksiksiz bir ateşkes olacağı konusunda tam bir anlaşmaya varıldığını” bildirdi.
Savaşın “bu noktada sonlandığının” kabul edileceğini kaydeden Trump, İran’ın ateşkesi başlatacağını ve takip eden 12. saatte de İsrail’in ateşkes başlatacağını kaydetti.
Trump, izleyen 24. saatte de “12 gün savaşının resmi sonunun” dünya tarafından da “selamlanacağını” belirtti.
Her bir ateşkes esnasında diğer tarafın “barışçıl ve saygılı” kalacağını kaydeden Trump, “Her şeyin olması gerektiği gibi çalışacağı varsayımıyla, ki öyle olacak, her iki ülkeyi, İsrail ve İran’ı, ’12 günlük savaş’ olarak adlandırılması gereken şeyi sona erdirmek için gereken dayanıklılık, cesaret ve zekaya sahip oldukları için tebrik etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Trump, bu savaşın yıllarca sürebilecek ve tüm Orta Doğu’yu yok edebilecek bir savaş olabileceğini ifade ederek, “Ama olmadı ve asla olmayacak! Tanrı İsrail’i korusun, Tanrı İran’ı korusun, Tanrı Orta Doğu’yu korusun, Tanrı ABD’yi korusun ve Tanrı dünyayı korusun” açıklamasında bulundu.
‘SINIRSIZ ATEŞKES’
Trump, NBC News kanalına telefon görüşmesi yoluyla verdiği röportajda, İsrail ve İran arası çatışmalar nedeniyle birçok kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti.
Durumun daha da kötüye giderek “tüm Orta Doğu’yu yerle bir edebileceğini” savunan Trump, iki ülke arası varılan ateşkesin önemine dikkati çekti.
Trump, “Amerika için harika bir gün. Orta Doğu için harika bir gün. İşi bitirebildiğim için çok mutluyum” diye konuştu.
Ateşkesin süresine yönelik sorulan soruya Trump, “(İsrail-İran arası) Ateşkesin sınırsız olduğunu düşünüyorum. Sonsuza kadar sürecek” ifadesini kullandı.
İki ülke arası çatışmaların “tamamen bittiğini” ifade eden Trump, İsrail ile İran’ın “bir daha asla birbirlerine ateş açacaklarına inanmadığını” dile getirdi.
VANCE: NÜKLEER ALTYAPI YOK EDİLDİ
ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Fox News’e verdiği röportajda, ülkesinin saldırılarıyla İran’ın nükleer altyapılarının yok edildiğini belirterek, İran’ın “artık nükleer silah üretemeyeceğini” savundu.
“Şu anda bir hafta önce olmadığımız bir yerdeyiz” diyen Vance, bir hafta önce İran’ın nükleer silaha sahip olmaya çok yakın olduğunu ileri sürerek, “Şimdi İran, sahip olduğu ekipmanla nükleer silah üretemiyor çünkü biz onu yok ettik” ifadesini kullandı.
Trump’ın, hafta sonu düzenlenen saldırıyla “gerçekten sıfırlama düğmesine bastığını” ifade eden Vance, “Yarın gerçekten yeni bir gün, ’12 gün savaşının’ sonu” dedi.
Vance, “İran nükleer programının sonu ve Orta Doğu’da barış için gerçekten çok büyük bir şeyin başlangıcına inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Trump’ın gece saatlerine tek taraflı olarak açıkladığı İsrail ve İran arasındaki ateşkese ilişkin Tel Aviv henüz sessizliğini koruyor.
Ortadoğu
İran meclisi, UAEA ile işbirliğini askıya alma tasarısını onayladı

İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu, ABD’nin ülkedeki üç nükleer tesise yönelik saldırısının ardından, hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile tüm işbirliğini askıya almaya zorlayan yasa tasarısını onayladı. Tasarı, nükleer tesislerin güvenliği garanti altına alınana kadar kamera kurulumu, denetimler ve müfettiş girişleri gibi tüm faaliyetlerin durdurulmasını öngörüyor.
İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu, ABD’nin ülkedeki üç nükleer tesise yönelik saldırısının ardından, hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tüm işbirliğini askıya almaya zorlayan yasa tasarısını kabul etti.
IRNA ajansının aktardığına göre tasarı, nükleer tesislerin güvenliği garanti altına alınana kadar denetimler ve müfettiş girişleri de dahil olmak üzere tüm faaliyetlerin durdurulmasını içeriyor.
Komisyon Sözcüsü İbrahim Rızai, pazartesi günü öğleden sonra yapılan toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Rızai, “Hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile işbirliğini askıya almaya zorunlu kılan tasarı gündeme alındı ve maddelerinin incelenmesinin ardından genel hatları komisyon üyelerince onaylandı,” dedi.
Denetimler ve müfettiş girişleri durdurulacak
Sözcü Rızai, kabul edilen tasarının içeriğine ilişkin detayları da paylaştı. Rızai, “Bu tasarıya göre hükümet, kamera kurulumu, denetimler, müfettişlerin girişi veya ajansa rapor sunulması gibi ajansla olan her türlü işbirliğini askıya almakla yükümlü olacak. Bu durum, ülkemizin nükleer merkezlerinin güvenliği garanti altına alınana kadar devam edecektir,” ifadelerini kullandı.
Karar, Amerika Birleşik Devletleri’nin pazar günü şafak vaktinde İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından geldi.
İran’dan meşru müdafaa vurgusu
Saldırının ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, yayımladığı mesajla ülkesinin tüm seçenekleri saklı tuttuğunu belirtti.
Arakçi, “Birleşmiş Milletler Antlaşması ve meşru müdafaa çerçevesinde karşılık verme izni veren hükümleri uyarınca İran, egemenliğini, çıkarlarını ve halkını savunmak için tüm seçenekleri saklı tutmaktadır,” dedi.
İran Atom Enerjisi Kurumu da bir bildiri yayımlayarak saldırıyı kınadı. Bildiride, Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerin, uluslararası hukuka ve özellikle Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) aykırı, vahşice bir eylemle hedef alındığı vurgulandı.
Kurum, “Bu milli sanayinin gelişim yolunun durdurulmasına izin vermeyeceğiz,” açıklamasında bulundu.
Ortadoğu
İran, Katar’daki ABD üssünü vurdu

İran devlet televizyonu, Katar’daki el-Udeyd Hava Üssü’nü hedef alan bir askeri operasyon başlattığını duyurdu. Saldırının ardından ABD’nin Irak, Bahreyn, Kuveyt ve Katar’daki askeri üslerinde en yüksek alarm seviyesine geçildiği bildirildi.
İran devlet televizyonu, geçtiğimiz saatlerde yaptığı duyuruyla Katar topraklarında bulunan Amerikan el-Udeyd Hava Üssü’ne karşı askeri operasyonun başladığını bildirdi.
Saldırının ardından ABD’nin Irak ve Orta Doğu’daki diğer üslerinde en yüksek düzeyde alarm durumuna geçildi.
El-Udeyd, ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük hava üssü olma özelliğini taşıyor ve ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) operasyon karargahına ev sahipliği yapıyor.
Saldırının detayları ve hedefleri
Axios portalının İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Tahran emirliğe doğru altı füze fırlattı. İsrailli Ynet portalı ise bir kaynağa atıfta bulunarak İran’ın Irak’taki bir hedefe bir, Katar’daki hedeflere ise 10 füze ateşlediğini yazdı.
Sky News‘in aktardığına göre, el-Udeyd üssünde az sayıda İngiliz askeri ve askeri teçhizatı da bulunuyor.
Yerel kaynaklar, Katar’ın başkenti semalarında uçan birkaç cismin görülebildiğini ve muhtemelen hava savunma sistemlerinin çalışmasıyla ortaya çıkan patlama seslerinin duyulduğunu bildirdi.
ABD, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı hazırlıklara başladı
Bölgedeki üslerde alarm durumu
Reuters ajansı, ABD’nin Irak’taki hava üssünde ve Irak merkezli Şafak News portalına göre Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği’nde maksimum muharebe hazırlığı durumuna geçildiğini duyurdu.
İran devlet televizyonu ise Bahreyn, Kuveyt, Katar ve Irak’taki çeşitli ABD üslerinde alarm sirenlerinin çaldığını aktardı.
Taraflardan ilk tepkiler
İran Silahlı Kuvvetleri, ülkeye yönelik hiçbir saldırgan eylemin yanıtsız bırakılmayacağı taahhüdünde bulundu.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ve ABD Genelkurmay Başkanı Dan Cain, “durum odası” olarak adlandırılan merkezde gelişmeleri anlık olarak koordine ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği Ofisi, İran’ın saldırısına ilişkin yaptığı yorumda, devam eden misillemelerin istikrarsızlığı daha da kötüleştirdiğini belirtti.
-
Görüş1 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Asya2 hafta önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Ortadoğu6 gün önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi1 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
Mevcut jeopolitik değişiklikleri anlamak: Sergey Karaganov ile mülakat
-
Avrupa6 gün önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Amerika2 hafta önce
ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?