Bizi Takip Edin

Diplomasi

AB, ABD ve Britanya HTŞ’yi “kısık ateşte pişirecek”

Yayınlanma

El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) öncülüğündeki silahlı grupların Şam’ı ele geçirmesinin ardından, örgütün Batı nezdindeki geleceğinin ne olacağı tartışılmaya başlandı.

Türkiye ve Rusya’nın yanı sıra Batılı ülkelerin de “terör örgütü” listesinde yer alan HTŞ’yi “normalleştirme” çabalarının dün itibariyle başladı. ABD ve Birleşik Krallık peş peşe yaptıkları açıklamalarla HTŞ’yi “terör örgütü” listesinden çıkarmayı tartışacaklarını duyurdular.

Politico’da yer alan habere göre, Washington’da HTŞ ile ne yapılacağı konusunda şiddetli bir tartışma yaşanıyor. Mevcut yetkililerden biri, “HTŞ’yi listeden çıkarıp çıkaramayacağımızı, nasıl ve ne zaman çıkarabileceğimizi görmek için büyük bir mücadele var,” dedi.

ABD yasalarına göre Dışişleri Bakanı, terörizme bulaşmaları ve ABD güvenliğini tehdit etmeleri halinde grupları yabancı terör örgütü (FTO) olarak tanımlayabilir.

FTO tanımlaması, grubu ve aktif destekçilerini yaptırımlara ve cezai kovuşturmaya açar. ABD yasaları Dışişleri Bakanının istediği zaman bir örgütü FTO listesinden çıkarmasına izin verdiğinden, bir başkan bir örgütü ABD FTO listesinden çıkarmaya karar verebilir.

Politico’ya göre “Washington’da hiç kimse, yaygın zulümlere ve savaş suçlarına karışmış acımasız bir diktatör olan Esad’ın düşüşünün yasını tutmuyor ya da onun düşüşünün İran ve Rusya için büyük bir gerileme anlamına geldiğini düşünmüyor. Ama aynı zamanda Colani’nin söylediği gibi gerçek bir ılımlı geçiş lideri mi yoksa kuzu postuna bürünmüş bir kurt mu olduğunu da merak ediyorlar.”

İlk işaretlerin ABD için “güven verici” olduğunu söyleyen Politico, “HTŞ, Esad’ın devrilmesinden bu yana (şu ana kadar) nispeten barışçıl bir geçiş hükümeti kurulması için Suriye Başbakanı Muhammed Gazi Celali ile işbirliği yaptığını duyurdu. Grup ayrıca tüm Suriyeli askerler ve yedek askerler için af ilan etti ve kadınlara nasıl giyineceklerini söylemeyeceğine söz verdi,” dedi.

İsrail, Suriye’nin askeri kapasitesini “HTŞ” fırsatı ile yok ediyor

Bununla birlikte, “ilk işaretlerin her şey demek olmadığını” vurgulayan Politico, üst düzey İsrailli yetkililerin Esad’ın düşüşünü kutlarken bile Esad sonrası Suriye’nin ne anlama geleceği konusunda temkinli olduğunu ileri sürüyor.

İsrail’in Washington Büyükelçisi Michael Herzog’un, İran’ı Hizbullah ve Hamas gibi gruplara silah sağlamak için bir kanaldan mahrum bırakması nedeniyle Esad’ın düşüşünü “büyük bir darbe” olarak nitelendirdi fakat “ihtiyatlı olunması” gerektiğini de vurguladı.

Herzog, “Bu hikayede iyi adamlar yok, çünkü cihatçılar var… Cihatçıların Suriye’de bulunan kimyasal ya da diğer türden stratejik yetenekleri ele geçirmelerini istemiyoruz. Bunu çok yakından takip etmemiz gerekecek,” dedi.

Kıdemli Orta Doğu muhabiri Elijah J. Magnier de, cihatçı HTŞ’nin İsrail’in neredeyse Şam’ı işgal etmesi karşısında bir ikilemle karşı karşıya kaldığını, Tel Aviv’e yüksek perdeden karşı çıkarsa Batı yaptırımlarının kalkmasının mümkün olmadığını savundu.

Eski MI6 şefi Sawers: HTŞ terör örgütü gibi değil, kurtuluş hareketi gibi davranıyor

ABD’li Cumhuriyetçiler temkinli

Politico’daki habere göre Donald Trump’ın ocak ayında Beyaz Saray’a yeniden girmesi öncesinde Washington’da, özellikle de Cumhuriyetçi çevrelerde benzer bir kuşku var.

Trump yönetiminde Orta Doğu politikası üzerine çalışmış eski bir yetkili olan Gabriel Noronha, “Pek çok grup iktidara geldiklerinde doğru olanı söylüyorlar çünkü iktidarı ellerinde tutmalarının kırılgan olmasından endişe ediyorlar ve iktidarı sağlamlaştırdıktan sonra ideolojilerini uygulamaya odaklanıyorlar,” dedi.

Trump yönetiminde Dışişleri Bakanlığının terörle mücadele eski üst düzey temsilcisi olan Nathan Sales, Colani’nin “sadece son birkaç ayda yaptıklarını değil, kariyeri boyunca yaptıklarını değerlendirmek gerektiğini” söyledi ve “Özgeçmişine baktığınızda, mavi kaplamalı bir terörist özgeçmişi olduğunu görürsünüz,” dedi.

Sales, “Hepimiz HTŞ’nin zafer anında kendisini radikallikten arındırabileceğine şüpheyle yaklaşmalıyız,” ifadelerini kullandı.

Üst düzey Biden yönetimi yetkilileri de şu ana kadar “bekle ve gör” yaklaşımını benimseyerek HTŞ’nin ilk vaatlerini yerine getirmek için neler yapacağını izleyeceklerini söylediler.

ABD ve Britanya, HTŞ’yi “terör” listesinden çıkarmayı planlıyor

Berlin ve Paris HTŞ ile “insan hakları” temelinde ilişki kuracak

Politico’ya göre Avrupa Birliği ile birlikte Birleşik Krallık da aynı şeyi yapıyor gibi görünüyor. AB sözcüsü Anouar El Anouni, “HTŞ daha büyük sorumluluklar üstlendikçe, sadece sözlerini değil eylemlerini de değerlendirmemiz gerekecek,” dedi.

Berlin’den pazartesi günü yapılan açıklamada, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Şam’da iktidarı ele geçiren gruplarla “temel insan hakları ve etnik ve dini azınlıkların korunması temelinde” birlikte çalışma konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Alman hükümetinden yapılan açıklamaya göre Scholz ve Macron, Esad’ın iktidarının sona ermesini memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, eski liderin “Suriye halkına korkunç acılar yaşattığını ve ülkesine büyük zarar verdiğini” iddia etti ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunmasının önemini vurguladı.

Açıklamada ayrıca Scholz ve Macron’un AB’nin Suriye ile angajmanını güçlendirmek ve ülkede kapsayıcı bir siyasi süreci desteklemek üzere birlikte çalışma konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

İsrail tankları Şam’a 23 kilometre mesafede

Birleşik Krallık Başbakanı frene bastı

Birleşik Krallık da, HTŞ’nin “terör” listesinden çıkarılmasına ilişkin tartışma başlatacağını duyurmuştu fakat Başbakan Keir Starmer bunun için “henüz çok erken” olduğunu söyledi.

Keir Starmer, HTŞ’nin “terör örgütü” statüsünün kaldırılması konusunda “herhangi bir kararın beklemede olmadığı” konusunda ısrar etti.

Başbakan, pazartesi günü yaptığı açıklamada, ülkesi tarafından terörist olarak tanımlanan HTŞ ile ilgili tutum değişikliğini tartışmak için “çok erken” olduğunu söyledi.

Orta Doğu ziyareti kapsamında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da konuşan Başbakan, “Şu anda odak noktamız müttefiklerimizle konuşmak, bunun Suriye için bir fırsat olduğundan emin olmak ve dolayısıyla bunun barışçıl bir fırsat olduğundan emin olmak için çalışmak olmalı,” dedi.

Starmer ülkesinin “sivillerin korunduğundan emin olmak, azınlıkların korunduğundan emin olmak ve terörizm ve şiddetle ilgili kırmızı çizgide kesinlikle net olmak” üzerine yoğunlaşacağını söyledi ve “Dolayısıyla bundan sonra ne olacağı konusunda aceleci davranmamalıyız,” dedi.

Starmer’ın Kabine Ofisi Bakanı Pat McFadden pazartesi sabahı El Kaide’nin eski uzantısı hakkında “nispeten hızlı bir karar” sözü vermişti.

McFadden “sahadaki durumun hızı göz önüne alındığında” kararın hızlı olması gerektiğini söylemişti.

Diplomasi

NATO liderleri %5 savunma harcaması hedefinde anlaştı

Yayınlanma

32 NATO üyesi, ABD’den gelen savunma harcamalarını GSYİH’nin %5’ine çıkarma talebini kabul etti ve bu hedefe ulaşmak için “inandırıcı ve kademeli bir yol haritası içeren yıllık planlar” hazırlayacaklarını taahhüt etti.

Lahey’de düzenlenen zirvede bugün (25 Haziran) yayınlanan ortak bildiride müttefikler, “kolektif savunmaya olan sarsılmaz bağlılıklarını yeniden teyit ettiklerini” de belirtti.

Bildiride, harcama hedefinin 2029 yılında gözden geçirileceği belirtildi. Yeni harcama hedefi, temel savunma harcamaları için %3,5 ve altyapı ve siber güvenlik dahil ilgili yatırımlar için %1,5’i içeriyor.

Yetkililer Financial Times’a (FT) yaptıkları açıklamada, liderlerin üzerinde anlaştığı metnin, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’nin Donald Trump’ın “dikkatini kaybetmemek” için toplantıyı “kısa, odaklı ve olabildiğince basit tutma” stratejisi doğrultusunda sadece beş paragraf uzunluğunda tutulduğunu söyledi.

Buna karşılık, Washington ve Vilnius’ta yapılan son iki NATO zirvesinin bildirileri sırasıyla 44 ve 90 paragraf uzunluğundaydı.

Bildiride, “Müttefikler, bireysel ve kolektif yükümlülüklerimizi yerine getirmek için 2035 yılına kadar yıllık GSYİH’nin %5’ini temel savunma ihtiyaçlarına ve savunma ve güvenlikle ilgili harcamalara ayırmayı taahhüt ederler,” denildi.

Metin, Trump’ın Avrupa müttefiklerinin ABD’nin savunma harcamalarına aşırı bağımlı olduğunu söylediği uzun süredir devam eden rahatsızlığına yanıt olarak hazırlanmıştı.

Trump’ın geçen hafta yaptığı, yeni %5’lik savunma harcaması taahhüdünün Washington için geçerli olmayacağı yönündeki açıklamasına yanıt olarak Rutte, ABD’nin zaten “neredeyse bu seviyede” olduğunu söyledi.

Zirve sırasında NATO’nun 5. maddeye ilişkin tutumunu netleştirmesi istenen Trump, “Bu yüzden buradayım,” dedi ve ittifaka destek vermeseydi “burada olmayacağını” söyledi.

Açıklamada Rusya’ya sadece bir kez değinildi ve “Rusya’nın Avrupa-Atlantik güvenliğine oluşturduğu uzun vadeli tehdit”ten bahsedildi. Ayrıca “Ukrayna’ya destek sağlama konusundaki kalıcı egemenlik taahhütleri”ne atıfta bulunan bir cümle yer aldı.

Bildiride, önceki taslaklarda yer alan ve İspanya tarafından veto edilen “biz kabul ediyoruz” ifadesinin yerine, harcama taahhüdüne ilişkin “müttefikler kabul ediyor” ifadesi kullanıldı.

Madrid, NATO’nun talep ettiği %5 harcama oranına itiraz ediyordu.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Rutte, Trump’ı ‘övdü’: Babacık sert bir dil kullanmak zorunda

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın İran ve İsrail’i sert bir şekilde eleştirmesinin ardından, ABD liderine “babacık” diye hitap etti.

Hollanda’da düzenlenen NATO zirvesine gitmeden önce Trump, her iki ülkenin de anlaşmanın şartlarını ihlal ettiğini ve “ne halt ettiklerini bilmediklerini” söylemişti.

Rutte, ABD başkanının küfürlü sözlerini normal karşılarken, “Babacık sert bir dil kullanmak zorunda,” dedi.

NATO liderinin bu sözleri, Trump’ı Tahran yakınlarındaki üç nükleer tesise saldırı izni verdiği ve üye ülkeleri savunma harcamalarına daha fazla yatırım yapmaya zorladığı için övdükten sonra geldi.

Rutte, bu ayın başlarında müttefiklerin başkanın yüzde 5’lik talebini kabul etmenin eşiğinde olduğunu söylemişti.

Rutte salı günü Sky News’e verdiği demeçte, “Düşmanlarımızdan kendimizi korumalıyız, ama aynı zamanda ABD ile eşit olmak adil olduğu için de bunu yapmalıyız,” dedi.

Rutte ayrıca Trump’ı, Ukrayna’nın Rusya ile savaşında ve diğer askeri operasyonlarda desteklediği için övdü.

Öte yandan Politico’nun haberine göre, İspanya savunma harcamaları oranına itiraz etti ve yeni hedeften muaf tutuldu.

Trump NATO zirvesinde gazetecilere verdiği demeçte, “NATO bizimle birlikte çok güçlü olacak. Onların yanındayız,” dedi.

Bu açıklamalar, NATO liderlerinin Trump’ın üye ülkelerle geçmişteki anlaşmazlıklar nedeniyle ABD’yi ittifaktan çekebileceğinden endişe duymasının ardından geldi.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb: Batı’nın hakimiyet dönemi sona erdi

Yayınlanma

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Batı’nın hakimiyet döneminin sona erdiğini ve dünyanın çok kutuplu yeni bir düzene geçtiğini belirtti. Lahey’deki NATO zirvesine katılan Stubb, ittifakın savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarma kararının tarihi olduğunu söyledi.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, Batı ülkelerinin hakimiyet döneminin sona erdiğini ve dünyanın çok kutuplu yeni bir düzene doğru ilerlediğini açıkladı.

Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenen NATO zirvesine katılan Stubb, ittifakın savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarma kararının, askeri harcamaları Soğuk Savaş dönemindeki seviyelere yükselteceğini belirtti.

‘Batı hakimiyetinin zamanı geçti’

Zirveye gelişi sırasında konuşan Stubb, “Sanırım dünya düzeninde bir değişiklik gözlemliyoruz. Bu, Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’ndan sonra ve Soğuk Savaş’tan sonra yaşanan anı çok andırıyor,” dedi.

Stubb, sözlerine şöyle devam etti:

“Şimdi Batı hakimiyetinin zamanının geçtiğini anlamamız gerekiyor. Daha çok kutuplu, daha düzensiz bir dünya düzenine doğru ilerliyoruz ve bu, en azından Finlandiya gibi bir devlet için yakın müttefiklere ihtiyacımız olduğu ve savunmamızı ve güvenliğimizi güçlendirmek için çalışmamız gerektiği anlamına geliyor.”

NATO’dan tarihi savunma harcaması kararı

Hollanda’da devam eden ittifak zirvesini “tarihi” olarak nitelendiren Stubb, savunma harcamalarının GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarılmasının önemine dikkat çekti.

Lahey’deki zirvede NATO liderleri, mevcut yüzde 2 olan askeri harcamaların 2035 yılına kadar yüzde 5’e yükseltilmesi yönünde karar alacak.

24 Haziran’da NATO’nun, üye ülkelerin savunma harcamalarını kendi GSYİH’lerinin yüzde 5’ine çıkarması konusunda anlaşmaya vardığı öğrenilmişti.

24-25 Haziran tarihlerinde Lahey’de gerçekleştirilen NATO zirvesinin ana gündem maddelerini caydırıcılık ve savunma konuları oluşturuyor.

Zirvedeki en önemli konulardan biri, üye devletleri toplam bütçe katkılarını GSYİH’nin yüzde 5’ine yükseltmeye teşvik etmek olarak öne çıkıyor.

Avrupa Dörtlüsü, ABD’nin NATO rolünü devralabilir mi?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English