Rusya
Putin, Gazprom’a on yıllık kalkınma planı hazırlama talimatı verdi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Gazprom’a, hükümetle iş birliği içinde, şirketin sürdürülebilir kalkınmasını sağlayacak ve tedarik coğrafyasını genişletecek on yıllık bir plan hazırlama talimatı verdi.
Vedomosti gazetesinin aktardığına göre Putin, Rusya Enerji Haftası’nda yaptığı konuşmada doğalgaz endüstrisinin şu anda büyük bir dönüşüm sürecinde olduğunu vurguladı.
Bu değişim yalnızca ihracatın Batı’dan Doğu’ya kaydırılmasını değil, aynı zamanda 2021 yılında başlatılan sosyal gazlaştırma programı kapsamında iç pazara yapılan arzın önemli ölçüde artırılmasını da içeriyor. Devlet Başkanı, programın iyi bir hızla ilerlediğine dikkat çekerek bu başarısı için Gazprom yönetimine teşekkür etti.
Putin, “Bu süreçte elbette doğalgaz sektöründeki en büyük şirketimiz olan Gazprom’a öncü bir rol düşüyor. Şirketten ve yönetimden, hükümetle birlikte çalışarak, şirketin sürdürülebilir kalkınmasını sağlayacak ve tedarik altyapısını Doğu’ya kaydıracak on yıllık bir plan hazırlamalarını istiyorum. Tekrar ediyorum, bu plan hem Rus bölgelerinin gazlaştırılmasına hem de ülke içinde gaz işleme kapasitesini artırmaya yönelik büyük ölçekli hedeflerimizi kapsamalıdır,” dedi.
Putin, 26 Eylül’de Rusya Enerji Haftası forumunun genel oturumunda yaptığı konuşmada ayrıca çok kutuplu dünya düzeni, yakıt ve enerji sektöründeki rekabet ve BRICS içinde bağımsız bir ödeme ve uzlaştırma sistemlerinin geliştirilmesi gibi konulara da değindi.
Avrupa pazarını kaybeden Gazprom, Rusya’nın en kârlı 100 şirketi arasından düştü
Öte yandan Forbes dergisi, Rus şirketlerinin net kâra göre yıllık sıralamasını yayımladı. Geçen yılın lideri olan Rusya’nın en büyük doğalgaz şirketi Gazprom, 2024’te sadece liderlik konumunu kaybetmekle kalmadı, aynı zamanda ilk 100’e de giremedi.
Gazprom, 25 yıl sonra ilk kez 2023 yılını 629 milyar rublelik zararla kapatırken, bir önceki yıl 1,23 trilyon ruble kâr etmişti. Şirket yönetimi için hazırlanan bir iç rapora göre, önümüzdeki on yıl içinde gaz ihracatını eski seviyelerine getirmek mümkün olmayacak.
2035 yılına kadar ihracatın yılda ortalama sadece 50 ila 75 milyar metreküp olması öngörülüyor ki bu da Rusya’nın Ukrayna’ya dönük askeri müdahalesinden önceki seviyenin yaklaşık üçte biri.
Gazprom’un kayıplarının temel nedeni, yaptırımların doğalgaz üretiminde ve Avrupa’ya tedarikte yol açtığı keskin düşüş. Şirketin gaz üretimi 2023 yılında 404 milyar metreküpe gerileyerek 1990’dan bu yana en düşük seviyeye indi. Denizaşırı teslimatlar ise 1985’ten bu yana en düşük seviye olan 69 milyar metreküpte kaldı.
Avrupa’ya sadece 28 milyar metreküp gaz ihraç edildi ki bu da 1970’lerin sonundaki rakamlara denk düşüyor. Gazprom’un Avrupa pazarındaki payı üç kat azalarak yüzde 45’ten yüzde 15’e düştü.
Rusya’nın arz miktarının azalması karşısında Azerbaycan, Avrupa’ya doğalgaz ihracatını hızla artırarak neredeyse yarım asırdır hâkim olduğu bir pazarda Rusya’nın yerini alıyor.
Hazar Denizi’ndeki Şahdeniz sahasından gelen Azerbaycan gazı 1 Ağustos’ta Slovenya’ya akmaya başladı. Azerbaycan daha önce de İtalya, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Macaristan ve Sırbistan’a gaz sevkiyatına başlamıştı.
Ayrıca Azerbaycan gazı Gürcistan ve Türkiye’ye de ulaşıyor. 2024 yılında Avrupa’da sadece Macaristan, Slovakya ve Avusturya boru hatlarıyla Rus gazı almaya devam edecek.
13 Eylül’de Gazprom’un Avrupa Birliği’ndeki (AB) son büyük müşterilerinden biri olan Avusturyalı Wien Energy GmbH şirketinin 2025’ten itibaren Rus gazı alımını durduracağı açıklandı.
Viyana ve civarındaki 2 milyondan fazla tüketiciye gaz tedarik eden bu şirket, Kuzey Afrika ve Kuzey Denizi’nden gaz tedarikinin yanı sıra Avusturya’nın ihtiyacının yüzde 12’sini karşılayacak miktarda sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) alımı için de anlaşmalar imzaladı.
Gazprom’un Avrupa’daki son büyük müşterilerden biri doğalgaz tedarikini durduracak
Rusya
Kremlin, İran’ın UAEA kararını ‘saldırının doğrudan sonucu’ olarak niteledi

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Peskov, Ermenistan ve Azerbaycan’ın barış anlaşmasını sonuçlandırmaya çok yakın olduğunu belirtirken, İran’ın UAEA ile işbirliğini askıya almasını ‘İran’a yönelik saldırının doğrudan sonucu’ olarak nitelendirdi. Sözcü ayrıca, Rusya ile Ukrayna arasında şu anda bir memorandum görüşmesi olmadığını ve Ermenistan’da tutuklanan Rus vatandaşı iş insanı için temasların sürdüğünü bildirdi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, düzenlediği basın toplantısında Rus dış politikasına ilişkin gündemdeki bir dizi başlıkta değerlendirmelerde bulundu.
Peskov, Ermenistan ile Azerbaycan’ın barış anlaşmasına çok yakın olduğunu, İran’ın nükleer denetimlere ilişkin kararının bir saldırı sonucu alındığını, Ukrayna ile esir takası sürecinin devam ettiğini ve Ermenistan’da tutuklanan Rus iş insanının durumunu takip ettiklerini açıkladı.
‘Erivan ile Bakü anlaşmayı sonuçlandırmaya çok yakın’
Rusya’nın, Azerbaycan ve Ermenistan arasında yeni bir gerilim yaşanmamasını umduğunu belirten Peskov, iki ülkenin barış anlaşması üzerindeki çalışmaları sonuçlandırmaya çok yakın olduğunu ifade etti.
Kremlin Sözcüsü, “Bu çalışmanın sonuçlandırılacağını umuyoruz. Bu anlaşma, bölgedeki atmosferin istikrarı ve güvenliği için çok gerekli,” dedi. Peskov, talep edilmesi halinde Rusya’nın bu sürece katkıda bulunmak için mümkün olan her şeyi yapmaya hazır olduğunu da sözlerine ekledi.
Kaynak metinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 24 Haziran’da Dağlık Karabağ’daki çatışmalar sırasında yerleşim yerlerini bombalaması nedeniyle Ermenistan’ı “savaş suçlusu bir devlet” olarak nitelendirdiği bilgisi yer aldı.
Ayrıca, Mart 2025’te Ermenistan ve Azerbaycan’ın, devletlerin sınırlarını ve toprak bütünlüğünü karşılıklı olarak tanıyan 17 maddelik bir barış anlaşması imzalamayı kabul ettiği hatırlatıldı.
‘UAEA’nın itibarı ciddi şekilde zedelendi’
Peskov, İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğini askıya alma kararının, ülkeye yönelik saldırının doğrudan bir sonucu olduğunu söyledi.
Peskov, “Bu tür bir karar, gerçekleşen kışkırtılmamış saldırının doğrudan bir sonucudur. Nükleer tesislere yönelik benzeri görülmemiş saldırıların doğrudan bir sonucudur. Elbette UAEA’nın itibarı bu durumda ciddi şekilde zedelenmiştir, bu nedenle böyle bir durum endişe yaratmadan edemez,” ifadelerini kullandı.
ABD ve İran arasındaki temasların devam ettiğini ve Moskova’nın nükleer tesislere yönelik saldırılar etrafındaki durumu izlediğini belirten Peskov, Rusya’nın İran’daki tesislerin durumuna ilişkin veriye sahip olmadığını ve bu verilerin ortaya çıkmasını beklemek gerektiğini kaydetti.
25 Haziran’da İran meclis komitesi, İran Atom Enerjisi Kurumu’nun UAEA ile işbirliğini askıya almasına yönelik yasa tasarısını onaylamıştı.
Tasarıya göre İran, nükleer tesislerine kamera kurmama, denetimlere izin vermeme ve ajansa rapor sunmama hakkına sahip olacak. İranlı milletvekilleri, UAEA’yı ve Genel Sekreter Rafael Grossi’yi yanlış raporlar sunmakla, bazı ajanları ise “nükleer tesislerde casusluk yapmakla” suçluyor.
İran meclisi, UAEA ile işbirliğini askıya alma tasarısını onayladı
‘Ermenistan’da Rusya vatandaşı iş insanı Karapetyan için temaslar sürüyor’
Ermenistan’da tutuklanan Tashir Grubu’nun sahibi Samvel Karapetyan’ın akıbetiyle ilgili Rusya ve Ermenistan arasında temasların yürütüldüğünü bildiren Peskov, “Karapetyan Rusya Federasyonu vatandaşı olduğu için elbette ilgili temaslar yürütülmektedir,” diye vurguladı.
Peskov, bu durumdan bağımsız olarak da Kremlin’in Erivan ile temas halinde olduğunu, çünkü Ermenistan’ın “çok yönlü ilişkilere sahip önemli bir müttefik” olduğunu belirtti.
Erivan’daki bir mahkeme, 18 Haziran’da iş insanını “iktidarı devirme çağrıları yapma” suçlamasıyla iki ay süreyle tutuklamıştı.
Karapetyan suçlamaları reddederken, avukatı kararın yasa dışı olduğunu savunarak temyize gideceklerini açıkladı.
17 Haziran’da Karapetyan’ın evinde arama yapılmış, ertesi gece kendisi ve kardeşi polis tarafından gözaltına alınmıştı. İş insanı, tutuklanmasından önce yetkililerin Ermeni Apostolik Kilisesi’ne yönelik sert açıklamaları karşısında kiliseyi savunmuştu. Kardeşinin aktardığına göre, Karapetyan ile birlikte yaklaşık 45 destekçisi de gözaltına alındı.
‘Ukrayna ile memorandumlar hakkında görüş alışverişi yok’
Peskov, Rusya ile Ukrayna arasında şu anda memorandum taslakları hakkında bir görüş alışverişi yapılmadığını açıkladı.
Sözcü, İstanbul’da yapılan ikinci tur müzakerelerde varılan anlaşmaların uygulanmasının tamamlanma aşamasında olduğunu ve bu süreç bittikten sonra müzakerelerin devamı için tarihlerin belirleneceğini ekledi.
Rusya-Ukrayna müzakerelerinin ikinci turu 2 Haziran’da Türkiye’de gerçekleşmişti. Taraflar, 6 bin asker ve subayın cenazesinin Ukrayna’ya teslim edilmesi konusunda anlaşmaya varmıştı.
Moskova ve Kiev ayrıca, ağır yaralı ve hasta tüm esirlerin yanı sıra 25 yaş altı genç askerlerin takası konusunda da mutabık kalmıştı. 16 Haziran’da Rusya heyetinin başkanı Vladimir Medinskiy, cenazelerin teslimatının son aşamasının yürütüldüğünü duyurmuştu. Toplamda Ukrayna’nın 6 bin 60 askerin cenazesini teslim aldığı belirtildi.
Rusya
NATO istihbaratı: Rusya savaşı 2027’ye kadar sürdürebilir

NATO istihbaratına göre, Rusya ekonomik kapasitesi sayesinde Ukrayna’daki savaşı mevcut yoğunluğunda en az 2027 yılına kadar devam ettirebilir. Bununla birlikte, ittifak kaynakları Rus savunma sanayisinin üretim kapasitesinin zirvesine ulaştığını ve artan ekonomik zorlukların, özellikle de Varlık Fonu’ndaki erimenin, Moskova için ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirtiyor.
NATO’nun Lahey’deki bir zirve sırasında paylaştığı istihbarat değerlendirmesine göre, Rusya’nın Ukrayna’da mevcut ölçekteki askeri operasyonları en az 2027 yılına kadar sürdürme kapasitesi bulunuyor.
BBC‘nin haberine göre, ittifak üyeleri, artan iç zorluklara rağmen ülke ekonomisinin savaşı birkaç yıl daha finanse etmeye yeteceği görüşünde.
Ancak NATO, Rus savunma sanayisinin zaten kapasitesinin sınırlarında çalıştığını ve silah üretiminde daha fazla artışın mümkün olmadığını da vurguluyor.
Moskova kazanacağına inanıyor
BBC‘ye konuşan üst düzey bir NATO yetkilisi, Batı’nın diplomatik çabalarının Ukrayna’daki çatışmayı sona erdirmeye henüz yaklaştırmadığını hatırlattı.
NATO, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in savaşı kazandığına inandığını düşünüyor. İttifak kaynağı, bu aşırı güvenin, Kremlin’e Rus istihbarat servisleri tarafından sunulan çarpıtılmış tablonun bir sonucu olduğunu belirtti.
Kaynak ayrıca Ukrayna ordusunda bir personel açığı olduğuna dikkat çekti. İttifak temsilcisi, “Bunun ne kadar kritik olduğu, Ukrayna’nın bu konuda ne yapmayı planladığına bağlı. Somut adımlar atması gerekiyor,” dedi.
Batı için daha ‘karamsar’ tahminler de var
Daha önce, nisan ayında, Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW) analisti George Barros, Rusya’nın savaşı mevcut haliyle 12 ila 16 ay daha sürdürebileceğini belirtmişti.
Barros’a göre bu sürenin sonunda Rusya’nın hem bütçe kaynakları hem de cömert ödemelerle cepheye çekilen “gönüllüler” de dahil olmak üzere insan rezervleri tükenebilir.
Ekonomik zorluklar artıyor
Devlet Başkanı Putin’in 24 Haziran’da 2025 federal bütçesinde imzaladığı değişiklikler, artan ekonomik zorluklara işaret ediyor.
Belgeye göre, planlanan petrol ve doğalgaz gelirleri neredeyse dörtte bir oranında azaltılıyor: beklenen 10,8 trilyon ruble yerine bütçeye sadece 8,3 trilyon ruble girecek.
Bütçeyi dengelemek için hükümet, ekonomiyi desteklemeye yönelik beş büyük devlet programındaki harcamaları kesiyor.
Aynı zamanda, bütçe açığı tahmini de kötüleşiyor. Daha önce 1,2 trilyon ruble olarak planlanan açığın şimdi 3,8 trilyon ruble ile üç katına çıkması bekleniyor.
Varlık Fonu hızla eriyor
Maliye Bakanlığı, Ural petrolünün varil fiyatı 60 doların altına düştüğünde eksik kalan petrol ve gaz gelirlerini karşılamak için Ulusal Varlık Fonu’ndan (FNB) kaynak kullanıyor.
Bloomberg‘in konuya aşina kaynağına göre, 2025’ten itibaren bu eşik 50 dolara düşürülebilir.
Haziran ayı başı itibarıyla Maliye Bakanlığı’nın elinde FNB’nin likit varlıklarından sadece 2,8 trilyon ruble kaldı. 2022-2024 döneminde fon, ruble bazında yarıdan fazla, dolar bazında ise üçte bir oranında (113,5 milyar dolardan 37,4 milyar dolara) küçüldü.
RANHiGS ekonomistleri, emtia fiyatlarının düşük kalması durumunda FNB’nin 2026 yılına kadar tamamen tükenebileceği uyarısında bulunuyor.
Rusya
FSB’den Dağıstan Devlet Sekreteri Magomedov’a operasyon

Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Dağıstan Devlet Sekreteri Magomed-Sultan Magomedov’a yönelik geniş çaplı bir operasyon başlattı. Dagneftebaza şirketinin usulsüz özelleştirilmesiyle ilgili soruşturma kapsamında Magomedov’un gözaltına alındığı bildirildi. Operasyon çerçevesinde, Magomedov ile bağlantılı 50 adrese baskın düzenlendiği öğrenildi.
Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), Dağıstan Devlet Sekreteri Magomed-Sultan Magomedov’a yönelik bir operasyon başlattı.
Rus haber ajansı TASS‘ın güvenlik birimlerinden bir kaynağa dayandırdığı bilgiye göre, Magomedov ile bağlantılı çok sayıda adreste arama yapılıyor. RBK gazetesinin ulaştığı bir kaynak ise Magomedov’un soruşturma kapsamında gözaltına alındığını doğruladı.
FSB’den 50 adrese eş zamanlı baskın
Yerel yayın organı Çernovik‘in haberine göre, soruşturma işlemleri Magomedov’un çalışma ofisinin de aralarında bulunduğu, kendisiyle ilişkili yaklaşık 50 adreste yürütülüyor.
Baskınların, FSB’nin merkez teşkilatı ile Dağıstan Cumhuriyeti’ndeki FSB birimlerinin ortak çalışmasıyla gerçekleştirildiği belirtildi. Çernovik‘in bir kaynağı, “Bu ölçekte bir operasyon için güç birikimi gerekiyordu. Bu nedenle güvenlik güçleri bir haftadan uzun bir süre boyunca cumhuriyete küçük gruplar hâlinde geldi,” ifadelerini kullandı.
Soruşturmanın merkezinde Dagneftebaza özelleştirmesi var
Baza ve Shot gibi yayın organları, aramaların Dagneftebaza adlı şirketin yasa dışı özelleştirilmesiyle ilgili bir davayla bağlantılı olduğunu bildirdi. Daha önce bölge hükümetine ait olan şirketin, 2005 yılında Magomedov’un yöneticiliği döneminde özelleştirildiği öğrenildi.
Şirket, şu anda Magomedov’un oğlu Magomed Magomedov tarafından yönetilen MSB-Holding bünyesinde faaliyet gösteriyor. Şirketin kurucuları arasında Magomedov’un diğer akrabalarının da bulunduğu belirtiliyor.
‘Bu sadece ilk aşama’
Çernovik‘e konuşan bir güvenlik kaynağı, devlet sekreterine yakın kişilerin ev ve iş yerlerindeki aramaların, operasyonel ve soruşturma faaliyetlerinin yalnızca ilk aşaması olduğunu vurguladı.
Kaynak, “FSB’nin dikkati yalnızca özelleştirilen Dagneftebaza’nın mevcut sahiplerine değil, aynı zamanda özelleştirmeye yardım edenlere, kurucu ortaklar ve sahipler arasında yer alanlara da çevrilmiş durumda,” dedi.
Rusya Anayasa Mahkemesi Başkanı: Yolsuzluk Nazizm ve terörden daha tehlikeli bir düşman
-
Görüş1 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Ortadoğu1 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi1 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Avrupa1 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?
-
Görüş1 hafta önce
İsrail’in ‘Bildiği Şeytan” ile İşi Bitti mi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savunma sanayiinde ‘Amerikan malı’ baskısı geri tepiyor
-
Dünya Basını3 gün önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir