Bizi Takip Edin

AMERİKA

Amazon ülkeleri ‘ormansızlaşma’ hedefi üzerinde anlaşamadı

Yayınlanma

Sekiz Amazon ülkesi, 8 Ağustos Salı günü Brezilya’da düzenlenen yağmur ormanları zirvesinde bölgesel işbirliğini güçlendirmek için birleşik çevre politikaları ve önlemler listesi üzerinde anlaştı, fakat ormansızlaşmanın sona erdirilmesi için ortak bir hedef üzerinde anlaşamadı.

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, bölgenin 2030 yılına kadar ormansızlaşmaya son verilmesini öngören ortak bir politikanın arkasında birleşmesi için baskı yapıyordu.

Brezilya’nın Belem kentinde yayınlanan ortak bildiri, orman tahribatıyla mücadele için bir ittifak oluşturdu ve ülkeler kendi bireysel ormansızlaşma hedeflerini takip etmeye bırakıldı.

Lula ve diğer ulusal liderler Salı günkü toplantıdan deklarasyon hakkında yorum yapmadan ayrıldılar. Zirveye Bolivya, Brezilya, Kolombiya ve Peru devlet başkanları katılırken Ekvator, Guyana, Surinam ve Venezuela da üst düzey yetkililerini gönderdi.

Bolivya ve Venezuela, 2030 yılına kadar ormansızlaşmanın durdurulması amacıyla 100’den fazla ülke arasında 2021 yılında imzalanan anlaşmaya imza atmayan iki Amazon ülkesi. Brezilya hükümetinden bir kaynak, zirve öncesinde Reuters’a yaptığı açıklamada orman tahribatının arttığı Bolivya’nın bu konuda çekimser kaldığını söyledi. Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce de Salı günü yaptığı konuşmada 2030 taahhüdüne değinmedi.

Brezilya Dışişleri Bakanı Mauro Vieira bir basın brifinginde ormansızlaşma konusunun ‘hiçbir şekilde bölgeyi bölmeyeceğini’ söyledi ve ayrıntıya girmeden bildirgede ‘ormansızlaşma konusunda bir anlayış’ olduğunu belirtti.

Bu hafta düzenlenen zirvede Amazon İşbirliği Anlaşması Örgütü (ACTO) 14 yıl aradan sonra ilk kez bir araya gelirken, ormansızlaşmayla mücadeleden ‘sürdürülebilir kalkınma’nın finansmanına kadar pek çok konuda geniş bir anlaşmaya varılması planlanıyor.

Amazon ülkelerinden bazıları, Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro’nun Amazon’da yeni petrol arama faaliyetlerinin durdurulması çağrısına da itiraz etti. Petro ise, fosil yakıtlardan kademeli bir ‘enerji geçişi’ yapma fikrinin, iklim değişikliğini durdurmak için gereken çalışmaları ertelemenin bir yolu olduğunu söyledi.

AMERİKA

FT anketi: Trump’ın politikaları ekonomiyi soğutacak

Yayınlanma

Financial Times (FT) tarafından yapılan bir ankete katılan önde gelen iktisatçılar, Donald Trump’ın kapsamlı gümrük vergileri ve federal hükümeti küçültme hamlesinin ABD’nin büyümesini yavaşlatacağı ve enflasyonu hızlandıracağı uyarısında bulundu.

İktisatçılar ayrıca, Trump yönetiminin etkili bir danışmanlar konseyini dağıtma kararının ardından, dünyanın en büyük ekonomisinde yatırımcılar için hayati önem taşıyan ülkenin ekonomik istatistiklerinin kalitesiyle ilgili endişelerini de dile getirdi.

FT-Chicago Booth anketi, Donald Trump’ın ABD’nin ticaret ortaklarına yönelik gümrük vergileri ve yönetiminin federal hükümeti keskin bir şekilde küçültme çabalarının tetiklediği ABD hisse senetlerindeki iki haftalık satışları takip ediyor.

Anket ayrıca çarşamba günü (19 Mart) Fed yetkililerinin iktisadi tahminlerini açıklayacağı karar öncesinde gerçekleşiyor.

Johns Hopkins Üniversitesinden iktisatçı Robert Barbera, “Gümrük tarifeleri, vergi indirimleri, kamu istihdamı ve harcamalarında kesintiler, eğitim finansmanına saldırılar ve [Fed] bağımsızlığı hepsi devrede. Benim 50 yıllık tahminlerimde böyle bir şey söz konusu olmamıştı,” dedi.

Chicago Üniversitesi Booth İşletme Okulu Clark Merkezi ile ortaklaşa gerçekleştirilen ankete katılanların neredeyse tamamı, tüketiciler ve işletmeler harcamalarını geri çektikçe iktisat politikası etrafındaki belirsizliğin büyümeyi azaltacağını söyledi.

Ankete katılan 49 iktisatçının ortalama tahmini, ekonominin 2025 yılında yüzde 1,6 büyüyeceği yönündeydi; bu oran aralık anketindeki yüzde 2,3’ten keskin bir düşüş gösterdi.

Geçtiğimiz yıl ABD ekonomisi yüzde 2,8 oranında büyüyerek G7 grubundaki en yüksek orana ulaşmıştı.

Trump’ın çelik ve alüminyuma getirdiği gümrük vergilerinin ABD ekonomisinde dalgalanmalara yol açtığına dair işaretler şimdiden görülmeye başlandı.

İşletmeler yeni siparişlerde düşüş bildirirken, tüketici duyarlılığı da geriledi. Sanayinin temel girdileri olan her iki metalin fiyatları da yükseldi.

Kanada ve Çin de ABD’ye karşı kendi gümrük vergileriyle misilleme yaparken, AB de bunu yapmakla tehdit ediyor.

İktisatçılar ayrıca Trump’ın politikalarının daha yüksek enflasyonu körükleyerek Fed’i %2’lik hedefinden daha da uzaklaştırmasını bekliyor.

Fed tarafından yakından izlenen çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksinin aralık ayındaki yüzde 2,5’lik tahmininden yıl sonuna kadar yıllık yüzde 2,8 oranında artmasını bekliyorlar. Söz konusu gösterge ocak ayında yıllık bazda yüzde 2,6 oranında artmıştı.

Harvard Üniversitesi profesörü ve Obama yönetiminde görev yapan Karen Dynan, “iktisatçıların tarihsel olarak belirsizliğin ABD’de büyüme için önemli olduğuna dair kanıt bulmakta zorlandıklarını” söyledi.

Dynan, “Fakat belirsizlik şu anda o kadar yüksek ki yatırımları azaltması muhtemel görünüyor. Ne kadar azalacağı ise belirsizliğin ne kadar süreceğine bağlı,” dedi.

Texas A&M Üniversitesinden Sarah Zubairy, “Sürekli geri adımlar, mahkemelerdeki itirazlar ve yeniden değerlendirmelerle hangi politika eylemlerinin kalıcı olacağı belli değil,” dedi.

Ankete katılanların yüzde 90’ından fazlası iktisadi verilerin kalitesiyle ilgili endişeleri olduğunu belirtirken, yarısından biraz fazlası çok endişeli olduklarını, geri kalanı ise biraz endişeli olduklarını söyledi.

Bu durum, Ticaret Bakanlığının geçen ay ekonomik verilerin kalitesinin artırılmasına yardımcı olan Federal İktisadi İstatistikler Danışma Komitesini dağıtma kararının ardından geldi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, 200’ün üzerinde Venezuelalıyı para karşılığı El Salvador’da hapse gönderdi

Yayınlanma

El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele, ABD’li mevkidaşı Donald Trump’ın tartışmalı bir şekilde savaş zamanı mevzuatına başvurarak göçmenleri sınır dışı etmesinin ardından, Venezuelalı bir çetenin üyesi olduğu iddia edilen 200’den fazla göçmenin El Salvador’da hapsedilmek üzere ABD’ye uçtuğunu söyledi.

Bukele eylemi Pazar günü X’te, “Bugün Venezuela suç örgütü Tren de Aragua’nın ilk 238 üyesi ülkemize geldi,” diyerek duyurdu.

Pazar günü gerçekleşen sınır dışı işlemleri, ABD federal yargıcının sınır dışı kararının geçici olarak askıya alınmasına karar vermesine rağmen gerçekleşti.

Bukele, hakimin kararıyla ilgili bir makaleye yanıt olarak sosyal medyada “Tüh… Çok geç,” diye yazdı ve kahkahalarla ağlayan bir emoji ekledi.

Bukele, kelepçeli ve prangalı birkaç kişinin bir uçaktan ağır korumalı bir konvoya aktarıldığı bir video paylaşırken, başkanlık da mahkumların El Salvador’a vardıklarında başlarının tıraş edildiğini ve ardından ellerinin arkadan kelepçelendiğini gösteren bir dizi fotoğraf paylaştı.

Bukele, ABD’nin El Salvador’un adamların gözetimi için “çok düşük bir ücret” ödeyeceğini söyledi, fakat ne kendisi ne de Amerikalı yetkililer miktarı belirtmedi.

Pazar günü sert bir çıkış yapan Venezuela hükümeti, Trump’ın, “büyük çoğunluğu onurlu ve dürüst” işçiler olduğunu söylediği Venezuelalı göçmenleri “kriminalize ettiğini” söyledi.

Hükümet, bu eylemin hem ABD hem de uluslararası yasaları ihlal ettiğini de sözlerine ekledi.

Trump yönetimi mahkeme kararını temyize götüreceğini açıkladı. Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, Trump’ın “Amerikan halkını acil bir tehditten korumak için başkan ve başkomutan olarak temel yetkilerini kullandığını” söyleyerek sınır dışı prosedürlerini savundu.

Leavitt Fox News Sunday Morning Futures programına verdiği demeçte Trump’ın “yasalar çerçevesinde hareket ettiğini” ileri sürdü.

Trump Cuma günü 1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasasını devreye sokan bir emir imzalamış ama bu emir cumartesi gününe kadar kamuoyuna duyurulmamıştı.

Trump emrinde Tren de Aragua’nın “Maduro rejiminin gizli ya da başka bir şekilde yönlendirmesiyle ya da doğrudan Amerika Birleşik Devletleri topraklarına karşı düzensiz savaş yürüttüğünü” iddia etti.

Açıklamada Trump’ın Adalet Bakanı Pam Bondi’ye, tüm Tren de Aragua çetesi üyelerinin “derhal yakalanması, gözaltına alınması ve sınır dışı edilmesini” öngören kararı yürürlüğe koyması için 60 gün süre verildi.

Karar, 14 yaşından büyük olan ve ABD vatandaşlığına geçmemiş ya da yasal daimi ikamet sahibi olmayan tüm Venezuelalı Tren de Aragua üyeleri için geçerli olacak.

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) ve müttefik bir grup olan Democracy Forward, Washington’daki ABD Bölge Mahkemesinden, 1798 yasasının barış zamanında kullanılmak üzere tasarlanmadığını savunarak sınır dışı edilmeleri engellemesini istedi.

Yargıç James Boasberg cumartesi günü yeni karar uyarınca sınır dışı işlemlerinin 14 gün süreyle durdurulmasına karar verdi.
Bondi yaptığı açıklamada kararı eleştirerek, bunun “halkı ve kolluk kuvvetlerini riske attığını” söyledi.

ABD Başkanına, düşman bir ülkenin vatandaşlarını gözaltına alma ya da sınır dışı etme yetkisi veren bu tartışmalı savaş zamanı yetkisi daha önce sadece üç kez, I. ve II. Dünya Savaşları da dahil olmak üzere büyük uluslararası çatışmalar sırasında  kullanılmıştı.

Bukele, geçtiğimiz ay ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı görüşmede, aralarında Tren de Aragua ve Salvador’un kendi MS-13 çetesi üyelerinin de bulunduğu ABD’li mahkumları ülkesinde barındırmayı teklif etmişti.

Bukele, Latin Amerika ülkesinde şiddet yanlısı çeteleri başarılı bir şekilde çökerttiği iddiasıyla son derece popüler, fakat insan hakları gruplarının eleştirilerine maruz kalıyor.

Bukele, çete üyesi olduğu iddia edilen kişilerin, başkent San Salvador’un 75 km güneydoğusundaki bir ormanın kenarında bulunan ve 40.000 mahkum kapasiteli bir mega hapishane olan ülkenin maksimum güvenlikli Terörle Mücadele Merkezi’ne (CECOT) gönderildiğini söyledi.

Buradaki mahkumlar penceresiz hücrelerde tutuluyor, şiltesi olmayan metal yataklarda uyuyor ve ziyaretçi kabul etmeleri yasak.

El Salvador hapishanesi halihazırda MS-13 ve rakip Salvadorlu Barrio 18 çetelerinin yaklaşık 15.000 üyesini barındırıyor.

Rubio pazar günü yaptığı açıklamada, Venezuelalı göçmenlerin nakli kapsamında ABD’nin MS-13’ün “üst düzey liderlerini” ve “en çok aranan 21 kişiyi anavatanlarında adaletle yüzleşmek üzere” sınır dışı ettiğini söyledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Beyaz Saray, TikTok’u yönetmesi için Oracle ile görüşüyor

Yayınlanma

Yazılım şirketi Oracle, TikTok’un işletilmesi için Beyaz Saray ile görüşmeleri hızlandırdı. POLITICO‘ya bilgi veren üç kişiye göre, uygulamanın Çinli kurucularının devam eden ABD operasyonunda nasıl bir rol oynayacağı konusunda önemli endişeler devam ediyor.

Bu kişilerden ikisi, Başkan Donald Trump’ın TikTok’u ABD mülkiyetine geçirecek bir anlaşmaya öncülük etmekle görevlendirdiği iki yetkili olan Başkan Yardımcısı JD Vance ve ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz’ın müzakerelerde başı çektiğini, senatörlerin ise her türlü görüşmeye dahil olmak istediklerini dile getirdiklerini söyledi. Üçüncü bir kişi ise Beyaz Saray’daki görüşmelerin ileri aşamalarda olduğunu belirtti.

Bu gelişme, Kongre’deki Cumhuriyetçilerin ve diğer “Çin şahinlerinin”, TikTok’un temel teknolojisini Çinlilerin elinde tutacak herhangi bir yeni sahiplik anlaşmasının, geçen yıl uygulamanın iki partili bir şekilde yasaklanmasına yol açan güvenlik endişeleri için yalnızca yüzeysel bir düzeltme olabileceğine dair devam eden uyarılarının ortasında geldi.

Toplantılara aşina olan dört kişiye göre, aralarında endişeli Cumhuriyetçilerin de bulunduğu önemli Kongre üyeleri, olası anlaşmayı ve artan ulusal güvenlik endişelerini görüşmek üzere bu hafta Oracle’ı bir araya getiriyor.

Oracle ile yapılan görüşmelere aşina bir kaynak, anlaşmanın esasen ABD hükümetinin Amerikalı kullanıcıların verilerini denetlemek ve Çin hükümetinin bu verilere bir arka kapıya sahip olmadığından emin olmak için Oracle’a bağlı olmasını gerektireceğini söyledi ama bu kişi, bunun “tutulması imkansız bir söz” olduğu konusunda uyardı.

Kaynak, “Oracle anlaşması ilerlerse, bu [algoritma] hâlâ Çinliler tarafından kontrol ediliyor olacak. Bu da tek yaptığınızın verileri yaymak için ‘Oracle’a güvenin’ demek ve verilere ‘arka kapı’ olmadığını garanti etmek olduğu anlamına gelir,” dedi.

Örneğin, algoritma ABD’li sahibi tarafından tamamen yeniden oluşturulmazsa ya da TikTok’un Pekin merkezli ana firması ByteDance operasyonlarında bir rol oynamaya devam ederse, Çin hükümeti tarafından kullanılabilecek güvenlik açıklarını koruyabilir.

TikTok ABD için bağımsız güvenlik müfettişleri olarak hizmet veren veri güvenliği şirketi HaystackID, şubat ayında yaptığı açıklamada, dahili veya harici kötü niyetli faaliyet belirtisi bulmadığını ve Çin ile paylaşılan herhangi bir korumalı ABD kullanıcı verisi tespit etmediğini söyledi.

Kaynaklara göre anlaşma, TikTok ve Oracle arasında Amerikalı kullanıcıların verilerinin Teksas’taki sunuculara taşınması ve Çin’deki ByteDance çalışanlarının bu verilere erişiminin engellenmesi için daha önce yapılan anlaşmaya bir gönderme olarak “Project Texas 2.0” olarak faturalandırılıyor.

Fakat Oracle’ın güvenliğini belirlemek için TikTok’un kaynak kodunu incelemesini de gerektiren bu anlaşma, uygulamanın Çin tarafından bir casusluk ve propaganda aracı olarak kullanıldığına dair Kongre ve Biden yönetiminin endişelerini yatıştıramamıştı.

Teknoloji odaklı yayın organı The Information geçen perşembe günü, Oracle’ın TikTok’u yönetmek için “önde gelen bir rakip” olduğunu ve ByteDance’ın bu rol için onu tercih ettiğini ileri sürdü.

Trump’ın ocak ayında Kongre’nin uygulamaya getirdiği yasağın uygulanmasını 75 gün süreyle erteleyen bir kararname imzalamasının ardından Çinli video paylaşım şirketine yeni bir sahip bulmak için 5 Nisan’a kadar süre tanınması gündeme gelmişti.

TikTok’un ana şirketi ByteDance’ın hisselerini satmak için belirlenen son tarihe uymaması ve Yüce Mahkeme’nin Kongre’nin yasağını onaylamasının ardından uygulama ocak ayında yaklaşık 12 saat boyunca kısa süreliğine karanlığa gömülmüştü.

Vance, cuma günü NBC News‘e verdiği mülakatta, nisan ayı başındaki son tarihe kadar bir TikTok anlaşmasına varılacağından umutlu olduğunu söyledi. Geçtiğimiz hafta Trump, yönetiminin bir anlaşma için “dört farklı grupla” görüştüğünü söylemişti.

Trump ocak ayında gazetecilere yaptığı açıklamada Oracle’ın kurucusu ve CEO’su Larry Ellison’ın TikTok’u satın almasına açık olduğunu söylemişti. Ellison uzun süredir Trump’ın destekçisi ve OpenAI, SoftBank ve MGX’i de içeren 500 milyar dolarlık bir yapay zeka altyapı girişimi olan Stargate projesinin bir parçası.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English