Bizi Takip Edin

Avrupa

Ankete göre, Avrupalıların çoğu Çin’i rakip değil, ‘gerekli ortak’ olarak görüyor

Yayınlanma

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nin (ECFR) çok ülkeli yeni bir anket raporuna göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Avrupa’nın ABD’ye olan bağımlılığını azaltması, Çin ile ABD arasındaki olası bir çatışmada tarafsız kalması ve “stratejik özerklik” kazanması yönündeki sözleri Avrupalıların çoğunluğunda yankı uyandırdı.

Fransa Cumhurbaşkanı nisan ayında Çin ziyareti dönüşü uçakta yaptığı açıklamada, Avrupa’nın, ABD’ye olan bağımlılığını azaltması ve Çin ile Tayvan hakkında olası bir çatışmaya dahil olmaktan kaçınması gerektiğini söylemişti.

Macron ayrıca, nisan ayında Politico ve Les Echos ile yaptığı bir röportajda Avrupa’nın karşı karşıya olduğu “en büyük riskin” Tayvan da dahil olmak üzere “bizim olmayan krizlere yakalanmak” olduğunu ifade etmişti.

Çarşamba günü yayınlanan rapor, hem Macron’un hem de Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un Çin’i stratejik ve küresel bir ortak olarak görme politikasının “Avrupa kamuoyuyla büyük ölçüde aynı çizgide” olduğunu gösteriyor. Birçok görüşe göre de, Çin kendi ülkeleri ve bir bütün olarak Avrupa için “rakip olmaktan ziyade gerekli bir ortak”.

Tayvan konusunda ABD ile Çin arasında tarafsızlıktan yanalar

11 Avrupa ülkesinden 16.000’den fazla katılımcıyla yapılan ankete dayanan araştırma, Avrupalıların %62’sinin Tayvan konusunda ABD ile Çin arasındaki herhangi bir ihtilafta ülkelerinin tarafsız kalması gerektiğine inandığını gösterirken, dörtte birinden daha azı (%23) ABD tarafını tutmayı tercih ediyor.

ECFR ayrıca, Amerika Birleşik Devletleri’nin Avrupa Birliği’nin bir “müttefiki” ve “ortağı” olarak itibarını büyük ölçüde geri kazanmasına rağmen, çoğu Avrupalının (%74) bloğun ABD güvenlik garantilerine daha az bağımlı hale geldiğini görmek ve kendi savunma yeteneklerine yatırım yapmasını istediğini tespit etti.

Raporun yazarlarından biri olan ECFR kıdemli üyesi Jana Puglierin, “Avrupalılar, AB’nin dış politikada daha kendine güvendiğini ve kendi savunma yeteneklerini geliştirdiğini görmek istiyor” dedi.

Avrupalılar Çin’den ayrışmaya istekli değil

Veriler ayrıca, konu Çin olduğunda, düşünce kuruluşunun “Brüksel’deki liderlerin şahin politika pozisyonu” olarak tanımladığı şey ile Pekin ile ilişkilerde “ayrışmaya” pek istekli olmayan daha geniş Avrupa kamuoyu arasında bir kopukluk olabileceğini gösteriyor.

Rapor özellikle, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in “Avrupa kamuoyunu AB’nin Pekin ile olan ilişkisindeki riskin azaltılması gerektiğine hâlâ ikna etmesi gerektiğini” belirtti.

Raporun yazarları, birçok yönden Çin’i Avrupa’ya meydan okuyan ve Avrupa’yı baltalamak isteyen bir güç olarak görmediklerini belirterek, “Avrupa vatandaşları pek çok yönden, ‘von der Leyen Takımı’ndan çok ‘Macron Takımı’na bağlı” diye yazdı.

Ayrıca Avrupalıların ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin teşvik ettiği “demokrasiye karşı otokrasi” çerçevesine inanmadıkları kaydedildi.

Ukrayna’ya silah verirse işler değişir…

“Şimdi, anket yaptığımız hemen hemen her ülkede hakim olan görüş, Çin’in Avrupa’nın ve ilgili ülkenin ‘gerekli ortağı’ olduğu yönündedir” diyen raporun yazarları, 2021 yılında anket sonuçlarının benzer olduğuna dikkat çekiyor.

Bununla birlikte, ECFR, ankete katılanların %41’inin, Rusya’ya mühimmat ve silah teslim etmek için harekete geçmesi durumunda, Batı ekonomilerine ciddi şekilde zarar vermesi anlamına gelse bile, Çin’e ekonomik yaptırımlar uygulanmasından yana olacağını tespit etti. Birçoğu, Avrupa’daki köprüler veya limanlar (%65), teknoloji şirketleri (%52) veya gazeteler (%59) gibi temel altyapının Çin’e ait olması fikrine de karşı çıkıyor.

Avrupa

AB’den Ukrayna’ya 100 milyar avroluk yeni destek paketi masada

Yayınlanma

Avrupa Birliği, Ukrayna’ya destek olmak amacıyla 100 milyar avroluk özel bir fon oluşturmayı değerlendiriyor. Bloomberg’in haberine göre, fonun AB’nin bir sonraki yedi yıllık bütçesine dahil edilmesi ve ödemelerin 2028’de başlaması planlanıyor.

Avrupa Birliği’nin (AB), Ukrayna’da devam eden ve “hiçbir bitiş belirtisi göstermeyen” savaş nedeniyle 100 milyar avroluk (117 milyar dolar) özel bir destek fonu oluşturmayı değerlendirdiği bildirildi.

Bloomberg‘in konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, fonun AB’nin bir sonraki yedi yıllık bütçesinin bir parçası olması hedefleniyor.

Üye ülkelerin onaylaması hâlinde ödemeler 2028’de başlayacak ve 2034’e kadar devam edecek. Bütçe ve ilgili tekliflerin görüşülmesinin temmuz sonunda yapılması, yedi yıllık mali plan taslağının ise 16 Temmuz’da açıklanması bekleniyor.

Mevcut yardımlar 160 milyar avroyu buldu

AB, savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna’ya yaklaşık 160 milyar avro (187 milyar dolar) yardım sağladı.

Bu meblağ, Kiev’e 2027’ye kadar hibe ve kredi sağlayan 50 milyar avroluk bir fonu da içeriyor.

AB ülkeleri bu yıl içinde Ukrayna’ya 23 milyar avro tutarında askeri yardım taahhüdünde bulunurken, Rusya’nın dondurulan varlıkları ile güvence altına alınan 30 milyar avroluk kredi de tahsis etti.

Ukrayna’nın bütçe açığı endişesi

Financial Times (FT) gazetesinin verilerine göre AB, Ukrayna’nın 2026’da 8 milyar ila 19 milyar dolar arasında olması beklenen bütçe açığını kapatmanın yollarını arıyor.

AB Ekonomi Komiseri Valdis Dombrovskis, birliğin “gerektiği sürece Ukrayna’ya tüm gerekli desteği sağlamaya hazır olduğunu” belirtti.

Dombrovskis, Avrupa Komisyonu’nun “AB bütçesinden ve Rusya’nın egemen varlıklarından elde edilen gelirleri kullanarak” yardımı artırma olanaklarını araştıracağını, ancak öncesinde Uluslararası Para Fonu’nun potansiyel açığı değerlendirmesi gerektiğini ifade etti.

Yük Avrupa’ya kayıyor

Bloomberg, AB’nin kendi askeri ve mali desteğini artırmasını, Donald Trump’ın başkanlık görevine gelmesi sonrası ABD’nin değişen tutumuna bir tepki olarak yorumluyor.

Ajans, 100 milyar avroluk fonun kurulmasının “Ukrayna’ya desteğin yükünü daha da fazla Avrupa’ya kaydıracağını” vurguluyor.

FT‘ye konuşan Avrupalı yetkililer ise Brüksel’deki pek çok kişinin bu yıl Rusya ile Ukrayna arasında Kiev’in bütçe sorunlarını hafifletebilecek bir ateşkes anlaşması imzalanmasını beklediğini aktardı.

Ancak barış görüşmelerinde ilerleme kaydedilememesi, Avrupa Komisyonu’nu mevcut yıl için Ukrayna finansman planları çerçevesindeki harcamaları yeniden düzenlemeye zorladı.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Avrupa’nın en büyük limanı Rusya ile savaşa hazırlanıyor

Yayınlanma

Avrupa’nın en büyük limanı olan Hollanda’daki Rotterdam Limanı, Rusya ile olası bir savaşa hazırlanıyor. Bu kapsamda NATO’nun askeri sevkiyatları için özel alanlar ayıran ve silah transferi için rotalar planlayan liman, Belçika’daki Antwerp Limanı ile de lojistik işbirliği yapacak.

Financial Times‘ın haberine göre, Avrupa’nın en büyük limanı olan Hollanda’daki Rotterdam Limanı, Rusya ile olası bir savaşa hazırlık kapsamında NATO gemilerinin askeri kargoları için yer ayırmaya ve silah sevkiyatı için rotalar planlamaya başladı.

Limanda ayrıca çıkarma tatbikatları da yapılacak. Daha önce de silah sevkiyatlarına ev sahipliği yapan limanda, Soğuk Savaş’ın en yoğun döneminde bile bu amaç için özel bir rıhtım bulunmuyordu.

Yeni plan çerçevesinde, mühimmatın bir gemiden diğerine güvenli bir şekilde aktarılabilmesi için konteyner terminalinin bir bölümü yeniden donatılacak.

Lojistikte Antwerp ile işbirliği

Liman Direktörü Boudewijn Simons, askeri sevkiyat lojistiğinin komşu Belçika’daki Antwerp Limanı (AB’nin ikinci en büyüğü) ile koordine edileceğini belirtti.

Simons, bu işbirliğinin özellikle ABD, İngiltere ve Kanada’dan gelecek kargoların kabulünde önemli olacağını vurguladı.

“Birbirimizi giderek daha az rakip olarak görüyoruz. Elbette gerektiğinde rekabet ediyoruz ama yapabildiğimiz yerde birlikte çalışıyoruz,” diyen Simons, büyük hacimli silahların taşınması gerektiğinde Rotterdam’ın yükün bir kısmını üstlenmeleri için Antwerp’e veya diğer limanlara başvuracağını ve bunun tersinin de geçerli olacağını ifade etti.

NATO talebiyle harekete geçildi

Hollanda Savunma Bakanlığı, mayıs ayında yaptığı açıklamada, limanın NATO’nun talebi üzerine askeri sevkiyatlar için alan sağlayacağını doğrulamıştı.

Bu karar, Avrupa Birliği’nin yeniden silahlanma programı çerçevesinde alındı. Birlik, bu programla savunma alanında ABD’ye olan bağımlılığını azaltmayı hedefliyor.

Stratejik rezervler ve kritik ham maddeler

Rotterdam Limanı aynı zamanda stratejik petrol rezervlerinin depolandığı bir merkez olarak da kullanılıyor. Bu bağlamda Simons, Avrupa ülkelerine bakır, lityum ve grafit gibi diğer kritik kaynaklar konusunda da önlem almaları çağrısında bulundu.

AB’nin 8 Temmuz’da tıbbi malzemeler, kritik ham maddeler, enerji ekipmanları, gıda ve suyu kapsayacak bir “stok biriktirme stratejisi” sunması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Avrupa

AB, Rusya ile olası bir savaşa karşı stratejik rezerv oluşturacak

Yayınlanma

Avrupa Komisyonu, Rusya ile olası bir savaş da dahil olmak üzere büyük krizlere karşı nadir toprak metallerinden denizaltı kablo tamir takımlarına kadar kritik malzemeler için stratejik rezerv oluşturma planı hazırlıyor. Plan, AB ülkeleri arasında gıda, ilaç ve nükleer yakıt gibi alanlarda da koordinasyon öngörüyor.

Avrupa Komisyonu, Rusya ile olası bir savaş da dahil olmak üzere yaşanabilecek büyük krizlere karşı hazırlık amacıyla stratejik rezervler oluşturma amaçlı plan hazırlıyor.

Financial Times tarafından incelenen taslak belgeye göre, bu rezervler nadir toprak metallerinden denizaltı kablolarının onarımı için gerekli kitlere kadar geniş bir yelpazedeki kritik malzemeleri kapsayacak.

Stoklama stratejisini belirleyen taslak belgede, “AB, askeri çatışmalar da dahil olmak üzere jeopolitik gerilimlerin tırmandığı, iklim değişikliğinin etkilerinin arttığı, çevresel bozulmanın yaşandığı, hibrit ve siber tehditlerin yoğunlaştığı, giderek karmaşıklaşan ve büyüyen bir dizi riskle karşı karşıyadır,” ifadeleri yer alıyor.

Belgede, AB ülkelerinin gıda, ilaç ve hatta nükleer yakıt rezervlerini oluşturma çabalarını koordine etmesi gerektiği vurgulanıyor.

Birlik düzeyinde ise özellikle enerji ve askeri teknoloji için hayati önem taşıyan nadir toprak metalleri ve kalıcı mıknatıslar gibi ürünlerin stoklanması planlanıyor.

Plan kapsamında, Avrupa genelinde “enerji veya optik kablolardaki arızaların hızla giderilmesine yönelik” ürün stokları da oluşturulacak.

Bu altyapının hassasiyeti, özellikle Baltık Denizi’nde doğalgaz boru hatları ve kablolarda meydana gelen hasar vakalarının ardından Avrupalı yetkilileri uzun süredir endişelendiriyordu.

Belgede, artan risklerin “hackerların, siber suçluların ve devlet destekli grupların artan faaliyetlerinden” kaynaklandığı belirtiliyor.

NATO ile ortak depolama ve koordinasyon

Avrupa Komisyonu’nun belgesinde, Batılı askeri yetkililerin tahminlerine göre iki ila beş yıl içinde NATO ülkeleriyle Rusya arasında savaş öngörülüyor.

Bu nedenle AB ülkelerinin “ortak depolama” alanında işbirliği yapması ve kaynak yönetimi ile çift amaçlı altyapı konusunda NATO ile koordinasyonu güçlendirmesi gerektiği kaydediliyor.

Haziran sonunda Lahey’de düzenlenen NATO zirvesinde alınan kararlar çerçevesinde, ittifak üyelerinin savunma harcamaları için ayırdıkları yüzde 3,5’lik GSYİH payına ek olarak, GSYİH’lerinin yüzde 1,5’ini de savunma ve güvenliği sağlamaya yönelik faaliyetlere ayırması gerekecek.

Söz konusu faaliyetler arasında asker sevkiyatı için yolların ve köprülerin hazırlanması, krizlere hazırlıklı olma, siber tehditlerle mücadele gibi konular yer alıyor.

‘Krizlere hazırlık zihniyeti oluşturulmalı’

Geçen yıl AB’nin talebi üzerine Finlandiya’nın eski Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö liderliğindeki bir grup tarafından hazırlanan Avrupa’nın sivil ve askeri hazırlık durumuna ilişkin raporda, güvenliğin “kamu yararı” olarak görülmesi ve krizlere hazırlık zihniyetinin oluşturulması gerektiği belirtilmişti.

Raporda, AB’nin ne Kovid-19 salgınına ne de Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalesine hazır olmadığı ve “reaktif önlemlerden proaktif hazırlığa” geçmesi gerektiği vurgulanmıştı.

Raporda, Rusya’dan gelebilecek “olası saldırı”, temel tehditlerden biri olarak nitelendirilmişti: “Rusya’dan kaynaklanan savaş tehdidi, Avrupa’nın güvenliğini sorgulatmakta ve bizi bu konuyu hazırlığımızın merkezi bir unsuru olarak görmeye zorlamaktadır.”

Çin’in nadir toprak elementleri ihracat kısıtlamaları Avrupa otomotiv sektörünü vurdu

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English