Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD ve Kanada’dan göçmen anlaşması

Yayınlanma

ABD ve Kanada, her iki ülkenin de sığınmacıları sınırlarından uzaklaştırmasına olanak tanıyacak bir anlaşmaya vardı.

ABD Başkanı Joe Biden ve Kanada Başbakanı Justin Trudeau tarafından bugün (Cuma) açıklanacak olan anlaşma, Ottawa’nın New York’tan Kanada’ya sığınmak isteyenler için gayri resmi geçiş noktası olan Roxham Road’daki göçmenleri geri çevirmesine izin verecek.

Bunun karşılığında Kanada, Güney ve Orta Amerika’daki şiddet, baskı ve iktisadi yıkımdan kaçan 15.000 göçmen için yeni bir yasal mülteci programı başlatmayı kabul etti. 

Beyaz Saray, böylece Meksika’dan ABD’ye göçmen geçişlerinin baskısının azalacağını düşünüyor.

Amerikan medyasına göre anlaşma, Trudeau ile Biden arasındaki nispeten az sayıdaki anlaşmazlıktan birini ortadan kaldırıyor.

İki liderin ayrıca Haiti’nin ‘nasıl istikrara kavuşturulacağı’ konusundaki görüş ayrılıklarını ve batarya ve diğer teknolojilerin üretilmesi için gereken kritik minerallerin geliştirilmesine yönelik küresel yarışı da ele almaları bekleniyor.

Trudeau hükümeti aylardır ABD ile 2004 yılında imzalanan ve Kanada’nın sınırdan geri çevirebileceği ve ABD’ye geri gönderebileceği sığınmacı sayısını sınırlayan göç anlaşmasını genişletmek için bastırıyordu.

Anlaşma, Kanada’nın bir göçmeni, örneğin El Salvador’daki şiddetten kaçan bir kişiyi ancak iki ülke arasındaki resmi bir girişten geçmesi halinde geri çevirmesine izin veriyor.

Roxham Yolu gibi resmi olmayan giriş noktalarından geçişler son birkaç yılda arttı. Trudeau, bu geçişi engellemek için bir süredir Washington ile temas yürütüyordu.

Başka ülkelerden uçakla ya da gemiyle gelen sığınmacılar, nereden giriş yaptıklarına bakılmaksızın anlaşma kapsamında yer almıyor. Sayıları nispeten az olan bu sığınmacılar çoğu durumda duruşmalarına kadar kamplarda gözaltında tutuluyorlar.

New York Times’ın aktardığına göre yakın zamana kadar ABD’li yetkililer anlaşmada bir değişiklik yapılmasına direniyorlardı.

Biden’a göre yeni anlaşma, Meksika üzerinden ABD’nin güney sınırına doğru akın eden göçmenlerin sayısını azaltmaya yardımcı olacak.

Geçen yıl Kanada’ya yaklaşık 40.000 göçmen girmişti ve bu, 2019’daki sayının iki katından fazla. 

Trudeau’nun muhalifleri, başbakanı ABD ile sığınmacılar konusunda yeni bir anlaşma imzalaması konusunda sıkıştırıyordu.

AMERİKA

Fed faiz indirdi, dolar fırladı

Yayınlanma

ABD Merkez Bankası Fed’in faiz oranlarını çeyrek puan düşürmesi fakat gelecek yıl daha yavaş bir gevşeme sinyali vermesi, doların son iki yılın en yüksek seviyesine çıkmasına neden olurken ABD ve uluslararası hisse senetlerinde satışları tetikledi.

Federal Açık Piyasa Komitesi çarşamba günü yaptığı oylamada gösterge faiz oranını yüzde 4,25-4,5 aralığına indirerek üst üste üçüncü kez indirime gitti.

Yalnızca Cleveland Fed Başkanı Beth Hammack, faizlerin sabit tutulmasını tercih ederek karşı oy kullandı.

Yetkililerin 2025’teki faiz oranlarına ilişkin tahminleri, daha önce tahmin edilenden daha az indirime işaret ederek, süregelen enflasyona ilişkin endişelerinin altını çizdi. Bu endişelerin bir işareti olarak, politika yapıcılar gelecek yıl için enflasyon tahminlerini de yükseltti.

Çarşamba günkü hamlenin ardından Fed Başkanı Jay Powell, merkez bankasının politika ayarlarının “önemli ölçüde daha az kısıtlayıcı” olduğunu ve politika yapıcıların ek gevşemeyi değerlendirirken “daha temkinli” olabileceklerini söyledi.

Powell, aralık ayındaki kararın önceki toplantılara kıyasla “daha yakın bir karar” olduğunu söyledi. Powell, enflasyonun “yatay” hareket ettiğini ve işgücü piyasasına yönelik risklerin “azaldığını” da sözlerine ekledi.

Bank of America’nın kıdemli ABD ekonomisti Aditya Bhave Financial Times’a (FT) verdiği demeçte, “Bu, Fed’den gelen küstahça şahin bir mesajdı,” dedi ve yetkililerin 2025’te bazı ekonomistlerin beklediği üç yerine iki çeyrek puanlık faiz indirimi tahmininin “toptan bir değişimi” temsil ettiğini sözlerine ekledi.

ABD tahvil piyasalarının en büyük yatırımcılarından JPMorgan Chase, para piyasalarının 2025 yılında sadece 0,31 puanlık kesintiye işaret ettiğini belirtti. Banka, bunun 0,75 puanlık tahmininden “önemli ölçüde daha şahin” olduğunu ve değişimin ölçeğini vurguladığını söyledi.

Kararın ardından Wall Street hisseleri keskin bir düşüş yaşarken, S&P 500 endeksi yaklaşık yüzde 3, teknoloji ağırlıklı Nasdaq Composite ise yüzde 3,6 değer kaybetti.

Güçlü 2024 hisse senedi rallisinin en büyük kazananlarının çoğu geri çekildi. Elon Musk’ın şirketi Tesla yüzde 8,3, Facebook’un ana şirketi Meta yüzde 3,6 ve Amazon yüzde 4,6 değer kaybetti.

ABD ekonomisindeki dalgalanmalara karşı özellikle hassas olduğu düşünülen halka açık daha küçük şirketlerin hisseleri ağır bir darbe alarak Russell 2000 endeksini yüzde 4,4 aşağı çekti.

Asya borsaları perşembe günü erken işlemlerde düşerken, Güney Kore ve Tayvan’ın gösterge endeksleri sırasıyla yüzde 1,8 ve yüzde 1,6 geriledi.

ABD devlet tahvillerinin fiyatı da düştü ve politikaya duyarlı iki yıllık Hazine tahvillerinin getirisi 0,11 puan artarak yüzde 4,35’e yükseldi.

Dolar ise, altı para biriminden oluşan bir sepet karşısında yüzde 1,2 artarak Kasım 2022’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

Wells Fargo kıdemli ekonomisti Mike Pugliese, ABD para biriminin Donald Trump’ın geçen ayki seçim zaferinden bu yana gümrük tarifelerinin yeni bir enflasyon sarsıntısına neden olacağı beklentisiyle yükseldiğini, fakat çarşamba günkü Fed kararının “ateşe daha fazla benzin döktüğünü” söyledi.

Güney Kore wonu da dolar karşısında 15 yılın en düşük seviyesine gerilerken, Japon yeni yüzde 0,5 zayıfladı.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Amazon, Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyar dolar bağış yapacak

Yayınlanma

Büyük teknoloji şirketleri ABD’nin yeni başkanı ile ilişki kurmaya çalışırken, Amazon perşembe günü Donald Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyon dolar nakit bağışta bulunacağını doğruladı.

Amazon’un bu hamlesi, Facebook ve Instagram’ın ana şirketi Meta’nın da benzer şekilde fona 1 milyon dolar bağışta bulunmasının ardından geldi. Amazon ayrıca Trump’ın yemin törenini Prime Video hizmetinde yayınlayacak.

Trump uzun zamandır Büyük Teknoloji şirketlerini, muhafazakâr medyaya yönelik sansür de dahil olmak üzere bir dizi suistimalle suçluyor. Kasım ayındaki seçim zaferinin ardından, Büyük Teknoloji yöneticileri onu tebrik etmek için sıraya girmişti.

Amazon’un bağışını ilk haber yapan Wall Street Journal’a göre şirketin icra kurulu başkanı ve kurucusu Jeff Bezos da önümüzdeki hafta Trump’ın Mar-a-Lago tatil köyünü ziyaret etmeyi planlıyor.

Google ve Apple üst düzey yöneticileri Sundar Pichai ve Tim Cook da seçimlerin ardından Trump’ı tebrik etmekte gecikmemişlerdi.

The Information’ın haberine göre Pichai’nin perşembe günü Mar-a-Lago’da Trump’la bir araya gelmesi bekleniyordu ve Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg de seçimi kazanmasının ardından Trump ile birlikte yemek yedi.

Apple’ın, Trump’ın vaat ettiği kapsamlı gümrük vergisi planlarına maruz kalma potansiyeline sahip olduğu ve bunun da kritik Çin tedarik zincirlerini alt üst etme riski taşıdığı belirtiliyor.

Trump’ın ilk döneminde Cook, şirketin ürünleri için muafiyetler sağlamayı başarmıştı.

Yeni başkan ilk döneminde Amazon ile çatışmış, online perakende devini şirketleri iflas ettirmekle suçlamış ve vergi politikasını eleştirmişti. Ayrıca 2018’de ABD Posta Servisinin paket teslimatları için uyguladığı fiyatlandırmanın gözden geçirilmesini emretmiş ve kurumu Amazon’un “kuryesi” gibi davranmakla suçlamıştı.

Biden yönetimi altında Amazon, Lina Khan yönetimindeki ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) ve birkaç eyaletin geçen yıl şirkete karşı tekel davası açmasıyla daha fazla baskıyla karşı karşıya kaldı.

FTC ayrıca Amazon da dahil olmak üzere büyük bulut hizmeti sağlayıcılarını, üretken yapay zeka alanındaki ortaklıkları konusunda soruşturuyor.

Yaz aylarında Trump’a yönelik ilk suikast girişiminin ardından Bezos X’te bir mesaj yayınlayarak Trump’ı “gerçek ateş altında gösterdiği muazzam zarafet ve cesaret” dolayısıyla tebrik etmişti.

Washington Post’un da sahibi olan Bezos, ekim ayında gazetenin Trump’ın Demokrat rakibi Kamala Harris’i desteklemesini de engellemişti.

Trump ile Bezos arasında zımni bir anlaşmanın olduğu, bu anlaşmanın da Elon Musk’ın SpaceX’i ile rekabet eden roket şirketi Blue Origin ile ilgili olduğu ileri sürülmüştü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Ukrayna için 117 silah üretim hattına yatırım yapıyor

Yayınlanma

ABD, Ukrayna’ya verdiği destek kapsamında 117 silah üretim hattına yatırım yaparken Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, 2023’te küresel silah satışları 632 milyar dolara ulaştı; ABD ve NATO şirketleri bu satışların büyük bölümünü oluşturdu.

Bloomberg’in haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yönetim ve Kaynaklardan Sorumlu Müsteşarı Richard Verma, Ukrayna’ya verilen desteğin ABD’ye ekonomik olarak da katkı sağladığını belirtti.

Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde gerçekleştirdiği mülakatta Verma, “31’den fazla ABD eyaletinde 117’den fazla üretim hattına yatırım yapıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bu yatırımlar arasında obüsler, Bradley piyade savaş araçları, mühimmat ve diğer silahların üretimi yer alıyor.

Rusya’dan tepki: Silah sevkiyatları meşru hedef

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’ya silah taşıyan herhangi bir sevkiyatın Rusya için meşru bir hedef olduğunu ifade etti.

Lavrov, ABD ve NATO’nun yalnızca silah sağlayarak değil, aynı zamanda İngiltere, Almanya, İtalya ve diğer ülkelerdeki personeli eğiterek de çatışmaya doğrudan müdahil olduğunu savundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı da ABD’nin dondurulmuş Rus varlıklarından elde ettiği gelirle Ukrayna’ya kredi sağlamasını sert bir dille eleştirdi.

Bakanlık, “Bu sıradan bir hırsızlıktır,” diyerek durumu kınadı. Açıklamada, ABD’nin Kiev rejimine 20 milyar dolarlık yeni bir kredi sağlamak üzere harekete geçtiği belirtildi. Bu miktarın, G7 ülkelerinin Rusya’dan aldığı dondurulmuş devlet varlıklarından elde edilen gelir olduğu öne sürüldü.

Silah şirketlerinin gelirleri artıyor

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre, 2023 yılında 41 ABD silah şirketi, başta Ukrayna olmak üzere çatışma bölgelerine yapılan satışlardan 317 milyar dolar gelir elde etti.

Bu şirketler, dünyadaki toplam silah satışlarının yüzde 78’ini gerçekleştirdi.

Raporda, 2023 yılı toplam küresel silah satışlarının 632 milyar dolara ulaştığı, bunun 494 milyar dolarlık kısmının ABD ve NATO şirketlerine ait olduğu belirtildi.

Beyaz Saray’dan Ukrayna’ya ‘askeri yardım yağdırma’ sözü

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English