Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD ve Britanya, HTŞ’yi “terör” listesinden çıkarmayı planlıyor

Yayınlanma

Suriye’de Beşar Esad yönetiminin çekilmesi ile birlikte başkent Şam’ın kontrolünü ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam’ı (HTŞ) “normalleştirme” hamlesi devam ediyor.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerinin yanı sıra Kanada ve Türkiye gibi ülkeler tarafından da “terör örgütü” kabul edilen HTŞ, bir süredir “ılımlı” mesajlar veriyordu.

2021 yılında PBS’e verdiği mülakatta örgütün lideri Ebu Muhammed el-Colani ABD’ye seslenerek, “Onlara mesajımız kısa. Biz burada sizin için herhangi bir tehdit oluşturmuyoruz, bu nedenle insanları terörist olarak sınıflandırmanıza ve onları öldürmek için ödüller ilan etmenize gerek yok,” demişti.

Colani, ABD ile “ortak nokta” bulabileceklerini, “bölgede devam eden insani krize ve acılara son vermek” ve “Türkiye’ye ya da Avrupa’ya kaçan ve Avrupa’nın her yerinde yerlerinden edilen Suriye halkı ya da Avrupalıların kendileri için büyük sorunlar yaratan mülteci kitlelerine” son verebileceklerini söylemişti.

Şimdi, Şam yönetimi devrildikten sonra Esad karşıtı güçlerin en büyük dış destekçilerinden ABD ve Britanya, HTŞ’yi “terör” listesinden çıkarmaya hazırlanıyor.

Washington Post’ta (WP) Michael Birnbaum imzalı ve “Biden yönetimi HTŞ’yi terör listesinden çıkarmayı göz ardı etmeyecek” başlıklı haberde görüşlerine yer verilen üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, ABD’nin Suriye lideri Beşar Esad’ı deviren “isyancı grupla” daha derin bir ilişki kurmak için bu grubu “terör listesinden” çıkarma ihtimaline işaret etti.

Üst düzey yönetim yetkilisi HTŞ için, “Bu geniş bir grup çeşitliliği [barındırıyor]. Bence akıllı olmalıyız… ve aynı zamanda sahadaki gerçekler konusunda çok dikkatli ve pragmatik olmalıyız,” dedi.

Adının gizli kalması kaydıyla gazetecilere bilgi veren yetkili, Biden yönetiminin grubu terör listesinden çıkarıp çıkarmayacağı sorusu üzerine bunu ihtimal dışı bırakmayı reddetti.

Yetkili, “HTŞ yine doğru şeyler söylüyor. Şimdiye kadar doğru olanı yaptılar ama tek grup onlar değil. Güneyden Şam’a ulaşan bir dizi muhalif grup var ve bunlar çok farklı,” ifadelerini kullandı.

Yetkili, Suriye içindeki kimyasal silahların izlenmesinin Biden yönetimi için “birincil odak noktası” olduğunu, fakat uzmanların durumun kontrol altında olduğundan “oldukça emin” olduğunu söyledi.

Yetkili, ülkenin kuzeydoğusunda Türk ordusu ve Suriye Milli Ordusu (SMO) ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında yaşanan bazı çatışmalara rağmen ABD hükümetinin Suriye içinde daha fazla çatışma çıkmasını önlemek için çalıştığını söyledi.

ABD’li, “Bunun için herkesin muazzam bir çaba göstermesi gerekecek. Gelecekte daha iyi bir Suriye inşa etmek isteyenlerin odak noktasının bu olması gerektiğini düşünüyoruz. Ek cephelerin açılması kimsenin çıkarına değil,” dedi.

Birleşik Krallık da benzer bir adımı atmaya hazırlanıyor. Kabine Ofisini yöneten Hükümetlerarası İlişkiler Bakanı Pat McFadden, Londra’nın HTŞ üzerindeki yasağı gözden geçireceğini söyledi.

Sky News’e konuşan McFadden, hükümetin yasağı tekrar gözden geçirip geçirmeyeceği sorusuna verdiği cevapta, “Evet, bunu düşüneceğiz ve bence bu kısmen o grubun şu anda nasıl davrandığına bağlı olacak. Ama bence dünyanın dört bir yanında bu [grubu] yasaklayan ülkeler, sadece Birleşik Krallık değil, ABD ve Avrupa ülkeleri de, bence muhtemelen şimdi buna bakacak ve gelecekte ne olacağını görecek,” dedi.

İngiliz yetkili bir karar almanın ne kadar süreceği sorulduğunda ise bunun uzun sürmeyeceğini, bunu “oldukça hızlı bir şekilde yapmalarının gerekeceğini” savundu.

Pazar günü MI6 eski şefi John Sawers, Britanya’nın yasağı yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söylemiş ve HTŞ’nin bir “terör örgütü değil, kurtuluş hareketi gibi davrandığını” öne sürmüştü.

Yasaklı gruplar listesinden sorumlu olan İçişleri Bakanlığı, bir değişiklik olabileceğine dair bir ipucu olarak, HTŞ’nin 2017’de yasaklanmasından bu yana El Kaide ile ilişkisinin değiştiğini ileri sürdü.

Bakanlık, “HTŞ’nin El Kaide ile ilişkisi değişti ve iki örgüt arasında bir ayrışma yaşandı,” dedi.

DİPLOMASİ

Rusya ve Vietnam, askeri işbirliği planı üzerinde anlaştı

Yayınlanma

Rusya ve Vietnam, 2025 yılı için askeri işbirliği planını Moskova’daki savunma işbirliği toplantısında kabul etti. Ayrıca, iki ülke liderleri, iktisadi, kültürel ve teknolojik alanları kapsayan uzun vadeli işbirliği anlaşmaları imzaladı.

Moskova’da düzenlenen Rusya-Vietnam savunma işbirliği çalışma grubu toplantısında, 2025 yılı için askeri işbirliği planı onaylandı ve uygulanma süreci belirlendi.

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Askeri kurumlar arası diyaloğun güçlendirilmesi ve her iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında karşılıklı fayda sağlayan bağların artırılması yönünde karşılıklı bir tutum vurgulandı,” ifadeleri yer aldı.

Geçen günlerde Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ve Vietnam Başbakanı Pham Minh Chinh, Hanoi’de bir araya gelerek 2030 yılına kadar kapsamlı işbirliği planını içeren bir bildiriyi imzaladı.

Ayrıca, Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Vietnam Bilgi ve İletişim Bakanlığı arasında radyoelektronik sanayi ve dijital teknolojiler alanında bir anlayış memorandumu, kültürel işbirliği programı ve diğer belgeler üzerinde mutabakata varıldı.

Putin’i ağırlayan Vietnam, ‘bambu diplomasisi’ni sürdürmeye çalışıyor

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya, Ukrayna’da askeri üs kurmayı değerlendirecek

Yayınlanma

Britanya, Ukrayna’da askeri üsler ve savunma altyapısı kurmayı değerlendireceğini duyurdu. Bu plan, iki ülke arasında imzalanan 100 yıllık ortaklık anlaşmasının bir parçası olarak açıklandı. Ayrıca, Britanya’nın 2025 yılında Ukrayna’ya 6,6 milyar dolar değerinde askeri yardım yapacağı belirtildi.

Birleşik Krallık, Ukrayna’da askeri üsler ve savunma altyapısı kurma konusunu değerlendirecek.

Britanya Başbakanı Keir Starmer’in Kiev ziyareti sonrasında yayımlanan ve iki ülke arasındaki 100 yıllık ortaklığı içeren deklarasyonda, Britanya ve Ukrayna’nın ortak askeri ihtiyaçları belirlemek için birlikte çalışacağı ve ortak üretim amacıyla kabiliyetler ile teknolojileri genişletme konusunda işbirliği yapacağı vurgulandı.

Ayrıca, Ukrayna’da askeri üsler, lojistik depolar, yedek askeri teçhizat depoları ve silah stoklarının oluşturulması gibi savunma altyapısının kurulması ve desteklenmesi seçeneklerinin değerlendirileceği ifade edildi.

10 Ocak’ta Bloomberg, Starmer’in yakın zamanda Ukrayna’yı ziyaret ederek, Rusya ile çatışma sona erdikten sonra uluslararası barış gücü birliklerinin Ukrayna’ya konuşlanmasını tartışacağını bildirmişti.

Habere göre, bu konuyu Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de görüştü.

16 Ocak’ta Starmer, Kiev’i ziyaret ederek Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile iki ülke arasında 100 yıllık ortaklık anlaşmasını imzaladı.

Anlaşmanın ilan edilen hedefleri arasında güvenlik ve savunma, uzay, ticaret, tarım, eğitim ve kültür alanlarında işbirliği yer aldı. Zelenskiy ayrıca, anlaşmanın gizli bir bölümünün bulunduğunu ve Britanya’nın 2025 yılı için Ukrayna’ya 6,6 milyar dolar değerinde askeri yardım planladığını, bu tarihten sonra ise yıllık en az 3 milyar dolar yardım yapacağını belirtti.

Fransa ve İngiltere Ukrayna’ya asker göndermeyi görüşüyor

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan Danimarka Başbakanına gümrük vergisi tehdidi

Yayınlanma

ABD Başkanı seçilen Donald Trump, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen ile yaptığı telefon görüşmesinde Danimarka mallarını hedef alan gümrük vergisi tehdidini geri çekmezken, Grönland’ı kontrol etme arzusu da azalma belirtisi göstermiyor.

Frederiksen’in ofisinden sosyal medyaya yapılan açıklamada, Trump ile Frederiksen arasında çarşamba günü gerçekleşen 45 dakikalık görüşmenin Grönland’a odaklandığı belirtildi.

Perşembe günü Frederiksen Danimarka medyası TV2’ye verdiği demeçte Trump’ın Danimarka mallarına yönelik gümrük vergisi tehditlerinin görüşmeden sonra da devam ettiğini söyledi.

Frederiksen, Grönland Başbakanı Múte B. Egede ile hem telefon görüşmesinden önce hem de hemen sonra konuştuğunu söyledi.

Frederiksen: Çok ciddi bir durumdayız

Danimarka iş dünyasından üst düzey isimler perşembe günü ilerleyen saatlerde Kopenhag’daki başbakanlık ofisinde bir brifing için davet edildi.

Trump Danimarka’ya yönelik ekonomik tehditlerini ilk kez geçen hafta Mar-a-Lago’daki malikanesinde düzenlediği basın toplantısında dile getirmiş ve Danimarka’nın Grönland’ı terk etmemesi ya da satmaması halinde bu ülkeye “çok yüksek düzeyde gümrük vergisi uygulayacağını” söylemişti.

Frederiksen perşembe günü Kopenhag’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “ciddi bir durumda olduklarını” söyledi.

Avrupa Komisyonundan bir sözcü Euractiv’e yaptığı açıklamada “AB’nin tek bir üye devlete karşı haksız ekonomik zorlamalarla başa çıkmak için araçları ve süreçleri vardır,” dedi.

Donald Trump’ın Beyaz Saray’daki ilk döneminin ardından Avrupa Komisyonu bu tür amaçlar için Zorlama Karşıtı Aracı (Anti-Coercion Instrument – ACI) önermişti. Komisyon, üye devletlerin onayı olmadan tek taraflı olarak karşı tarifeler uygulayabilir.

Grönland lideri: Bağımsız olmak ama NATO’da kalmak istiyoruz

Öte yandan Grönland Başbakanı Mute Egede de perşembe günü yaptığı açıklamada adanın ABD ve Danimarka ile yakın ilişkiler kurmak istediğinde ısrar etti fakat bağımsızlık konusunu da masada tuttu.

Egede Fox News’e verdiği mülakatta, “Grönland halkı Danimarkalı olmak istemiyor. Grönland halkı Amerikalı olmak istemiyor,” dedi.

Egede, Bret Baier’e verdiği röportajda hem AB hem de ABD ile güçlü bir ortaklığı memnuniyetle karşıladı ve adanın madencilik sektöründe Avrupa ve Amerikan yatırımlarının artmasına açık olduğunu ifade ederek, adanın doğal kaynaklar bakanı Naaja H. Nathanielsen’in perşembe günü Washington Post’ta kaleme aldığı görüşü yineledi.

Egede, Grönlandlılara bir referandumda oy kullanma şansı verilmesi halinde bağımsızlığı seçeceklerini ve kararın onların ellerine bırakılması gerektiğini söyledi ve “Grönland’ın geleceğine Grönland halkı karar verecektir,” dedi.

Danimarka topraklarının bağımsızlığını kazanması halinde Grönland’ın bir üye devlet olarak NATO’nun bir parçası olarak kalmak ve hem ABD hem de AB ile güçlü bir güvenlik ve savunma ortaklığını sürdürmek isteyeceğini söyledi. 

Egede, “Grönland’ın bu adımları atması halinde her zaman Batı ittifakının bir parçası ve ABD için güçlü bir ortak olacağımızı görmek önemlidir, çünkü sizin güvenliğiniz bizim güvenliğimizdir,” dedi.

Trump’ın Grönland iştahı

Seçilmiş başkan ile Danimarka lideri arasındaki görüşme, Washington, Nuuk ve Kopenhag arasındaki ilişkileri geren olaylı birkaç haftanın ardından gerçekleşti.

Trump, bir AB ve NATO üyesi olan Danimarka’ya bağlı özerk bir bölge olan Grönland’ın “kontrolünü ve sahipliğini” elde etme arzusunu defalarca dile getirmiş ve bunu yapmak için askeri ya da ekonomik güç kullanma ihtimalini dışlamayı reddetmişti.

Oğlu daha sonra Grönland’ın başkentine sürpriz bir ziyarette bulunarak spekülasyonları daha da körükledi.

Fakat Danimarka ve Grönland’dan yetkililer özerk bölgenin satılık olmadığını defalarca ifade ettiler. Trump Grönland’ı satın almaktan ilk kez 2019’da bahsetmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English