Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD Elçisi Burns: Çin’in Filistin’e desteği ABD ile ayrışmasına sebep oluyor

Yayınlanma

ABD’nin Çin’deki en üst düzey diplomatı, Devlet Başkanı Xi Jinping’in hükümetini “Hamas’ın terörizmini” kınamaya çağırdı ve Pekin’in gruba yönelik tutumunu dünyanın en büyük ekonomileri arasındaki gergin ilişkilerde bir başka zorluk olarak gösterdi.

Büyükelçi Nicholas Burns perşembe günü Bloomberg Televizyonuna verdiği mülakatta ABD ve Çin’in İsrail-Hamas savaşı konusunda farklı görüşlere sahip olduğunu söyledi. ABD Başkanı Joe Biden bu hafta ülkeye yaptığı bir ziyaret sırasında ABD’nin İsrail’e güçlü desteğini teyit ederken, Çin Filistin davasının yanında yer aldı ve ABD’nin terör örgütü olarak gördüğü Hamas’ı kınamadı.

Burns, Orta Doğu’daki gerilimleri ABD ile Çin arasındaki ilişkileri geliştirmek için bir fırsat olarak görüp görmediği sorulduğunda “Bu konuda aynı görüşlere sahip değiliz” dedi.

“Hamas’ın İsrail’in yok edilmesine verdiği desteğin Çin’in kalıcı çözüm vizyonuna ters düştüğünü” savunan Burns, “Çin, ABD gibi iki devletli çözümü destekleyen bir pozisyon almıştır ve bu nedenle burada odak noktası Hamas’a karşı olmalıdır” ifadesini kullandı.

Cuma günü Pekin’de düzenlenen olağan basın brifinginde Büyükelçi’nin açıklamaları sorulduğunda Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning “büyük ülkeler bölgedeki sıcak noktalarla ilgilenirken objektif ve adil olmalıdır” dedi.

Öte yandan, Biden, Xi ile önümüzdeki ay San Francisco’da yapılması beklenen görüşme öncesinde, ilişkileri yumuşatmak için haziran ayından bu yana kabine düzeyindeki bir dizi yetkiliyi Pekin’e gönderdi. ABD, Çin’in bu ay Pekin’de yapılacak üst düzey bir güvenlik forumuna katılma davetini kabul etti.

Burns son birkaç aydır iki ülke arasında kabine düzeyinde temas kurma çabalarının sonuç verdiğini söyledi. “Daha önce sürekli bir üst düzey temasımız yoktu, şimdi var” dedi.

Büyükelçi, Çinli bakanların önümüzdeki aylarda Washington’a seyahat edeceklerini söyledi ve ekledi: “Bu tür bir etkileşime ihtiyacımız var, ancak ABD sadece toplantı yapmak için temelde taviz vermeyecektir” dedi.

Burns’e göre ilişkilerin normalleşmeye başladığına dair işaretler olsa da iki ülke güvenlik, teknoloji ve insan hakları gibi önemli konularda rekabet etmeye devam ediyor.

Burns, yüksek teknoloji ürünlerine yönelik ihracat kontrollerinin yakın zamanda sıkılaştırılmasının boşlukları kapatmak için gerekli olduğunu savundu ve “Çift kullanımlı ileri Amerikan teknolojisinin ihracatı nedeniyle Halk Kurtuluş Ordusu’na herhangi bir askeri avantaj sağlanmasını önleme konusunda ciddiyiz” dedi.

ABD’li diplomat, eski Meclis Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyaretinin ardından kapatılan ordular arası iletişim kanallarının yeniden açılması çağrısını ise yineledi: “Bu ilişkide istememiz gereken son şey iletişimin olmamasıdır.”

DİPLOMASİ

Lukaşenko: Ukrayna, Putin ile gizli görüşmelere başladı

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı yetkililerin Vladimir Putin ile gizlice görüştüğünü iddia etti. Lukaşenko, bu görüşmelerin detaylarını vermekten kaçınırken, ABD’nin Ukrayna konusunda net bir stratejisinin olmadığını ve Moskova’ya yönelik yaptırım seçeneklerinin tükenmesi nedeniyle Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırdığını öne sürdü.

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı temsilcilerin Vladimir Putin ile gizli görüşmeler yaptığını iddia etti.

Avrupa Birliği’nde yapıcı müzakereler yapabilecek politikacıların olup olmadığı sorusuna yanıt veren Lukaşenko, Ukrayna’da böyle kişilerin olmadığını, ancak yine de bir diyalog yürütüldüğünü belirtti.

Lukaşenko, “Biz yine de onlarla (Ukraynalı temsilcilerle) görüşüyoruz. İsteyenlerle konuşmak gerekiyor. Fakat, kendi tarafımızda, Rusya’da ve benzeri yerlerde görüşmek için böyle tutkulu bir istek görmüyoruz. Gerçi, ben konuşmayacağım, bırakın Vladimir Vladimiroviç (Putin) söylesin. O görüşmüştü. Onu aradılar, anlattılar. Ancak, görüşmeleri dair kamuya açık bir dile getirilmedi,” dedi.

Detayları açıklama yetkisi olmadığını belirten Lukaşenko, ayrıntı vermekten kaçındı.

Belarus Devlet Başkanı, “Ancak Putin bana anlattı. Şu sonucu çıkardı: Görüşmek istiyorlarsa, gelsinler, şimdilik gizlice, gazeteciler öğrenmesin diye. Belki Vladimir Vladimiroviç risk alır ve kimin aradığını söyler,” diye ekledi.

13 Mart’ta Lukaşenko, Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gitti. Görüşmelerin başlamasından önce, Amerikan yönetiminin Ukrayna’daki çatışmayı çözmek için net bir stratejisinin olmadığını söyledi.

Lukaşenko, “ABD’nin Ukrayna konusunda hiçbir planı yok. Kesinlikle. Bir taraf ne istiyor, diğeri ne istiyor, sadece nabız yokluyorlar,” dedi.

Ayrıca Lukaşenko, Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırmaya karar verdiğini, çünkü Moskova’ya karşı yaptırım uygulama imkanlarının neredeyse tükendiğini dile getirdi.

Lukaşenko, “O kadar çok yaptırım uyguladılar ki, daha ötesi yok. Bu nedenle Ukrayna’ya baskı yaptılar ve onun gidecek hiçbir yeri yok. 30 gün için anlaştılar, yani 30 gün,” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

G7 bildirisinin hedefinde İran var

Yayınlanma

Reuters tarafından görülen nihai taslak bildiriye göre, önde gelen Batılı devletlerin dışişleri bakanları perşembe günü İran’ın “keyfi gözaltı ve yabancı suikast girişimlerini giderek artan bir şekilde baskı aracı olarak kullanmasının yarattığı tehdit” konusunda uyarıda bulundu.

ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri yaptıkları açıklamada Tahran’ın “Orta Doğu’daki istikrarsızlığın başlıca kaynağı” olduğunu iddia ederek ülkenin nükleer programı konusunda diplomasiyi yeniden başlatmaya çağırdı.

Taslak bildiride, Filistin sorununa iki devletli çözümün de bahsi geçmedi ve metnin daha önceki taslaklarında bunun önemini vurgulayan dil terk edildi.

Üyeler bunun yerine “Filistin halkı için siyasi bir ufkun” gerekliliğini vurguladı ve Gazze’ye “engelsiz insani yardımın” yeniden başlaması ve kalıcı bir ateşkes için desteklerini yeniden teyit etti.

Diplomatlar tarafından onaylanan nihai taslağın cuma günü ilerleyen saatlerde bakanlar tarafından da kabul edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

NATO Genel Sekreteri Rutte: Savaş sonrası Rusya ile ilişkiler yeniden kurulmalı

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki savaş sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini belirtti. Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltmasına rağmen transatlantik ittifakı bir arada tutmaya çalışırken, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırması ve askeri konumlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki çatışmalar sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin zamanla normalleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rutte, Bloomberg TV‘de Annmarie Hordern’e verdiği mülakatta, “Savaş Avrupa için bir şekilde durmuş olursa, adım adım, ABD için de adım adım Rusya ile normal ilişkileri yeniden kurmak normal olur,” dedi.

Ancak Rutte, henüz o noktada olmadıklarını ve Rusya’nın müzakereleri ciddiye almasını sağlamak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.

Son haftalarda yoğun bir diplomasi yürüten Rutte, Başkan Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltması ve ABD’nin Avrupa’daki geleneksel güvenlik rolünden çekileceğine işaret etmesiyle ittifakı bir arada tutmaya çalışıyor.

Bu sürpriz hamle, Avrupa ülkelerini savunma harcamalarını artırmaya ve askeri konumlarını yeniden düşünmeye sevk etti.

Rutte, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi ve ikili, Ukrayna’da ABD’nin arabuluculuğunda potansiyel bir ateşkesi görüştü. Avrupa’nın müzakerelerde büyük ölçüde dışlanması, kıtadaki pek çok lideri rahatsız etti.

Devam eden görüşmeler hakkında konuşan Rutte, “Amerikan yönetimi ve elbette Ukraynalılarla ciddi görüşmelere girmeye hazır olduklarından emin olmak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeliyiz,” ifadesini kullandı.

Rutte’nin en büyük görevi, Trump’ın üyelerin savunmaya yeterince harcama yapmayarak Washington’ı istismar ettiği yönündeki yaygın eleştirileri arasında ABD’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) bağlılığını sürdürmesini sağlamak.

Trump daha önce ABD’yi askeri ittifaktan çekmekle tehdit etmişti.

Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki televizyonda yayınlanan tartışmasının ardından Rutte, ABD’nin Ukrayna için yaptığı her şeyi överken, Ukraynalı lidere ilişkileri düzeltme çağrısında bulundu.

NATO, haziran ayındaki bir sonraki zirvede üyelerinin savunma harcamaları hedefini en az yüzde 3’e çıkarmaya çalışacak.

Trump, müttefiklerin yüzde 5 harcama yapmasını talep etti; bu, yaygın olarak gerçekçi olmayan ve ABD’nin bile karşılamadığı bir hedef.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English