Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD think-tank’leri üzerine rapor: Düşünce değil, lobi kuruluşları

Yayınlanma

ABD ve dünya siyasetinde önemli bir yer kaplayan “düşünce kuruluşları” (think-tank’ler), birçok açıdan fon ve personel kaynakları karanlıkta kalan kurumlar olarak öne çıkıyor.

Quincy Institite tarafından hazırlanan Amerikan düşünce kuruluşlarının fon kaynakları üzerine bir rapor, bu fikri güçlendiriyor.

“Büyük Fikirler ve Büyük Para: Amerika’da Düşünce Kuruluşu Finansmanı” başlıklı raporda, son beş yılda ABD’deki en büyük 50 düşünce kuruluşuna yabancı hükümetlerden, ABD hükümetinden ve Pentagon bünyesindeki yüklenicilerden gelen fonlar takip ediliyor.

www.thinktankfundingtracker.org/ web sitesinin verilerini aktaran enstitü, ilk 50 düşünce kuruluşundan dokuzunun (yüzde 18) tamamen şeffafken, 23 düşünce kuruluşunun (yüzde 46) “kısmen şeffaf” olduğuna işaret ediyor. Rapora göre en endişe verici olanı ise, geriye kalan 18 düşünce kuruluşunun (yüzde 36) “kara para” düşünce kuruluşu olması ve bağışçılarını açıklamadan finansmanları konusunda kamuoyunu tamamen karanlıkta bırakmaları.

Son beş yılda, yabancı hükümetler ve yabancı hükümetlere ait kuruluşlar ABD’deki en iyi 50 düşünce kuruluşuna 110 milyon dolardan fazla bağışta bulundu.

En cömert bağışçı ülkeler, ABD düşünce kuruluşlarına sırasıyla 16,7 milyon dolar, 15,5 milyon dolar ve 9,1 milyon dolar katkıda bulunan Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık ve Katar oldu.

Bu ülkeleri Kanada (8,6 milyar dolar) ve Almanya (8,49 milyar dolar) takip ediyor.

Atlantik Konseyi, Brookings ve German Marshall Fund 2019’dan bu yana yabancı hükümetlerden en fazla parayı alan kuruluşlar oldu: sırasıyla 20,8 milyon dolar, 17,1 milyon dolar ve 16,1 milyon dolar.

Bu kuruluşları RAND, Stimson Center ve Middle East Institute takip ediyor (sırasıyla 12,4 milyar dolar, 11,6 milyar dolar ve 10,6 milyar dolar).

Aynı dönemde, en büyük 100 savunma şirketi en büyük 50 düşünce kuruluşuna 34,7 milyon dolardan fazla katkıda bulundu.

En çok bağışta bulunanlar arasında Northrop Grumman, Lockheed Martin ve Mitsubishi yer alıyor. Bu şirketler 2019-2023 yılları arasında takip edilen düşünce kuruluşlarına sırasıyla 5,6 milyon dolar, 2,6 milyon dolar ve 2,1 milyon dolar sağladı.

Bu şirketleri RTX (1,79 milyar dolar) ve Airbus (1,6 milyar dolar) takip ediyor.

Atlantik Konseyi, Center for a New American Security ve Center for Strategic and International Studies (CSIS) Pentagon yüklenicilerinden en çok para alan kuruluşlar oldu: sırasıyla 10,2 milyon dolar, 6,6 milyon dolar ve 4,1 milyon dolar.

ABD hükümeti 2019’dan bu yana Amerikan düşünce kuruluşlarına doğrudan en az 1,49 milyar dolar verdi. Bu fonun büyük kısmı (1,4 milyar dolar) doğrudan ABD hükümeti için çalışan RAND Corporation’a gitti.

Quincy Institute raporu, “Düşünce kuruluşları bağımsız analizler üretmek için var olsalar da, özel çıkar fonlarının yaygınlığı entelektüel özgürlük, otosansür ve perspektif filtrelemeye ilişkin soruları gündeme getirmektedir. Bu durum, bireysel araştırmacıların aynı anda bir düşünce kuruluşunda ve belirli bir yabancı hükümet veya şirkette pozisyon sahibi olduğu örneklerle daha da karmaşık hale gelmektedir ki bu da açık bir potansiyel çıkar çatışmasıdır,” diyerek “düşünce kuruluşlarının” kamuoyuna açıklanan işlevlerinden çok daha başka bir işlev yerine getirdiğine dikkat çekiyor.

AMERİKA

Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Waltz’dan yeni Gazze savaşına yeşil ışık

Yayınlanma

ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı olarak seçtiği Mike Waltz, Trump’ın Gazze’de ateşkes ve rehine serbest bırakma anlaşmasını “yönetimimin tüm dünyada barış arayacağının” bir işareti olarak selamlamasına rağmen, yeni yönetimin İsrail’in Gazze’ye yönelik gelecekteki saldırılarını destekleyeceğini söyledi.

Anlaşmanın açıklanmasının ardından çarşamba günü geç saatlerde Fox News yayınına katılan Mike Waltz, “İsraillilere çok açık bir şekilde ifade ettik ve İsrail halkının beni bu konuda duymasını istiyorum: Eğer [Gazze’ye] geri dönmeleri gerekirse, biz onların yanındayız,” dedi.

Mike Waltz, Hamas askeri bir varlık olarak devam etmeyeceğini ve “kesinlikle Gazze’yi yönetmeyeceğini” de ekledi.

Ulusal güvenlik danışmanı adayı, ateşkes anlaşmasının duyurulmasından önce bir podcast yayınında da benzer bir görüş dile getirdi.

Ateşkes anlaşmasının “savaşın bittiği” anlamına gelip gelmediği sorusuna Waltz, “Hamas buna inanmak istiyor. Fakat Gazze’nin tamamen askerden arındırılması, Hamas’ın yeniden kurulamayacak şekilde yok edilmesi ve İsrail’in kendisini tamamen koruma hakkına sahip olması gerektiği konusunda net olduk. Tüm bu hedefler hâlâ yerli yerinde duruyor,” cevabını verdi.

Waltz rehineleri dışarı çıkardıktan sonra, “savaşta bu hedeflere ulaşmak gerektiğini” de sözlerine ekledi.

Geçtiğimiz ay Netanyahu, rehineler serbest bırakıldıktan sonra İsrail güçlerinin “savaşa geri döneceğini” söylemişti.

“Başka türlü davranmanın bir anlamı yok,” diyen Netanyahu, savaşın hedeflerini tamamlamak için savaşa geri dönmek gerektiğini söylemişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin yeni Hazine Bakanı Bessent: Dolar küresel rezerv para olarak kalmalı

Yayınlanma

Donald Trump’ın Hazine Bakanı olarak seçtiği Scott Bessent senatörlere verdiği ifadede, yeni başkanın gümrük vergisi tehditlerini savunurken ABD’nin iktisadi gücünü “jeopolitik düşmanlara” karşı kullanacağını söyledi ve yurt içinde vergi indirimleri ve daha gevşek regülasyonlar için bastırdı.

Milyarder hedge fonu patronu Bessent perşembe günü, yeni yönetimin dünyanın en büyük ekonomisini nasıl yeniden şekillendirmeye çalışacağına dair en ayrıntılı planlarını açıkladı.

Bessent üç saat süren hararetli Kongre onay oturumunda, “Stratejik rakiplere karşı savunmasız olan tedarik zincirlerini güvence altına almalı ve ulusal güvenlik gereksinimlerimizi karşılamak için tüm hükümet yaklaşımının bir parçası olarak yaptırımları dikkatli bir şekilde uygulamalıyız,” dedi.

Bessent, kritik bir açıklama olarak, ABD dolarının dünyanın rezerv para birimi olarak kalmasını sağlamak gerektiğini de söyledi.

Yeni bakan, “günün en önemli ekonomik meselesinin” Trump’ın 2017 yılında bireyler ve işletmeler için getirdiği ve bu yıl Kongrede şiddetli bir mücadeleye konu olacak vergi indirimlerinin yenilenmesi olduğunu söyledi.

Bireylere ve işletmelere yönelik kesintilerin uzatılmamasının ABD için “iktisadi bir felaketi” tetikleyeceğini ve “finansal istikrarsızlıkta her zaman olduğu gibi, bu [felaketin] orta ve işçi sınıfı insanlarına düşeceğini” savunan Bessent, Ukrayna’daki savaş nedeniyle Moskova üzerindeki baskıyı arttırmak amacıyla Rus petrol sektörüne yönelik olası yaptırımları destekleme sözü de dahil olmak üzere uluslararası ekonomi politikasına ilişkin sert yorumlar da yaptı.

Bessent, “Başkan Trump talep ederse ve Ukrayna savaşını sona erdirme stratejisinin bir parçası olarak, özellikle Rus petrol devlerine yönelik yaptırımların Rusya Federasyonu’nu masaya oturtacak seviyelere çıkarılması konusunda yüzde 100 hemfikir olacağım,” dedi.

Bessent’in yorumlarının ardından Brent petrol fiyatı, 1 dolardan fazla artarak varil başına 81 doların üzerine çıktı.

Trump’ın “ABD’nin düşmanları” üzerindeki iktisadi baskıyı artırmaya çalışması nedeniyle yeni yönetimin İran ve Venezuela petrolünü de daha sert yaptırımlarla hedef alması bekleniyor.

Yeni ayrıntılar vermeyen Bessent, Trump’ın gümrük vergilerini haksız ticaret uygulamalarıyla mücadele etmek, ABD hükümetine gelir sağlamak ve diğer ülkelerle anlaşmalar yapmak için kullanacağını söyledi.

Bessent ayrıca, Trump’ın Çin’i mısır ve soya fasulyesi gibi daha fazla ABD tarım ürünü almaya zorlayacağını söyledi.

Bessent, “Yapay zekada, kuantum hesaplamada ve gözetimde, çiplerde kullanılabilecek her şey için çok titiz bir tarama sürecine sahip olmalıyız,” dedi.

İktisadi görünümle ilgili olarak Bessent, enflasyonun Fed’in yüzde 2’lik hedefine yaklaşmaya devam edeceğine inandığını söyledi ve Trump yönetiminin merkez bankasının para politikası konusundaki bağımsızlığına saygı göstereceğinde ısrar etti. 

Fakat Amerika’nın kötüleşen mali pozisyonu nedeniyle ABD Hazinesinin kriz dönemlerinde “borçlanma kapasitesini” kullanmakta zorlanacağı uyarısında bulundu.

Bessent, “Endişeliyim çünkü İç Savaş, Büyük Buhran, İkinci Dünya Savaşı ya da son Covid salgını olsun, birçok kez ABD Hazinesinden ulusu kurtarması istendi,” dedi. 

Yeni bakan, “şu anda sahip oldukları ile aynı şeyi yapmakta zorlanacaklarını” da sözlerine ekledi.

Federal hükümetin önemli bir harcama sorunu olduğunu ve son dört yılda GSYİH’nin ortalama %7’si gibi tarihi bir yüksekliğe ulaşan açıklara neden olduğunu öne süren Bessent, “Mali durumumuzu düzene sokmak için çalışmalı ve son dört yılda şaşırtıcı bir şekilde %40 oranında artan federal iç ihtiyari harcamaları ayarlamalıyız,” ifadelerini kullandı.

Bessent bu kapsamda, “enflasyonu tetikleyen savurgan harcamalar” yerine “ekonomiyi büyüten üretken yatırımlara” öncelik verilmesi gerektiğini söyledi.

Kongre harekete geçmezse, Amerikalıların tarihteki en büyük vergi artışıyla, 4 trilyonluk ezici bir vergi zammıyla karşı karşıya kalacağını ileri süren Bessent, “2017 vergi indirimleri ve İstihdam Yasasını kalıcı hale getirmeli ve Amerikalı üreticiler, hizmet çalışanları ve yaşlılar üzerindeki vergi yükünü azaltmak için yeni büyüme yanlısı politikalar uygulamalıyız,” dedi.

Bessent, “bu hedeflere birlikte ulaşmak için” en iyi yaklaşımın, büyüme yanlısı düzenleyici politikalar, vergi indirimi ve Amerikan enerji üretimini ve Amerikan ekonomisini serbest bırakmak olduğunu belirtti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump’ın İçişleri Bakanı Burgum: Fosil yakıtlar olmadan yapay zeka yarışını kaybederiz

Yayınlanma

Donald Trump’ın içişleri bakanlığı için seçtiği isim, ABD’nin fosil yakıtlardan elektrik üretimini artırmaması ve elektrik şebekesini istikrara kavuşturmaması halinde “yapay zeka silahlanma yarışını” Çin’e kaptıracağı uyarısında bulundu.

Milyarder işadamı ve eski Kuzey Dakota Calisi Doug Burgum, perşembe günü ABD senatörlerine yaptığı açıklamada, şebekedeki zayıflıklar ve şirketlerin 24 saat enerji sağlayabilecek fosil yakıt tesisleri kurmasını engelleyen “barikatlar” nedeniyle ülkenin bir “elektrik krizi” yaşadığını söyledi.

Trump yönetiminin petrol sondajı için daha fazla kamu arazisi tahsis edeceğini ve “kesintili ve güvenilmez enerji” üreten yenilenebilir enerji şirketlerini destekleyen vergi indirimlerini azaltacağını da sözlerine ekledi.

Burgum senatodaki onay oturumunda, “Güneş her zaman parlamıyor ve rüzgar her zaman esmiyor,” dedi ve dengenin “bozuk” olduğunu sözlerine ekledi.

Enerji Bakanlığının önümüzdeki üç yıl içinde üç katına çıkacağını öngördüğü yapay zeka işlemeye yönelik veri merkezlerinin artan talebi nedeniyle ABD’de elektrik talebi görülmemiş oranlarda artıyor.

Burgum’un Ulusal Enerji Konseyine de liderlik etmesi de bekleniyor. Trump’ın “enerji çarı” olarak onaylanırsa, seçilmiş başkanın “sondaj yap, bebeğim, sondaj yap” vizyonunu hayata geçirmek için geniş yetkilere sahip olacak.

Salı günü Başkan Joe Biden, Demokrat liderin emisyonları azaltma ve iklim değişikliğine karşı koyma çabalarının bir parçası olarak, elektriğin temiz elektrik kaynaklarından elde edilmesi şartıyla federal araziyi yapay zeka altyapısı için açmak üzere bir idari emir imzaladı.

Burgum, karbon yakalama ve depolama gibi yeni teknolojilerin fosil yakıtların ürettiği emisyonları ortadan kaldırabileceğini, fakat teknolojinin ticari ve teknik fizibilitesi konusunda soru işaretleri olduğunu söyledi.

Eski vali, ABD’nin fosil yakıt üretimini kısıtlamanın çevresel bir fayda sağlamayacağını, çünkü daha az titiz hükümetlerin arz boşluğunu dolduracağını da sözlerine ekledi.

Burgum, Amerika’nın “dünyanın her yerinden daha temiz, daha akıllı ve daha güvenli enerji ürettiğini” savundu ve “Amerika’da enerji üretimi kısıtlandığında bu talebi azaltmaz, sadece üretimi Rusya, Venezuela ve İran gibi otokrat liderlerin çevreyi umursamadığı ülkelere kaydırır,” dedi.

Enverus’a göre ABD, 2030 yılına kadar faaliyete geçmesi beklenen 80 kadar tesisle birlikte, temel yük enerjisini artırmak için doğal gaz yakıtlı enerji santrallerinde bir patlama yaşamaya hazırlanıyor.

Biden döneminde çıkan Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA), açık deniz petrol ve doğalgaz kiralama satışlarını yeni açık deniz rüzgar kiralamalarına bağladı.

Burgum, geliştirilmekte olan açık deniz rüzgar projelerini koruyup korumayacağı sorulduğunda yorum yapmayı reddetti. Trump, açık deniz rüzgar projelerini “ilk gün” sona erdirme sözü vermişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English