Bizi Takip Edin

AMERİKA

Abu Dabi, OpenAI ile ‘çip girişimi’ görüşmelerine başladı

Yayınlanma

Yeni bir Abu Dabi yatırım şirketi, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) yapay zekanın geliştirilmesinde küresel bir güç merkezi olma hedefi doğrultusunda, OpenAI’ın iddialı çip girişimini desteklemek için görüşmeler yürütüyor.

Financial Times’ın (FT) görüşmeler hakkında bilgi sahibi iki kişiden aktardığına göre, devlet tarafından finanse edilen MGX, OpenAI ile bir finansman anlaşması konusunda görüşmeler yapıyor. ABD’li startup’ın CEO’su Sam Altman, Nvidia tarafından üretilen son teknoloji çiplere olan bağımlılığını azaltmak için bir yarı iletken girişimi başlatmaya çalışıyor.

Altman ve diğerlerinin yapay zeka altyapısı kurmanın maliyetine ilişkin tahminleri, önümüzdeki yıllarda yüz milyarlarca dolardan 7 trilyon dolara kadar değişiyor.

Bu tür rakamlar, geleneksel teknoloji girişim sermayedarlarının boyunu aştığı için şirketi ulus devletlere yaklaşmaya yöneltiyor. Financial Times bu ay OpenAI’ın Singapur destekli Temasek ile de bir finansman anlaşması için görüşmeler yürüttüğünü bildirdi.

Bu hafta faaliyete geçen yapay zeka odaklı bir fon olan MGX’in başkanlığını BAE’nin ulusal güvenlik danışmanı Şeyh Tahnoon bin Zayed al-Nahyan yürütüyor.

Elon Musk da Emirliklerde iş yapmakla ilgileniyor

Fon hakkında bilgi sahibi bir kişi, “Abu Dabi’yi dünyanın dört bir yanındaki küresel ortaklarla birlikte bu yapay zeka stratejisinin merkezine koyacak bir yapı oluşturmayı düşünüyorlar,” dedi.

BAE’nin yapay zeka bakanı Omar Sultan Al Olama FT’ye verdiği demeçte, OpenAI’a rakip olmak amacıyla yapay zeka modelleri geliştiren xAI şirketini kuran Tesla’nın başkanı Elon Musk’ın da Körfez ülkesiyle ortaklıklarla ilgilendiğini söyledi.

“Onun [Musk’ın] burada [yapay zeka ile ilgili] bir şeyler yaptığını görüyorum,” diyen Olama, milyarderle ilk kez 2017’de tanıştığını ve o zamandan beri birçok kez görüştüğünü sözlerine ekledi. Olama, “Burada bir şeyler yapmasının çok uzak bir ihtimal olduğunu düşünmüyorum. Onun ve diğerlerinin burada ne yapacağını ekonomi belirleyecek,” ifadelerini kullandı.

BAE, Nvidia’nın GPU’larını ‘biriktiriyor’

BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid el-Nahyan’ın kardeşi olan Şeyh Tahnoon, iki devlet varlık fonunun yanı sıra özel işletmeleri de içeren 1,5 milyon dolarlık geniş bir imparatorluğu yönetiyor.

Abu Dabi’nin varlık fonu Mubadala tarafından desteklenen ve OpenAI, Microsoft ve Cerebras ile ortaklıkları bulunan BAE merkezli yapay zeka odaklı şirketler grubu G42’nin başkanlığını da yürütüyor.

Şeyh Tahnoon yaptığı açıklamada, G42 ve Mubadala ile ortaklaşa MGX’i kurarak Abu Dabi’nin yapay zeka için ‘ulusal bir şampiyon’ oluşturduğunu ve bunun ‘BAE’nin en iyi teknoloji yetenekleri, yatırımcılar ve girişimciler için bir ev ve ekosistem olarak rolünü daha da ilerleteceğini’ söyledi.

Körfez ülkesi, 2017 yılında dünyanın ilk yapay zeka bakanını atayarak ve iki yıl sonra dünyanın ilk yapay zeka odaklı lisansüstü üniversitesini açarak yeni gelişen endüstride erken bir hamle yaptı. Altman geçen yıl Abu Dabi’deki bir etkinlikte, BAE’nin ‘havalı olmadan önce de yapay zekâ hakkında konuştuğunu’ söyledi.

Olama, ülkenin ayrıca büyük dil modellerine güç sağlamak için kullanılan yarı iletkenler olan pahalı Nvidia grafik işlem birimleri (GPU’lar) ‘biriktirdiğini’ de sözlerine ekledi.

Yapay zeka bakanı, “Sahip olduğumuz hedeflere ve gittiğimiz yöne uymak için stokları sürekli olarak artırmamız gerekiyor. BAE’den bu alana sürekli bir yatırım akışı olacak,” dedi.

BAE, Çin’e karşı ABD’ye öncelik verecek

Ne var ki BAE’nin planları ABD ile Çin arasındaki ticari gerilimleri de aşmayı gerektirdi. Washington özellikle G42 ve ABD tarafından kara listeye alınan Huawei gibi Çinli şirketlerle olan bağları konusunda endişelerini dile getirdi.

Beyaz Saray’a göre geçen haziran ayında Washington’ı ziyaret eden Şeyh Tahnoon, burada ‘güvenilir teknoloji ekosistemleri oluşturmanın önemi’ gibi konuları ele aldı. Yönetimin düşüncelerine aşina olan kişiler, bu ziyaretin ardından BAE’nin ABD’li teknoloji ortaklarına erişime öncelik verme yönünde stratejik bir karar aldığını söyledi.

G42 o zamandan beri Çin’deki ortaklarıyla ilişkisini kesti ve ülkedeki yatırımlarını sattı.

Olama, BAE’nin yapay zeka ile ilgili herhangi bir girişimde ABD’yi Çin’e tercih etmek gibi siyasi bir karar vermediğini savundu ve “BAE’nin sadece bir ortakla çalışacağız gibi bir gündemi yok. Her zaman ekonomiktir. Yapay zekanın tartışmalı olmayan, uzun vadede bize yardımcı olabilecek, sorumlu ve mümkünse Emirlikler tarafından yönetilen yollarla uygulanmasını sağlamak istiyoruz. Olmazsa da küresel olarak en iyi ortakla çalıştığımızdan emin olmak istiyoruz,” dedi.

AMERİKA

Trump’ın “51. eyalet” şakası Kanada’yı karıştırdı

Yayınlanma

Kanada Maliye Bakanı Chrystia Freeland’ın, başkan seçilen Donald Trump’ın yaklaşan gümrük vergisi tehditleriyle en iyi nasıl başa çıkılacağı konusundaki uzlaşmaz farklılıkları gerekçe göstererek istifa etmesiyle Kanada siyaseti karıştı.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Trump ile olası bir gümrük vergisi savaşına ilişkin korkularla bağlantılı bir iç siyasi krizle karşı karşıya kalırken, Seçilmiş Başkan, Kanada’nın ABD’nin 51. eyaleti olmasının “harika bir fikir” olacağını söyleyerek şaka yapınca işler daha da karmaşık hale geldi.

Trump çarşamba günü Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda, “Birçok Kanadalı Kanada’nın 51. Eyalet olmasını istiyor. Vergilerden ve askeri korumadan büyük ölçüde tasarruf edecekler. Bence bu harika bir fikir. 51. Devlet!!!” dedi.

Leger tarafından yapılan bir ankete göre Kanadalıların %13’ü ülkenin ABD’nin bir eyaleti olmasını istiyor.

Trump, Trudeau’ya “Kanada Valisi” demişti

Trump aynı şakayı kasım ayı sonlarında Mar-a-Lago tatil köyünde verdiği bir akşam yemeğinde de yapmış ve izleyicilerden kahkahalar yükselmişti.

Fox News’e göre seçilmiş başkan, iki ülkenin birleşmesinin fentanil kaçakçılığı konusundaki endişelerini gidereceğini ve büyük ölçüde ABD’nin güney sınırını etkileyen bir sorun olan yasadışı göç akışını durduracağını öne sürmüştü.

Daha sonra Trump, Truth Social’da yaptığı başka bir paylaşımda da Başbakan Justic Trudeau’yu Kanada’nın “valisi” olarak adlandırmıştı ki bu, normalde ABD eyaletlerinin liderleri tarafından kullanılan bir unvan.

Bakan Freeland, istifadan önce Trudeau ile atıştı

Freeland ve Trudeau, kısa bir süre önce açıklanan iki aylık tatil satış vergisi ve Freeland’ın “maliyetli bir siyasi hile” olarak nitelendirdiği Kanadalılara 250 Kanada doları (168 avro) çek verilmesi konusunda anlaşmazlığa düştü.

Freeland, Trump’ın Kasım ayında yaptığı ülkeye %25 gümrük vergisi uygulama tehdidi bağlamında da Kanada’nın bu tür politikaları kaldırayamayacağını savunuyordu.

Freeland istifa mektubunda, “Ülkemiz ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya. Bu da mali barutumuzu bugünden kuru tutmak anlamına geliyor, böylece yaklaşan bir tarife savaşı için ihtiyaç duyabileceğimiz rezervlere sahip olabiliriz,” dedi.

Muhalefetten ve iktidar partisinden erken seçim çağrısı

Kararının, Trudeau’nun bir hafta önce kendisine ülkenin maliye bakanı olarak kalmasını istemediğini söylemesinin ardından geldiğini söyledi. 

Hükümetin bütçesini sunmadan hemen önce gelen bu ayrılış, hükümeti zor durumda bıraktı ve Trudeau ile zaten kırılgan olan Liberal Parti’yi uçurumun kenarına getirdi.

Trudeau’nun partisinin üyeleri onu istifaya çağırırken, Kanada’nın üç muhalefet partisi lideri de pazartesi günü Trudeau’nun görevi bırakması gerektiğini söyledi.

Muhalefetteki Kanada Muhafazakâr Partisi lideri Pierre Poilievre de erken federal seçim çağrısında bulundu. Kanadalı siyasetçi, “Her şey kontrolden çıkmaya başladı. Bu şekilde devam edemeyiz,” dedi.

Olası Trump vergileri Kanada’yı felç edebilir

Kasım ayında Trump, yasadışı göç ve ABD’deki fetanil kriziyle mücadele etmek gerekçesiyle Kanada ve Meksika’dan ülkeye giren tüm ürünlere %25 oranında kapsamlı bir vergi uygulayacağını söylemişti.

Ekonomistler bu tür tarifelerin Kanada ekonomisine önemli ölçüde zarar vereceği uyarısında bulunuyor. ABD hükümetinin verilerine göre Kanada 2022 yılında ABD ithalatının yaklaşık 437 milyar dolarını gerçekleştirmiş ve aynı yıl ABD ihracatının da en büyük pazarı olmuştu.

Kanada toplam ihracatının yaklaşık %75’ini ABD’ye yapıyor.

Freeland, Trump’ın kasım ayında yaptığı açıklamanın ardından, “ABD’ye sattığımız şeyler gerçekten ihtiyaç duydukları şeyler. Onlara petrol satıyoruz, elektrik satıyoruz, kritik mineraller ve metaller satıyoruz,” demişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Arjantin ile IMF arasında yeni program müzakereleri

Yayınlanma

Arjantin, Uluslararası Para Fonu ile mevcut 44 milyar dolarlık anlaşmanın yerini alacak yeni bir program arayışında.

Bloomberg’in aktardığına göre IMF Baş Sözcüsü Julie Kozack perşembe günü yaptığı açıklamada Javier Milei hükümetinin, selefinden devraldığı anlaşmanın son gözden geçirmelerini tamamlamak yerine yeni bir program üzerinde çalıştığını doğruladı.

Perşembe günü Washington’da bir basın toplantısı düzenleyen Kozack, “Yetkililer yeni bir programa geçmek istediklerini resmen ifade ettiler ve müzakereler şu anda devam ediyor,” dedi.

Arjantin ile IMF arasındaki görüşmeler, Ekonomi Bakanı Luis Caputo’nun ofisinden ve merkez bankasından yetkililerden oluşan bir ekibin bu ayın başlarında fon temsilcileriyle görüşmek üzere Washington’a gitmesinin ardından ivme kazandı.

Arjantin’in bir sonraki IMF programına ilişkin müzakerelerdeki temel soru, kurumun Milei’ye 44 milyar dolarlık yükü devretmenin ötesinde ek finansman sağlayıp sağlamayacağı ve ne kadar sağlayacağı. 

Arjantin lideri bu yılın başlarında 15 milyar doları telaffuz etmiş fakat son zamanlarda bu rakama atıfta bulunmamıştı. Caputo bu hafta yaptığı açıklamada yeni fonların programın bir parçası olmasını beklediğini söyledi.

Kabul edildiğinde bu, ülkenin 1958’den bu yana kuruluşla yaptığı 23’üncü, 2018’den bu yana ise üçüncü program olacak.

IMF’nin Arjantin’deki sicili, on yıllar boyunca yapılan pek çok anlaşmanın ekonomiyi toparlayamaması ve birbiri ardına gelen hükümetlerin küresel borç verici kurumun parasını harcarken program hedeflerini sıklıkla ihlal etmesi nedeniyle kötü.

Milei ve baş müzakerecisi Caputo’nun da IMF ile ilişkileri karışık. Başkan bu yılın başlarında fonun üst düzey yetkililerinden biri olan Rodrigo Valdes’i eleştirmiş, Valdes de müzakerelerden çekilmeyi tercih etmişti.

Caputo da 2018’deki ilk anlaşma sırasında IMF yetkilileriyle kur politikası konusunda anlaşmazlığa düşmüş ve o dönemde Arjantin’in maliye bakanı olarak kısa bir süre merkez bankası başkanlığı yaptıktan sonra istifa etmişti.

Bu arada IMF yönetimi bu yıl Milei ve Caputo’yu harcamaları kısmak, enflasyonu düşürmek ve ülkenin birçok döviz kuru arasındaki farkı kapatmakla övdü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Cumhuriyetçilerin federal fon yasası Kongre’ye takıldı

Yayınlanma

ABD Temsilciler Meclisi, hükümetin kapanmasına sadece bir gün kala, dün gece federal fonların süresini uzatacak bir tasarıyı kabul edemedi. 

Harcama tedbirinin çökmesi, Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’ın defalarca taktik değiştirmek zorunda kaldığı kaotik bir mücadelenin uzamasına neden oldu.

Trump destekli tasarı, 30’un üzerinde Cumhuriyetçi ve neredeyse tüm Demokratların karşı çıkmasıyla gerekli üçte iki çoğunluğu sağlayamadı.

Nihai oylamada 235 üye tasarı aleyhinde, 174 üye ise tasarı lehinde oy kullandı; 38 Cumhuriyetçi tasarı aleyhinde, iki Demokrat ise tasarı lehinde oy kullandı.

Cumhuriyetçi muhalefetin düzeyi, Cumhuriyetçi liderlerin tasarıyı başka bir süreç altında gündeme getirmekte zorlanacağına işaret ediyor. 

Johnson başlangıçta Demokrat liderlerle hükümetin finansmanını 14 Mart’a kadar uzatacak yaklaşık 1.550 sayfalık bir tasarı üzerinde anlaşmaya varmıştı. Tasarı, afet yardımı, çiftlik yardımı ve Kongre üyeleri için maaş zammı da dahil olmak üzere partiler üstü yasama öncelikleriyle doluydu. 

Fakat Cumhuriyetçilerin sağ kanadı, Trump’ın milyarder danışmanı Elon Musk’ın özellikle eleştirdiği tasarıya yüklendi ve nihayetinde Trump, tasarıyı engelledi.

Bunun üzerine Johnson tasarıyı yeniden yazmak için kolları sıvadı ve Trump’ın talep ettiği iki yıllık borç tavanı uzatma maddesini ekledi.

Trump NBC’ye verdiği demeçte borç tavanının kaldırılmasını desteklediğini ve bunun gerçekleşmesi için “öncülük etmeye” hazır olduğunu söylemişti.

Trump’ın Kongre’deki en güçlü destekçilerinden bazıları da dahil olmak üzere Cumhuriyetçiler, en azından Demokratlar görevdeyken borç tavanının yükseltilmesine tarihsel olarak karşı çıkmışlardı. Şimdi ise Trump, tavanı tamamen kaldırmaları için onları zorlayacağını söylüyor.

Demokratlar perşembe günü kapalı kapılar ardında yapılan bir toplantıda tasarıya karşı çıkma kararı aldılar.

Demokrat Temsilci Jamie Raskin, “Anlaşmada yer alan pek çok önemli şeyi yerle bir eden bu teklifle geri dönmek, özellikle de liderliğimize danışmadıkları için bir hakaret ve aşağılamadır,” dedi.

Gözden geçirilmiş tasarı bazı muhafazakâr bütçe açığı savunucuları için de yetersizdi ve Teksaslı Cumhuriyetçi Temsilci Chip Roy tasarıya karşı çıkanlar arasındaydı.

Borç tavanı, ABD Hazinesi tarafından üstlenilebilecek ulusal borç miktarına ilişkin yasal bir sınır ve böylece federal hükümetin halihazırda aldığı borca ek olarak daha fazla borç alarak ne kadar para ödeyebileceğini belirliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English