Diplomasi
Scholz’dan Rusya’nın da katılacağı Ukrayna barış konferansı çağrısı

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz Alman kamu televizyonu ZDF’ye verdiği bir mülakatta, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan gelecekteki bir barış konferansına Rusya’nın da dahil edilmesi gerektiği konusunda hemfikir olduklarını söyledi.
Scholz ayrıca çatışmanın çözümüne yönelik çabaların artırılması çağrısında bulundu.
Şansölye, “Şu anda bu savaş durumundan mevcut izlenimin gösterdiğinden daha hızlı nasıl çıkabileceğimizi tartışmamız gerektiğine inanıyorum,” dedi.
Scholz, kesinlikle yeni bir barış konferansının yapılacağını ve bunun Rusya’nın da hazır bulunacağı bir konferans olması gerektiğini kaydetti.
Eyalet seçimlerindeki sonuçlar etkili oldu
Haziran ayında İsviçre’de düzenlenen bir önceki uluslararası barış konferansı 78 ülkenin Ukrayna’nın “toprak bütünlüğünü” desteklediklerini ifade etmeleriyle sona ermiş, fakat bundan sonra izlenecek yol belirsiz kalmıştı.
Scholz, Kiev’in silahlandırılmasına karşı çıkan AfD ve BSW gibi partilerin 1 Eylül’deki eyalet seçimlerinde üç partili iktidar koalisyonundaki partilerin aleyhine başarılı olmasının ardından, hükümetinin Ukrayna’ya para ve silah da dahil olmak üzere verdiği destek konusunda ülke içinde daha fazla siyasi hoşnutsuzlukla karşı karşıya.
Partisi her iki seçimde de oyların %10’undan azını alan Scholz, “Seçim sonuçlarının bazı vatandaşların Ukrayna’ya verdiğimiz desteği kabul etmemesiyle de ilgisi var,” dedi.
Sosyal Demokrat Parti’nin bazı üyeleri de Rusya’ya karşı diplomasiye daha fazla ağırlık verilmesi çağrısında bulundu.
AfD ve BSW, Scholz’un açıklamalarından memnun
1 Eylül’de Thüringen’de ilk kez bir eyalet seçimi kazanan ve Saksonya’da da ikinci olan Almanya için Alternatif (AfD), Scholz’un açıklamasını memnuniyetle karşıladı ve bunu partinin duruşuyla ilişkilendirdi.
AfD’nin eş lideri Tino Chrupalla X’te yaptığı açıklamada, “Uzun zamandır Rusya da dahil olmak üzere savaşan tüm tarafları kapsayan barış müzakereleri çağrısında bulunuyoruz,” diye yazdı ve Şansölyenin şimdi AfD’nin talebini takip etmesinin güzel olduğunu savundu.
Scholz’un açıklamaları, Rusya ile diplomasiyi savunan Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) tarafından da övgüyle karşılandı.
BSW’nin Avrupa Parlamentosu’ndaki lideri Fabio de Masi, Scholz’un yorumlarını “ateşkese giden yolda önemli bir girişim” olarak nitelendirdi.
Ukrayna’ya yardımlar “tavsıyor”
Bu arada Zelenskiy de cuma günü Almanya’daki Ramstein’da yapılan Ukrayna Savunma Temas Grubu toplantısında aldığı destek için müteşekkir olduğunu söyledi.
Ukrayna lideri katılımcıları savaş alanına askeri donanım teslimatını hızlandırmaya çağırdı ve ayrıca bu silahların Rusya’nın derinliklerindeki hedefleri vurmak için kullanılmasına izin verilmesi için izin istedi.
Toplantıda ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Biden yönetiminin 250 milyon dolarlık bir askeri yardım paketi daha açıklayacağını söyledi.
Birleşik Krallık 650 hava savunma füzesinden oluşan bir paket göndereceğini söylerken Almanya da 12 adet kundağı motorlu obüs gönderme sözü verdi.
Zelenskiy gece yaptığı video konuşmasında, “Sonbaharın başında bizim için asıl önemli olan Ukrayna’nın, Ukraynalıların konumunu güçlendirmek, şehirlerimizi ve köylerimizi Rus teröründen korumak ve elbette cephedeki askerlerimize daha fazla imkan sağlamaktır,” dedi.
Alman medyası: Zelenskiy, gizli görüşmelerde ikna edildi
Bild’in haberine göre Zelenskiy, Ramstein’da yapılan Ukrayna Savunma Temas Grubu toplantısındaki gizli görüşmelerde bu konuda anlaşmaya vardı. İsviçre’deki zirvenin ardından Zelenskiy Rusya’nın bir sonraki konferansa katılması çağrısında bulunmuştu.
Nitekim Zelenskiy hafta sonu İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile yaptığı görüşmede, Ukrayna’nın barış planını kasım ayında hazır hale getireceğini söyledi.
“Savaşın sonuna, başında olduğumuzdan daha yakınız” diyen Zelenskiy, planını ilk olarak ABD Başkanı Joe Biden’a ve yaklaşan ABD başkanlık seçimlerindeki adaylara sunmak istediğini sözlerine ekledi.
Somut bir savunma paketinin Rusya’ya karşı güçlü bir caydırıcı unsur olacağını ve savaşın diplomatik bir sonuca bağlanmasına yardımcı olacağını kaydeden Ukraynalı lider, “Bu sadece silahlarla ilgili değil, aynı zamanda önemli küresel meselelerle de ilgili,” dedi.
Meloni-Zelenskiy görüşmesi
Ülkesinin Rusya topraklarını uzun menzilli vurma kabiliyetinden mahrum bırakılmasının bir “hata” olduğunu söyleyerek Batı politikasını eleştirse de, 2025 yılında Ukrayna’nın yeniden inşasına ilişkin bir sonraki konferansa ev sahipliği yapma kararı ve “adil bir barışın tesis edilmesini” desteklediği için İtalya’ya teşekkür etti.
Meloni ayrıca Zelenskiy ile Ukrayna’nın meşru savunmasının nasıl sağlanacağını ve adil bir barış için nasıl çalışılacağını görüştüklerini de teyit etti.
İtalyan lider, “Ukrayna konusundaki tutumum iki yıl öncesinden bu yana aynı kaldı. Şimdi başbakan olarak Ukrayna’dan vazgeçmememiz ve onu desteklemeye devam etmemiz gerektiğini savunuyorum,” diye ekledi.
Borrell, Meloni’yi eleştirdi
Fakat İtalya, Como Gölü’nde hazır bulunan AB’nin baş diplomatı Josep Borrell’in de eleştirdiği gibi, Rusya içinde saldırı yasağının kaldırılmasına karşı çıkmaya devam ediyor.
Borrell, Meloni’nin yorumlarını överken, İtalya’nın Ukrayna’nın Rusya içindeki Rus üslerine saldırmak için sağladığı silahları kullanmasına izin vermeyi reddetmesinden duyduğu “hayal kırıklığını” dile getirdi.
Borrell, “Bugün çok net konuşan Başbakan Meloni’ye tamamen katılıyorum. Ancak İtalya neden Ukrayna’nın bu silahları Rusya içindeki Rus üslerini vurmak için kullanmasına izin vermiyor? Sözler güzel ama Ukrayna’nın kendisini etkili bir şekilde savunmasına izin versek çok daha iyi olurdu. Aksi takdirde Rusya Ukrayna’yı cezasız bir şekilde yok etmeye devam edecektir, tıpkı İsrail’in Gazze’yi cezasız bir şekilde yok ettiği gibi,” dedi.
Diplomasi
Ukrayna, Rusya’ya yönelik uzun menzilli saldırıları artıracak

Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, Rusya’ya yönelik uzun menzilli insansız hava aracı saldırılarının sayısını ve ölçeğini ‘birkaç kat’ artırma kararı aldıklarını açıkladı. Umerov, on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlığı yapıldığını ve hedefin Rus askeri tesisleri olacağını belirtti.
Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov, ülkesinin uzun menzilli insansız hava araçları (İHA) kullanarak Rusya’ya yönelik saldırıların sayısını keskin bir şekilde artırmaya hazırlandığını bildirdi.
İnterfaks ajansının aktardığına göre Umerov, komutanlığın iki hafta önce uzun menzilli İHA operasyonlarının sayısını ve ölçeğini “birkaç kat” artırma kararı aldığını ifade etti.
Gazetecilerle bir araya gelen Umerov, Rus askeri tesislerini hedef alacak on binlerce yeni İHA için sözleşme hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti.
Bu yıl 4 milyondan fazla İHA tedarik edilecek
Bakan Umerov, bu yıl içinde Ukrayna ordusuna toplamda 4 milyondan fazla İHA’nın teslim edileceğini açıkladı. Ukraynalı işletmelerin üretim hacimlerini yılda 4 milyondan fazla İHA üretebilecek seviyeye çıkardığını belirten Umerov, yılın başından bu yana Ukrayna ordusunun hem devlet tedarikleri hem de tugayların doğrudan alımları yoluyla 1,5 milyon İHA teslim aldığını söyledi.
Saldırılar onaylanmış planlara göre yapılıyor
Umerov, Ukrayna ordusuna İHA tedarikinin takvime uygun şekilde ilerlediğini ve Rus tesislerine yönelik saldırıların onaylanmış planlar doğrultusunda her gün gerçekleştirildiğini vurguladı.
Habere göre Kiev, geçen yıl sistematik uzun menzilli operasyonlar için bir plan geliştirmiş ve on binlerce “derin darbe” (deepstrike) kapasiteli İHA için sözleşme imzalamıştı.
Bu tedbir sayesinde Ukrayna ordusu, Rusya Federasyonu topraklarının derinliklerindeki kritik hedeflere düzenli olarak yüksek hassasiyetli saldırılar düzenleme imkânı buldu.
Ukrayna müttefikleriyle ‘avcı İHA’ üretiyor
Öte yandan, Ukrayna’nın artan Rus İHA saldırılarına karşı savunmasını güçlendirmek amacıyla müttefikleriyle birlikte önleyici İHA’lar (avcı İHA) üretmeye başladığı da daha önce açıklanmıştı.
Kiev’den yapılan açıklamada, “Şahid avcısı” olarak nitelendirilen bu İHA’ların üç Ukraynalı şirket tarafından üretildiği belirtilmişti.
Diplomasi
Ermenistan’da polis, başpiskoposu gözaltına almak isteyince arbede çıktı

Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına alması, din adamları ve halkın direnişiyle karşılaştı. Eçmiadzin Ana Makamı önünde yaşanan arbedenin ardından güvenlik güçleri geri çekilmek zorunda kaldı.
Ermenistan’da Ulusal Güvenlik Teşkilatı mensuplarının, Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak üzere Eçmiadzin Ana Makamı’na düzenlediği operasyon, halkın ve din adamlarının direnişiyle karşılaştı.
Bugün yaşanan olayda, güvenlik güçleri ile halk arasında arbede çıkarken, muhalefetin çağrısıyla bölgeye gelen destekçiler başpiskoposun gözaltına alınmasını engelledi.
Halk özel kuvvetlerle çatıştı
Sputnik Ermenistan‘ın haberine göre, Ulusal Güvenlik Teşkilatı görevlileri sabah saatlerinde Şirak Piskoposluğu’nda arama başlattıktan sonra Başpiskopos Mikael Acapahyan’ı gözaltına almak amacıyla Tüm Ermeniler Katolikosu’nun Eçmiadzin’deki konutuna geldi.
GFakat güvenlik güçleri geldiği sırada Acapahyan, din adamları toplantısı için Eçmiadzin’de bulunuyordu.
Bu gelişme üzerine din adamları ve halk, özel kuvvetlerin yolunu fiziksel olarak keserek Acapahyan’ın gözaltına alınmasına izin vermedi. Yerel saatle 11.39’da toplanan kalabalık ile güvenlik güçleri arasında arbede başladı.
Gerilimin tırmanmasıyla Eçmiadzin’e ek polis, özel kuvvetler ve Ulusal Güvenlik Teşkilatı personeli sevk edildi. Eş zamanlı olarak, Taşnaksutyun partisinin de aralarında bulunduğu Ermeni muhalefeti, destekçilerine kilise liderlerinin gözaltına alınmasını engellemek için kente gelme çağrısı yaptı.
Paşinyan, Rusya vatandaşı milyarder Karapetyan’a karşı neden silaha sarıldı?
Katolikos ve başpiskoposun çıkışı engellendi
Yerel saatle 11.48’de Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II, yanında başpiskopos ve bir avukatla birlikte kalabalığın karşısına çıktı.
Ancak halk, katolikos ve başpiskoposun bölgeden ayrılmasına izin vermedi. Kapıları kilitleyen kalabalık, “patrik” sloganları atarak maskeli güvenlik güçlerine “Sizler deccalsınız,” diye bağırdı.
Ulusal Güvenlik Teşkilatı, yaptığı resmi açıklamada başpiskoposu gönüllü olarak soruşturma makamlarına teslim olmaya çağırdı ve toplanan kalabalığı kolluk kuvvetlerinin faaliyetlerini engellememeleri konusunda uyardı.
Paşinyan yönetimine ‘kimliği yok etme’ suçlaması
Yaşananlar üzerine Rusya Ermenileri Birliği, Ermenistan hükümetinin eylemlerini sert bir dille eleştiren bir açıklama yayımladı.
Birlik, Başbakan Nikol Paşinyan’ı, 2026 seçimleri öncesinde muhalefetin kalesi olarak görülen kiliseye zulmetmek ve Ermeni kimliğinin temellerini yıkmaya çalışmakla suçladı.
Yerel saatle 14.21 sularında güvenlik güçleri ve toplanan halk dağılmaya başladı. Kolluk kuvvetleri, daha önce konuşlandıkları bölgeyi geldikleri gibi aniden terk etti.
Ulusal Güvenlik Teşkilatı ve polis, Eçmiadzin Ana Makamı’nı terk etme kararını güvenlik gerekçelerine dayandırdı.
Kurumlar, Başpiskopos Mikael Acapahyan’a “kolluk kuvvetlerinden saklanmaması ve kendisini bekleyen Ulusal Güvenlik Teşkilatı operasyon grubuna teslim olması” çağrısını yineledi.
Diplomasi
Hürmüz’de gemiler saldırıdan korunmak için ‘İsrail ile bağlantımız yok’ diyor

Reuters’ın analiz şirketi Windward’a dayandırdığı haberine göre, Hürmüz Boğazı’ndaki gemiler, İran ve İsrail arasındaki savaş nedeniyle olası saldırılardan kaçınmak için ‘Rus petrolü’ veya ‘Çin’e ait gibi olağan dışı mesajlar yayınlıyor.
İran ile İsrail arasındaki savaş, küresel deniz ticaretinin en kritik geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı‘nda yeni bir güvenlik önlemini tetikledi.
Reuters‘ın haberine göre, bölgedeki gemiler olası saldırılardan korunmak amacıyla “Rus petrolü” veya “Çin’e ait” gibi daha önce görülmemiş mesajlar yayınlamaya başladı.
Analiz şirketi Windward’ın verilerine dayandırılan haber, gemilerin bu yönteme başvurarak kendilerini potansiyel hedeflerden uzak tutmaya çalıştığını ortaya koydu.
‘Olağan dışı’ 101 mesaj tespit edildi
Windward tarafından yapılan analize göre, 12-24 Haziran tarihleri arasında 55 farklı gemi, aidiyetlerine ilişkin toplam 101 “olağan dışı mesaj” gönderdi.
Bu mesajlar arasında “Rus petrolü” ve “Çin’e ait” ifadeleri öne çıktı.
Örneğin, Panama bayraklı Yuan Xiang Fa Zhan adlı konteyner gemisi, 26 Haziran’da Pakistan’a giderken Hürmüz Boğazı’nı geçtiği sırada telsizle geminin “Çin’e ait olduğunu” bildirdi.
Benzer şekilde, Suudi Arabistan’dan Çin’e ham petrol taşıyan süper tanker Yuan Yang Hu da aynı mesajı yayınladı ve boğazdan ayrılır ayrılmaz sinyali değiştirdi.
Singapur bayraklı Kota Cabar adlı konteyner gemisi ise Kızıldeniz’den geçerken “geminin İsrail ile bağlantısı olmadığı” yönünde bir sinyal verdi.
Normal şartlarda gemiler, varış noktaları veya taşıdıkları yüke ilişkin bilgiler aktarır. Bazı durumlarda ise korsanları ve diğer olası saldırıları caydırmak için gemide silahlı muhafızların bulunduğuna dair mesajlar verilebiliyor.
Uzmanlar Harici’ye değerlendirdi: Hürmüz’ün kapanma ihtimali ‘sıfır’
‘Bazı ülkeler daha yüksek tehdit altında’
Windward CEO’su Ami Daniel, gemiciliğin karmaşık yapısı nedeniyle bir geminin sahibi olan devleti net bir şekilde belirlemenin zor olduğu yönünde gemi sahipleri arasında bir görüş birliği oluştuğunu belirtti.
Daniel, buna karşın İngiltere, ABD ve İsrail gibi bazı ülkelerle bağlantılı gemilerin “daha yüksek bir tehdide maruz kalabileceğini” ifade etti.
İran’dan ‘boğazı kapatırız’ tehdidi
İran ve Umman’ın karasularında yer alan Hürmüz Boğazı, dünya petrol ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) sevkiyatının yaklaşık beşte birinin yapıldığı stratejik bir konumda bulunuyor.
İran, İsrail ile yaşadığı savaş ve ABD’nin ülkedeki nükleer tesislere yönelik saldırıları sonrasında, “egemenliğine yönelik saldırganlığın” devam etmesi halinde boğazı kapatma tehdidinde bulunmuştu.
İranlı uzmanların değerlendirmelerine göre, boğazın kapatılması piyasaya petrol arzında keskin bir düşüşe yol açabilir ve petrol fiyatlarının varil başına 250 dolara kadar yükselmesine neden olabilir.
-
Görüş2 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Ortadoğu2 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi2 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savunma sanayiinde ‘Amerikan malı’ baskısı geri tepiyor
-
Dünya Basını7 gün önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir
-
Avrupa2 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Dünya Basını2 hafta önce
Foreign Policy: Çin İran’ı Destekliyor, İsrail’i Kınıyor
-
Görüş2 hafta önce
İsrail’in ‘Bildiği Şeytan” ile İşi Bitti mi?