Amerika
ABD, mühimmat üretiminde Rusya’nın fersah fersah gerisinde

ABD’nin, Ekim 2025’e kadar ayda 100 bin adet 155 mm’lik top mermisi üretme hedefinin birkaç ay gerisinde kalarak başarısız olacağı bildirildi. Üretimdeki en büyük engellerden birinin 1986’dan beri ülkede üretilmeyen TNT kıtlığı olduğu belirtilirken, NATO Rusya’nın mühimmat üretiminin tüm ittifakı katbekat aştığı konusunda uyarıda bulundu.
Defense One portalının haberine göre, ABD’nin Ekim 2025’e kadar ayda 100 bin adet 155 mm’lik top mermisi üretme hedefi, planın birkaç ay gerisinde kalması nedeniyle başarısız olacak.
Pentagon verilerine dayandırılan haberde, mevcut aylık üretim hacminin yaklaşık 40 bin mermi olduğu belirtildi. Bu rakam, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinin başladığı Şubat 2022’deki 14 bin 500 adetlik üretime kıyasla önemli bir artış gösterse de başlangıçta planlanan hacmin yaklaşık yarısına tekabül ediyor.
Pentagon’un iddialı hedefleri
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Şubat 2024’te iddialı hedefler belirlemişti. Bu hedefler arasında, üretimin Nisan 2025’e kadar ayda 75 bin mermiye çıkarılması ve aynı yılın ekim ayına kadar 100 bine ulaştırılması yer alıyordu.
Bugüne kadar projeye ek finansman, mevcut üretim tesislerinin modernizasyonu ve yeni fabrikaların inşası için yaklaşık 5 milyar dolar yönlendirildi.
Pentagon’un mevcut planı ise 2026 yılı boyunca 1 milyondan fazla 155 mm’lik mühimmat üretmek.
General Reim: Riskleri göze aldık
Müşterek Silah ve Mühimmat İdaresi Başkanı Tümgeneral John Reim, Defense One‘a yaptığı açıklamada, yatırımların bir kısmının etkisini ancak şimdi göstermeye başladığını ve bunun beklenenden daha geç gerçekleştiğini kabul etti.
Reim, “Büyük projelere giriştik ve çok hızlı hareket etmemiz gerektiğini anladık. Birkaç bahis oynayarak riskleri fark ettik. Ama ilerlemeye devam ediyoruz,” şeklinde konuştu.
En büyük sorun: TNT kıtlığı
Planın önündeki en önemli sorunlardan biri, ABD’nin kendi TNT üretimine sahip olmaması oldu. Ülkede 1986’dan bu yana TNT üretilmiyordu.
Bu süre zarfında ABD ordusu, bu maddeyi artık imkânsız hale gelen bir şekilde Ukrayna ve Rusya’dan tedarik ediyordu.
Reim’in ifadelerine göre Pentagon, Güney Amerika, Asya ve Avustralya’daki ülkelerde yeni tedarikçiler buldu ve yeni üretim tesislerinin kurulması için finansman sağladı.
Reim, “Ukrayna’daki savaş sayesinde edindiğimiz deneyim bizim için önemli bir ders oldu. Bu süreçleri, kendi kanımız ve servetimiz tehlikedeyken değil de şimdi öğreniyor olmamız bir şans,” diye ekledi.
NATO’dan uyarı
ABD’nin bu çabalarının ortasında, NATO kanadından uyarı niteliğinde değerlendirmeler geliyor. İttifakın Genel Sekreteri Mark Rutte, bu ayın başlarında yaptığı bir açıklamada, Rusya’nın hâlâ tüm NATO ülkelerinin toplamından önemli ölçüde daha fazla mühimmat ürettiğini belirtti.
Rutte’ye göre, Rusya’nın yıllık üretim hacmi ittifakın göstergelerini 16 kat aşarken, Moskova üç ay içinde tüm bloğun bir yılda ürettiğinden dört kat daha fazla mermi imal ediyor.
Rutte, Rusya ekonomisinin NATO ülkelerinin toplam GSYİH’sinden 25 kat daha küçük olmasına rağmen, mevcut askerileşme hızının Rusya’nın teorik olarak üç ila beş yıl içinde ittifaka bir saldırıya hazırlanmasına olanak tanıdığını vurguladı.
Amerika
Küba hükümeti, döviz piyasasında kapsamlı reform planını onayladı

Küba Başbakanı Manuel Marrero Cruz, ülkenin ABD ablukası nedeniyle ‘savaş ekonomisi’ koşulları altında olduğunu belirterek, ilk yarıyıl ekonomik performansını değerlendirdi. Marrero, enflasyonun yavaşladığını ancak yüksek seviyelerde kaldığını ifade ederken, hükümetin hataları düzeltmeyi ve ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçlayan reformist politikalarla zorlukların üstesinden gelmeyi hedeflediğini açıkladı.
Küba Başbakanı Manuel Marrero Cruz, Halk Güçleri Ulusal Meclisi’nde yaptığı konuşmada, ülkenin tırmanan ABD ablukası nedeniyle “savaş ekonomisi” olarak nitelendirdiği koşullar altında olduğunu belirterek, yılın ilk yarısındaki ekonomik performansa ilişkin ayrıntılı bir sunum yaptı.
Marrero, hükümetin hataları düzeltme ve ekonomik büyümeyi teşvik etme programının başarılarını vurgularken, mevcut zorluklarla reformist politikalar aracılığıyla mücadele edileceğini belirtti.
‘Enflasyon yavaşlasa da seviyesi hâlâ yüksek’
Başbakan Marrero, yıllık enflasyonun yüzde 14,75 olarak gerçekleştiğini, bu oranın yüzde 30’luk ilk tahminlerin altında kaldığını kaydetti.
Enflasyon hızında göreceli bir yavaşlama eğilimi olduğuna dikkat çeken Marrero, ancak mevcut seviyelerin hâlâ yüksek olduğunu ve bunun da fiyatlara ve halkın geçimine olumsuz yansıdığını ifade etti.
Para politikasına ilişkin olarak başbakan, sona erdirilmesine yönelik resmi bir strateji olmasına rağmen hükümetin “kısmi dolarizasyon” olarak adlandırdığı uygulamayı sürdürdüğünü açıkladı.
Marrero, mevcut iktisadi koşullarda döviz toplanmasının ve sosyal programlara yönlendirilmesinin bir öncelik olduğunu vurguladı.
Ayrıca Marrero, hükümetin döviz piyasasında reform için kapsamlı bir planı onayladığını duyurdu. Plan, tüm bölgelerdeki nakit işlem sistemlerinin güncellenmesini ve bu reformları açıklamak için vatandaşlarla net bir iletişim politikası uygulanmasını içeriyor.
Başbakan, ekonomik planın uygulanabilmesi için döviz temininin temel bir şart olduğunu belirterek, yabancı yatırımı teşvik etmek amacıyla prosedürlerin basitleştirilmesi ve kamu şirketleri ile özel sektör arasındaki işbirliğinin genişletilmesi gibi adımlar atıldığını söyledi.
FT: Çin, Küba’nın serbest piyasa reformlarına direnmesinden rahatsız
Konut planı hedeflerin gerisinde kaldı
Konut krizine de değinen Marrero, konut planının sadece yüzde 53’ünün hayata geçirilebildiğini kabul etti.
Başbakan, bu durumu ham madde ve yakıt kıtlığının yanı sıra yerli inşaat malzemeleri üretiminin sınırlı olmasına bağladı.
Küba Başbakanı, yılın ikinci yarısı için hükümetin yol haritasının ana hatlarını da sundu.
Plan, parasal reformların uygulanması, ihracat ve yatırımların artırılması, gıda üretiminin çoğaltılması, vergi ve maaş politikalarının iyileştirilmesi, elektrik kesintilerinin azaltılması ve su tedarikinin geliştirilmesine odaklanıyor.
‘Ablukanın sıkılaştırılmasından Trump yönetimi sorumlu’
Dış zorluklara ilişkin konuşmasında Marrero, ekonomik ablukanın sıkılaştırılmasından ABD Başkanı Donald Trump yönetimini sorumlu tuttu.
Başbakan, ülkeye ithalatın engellenmesini ve ticari ortakların Küba’ya yatırım yapmaktan caydırılmasını hedefleyen saldırgan politikaların, ulusal ekonomiyi boğmak amacıyla devam ettiğini belirtti.
Konuşmasını mevcut koşullar karşısında ulusal birliğin gerekliliğini vurgulayarak tamamlayan Marrero Cruz, elektrik ve fiyatlar gibi hayati sektörlerde zorlukların sürdüğünü ifade etti.
Fakat Marrero, Küba’nın devrimin kazanımlarını koruma ve daha adil ve istikrarlı bir toplum inşa etme kabiliyetine güvendiğini dile getirdi.
Küba’da elektrik şebekesi yine çöktü: Krizin arka planında ne var?
Amerika
Trump, Powell’ı kovma konusunda ciddileşiyor

ABD Başkanı Donald Trump salı günü bir grup Cumhuriyetçi Kongre üyesine Fed Başkanı Jerome Powell’ı kovması gerekip gerekmediğini sordu.
Trump çarşamba günü Oval Ofis’te gazetecilere, Powell’ın görevden alınması konusunda Kongre üyeleri ile konuştuğunu doğruladı.
Trump, “Onlarla onu kovma fikrini konuştum. ‘Ne düşünüyorsunuz?’ dedim. Neredeyse hepsi kovmam gerektiğini söyledi. Ama ben onlardan daha muhafazakârım,” dedi.
Kaynaklar, CBS’e, Trump’ın bu açıklamayı salı gecesi Oval Ofis’te Cumhuriyetçi Kongre üyelerine yaptığını söyledi. Kongre üyeleri, Trump’ın desteklediği kripto para birimi yasasını Temsilciler Meclisinde geçirecek bir usul oylamasını engellemişti.
Başkanın Fed başkanını görevden alması fikri yasal olarak test edilmiş değil. Federal yasa, başkanın ancak “haklı bir neden” ile görevden alınabileceğini belirtiyor.
Çarşamba günü, Powell’ın Fed genel merkezinin yenilenmesiyle ilgili dolandırıcılık soruşturması açılmasını isteyip istemediği sorulan Trump, “Sanırım zaten soruşturma altında. Yeniden inşa için olması gerekenden çok daha fazla para harcadı,” dedi.
Trump, “Bence onda bazı sorunlar var” dedi ve Başkanlık görevini isteyen “çok sayıda kişi” olduğunu da ekledi.
Trump, “Hiçbir şeyi göz ardı etmiyorum, ancak dolandırıcılık suçlamasıyla görevinden ayrılmak zorunda kalmadıkça bunun olasılığı çok düşük,” dedi.
Çarşamba günü yayınlanan bir röportajda Trump’a Powell’ı görevden almayı düşünüp düşünmediği tekrar soruldu. Trump, Real America’s Voice‘a “İstifa etmek isterse çok sevinirim, bu ona kalmış. Bunu yaparsam piyasaları bozacağını söylüyorlar,” ifadelerini kullandı.
Fed’in yenilenen genel merkezi eleştiri oklarının hedefinde
Bütçe ve Yönetim Ofisi direktörü Russ Vought, geçen hafta Powell’a bir mektup göndererek, “yasalara aykırı” olabilecek “gösterişli” bir ofis yenileme projesini yürüttüğünü iddia etti.
Powell, geçen ay Senatoda verdiği ifadesinde, yenileme projesine ilişkin bazı açıklamaların “yanıltıcı ve yanlış” olduğunu söyledi.
Yönetim içinden kaynaklar CBS’e, başkanın kamuoyuna ve özel açıklamalarında haklı nedenlerle işten çıkarma olasılığını dile getirdiğini, fakat Beyaz Saray’ın henüz resmi bir yasal dayanak oluşturmadığını söyledi.
Öte yandan bazı Cumhuriyetçiler olası bir görevden alma hamlesine karşı çıkıyor. CBS’e verilen bilgilere göre, Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesinin bazı üyeleri çarşamba gecesi Powell ile görüşmeyi planlıyordu. Kaynaklardan biri, bazı üyelerin Powell’ın bağımsızlığını güçlendirmek istediğini söyledi.
Fakat komite başkanı French Hill’in sözcüsü, toplantının Temsilciler Meclisindeki oylama zamanının belirsizliği nedeniyle iptal edildiğini söyledi. Hill, toplantının komitenin yeni üyelerinin Trump’a tanıtılması için aylar önce planlandığını belirtti.
Cumhuriyetçiler olası bir görevden alma nedeniyle tedirgin
POLITICO’ya konuşan kaynaklar da Başkanın bazı müttefiklerinin özel konuşmalarında, her şeye “evet” demeyen bir Fed başkanının, 2024’te Demokratları batıran türden zararlı enflasyonu önlemenin bir yolu olduğunu savunuyorlar.
Yani, yatırımcılar ve işletmeler, bu daha yüksek faiz oranları anlamına gelse bile, merkez bankasının enflasyonu önlemek için gerekli olanı yapmaya hazır olduğuna inanmak zorundalar.
Cumhuriyetçi Senatör Mike Rounds, “Fed başkanının bağımsızlığı, uygulanan politikalarla ekonomik büyüme iyileştikçe geri gelebilir ve yönetimi destekleyebilir,” dedi.
Powell’ın yerine geçecek en güçlü adaylardan biri olan Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett, çarşamba akşamı NBC’de yaptığı açıklamada, “Beyaz Saray’daki herkes Fed’in bağımsızlığının son derece önemli olduğunu anlıyor,” dedi.
Hassett, merkez bankaları bağımsızlıklarını kaybettiğinde “bu durum ekonomi ve piyasalar için kötü” olduğunu söyledi.
Powell’ın yerine geçebilecek isimler arasında Hassett’in yanı sıra, eski Fed yönetim kurulu üyesi Kevin Warsh, Hazine Bakanı Scott Bessent ve mevcut Fed yönetim kurulu üyesi Chris Waller’ın adı geçiyor.
Vergi tasarısına karşı çıkan ve yeniden seçime aday olmayacağını açıklayan Kuzey Carolina Cumhuriyetçi Senatörü Thom Tillis, “bağımsız Fed”i ateşli bir şekilde savundu.
Fed’i denetleyen ve başkanlık adaylarını onaylayan Senato Bankacılık Komitesi üyesi Tillis, “Fed başkanının görevden alınabileceğine dair bazı söylentiler var,” dedi ve Fed’i doğrudan başkanın kontrolüne tabi kılmanın “büyük bir hata” olacağını söyledi.
Tillis, “Siyasetçilerin ekonomik karara katılmadıkları için Fed başkanını görevden almanın sonucu, ABD’nin gelecekteki güvenilirliğinin sarsılması olacaktır. Böyle bir durumda, oldukça hızlı bir tepki göreceğimizi düşünüyorum ve bunu önlemeliyiz,” dedi.
Wall Street Journal’dan Trump’a çağrı: Powell’ı görevden alma
Wall Street Journal yayın kurulu çarşamba günü, Başkan Trump’a Powell’ı görevden alma tehdidini yerine getirmemesi çağrısında bulunarak, bunun sonuçlarının mevcut durumdan daha kötü olacağı uyarısında bulundu.
Başyazıda, “Başkan Trump’ın bir konuda ciddi olup olmadığını veya sadece dikkatleri başka yöne çekmek için konuşup konuşmadığını anlamak genellikle zordur. Ancak bu hafta Cumhuriyetçi Kongre üyelerine Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ı görevden alabileceğini söylerken gerçekten ciddiyse, ona bir tavsiyemiz var: Bunu yapmayın,” deniyor.
Kurul, Trump’ın ek faiz indirimleri çağrısına direnen ve Fed’in Trump’ın gümrük vergilerinin olası enflasyonist sonuçlarını izlemesi gerektiğini defalarca belirten Powell’a yönelik hayal kırıklığını kabul etti.
Yayın kurulu ayrıca, Powell’a açık bir alternatifin olmadığını ve “Powell’ın, kendisi ve Fed’in, onu erken görevden almaya yönelik her türlü girişimi engellemek için dava açacağını” belirttiğini kaydetti.
Kurul, “Muhtemelen kazanacaktır. Yüksek Mahkeme yakın zamanda başkanın yarı bağımsız kurumlara atamalar üzerindeki kontrolünü genişletmiş olsa da, yargıçlar Fed’i bir istisna olarak gördüklerini açıkça belirtmişlerdir,” dedi.
WSJ, Trump’a “kendisine özgü olmayan bir itidal” göstermesi çağrısında bulunarak, Powell’ın Beyaz Saray’dan bağımsız görünmesinin önemine dikkat çekti.
Yazıda, “Powell, veriler elverirse bu yıl faiz indirimini tercih edecektir. Ancak Fed’in kurumsal bağımsızlığını korumak için Beyaz Saray’ın baskısına çok kolay boyun eğdiği izlenimi vermemesi gerektiğini bilmektedir. Trump, Powell hakkında her konuşmasında Fed’in istediğini yapmasını zorlaştırmaktadır,” ifadeleri kullanıldı.
Amerika
ABD’li dev aracı kuruma Rusya yaptırımlarını deldiği için para cezası kesildi

ABD’nin en büyük aracı kurumlarından Interactive Brokers, yedi yılı aşkın bir süre boyunca çeşitli yaptırım programlarını ihlal ettiği gerekçesiyle 11,8 milyon dolardan fazla ödeme yapmayı kabul etti. Kurumun, Rusya, Çin, İran ve Kırım gibi yaptırım altındaki bölgelerde bulunan yüzlerce müşteriye hizmet verdiği ve bu ihlalleri kendisinin tespit ederek bildirdiği belirtildi. OFAC, şirketin soruşturmayla ‘aktif işbirliği yaptığını’ ve ihlallerin ‘ağır’ olmadığını kaydetti.
ABD’nin önde gelen aracı kurumlarından Interactive Brokers, yedi yılı aşkın bir süredir çeşitli yaptırım programlarını ihlal ettiği gerekçesiyle ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC) ile 11,8 milyon dolardan fazla bir meblağ karşılığında anlaşmaya vardı.
OFAC tarafından yürütülen soruşturmaya göre şirket, Temmuz 2016 ile Ocak 2024 arasında yaptırım uygulanan bölgelerdeki yüzlerce müşteriye aracılık ve yatırım hizmetleri sağladı.
Soruşturma dosyasına göre Interactive Brokers, İran, Venezuela, Küba, Suriye ve Kırım gibi yaptırım altındaki bölgelerde bulunan müşterilerle çalıştı.
Müşterilerin çoğunluğu resmi olarak adreslerini yaptırım uygulanmayan ülkelerde göstermesine rağmen, IP adresleri bu durumun aksini teyit etti.
Şirket, 2018’de başlattığı bir iç denetim kapsamında 12 binden fazla muhtemel ihlali kendisi tespit ederek beyan etmişti.
Rus ve Çinli kuruluşlarla yapılan işlemler
İhlaller arasında, Interactive Brokers’ın 2022 yılında yaptırım altındaki Rus bankalarında açılmış hesaplara 250’den fazla işlem gerçekleştirmesi de yer alıyor.
Buna ek olarak kurum, Çin’in askeri ve istihbarat programlarında yer alan 13 Çinli kuruluşa ait menkul kıymetlerin alım satımına izin verdi.
Interactive Brokers ayrıca, Temmuz 2020’de yaptırım listesine alınan ve Çin’den yarı askeri bir şirketin menkul kıymetleriyle ilgili işlemleri de yürüttü.
OFAC: İhlaller ‘ağır’ sınıfında değil
OFAC tarafından yapılan açıklamada, tespit edilen ihlallerin “ağır” olarak sınıflandırılmadığı vurgulandı.
Şirketin ihlalleri düzenleyici kurumlara gönüllü olarak bildirdiği ve soruşturma süresince aktif işbirliği yaptığı kaydedildi.
Rusya yaptırımları Lihtenştayn’ı ‘zombi tröst’ krizine sürükledi
-
Ortadoğu1 hafta önce
Trump’ın Ankara ve Şam’daki jokeri: Thomas Barrack kimdir?
-
Görüş2 hafta önce
Kazananı Olmayan Kontrol Edilebilir Bir Çatışma
-
Görüş2 hafta önce
Küresel savaş ekonomisinin aleni beyanı: Lahey’deki NATO Zirvesi Sonuç Bildirgesi
-
Dünya Basını2 hafta önce
Vergi Cennetleri: Birleşik Krallık’ın Küresel Mali İmparatorluğu
-
Asya2 hafta önce
Güney Kore, tarihindeki en büyük savunma anlaşması için görüşmeleri tamamladı
-
Asya2 hafta önce
Güney Kore Devlet Başkanı Lee, Çin ve Rusya ile ilişkilerini ‘hızla’ iyileştireceğini söyledi
-
Asya1 hafta önce
Paşinyan, Ermeni Kilisesi’ni ‘özgürleştireceğini’ ilan etti
-
Asya1 hafta önce
Ermenistan’da tutuklu milyarder Karapetyan’ın şirketinin kamulaştırılmasına onay