Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD Hazine Bakanı Yellen: Çin’le sağlıklı bir ekonomik ilişki sürdürmeye devam edeceğiz

Yayınlanma

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen cuma günü Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng ile iki gün sürecek görüşmelere başlarken Washington ve Pekin’in küresel sorunlar karşısında birlikte çalışmasının “çok önemli” olduğunu vurguladı.

Yellen, Çin’in güneyindeki mega kent Guangzhou’da yapılan ilk tur görüşmelerin ardından X’te paylaştığı kısa mesajda, görüşmelerde ikili ekonomik ilişkiler üzerine “samimi ve esaslı konuşmalar” yapılmasını amaçladığını yazdı.

Yellen, “Dünyanın en büyük iki ekonomisinin küresel sorunlar konusunda ilerleme kaydetmeye çalışması ve endişe duyulan alanlarda yakın iletişim içinde olması çok önemlidir” dedi.

Görüşmeler öncesinde yaptığı açıklamada Yellen, iletişimin önemini vurgulayarak He ile bir yıldan kısa bir süre içinde yaptığı üç görüşmenin bunun “açık bir temsili” olduğunu söyledi.

ABD Hazine Bakanlığı’na göre Yellen, “ABD-Çin ilişkilerini daha sağlam bir zemine oturtmak için liderlerimizden gelen meydan okumayı kabul ettiğimize inanıyorum” dedi ve ekledi: “Daha önce de söylediğim gibi ABD, Çin ile her iki tarafın da yararına olacak sağlıklı bir ekonomik ilişki arayışındadır.”

Hazine Bakanlığı’na göre Bakan, ABD ve Çin’in iklim değişikliği ve yükselen piyasalar ile gelişmekte olan ekonomilerdeki borç sıkıntısı gibi küresel meseleler üzerinde çalışmasının kilit önemde olduğunu söyledi.

“İki ülke ayrıca kapasite fazlası ve ulusal güvenlikle ilgili ekonomik eylemler gibi endişe verici konularda da yakın iletişim içinde olmalıdır” diyen Yellen, “Dünyanın ve vatandaşlarımızın bizden beklediği budur” ifadelerini kullandı.

‘Temel endişelere yanıtlar arayacağız’

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in en üst düzey yardımcılarından biri olan He’nin, geçen yıl Çin ekonomisini yönetecek bir komisyonun ofis direktörü olarak onaylanmasının ardından Çin’in mali ve ekonomik işleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğuna inanılıyor.

Çin devlet televizyonu CCTV’ye göre, kapalı kapılar ardındaki görüşmeler başlamadan önce, He Lifeng, Yellen’a ana görevlerinin “küresel ekonomik ve finansal alanlar için önemli konularda daha derinlemesine tartışmalar yapmak” olacağını söyledi.

Toplantıların “Çin-ABD ekonomik ilişkilerindeki bazı temel endişelere uygun yanıtlar sağlamaya” çalışacağını da sözlerine ekledi.

Görüşmelerin cumartesi günü de devam etmesi bekleniyor.

Yellen, Çin’deki Amerikan iş dünyası ile bir araya geldi

Cuma günü erken saatlerde Yellen, Çin ekonomisindeki zorlukları ve fırsatları tartışmak üzere ekonomistlerle bir yuvarlak masa toplantısı düzenledi. ABD iş dünyasının ayrı bir toplantısında da benzer şekilde Çin ile istikrarlı ekonomik bağların önemini vurguladı.

Guangdong eyaletinin başkenti Guangzhou’da Amerikan Ticaret Odası tarafından düzenlenen bir etkinlikte konuşan Yellen, “Amerika Birleşik Devletleri Çin ile sağlıklı bir ekonomik ilişki sürdürmeye devam edecektir. Küresel güçlükler karşısında Çin ile işbirliği yapmaya çalışacağız” dedi. Ancak, ” Washington ulusal güvenliğimizi ve müttefiklerimizin güvenliğini korumak için gerektiğinde ve dar hedefli bir şekilde ekonomik araçlarımızı kullanacak” diye ekledi.

Yellen, ziyareti sırasında Washington’un Pekin ile sağlıklı ekonomik ilişkilere olan bağlılığını iletmeyi ve aynı zamanda Çin’in aşırı üretim kapasitesi ve “adil olmayan ekonomik uygulamalar” gibi konulardaki endişelerini dile getirmeyi amaçladığını söyledi.

Çin’in yabancı firmaların erişimine engeller koyduğunu ve “Amerikan şirketlerine karşı zorlayıcı eylemlerde” bulunduğunu savundu.

“Basitçe ifade etmek gerekirse, ABD-Çin ikili ekonomik ilişkileri dünyadaki en önemli ilişkiler arasındadır. Bunu sorumlu bir şekilde yönetmek elzemdir” dedi.

Yellen güne Guangdong valisi Wang Weizhong ile bir toplantı yaparak başladı ve burada bir üretim merkezi olan eyaletin endüstriyel görünümünü ele aldılar ve sağlıklı ABD-Çin ekonomik bağlarının her ikisi için de önemli faydalar sağlayabileceğini vurguladılar.

Pekin’de Başbakan Li ile görüşecek

Gezisinin ikinci ayağında cumartesi günü Pekin’e geçecek olan Yellen, burada Başbakan Li Qiang, Maliye Bakanı Lan Foan, eski başbakan yardımcısı ve ekonomi çarı Liu He ve merkez bankası başkanı Pan Gongsheng dahil olmak üzere diğer üst düzey Çinli yetkililerle bir araya gelecek.

Biden yönetiminin en güvercin üyelerinden biri olarak görülen Yellen, Çinli yetkililerle müzakere konusunda yılların deneyimine sahip.

Bu, 10 aydan kısa bir süre içinde Çin’e yaptığı ikinci ziyaret. Geçtiğimiz temmuz ayında ABD-Çin arasındaki gerilimin yüksek olduğu bir dönemde yaptığı bir önceki ziyareti sonrası, diyaloğun yeniden başlatılması ve ekonomik ve mali politikalar konusunda ikili çalışma gruplarının kurulması adımları gelmişti.

Bu seferki ziyareti, iki dünya gücünün gerilimi azaltmaya ve iletişimi güçlendirmeye çalıştığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Ayrıca Xi ve ABD’li mevkidaşı Joe Biden’ın, ABD’nin teknoloji kısıtlamaları ve Çin’in ticaret engelleri de dahil olmak üzere geniş bir yelpazedeki konuları kapsayan bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinden günler sonra gerçekleşti.

Beyaz Saray’a göre ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in de “önümüzdeki haftalarda” Çin’e gitmesi ve Savunma Bakanı Lloyd Austin’in de “yakında” Çinli mevkidaşı Dong Jun ile görüşmesi bekleniyor.

DİPLOMASİ

Bulgaristan Gazprom’dan 400 milyon avro talep ediyor

Yayınlanma

Bulgaristan devlet doğalgaz şirketi Bulgargas, Rus doğalgaz tekeli Gazprom Export-Import’tan Nisan 2022 sonunda doğalgaz tedarikinin durdurulması nedeniyle 400 milyon avrodan fazla tazminat talep ediyor.

Gazprom, Ukrayna’da savaşın başlamasının ardından ülkenin Rus gazı için ruble cinsinden ödeme yapmayı reddetmesinin ardından Bulgaristan’a tedariki durdurmuştu. Bulgaristan şimdi doğrudan Gazprom’dan tazminat talep ediyor.

“Rus şirketinin tazminat talebini gönüllü olarak çözmesi için bir aylık bir süresi olacak. Anlaşma sağlanamazsa Paris’te tahkim davası açılacak,” diyen Enerji Bakanı Vladimir Malinov, 400 milyon avroluk zararın uluslararası hukuk firmaları tarafından hazırlanan hukuki ve mali analizler sonucunda hesaplandığını kaydetti.

Bakan, önceki Bulgar hükümetlerinin Gazprom’a karşı talepte bulunma konusunda “kabul edilemez” iki yıllık bir gecikmeye izin verdiklerini de sözlerine ekledi.

Nisan 2022’de Gazprom, Polonya ile birlikte Bulgaristan’ın da Rusya gazının bedelini ruble olarak ödemeyi reddetmesi üzerine, o dönemde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in gazın bedelinin ruble olarak ödenmesi gerektiği yönündeki kararını gerekçe göstererek Bulgaristan’a gaz sevkiyatını durdurmuştu. Sofya, sözleşmede ABD dolarına atıfta bulunulduğunu öne sürüyor.

Daha sonra Bulgaristan, Rusya doğalgazına karşı yeni adımlar atmaya karar verdi. Geçen ekim ayında ülke, Gazprom tarafından ödenmek üzere Bulgaristan’dan geçen Rus gazına ek bir enerji vergisi getirmeye karar verdi.

Macaristan ve Sırbistan, Bulgaristan üzerinden Orta Avrupa’ya giren Rus gazının fiyatında önemli bir artışa yol açacağı için buna şiddetle itiraz etti.

Aralık ayında, Bulgaristan’ın Schengen’e hava ve deniz yoluyla katılması için müzakereler devam ederken Bulgar hükümeti bu fikirden vazgeçti. Macaristan ise Bulgaristan’ın üyeliğini veto etmekle tehdit etti.

Mart 2024’te GERB lideri ve eski başbakan Boyko Borissov, gaz vergisinin getirilmesinin, Bulgaristan’ın Schengen bölgesine katılımı üzerindeki vetosunu kaldırması için Avusturya’ya baskı yapmak için bir araç olduğunu söyledi.

1 Ocak 2025’ten itibaren Gazprom’un Ukrayna ile olan sözleşmelerinin sona erecek olması nedeniyle Bulgaristan, Türk Akımı üzerinden Rus gazı ithalatı için tek güzergah olacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UAD’de İsrail’e “yalancı” protestosu

Yayınlanma

İsrail’in avukatları, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) duruşmasında Gazze savaşının trajik olduğunu ancak soykırım yapılmadığını iddia ederken protesto edildi.

İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıların Gazzelilerin haklarını geri dönülmez şekilde ihlal ettiği gerekçesiyle Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, UAD’nin acil şekilde yeni tedbirlere hükmetmesine ilişkin talepleri Divan’da ele alındı.

Lahey merkezli UAD’de Güney Afrika’nın yeni ihtiyati tedbir talepleriyle ilgili ikinci ve son günü olan duruşmalarda İsrail tarafı savunmasını yaptı.

Duruşmada İsrail adına söz alan Uluslararası Hukuktan sorumlu Başsavcı Yardımcısı Gilad Noam, Divan’dan gelen duruşma kararını 13 Mayıs’ta öğrendiklerini ve kısa süre içerisinde kendilerinin ve avukatlarının yeterince hazırlanacak vakit bulamadıklarını ifade etti.

Noam, Güney Afrika’nın iddialarının yersiz olduğunu savunarak “Bir kez daha belirtmek zorundayım ki trajik bir savaş yaşanıyor ancak ortada bir soykırım yok” iddiasında bulundu.

Konuşmasını, Güney Afrika’nın iddiaları yanıtlamak yerine Hamas’ın saldırılarını anlatarak sürdüren Noam, Hamas’ın elindeki rehinelerin çok kötü şartlarda tutulduğunu öne sürdü.

İsrail’in rehineleri kurtarmak için harekete geçtiğini ileri süren Noam, “Her devlet böyle yapardı” iddiasında bulundu.

Noam, Gazze için İsrail’in farklı planları olduğunu belirterek, “Hamas’ın olmadığı, Filistin ve İsraillilerin barış içinde yaşadığı bir Gazze” istediklerini savundu.

UAD Refah için acil tedbirleri görüşecek

BM’yi yok saydı

Noam, Güney Afrika’nın iddialarını desteklemek için kullandığı BM kurum ve kuruluşlarının belge ve delillerinin “inandırıcı kanıtlar” olmadığı savunmasını yaptı.

Gazze’de öldürüldüğü iddia edilen sivillere ilişkin kimlik bilgilerinin sahte olduğunu ileri süren Noam, “Hiçbir devlet hatasız değildir. Her sivil kayıp bir trajedidir ancak bu tek başına hukuka aykırı hareket edildiğini kanıtlamaz” savunmasında bulundu.

Noam’ın ardından kürsüye çıkan İsrail Dışişleri Bakanlığı baş hukuk müşaviri yardımcısı Tamar Kaplan-Tourgeman, Kerem Şalom kapısının İsrail’in egemenliğindeki topraklarda yer aldığını savunarak, İsrail’in insani yardımların geçişinin artması ve sivillerin zarar görmemesi için gerekli tüm çabaları gösterdiğini iddia etti.

Tourgeman, hem Filistinlilerin hem de İsraillilerin çektiği acılardan Hamas’ı sorumlu tutarak “Bu savaşın trajik olduğuna ve her iki tarafa da büyük acılara mal olduğuna şüphe yok, ancak bunu Hamas yaptı” dedi.

Hamas’ın hastaneleri kullandığını iddia eden Tourgeman, İsrail askerlerinin hastanelerdeki operasyonlarında hiçbir sağlık çalışanının etkilenmediğini veya zarar görmediğini ileri sürdü.

Tourgeman, Güney Afrika’ın ek tedbir taleplerinin dayanaktan yoksun olduğunu gerekçesiyle tamamının reddedilmesini istedi.

“Yalancılar!”

Tourgeman sözlerini sonlandırmak üzereyken Divan’da üst katta bulunan izleyicilerden birisi İsrail hukuk heyetine “Yalancılar, yalancılar!” diye bağırdı. Bunun üzerine mahkemenin canlı yayınına ara verildi. Protestocu Divan’dan çıkarıldıktan sonra yayın tekrar açıldı.

Duruşma sonlanmadan önce Divan’ın Alman Yargıcı Georg Nolte, İsrail tarafının özellikle Refah’ta sıkışan sivillere yönelik insani yardımı nasıl ulaştırdıklarını daha detaylı anlatmasını talep etti. Divan Başkanı Lübnanlı Yargıç Nawaf Salam, İsrail’in yarın akşam yerel saatle 18.00’e kadar Yargıç Nolte’nin sorusuna ilişkin beyanlarını yazılı olarak Divan’a sunmasını istedi.

Divan hakimleri tedbir talebine ilişkin müzakerelere başladı. Kararın birkaç hafta içerisinde açıklanması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Firari Rus sermayedar Hodorkovskiy: Batı savaşı kaybediyor

Yayınlanma

Rusya’da vergi kaçakçılığı ve dolandırıcılıktan hüküm giyen eski Yukos enerji şirketinin patronu Mihail Hodorkovskiy, X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda Batı’nın Ukrayna’daki savaşı kaybettiğini söyledi.

Katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmayı paylaşan Hodorkovskiy, “Mevcut çabalar Ukrayna’nın kilit bölgelerinin önümüzdeki 2 yıl içinde (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’in eline geçmesini engellemeye yetmiyor. Putin, savaş için yılda yaklaşık 120 milyar dolar, Rusya’nın 2,2 trilyon dolarlık GSYİH’sinin yüzde 5,4’ünü harcıyor,” dedi.

Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’ya iki yıl boyunca yaptığı yardımın 88 milyar dolar tutarında, yani birliğin GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 0,25’i olduğunu kaydeden Hodorkovkiy, şöyle devam etti:

“Bu da, ABD’nin katkısını da dahil edersek, Putin’in Batı’yı en az 2,5’e 1 oranında geride bıraktığı anlamına geliyor. Bu yıl ABD desteği olmadan bu oran 4’e 1’e yükseliyor. Savaş başladığında Rusya’nın 142 milyonluk nüfusuna karşılık Ukrayna’nın 40 milyonluk nüfusu vardı, bu yaklaşık 3,5’a 1’lik bir oran. Şimdi, iki yıl sonra, bu oran 7’ye 1. Yine de Ukrayna’nın savaşmaya devam etmesini talep ediyoruz. Peki neyle savaşacaklar? Bu gidişle Harkov bu yıl içinde, Odessa ise gelecek yıl düşecek. Ukrayna 2026 yılına kadar sadece küçük çaplı bir partizan direnişini sürdürebilecek durumda olacak, ki bu en iyi senaryo.”

Polonya birliklerinin NATO’nun bir parçası olarak Ukrayna’ya girmesi halinde Lviv’in korunacağını, Ukrayna ordusunun tüm zorluklara rağmen savaşı sürdürmesinin daha iyimser bir senaryo olduğunu belirten Hodorkovskiy, şu ifadeleri kullandı:

“Müttefiklerinin desteği olmadan Ukrayna’nın işgali sonsuza kadar püskürtmesi beklenemez. Putin kesinlikle kendi müttefiklerinin desteğine sahip. Xi Jinping, Çin-Rus işbirliğinin sınırı olmadığını söyledi. Putin’in toprağa ihtiyacı olmadığını akılda tutmak önemli. Putin’in iç hedefleri için bir savaşa ihtiyacı var. Ve zayıf bir Batı onun için harika bir hedef.”

Ukrayna’da kamuoyu yoklaması: Rusya ile müzakereleri destekleyenlerin oranı yüzde 72’ye yükseldi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English